Çin’den sonra dünyanın en önemli yedek parça üreticileri arasında yer alan Türkiye, krizi fırsatı çevirme peşinde. 2021 yılında otomotiv sektöründeki ihracat liderliğini kaptıran Bursa’daki sektör temsilcileri, yedek parça ihracatıyla kapasitelerini artırma hedefinde.

SEMİH AYDIN

Kaynaklara göre çip teslimat süreleri 26 haftanın üzerine çıktı. ABD Ticaret Bakanlığı’nın, sektör temsilcileri ile yaptığı araştırmanın sonuçların göre krizin 6 aydan daha fazla süreceği sonucu ortaya çıktı. Bununla birlikte Uzak Doğu’da yaşanan enerji kriziyle birlikte yedek parça tedarikinde sorunlar yaşanmaya başladı. Büyük üreticiler, yedek parça temin edemediği için üretimlerini yavaşlatmaya başladı. Bu durum ise Türkiye’deki otomotiv yan sanayi firmaları için bir fırsat doğurdu. Yedek parça üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, yeni pazarlara açılma imkanı yakaladı. Geçtiğimiz yıl otomotiv ihracatındaki liderliğini Kocaeli’ne kaptıran Bursa’daki sektör temsilcileri ise üretim kabiliyetleri ve tecrübeleriyle, dünyada yaşanan yedek parça krizini fırsata çevirerek, ihracattaki liderliğini geri alma hedefinde. 

Baran ÇELİK - OİB YK Başkanı
Avrupa yedek parça temininde Türkiye’ye yöneldi

Otomotiv endüstrisinde çip sorunundan kaynaklı 2021 yılında 4 milyar dolar civarında bir ihracat kaybımız oldu. Bu kaybı daha çok binek otomobillerde gördük. Binek otomobil grubunda pandemi kaynaklı baz etkisine rağmen 2021 yılında büyüme gerçekleşmedi. Çip sorunu, bitmiş araç açısından ciddi sıkıntı yarattı. Çip sorununun bu yılın özellikle ilk yarısında üretim ve ihracatı olumsuz etkilemeye devam edeceğini görebiliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren ise yavaş yavaş etkisini kaybetmesini bekliyoruz. 2023 yılı ile birlikte de gündemimizden çıkacağını öngörüyoruz. Halen daha tüm dünyada çok fazla çip yatırımı yapılıyor. Bu yatırımların olumlu etkilerini 2023 yılından itibaren göreceğiz. Küresel bir sorun olduğundan firmalar ve kurumların yerel olarak çok fazla yapabileceği bir şey yok. Çip tedarik edebilen firmalar üretimlerine devam ediyorlar, tedarik problemleri yaşandığında ise üretime kısa süreli aralar veriyorlar. Küresel çapta ise firmalar az üretim yapabildikleri için daha karlı ve yüksek fiyatlı modellerin üretimine ağırlık verdiler. Bu bir süre daha böyle devam edecek. Yılın ikinci yarısından itibaren ise nispeten daha rahat bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz.  Uzak Doğu’dan gelen yedek parçalar açısından da sorunlar yaşanıyor. Bizde olduğu gibi orada da enerji kesintileri oluyor. Yine konteyner krizi devam ediyor. Bunlara ek olarak ülkemizdeki döviz kurundaki dalgalanmalar da sektörü önemli ölçüde etkiledi. Uzak Doğu’daki nakliye krizi, Avrupa’yı yedek parça temini noktasında Türkiye’ye yönlendirdi. Ülkemizden yapılan ihracat bu kez iç piyasada yedek parça temini açısından sorun yarattı. Yedek parça tedarikinde süreler ise 1-2 aydan, 5 hatta 6 aya çıktı. Bu açıdan önümüzde sıkıntılı bir süreç olacak. Yedek parça fiyatlarında elektrik ve ham madde fiyatlarındaki artışa bağlı olarak yüzde 20-25 artış yaşanabilir. Neticede, konteyner krizi, enerji krizi, ham madde krizi hatta daha geniş çaplı ve uzun süreli etkileriyle iklim değişikliğinin kapımızda olduğunu söyleyebiliriz. Üretimde yerlileşmenin bu krizlere en önemli cevap olduğunu düşünüyoruz. Bu konuya özellikle katma değerli üretimin önemine her zaman dikkat çekiyoruz.  Özellikle Pandemiden sonra Avrupa’da tedarik merkezlerini yakınlaştırma eğilimi görülüyor. Biz Avrupa pazarına yakınlığımızı ülkemiz için fırsata çevirebiliriz. Bunun için katma değerli üretimin yanında lojistik ağımızı da güçlendirmek ve AB sınırda karbon düzenlemesine uygun üretim ve taşıma yapmak büyük önem taşıyor. Bursa ihracatında otomotiv endüstrisinin payı yüzde 50’nin üzerinde seyrederken 2021 yılında bu oran yüzde 45’e düştü. Otomotiv ihracatında yaşanan değişimler il ihracatına doğrudan yansıyor. Otomotiv endüstrisi pandemiden en fazla etkilenen sektörlerden. 2021 yılında yarı iletken çip sorunu nedeniyle toparlanma beklentilerin altında gerçekleşti. Yine de 2021 yılında Türkiye geneli otomotiv ihracatı yüzde 15 artarken, Bursa otomotiv ihracatı yüzde 1 geriledi. Bu rakamlara bakarak, Bursa’daki otomotiv fabrikalarının bu süreçten daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Kocaeli’deki otomotiv endüstrisi ticari araç ağırlıklı. Bursa otomotiv endüstrisi ise binek otomobiller ağırlıklı. Ticari araçlar yarı iletken çip krizinden nispeten daha az etkileniyor. Yine Kocaeli ihracatında kimyevi maddeler ve çelik sektörlerinin de ciddi ağırlığı bulunuyor. Her iki sektörde de küresel talep artışı nedeniyle çok yüksek oranlı ihracat artışları yaşandı. Bu da Kocaeli ihracatına olumlu yansıdı.Sonuç olarak, Covid 19 pandemisi ve sonrasında özellikle otomotiv endüstrisinde etkileri yoğun olarak hissedilen yarı-iletken çip tedariğinde yaşanan sıkıntılar Bursa ihracatını diğer illere göre daha fazla etkiledi. 2022 yılında Bursa’nın ihracat rakamının 17 milyar doları aşmasını bekliyoruz.

Ayhan KORGAVUŞ - Ünver Group YKB
Dönüşüme ayak uydurmalıyız

Pandemide çip üretiminin yetersizliği konuşulurken şimdi de tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar buna eklendi. Dev otomotiv firmaları bundan çok etkilendi. Haliyle zincirleme olarak biz tedarikçi firmalar da bunun olumsuz yansımalarını yaşıyoruz. Günümüzde neredeyse anlık olarak değişen ekonomik göstergeleri düşündüğümüzde 6 ay çok uzun bir süre. Enerji temininde ve maliyetinde yaşadığımız sıkıntıları da buna eklediğimizde büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. Üretim adetlerinin belirlenmesi, maliyet ve fiyatlama, ham madde tedariki gibi birbirine bağlı süreçler olduğu için çip krizi uzun süre daha en önemli sorun olarak sektörde belirleyici olmaya devam edecek. İş hayatının ve ekonominin yeni düzenleyicilere ve mekanizmalara ihtiyaç duyduğu bu dönemde dijitalleşme; ticari, ekonomik ve kültürel anlamda bir değişimin yaşanması gerektiğine işaret ediyor.  ABD ve Çin arasında yaşanan adı konulmamış bir ekonomik savaş var. En fazla katma değere sahip teknolojik ürünler, otomotiv ve tekstil gibi sektörler bundan birinci derecede etkileniyor. Türkiye ve Bursa otomotivin kalbi olarak nitelendirilen bir özelliğe sahip. Özellikle yedek parça konusunda çok güçlü bir alt yapıya sahibiz. Bu potansiyeli yeterince kullanmıyoruz. Pandemi ile birlikte çok farklı sorunlar ortaya çıktı. Uzak Doğu’da yaşanan enerji kriziyle birlikte baş gösteren yedek parça sıkıntısı da bunlardan biri. Avrupa’ya ve dünyanın birçok bölgesine yakın olmamızı, güçlü altyapımızı fırsata çevirmemiz için bir imkan olabilir bu durum. Özellikle ihtiyaç duyulan, tedarikinde sorun yaşanan parçaları iyi analiz ederek, bu alanda yatırımlar yaparak kayıplar telafi edilebilir. Otomotivin kalbi olan Bursa geleneksel bir üretim sürecine sahip. Teknolojinin gelişmesiyle otomotivde de dev bir dönüşüm yaşanıyor. Hibrit ve elektrikli araçlar, otonom sürüş için yeni nesil araçlar, yeşil dönüşüm gibi konular sektörün önceliği durumunda. Yeni açılan fabrikalar ve üretim tesisleri bu kriterleri dikkate alarak kuruluyor ve üretim yapıyor. Dolayısıyla bu etkenler geleneksel üretim altyapısına sahip Bursa’yı bir adım geri bırakmış olabilir. Bursa üretim ve ihracatta çok önemli tecrübelere sahip, güçlü altyapısı olan bir şehir. Pandemide yaşanan büyük sıkıntılar, en fazla Bursa’yı etkiledi. Ancak Bursa, teknolojik dönüşümü gerçekleştirebilirse sahip olduğu bilgi ve tecrübe ile tekrar liderliği ele alması zor olmayacaktır. Bu teknolojik dönüşüm yaşanırken, istihdam anlamında da gelişmelere ayak uyduracak, donanımlı personel ve ara eleman yetiştirilmesine de ağırlık verilmeli. 

Ali Hakan SÜALP - İnsu Teknik YK Başkanı 
Bursa gerilemeyi telafi edecektir

Pandeminin ilk döneminde büyük kayıp yaşayan otomotiv sektörü, üzerine yaşanan çip krizi ve üretim aksamalarıyla bir darbe daha aldı. Özellikle çip krizi sektörümüzün en önemli sorunlarından biri haline geldi. Otomotiv sektörü küresel çapta çip, ham madde ve nakliye krizleriyle boğuşurken bunun yanında yedek parça sorunu da büyüyor. Çip krizi ve yaşanan enerji problemleri nedeniyle Türkiye’ye giren yedek parça sayısı iyice azaldı. Maalesef sorunlar arka arkaya geldi ve bazı firmalar üretime ara vermek zorunda kaldı. Umudumuz tüm bu sıkıntıların bir an evvel son bulması.
Gazlı amortisör sektöründe Türkiye’de lider, dünyada da global oyunculardan biri olan İnsu Teknik olarak, alanında uzman kadromuz ve güçlü altyapımız ile bu süreci sıkıntısız atlattık. Bundan sonraki süreçte de hedeflediğimiz doğrultuda yol alacağımıza inanıyorum. Çünkü her zaman her türlü ihtimali göz önünde bulunduran bir çalışma prensibine sahibiz. Her zaman bir B planımız var. Bu nedenle bu süreci de sorunsuz bir şekilde atlatacağımızı düşünüyorum.  Diğer yandan tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs süreci her şeyi etkilediği gibi hemen her sektörde bazı sıkıntıların yaşanmasına neden oldu. Birçok sektörde üretim aksaklıkları yaşandı ve buna bağlı olarak da maalesef ihracat rakamlarında düşüş oldu. 
Bursa Türkiye ihracatının lokomotif kentleri arasında yer almaya devam ediyor. Sanayi şehri olarak anılan Bursa, sağlam bir üretim alt yapısına sahip olduğu için ihracatta da başarılı bir il. Ancak ardı ardına yaşanan sıkıntılar Bursa’nın ihracattaki sıralamasının değişmesine neden oldu. Bu durumda en önemli neden pandemi süreci. Bu dönemde çalışma hayatı, üretim ve satışlar neredeyse durma noktasına geldi. Diğer yandan yaşanan ekonomik kriz, çip krizi gibi aksaklıklar nedeniyle firmaların dönem dönem üretime ara vermek zorunda kalması, Bursa’da ihracat rakamlarına olumsuz bir şekilde yansıdı. 
Ancak ilimiz güçlü altyapısı, sağlam üretim teknikleri, güçlü ve güvenilir konumu sayesinde bu gerilemeyi telafi edecektir. Bursa özellikle otomotivde tek başına büyük bir ihracat potansiyeline sahip olan bir şehir. Bu bizim için gerçekten büyük bir avantaj. Yaşadığımız sıkıntılı sürecin aşılması durumunda ilimizin yine ihracatta atağa geçeceğine yürekten inanıyorum.
Firma olarak; gelişen teknolojiyi yakından takip ederek, Bursa ve ülkemizin ihracat rakamlarında daha da iyi bir konuma ulaşması adına var gücümüzle çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Taner YILMAZ - MAY Fren Genel Müdürü
Çin’deki yedek parça sıkıntısı Türkiye’ye yarayacak

Elektronik, mekanik parçalarımızın içerisinde yarı iletken çipler kullanıyoruz. Ancak son bir yılda çip tedariki konusunda ciddi zorluklar yaşadık. Bulabildiğimiz ürünlerin fiyatı da yüzde 100’ün üzerine çıkmış durumda. Hatta bazı ürünler yüzde 200’ün üzerinde zamlandı. Bu durum imalat süreçlerini olumsuz etkiliyor. Yaşanan sıkıntılar üretim süreçlerimizi uzatmasının yanında istediğimiz ürüne ulaşamamak, imalatımızı durma noktasına getiriyor. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren firmalar, çipe ulaşamazsa istedikleri ürünleri üretemez. Üretim olmayınca da ihracatta gerilememiz gayet normal bir durum. Enerji sıkıntısını biz de Türkiye sanayisi geçtiğimiz haftalarda yaşadık. Şu anda Çin’deki enerji krizinden dolayı firmalar yarım zamanlı çalışıyorlar. Bu nedenle karlılıkları düşen firmalar, ürünlerine zam yapmak durumunda kalacak. Ancak ben bu durumun uzun vadede Türkiye’nin faydasına olacağını düşünüyorum. Çünkü, Çin’den sonra en önemli üretim merkezlerinden biri Türkiye. Çin’de yaşanan bu sorun, Türkiye’deki firmaların dünya pazarında daha fazla yer almasına imkan sağlayacak. Bursa’nın otomotiv ihracatında ikinci sıraya gerilemesi, şehrimizin sadece otomotiv odaklı büyümemesi ve ürün yelpazesini genişletmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Çünkü sadece otomotiv odaklı bir imalatı önceliğe koyduğumuzda, küçük bir çip krizinden kaynaklanan üretim süreçlerinin durmasını sıkça yaşayabiliyoruz. Bu yüzden ihracat yaptığımız üretim kalemlerini çeşitlendirmeliyiz. Diğer sektörde de ihracat artırarak, risk payımızı düşürmeliyiz.
Küresel çip krizinin 6 aydan daha fazla sürmesi bekleniyor. 2022 yılı açısından baktığımızda Bursa’nın ihracattaki liderliğini bu yıl içerisinde geri alması zor. Ama 2023 yılı itibariyle çip krizinin aşılmasıyla birlikte Bursa, otomotivdeki liderliğini geri alacaktır. 2021 yılında başta ham madde olmak üzere birçok girdi kalemimizde ciddi artışlar oldu. Bunun yanı sıra dolar ve euronun yükselmesine bağlı olarak enerji ve doğal gazdaki maliyet artışları işletmeleri zorlayacak. Özellikle devletimizin, kamu ve özel bankaların imalatçılara destek olarak bu süreçten yara almadan çıkmamızı sağlamaları gerekli. 

Hüseyin TUNCER - Pega Otomotiv YK Başkanı
Bursa otomotiv sektörü yükselen bir ivmeyle büyüyecek

Çip krizinin otomotiv firmalarını doğrudan olumsuz etkilediği aşikar olup, yan sanayi firmalarını da hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkilemektedir. Pega Otomotiv olarak aftermarket pazarı ağırlığımız daha fazla olduğu için ve de etkin satın alma yaptığımızdan dolayı çip krizinden en alt düzeyde etkilenmekteyiz diyebiliriz. Uzakdoğu devletleri yaşadığı sorunları belli bir plan dahilinde ve en kısa zaman diliminde mutlaka çözecektir. Uzakdoğu’daki yedek parça temini konusunda olumsuz etkilenen firmalarımız olsa da bu durumdan olumlu etkilenip ihracatını artıran firmalarımız da vardır. Zira, Uzakdoğu ile bağlantısı olmayan ürünlerde Avrupa firmaları teminlerini Türk firmalarından yapmaktadırlar.
Otomotivde, 2021 yılında Bursa’nın ihracat performansı yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantılara rağmen iyi denebilir. Çünkü Bursa otomotiv endüstrisi her zaman pazarın içerisindedir. O bakımdan ihracattaki konumunu da geri alacak ve yerini sağlamlaştıracaktır. Otomotiv sektöründeki firma adetleri de üretim miktarları da üretim çeşitliliği de artmaktadır. Kalite sorunumuz da yoktur. Dolayısıyla sektör yükselen bir ivme ile büyüyecektir. Çünkü Bursa sanayisi dinamiktir. 
Bursa otomotiv endüstrisinin pazara yakınlığı, üretim kalitesi ve rekabetçi fiyatı ile büyüyeceği aşikardır. Ayrıca, ülkemizde yaşanan bütün olumsuzluklardan en az etkilenecek şekilde pozisyon alan bir sanayici profiline sahibiz.

Umut ÖZDEŞ Canel Otomotiv Genel Müdürü
İhracatta otomotiv dışı sektörleri artırmalıyız

Çip temini kaynaklı ana sanayi üretim kayıpları elbette bizim de satışlarımızı düşürdü, düşürüyor. Diğer yandan plansız duruşlar da otomotiv sektörünün en güçlü yanı olan uzun vadeli planlama yapabilme becerisini de azaltıyor. Aynı sıkıntıyı elbette bu kararı son dakika vermek zorunda kalan ana sanayiler de tedarik sanayi kadar yaşadılar.  Otomotiv sektörü karşılıklı güven üzerine kurulu uzun soluklu bir ilişki modeli ile çalıştığından çip krizinin etkileri yönetilemez seviyede değil diyebiliriz. Dünyada pandemi öncesi başlayan siyasal ve ekonomik kırılmalar, pandeminin de katalizör etkisi ile birlikte ardı ardına yeni konuları büyük başlıklar olarak gündemimize getirmeye başladı. Çip krizi, nakliye maliyetleri, ham madde fiyatları, enerji krizi, yedek parça krizi gibi farklı görünen ama ortak kök sebepten beslenen etkilerle boğuşuyoruz. Her krizde olduğu gibi yaşananlar, bazılarımız için mücadele etmeyi gerektiren sıkıntılar bazılarımız için de ender gelecek fırsatlar yaratıyor. 
Son kullanıcılar olarak sıkıntı çekecek olsak da otomotivdeki yedek parça krizinin yerli üreticiler açısından hem iş hacmini artırdığını hem de gelişim fırsatı yarattığını düşünüyorum. Ancak yerli üreticiler kapasitelerini, artan ihracat talep ve fırsatları için kullanmayı tercih ediyorlar doğal olarak. Buna rağmen içinde bulunduğumuz dönemin kaynakların etkin kullanılması amacı ile verimlilik konularının öne çıktığı ve finansman kaynağına ulaşma sıkıntısına rağmen otomotivde önümüze gelen konjonktürel fırsatların yatırım iştahını arttırdığı bir iklime girildiğini düşünüyorum. Konuyu sadece otomotiv sektöründe araç yedek parçası olarak da değerlendirmemek gerekiyor. Uzak Doğu kaynaklı makine ekipman tedarik sıkıntısını da eklemek yanlış olmaz. Artan sanayi üretimi ve ihracatla birlikte yeni yatırım yapan şirketlerin makine ve ekipman tedarik sürelerinin uzaması da bir sıkıntı olarak önümüzde duruyor. Hem edinmek için terminler uzadı hem de elinizdekinin idamesini gerçekleştirmek zorlaştı. Bursa’nın 2020-2021 ihracat artış oranı Türkiye’nin genel artışının altında kaldı. Bursa ihracatının yarısına yakın kısmı otomotiv sektöründen geldiğini düşünürsek, ana etkinin çip krizi kaynaklı duruşlar olduğunu söyleyebiliriz. Tedarik sanayi olarak artan ihracatımız ile otomotiv tedarik sektörü görevini yerine getirdi diyebiliriz. Ülkemiz için genel bir bakış açısı ile değerlendirirsek Bursa ihracatını arttırırken herhangi bir gerileme olmadan Bursa’yı geçen iller olması, sanayinin yayılımı ve etkinliği açısından da bir kazanç olarak görülmeli, ne de olsa rekabet gelişmeyi tetikler.  Bursa’nın ihracatta otomotiv dışı sektörleri artırması ve tüm sektörler için ihracat pazarlarını da çeşitlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için Bursa’nın yeni yatırımlar ile kapasite yaratması gerekecek ki neredeyse tüm sanayi alanlarında inşaat ve kurulum var. 


AB çip üretimini artırmak istiyor
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, kamu destek kurallarını çip yatırımlarına daha fazla destek sağlayacak biçimde uyarlayacaklarını, çip sektörünün finansmana erişimini kolaylaştıracaklarını söyledi. Von der Leyen, teknoloji şirketlerini temsil eden DigitalEurope adlı Brüksel merkezli kuruluşun düzenlediği “Dijitalin Ustaları 2022” adlı etkinliğin açılışında konuştu.Çip kıtlığının küresel ekonomik toparlanmayı yavaşlattığını anımsatan von der Leyen, Doğu Asya’daki çip fabrikalarının kapanmasının Avrupa’daki bütün üretim hatlarını durma noktasına getirdiğini söyledi. Von der Leyen, çiplerin dijital dönüşümde en önemli unsurlardan biri olduğuna işaret ederek, gelecek hafta Avrupa’nın ilk çip yasasını açıklayacaklarını bildirdi.Çipsiz dijital teknolojilerin söz konusu olmadığını vurgulayan von der Leyen, “Çip değer zincirinin tamamında güçlü bir oyuncu olmamızı istiyorum.” dedi.
“2030 yılına kadar dünya mikroçip üretiminin yüzde 20’si Avrupa’da olmalı”
Ursula von der Leyen, çip pazarının gelecek 10 yılda iki kat büyüyeceğine dikkati çekerek, “2030 yılına kadar dünya mikroçip üretiminin yüzde 20’si Avrupa’da olmalıdır.” dedi. Bu miktarda çip üretimi için Avrupa’daki mevcut üretimi 4 kat artırmaları gerekeceğini belirten von der Leyen, hazırladıkları yasanın çip yatırımlarını önemli ölçüde destekleyeceğini ifade etti. Von der Leyen, hazırladıkları çip yasası ile sektöre 2030 yılına kadar 12 milyar avrodan fazla ilave kamu ve özel sektör yaptırımı çekeceklerini vurguladı. Halihazırda Avrupa şirketlerinin çiplere yılda 6 milyar avro yatırım yaptığını anımsatan von der Leyen, hazırladıkları yeni düzenleme ile bunu artıracaklarını söyledi.


Tedarik sanayinden 2 milyar dolarlık yatırım
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, sektör olarak 2022 yılına olumlu öngörülerle başladıklarını söyledi. Türkiye otomotiv sanayisi ve özellikle tedarik sanayinin önemli global adımlar attığını vurgulayan Saydam, “Çin’in bu dönemde özellikle lojistik sorunları sebebiyle Avrupa tarafından daha az tercih edilir hale gelmesi, Türkiye’nin tedarik sanayisinin ihracat konusunda bir adım öne çıkmasını sağladı” dedi. Hem otomotiv ana sanayisinin hem de tedarik sanayisinin yatırımlarının hız kesmeden sürdüğüne vurgu yapan Albert Saydam, “Otomotiv tedarik sanayimiz için yatırımlar 2021 senesinde yaklaşık 1,5 milyar dolar mertebesinde iken bu sayı 2022’de 2 milyar dolar olacaktır. Üyelerimizin yatırımları çeşitli belirsizliklere veya olumsuz risk tablolarına rağmen devam etmekte ve bu olumlu bir gelişme. 2021’in olumlu konulardan bir tanesi de ana sanayi açısından da ciddi yatırımlar anons edilmesi oldu. Ayrıca TOGG’un yatırım programına uygun bir şekilde adımlarını atması, en sonda CES Fuarı’nda bayrağımızı dalgalandırması ve orada tüm Türkiye’yi temsil etmesi tabii ki hepimizi gururlandırdı. Bunun yanı sıra Ford Otosan’ın yatırım anonsunu yaptığı yeni ticari aracı, Toyota’nın 2 bin 500 kişilik istihdam arayışında olduğuna dair açıklamaları, bunlar hep bu senenin 2021’i bitirirken 2022’ye ve daha sonrasına olumlu bakmamızı sağlayan haberler oldu” açıklamasında bulundu.

“Ana sanayi yatırımları tedarik sanayisini tetikliyor”
Otomotiv ana sanayisindeki elektrifikasyon yatırımlarının ciddi ölçüde artmasının tedarik sanayisini de etkilediğini vurgulayan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Elektrikli yatırımlar Türkiye sanayisinde arttıkça, tedarik sanayisinin de kendisini bu konuda geliştirmesi ve dönüşmesi kaçınılmaz bir gerçek oluyor. Bu konuda da yatırımlarımız hız kazanıyor. Son üyemiz de SIRO oldu. Bilindiği üzere Farasis ile TOGG’un ortak girişimi olarak ortaya çıktı ve bu otomotiv sanayisindeki dönüşümün bir teyidi oldu” diye konuştu