Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden inşaatta, tedarik sıkıntısı da baş gösterdi. Pandemiyle birlikte yükselen maliyetlerin yanı sıra, uluslararası taşımacılıkta yaşanan sıkıntılar ham madde fiyatlarında yüzde 50’yi aşan artışlar yaşanmasına sebep oldu. 

Geçen yıl haziran ayında konut satış kredilerindeki faiz düşüşüyle birlikte rekor satış rakamlarına ulaşan inşaat sektöründe, ivme uzun süre negatif seyretti. Bu yılın mart ayıyla birlikte, satışlarda tekrardan artış yaşanması, sektör temsilcilerini önümüzdeki süreç için umutlandırdı. Ancak sektörü, bir yandan da malzeme tedarikindeki sıkıntılar tehdit ediyor. İnşaatlarda kullanılan çimento, demir gibi malzeme fiyatlarında yüzde 50’leri aşan artışlar yaşanması, müteahhitleri endişelendiriyor. Sektör temsilcileri iç piyasa koşullarına uygun yeni düzenlemeler talep ediyor. 
Mustafa ANDIÇ

İMSİAD

Başkanı
Bu yıl konut satışlarına düşüşle başladık. Şubat ayı özellikle çok düşüktü. Mart ayı satışlarında bir artış oldu. Bu hem şubat ayından ertelenmiş alımların gerçekleşmesi, hem de döviz, altın ve diğer enstrümanlardan para kazananların güvenli liman olan gayrimenkule geçiş yapmalarıyla yaşandı. Zaten rakamlar da bunu gösteriyor, ipotekli satışlar düşük, diğer satışlarda bir artış görülüyor. Yaz aylarında pandeminin seyrindeki olumlu gidişat ve oluşacak hareketlilik konut satışlarında bir canlılık oluşturabilir ama bunun suni olmaması için biz kesinlikle bir destek paketi uygulanmasının doğru olduğuna inanıyoruz. Faizler mutlaka 1’in altında bir orana gelmelidir. Bu destekler de sıfır gayrimenkuller ve ticari alanlarda kullanılmak üzere uygulanmalı. Eğer böyle olmazsa daralma devam eder, bunu çözmek için destek paketiyle birlikte piyasa mutlaka hareketlendirilmelidir. Son dönemlerde sektörde malzeme tedarikinde bir sorun yaşanıyor. Sadece malzemeye ulaşamamak değil inanılmaz zamlar da var. Demirde 1 yıldaki fiyat artışı yüzde 80 civarında. Çimentoda yüzde 65, betonda yüzde 50, suntada yüzde 24, MDF’de yüzde 27 civarında zamlar yaşandı. Bu zamlar enflasyon oranına bakışla çok yüksek zamlar. Bununla birlikte başka bir sorun da var. Bu süreçte firmalar ağırlıklı olarak ihracata çalıştı. İhracata çalışınca da iç piyasa sıkıntı yaşamaya başladı. Ham madde ihracatının çok mantıklı olmadığını düşünüyoruz. 
Çünkü hem iç piyasa bundan olumsuz etkileniyor, hem de ham maddeden ürüne dönüşünce alınacak asıl katma değeri kaybetmiş oluyorsunuz.  
Ham madde ihracatında bir birim döviz girdisi sağlanıyorsa, mamule dönerse 4 katı döviz girdisi sağlanıyor. Bu durum maalesef karaborsayı da oluşturuyor. Fırsatçılar bunu hemen kullanıyorlar. Özellikle mobilya sektöründe yurt dışı ihracata çalışanlar iş alamaz oldular, iç piyasada verilen terminler aşılmaya başlandı. Çok ciddi bir sıkıntı var. Bu sorun aşılmazsa, özellikle mobilya sektörü kapanmalara, küçülmelere ve işten çıkarmalara gidebilir.  Öncelikle iç piyasanın ihtiyaçları giderilmeden tamamen kontrolsüz bir şekilde ihracat olmamalı. Çünkü iç piyasa ve imalat sanayi, Türkiye ihracatının yüzde 90’ını oluşturuyor. Dolayısıyla önce iç piyasanın ihtiyaçlarını sağlamak gerekiyor, bu anlamda eğer gerekiyorsa yasal düzenlemeler de yapılmalıdır.
Hüseyin Ergün KIRATLI 

Kıratlı İnşaat

YK Başkanı
Bursa’da konut satışları geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 23 azalmıştır. Bununla birlikte Mart ayında da yüzde 7’lik artış sağlanmıştır. Covid-19 süreci ülkemizde 11.03.2020’de ilk vakanın tespiti ile başlamıştır. Dolayısıyla 2020 yılı ilk çeyrek verilerine de Covid-19 salgınının etkisi olmamıştır. Bu yıl ise çok ciddi olarak konut satışlarına olumsuz etkisi olmuştur. Bunun yanında 2020’nin ilk çeyreğinden bu yana faizlerde ki (yıllık bazda) yaklaşık 7-8 puanlık artış da konut satışlarının azalmasına sebep olmuştur. Mart ayındaki yüzde 7’lik artışın da mevsimsel olduğunu düşünmekteyim. Genellikle konut satışları ocak-şubat aylarında en düşük seviyeye gelir ve mart ile birlikte yükseliş trendi başlar.
Malzeme tedarikinde cam, ahşap vs. ürün temininde bir miktar sorun yaşadığımız doğrudur. Ancak bunun arz yetersizliğinden veya yoğun talepten dolayı olduğunu düşünmüyorum. Tüm dünyayı etkileyen Covid - 19 sürecinde, ülkemizin coğrafi konumu sebebi ile dışarıdan yoğun talep gelmektedir. Aslında çok güzel gelişmeler. Ancak üreticiler de, böyle zorlu dönemlerde iç piyasadan kısarak ihracata yüklenmek ve bu zor günleri fırsata dönüştürmek yaklaşımında olmamalıdırlar. Ancak Covid - 19 sürecinin atlatılmasından sonra normale döneceğini düşünüyorum. Zira, dünyada hiçbir üründe talep fazlası/arz eksiği olduğunu düşünmüyorum. 

Yusuf ŞEHİTOĞLU
Şehitoğlu İnşaat 
YK Başkanı

Mart ayında yaşanan artış, proje teslim dönemleri ve daha önce yapılan satışların tapu teslimleriyle doğru orantılıdır düşüncesindeyim. Geçmiş seneye göre baz etkisi nedeniyle büyüme yaşıyoruz şeklinde bir tabloyu görsek de, yükseliş trendini önümüzdeki aylardaki genel duruma göre değerlendirmemiz daha sağlıklı olacaktır kanısındayım. Ne yazık ki birçok sektör gibi inşaat sektörü de hem ürün tedarik sıkıntısı yaşamakta hem de üst üste gelen zamlarla mücadele etmeye çalışmakta. Uluslararası emtia piyasalarında ve hurda fiyatlarındaki artış, demir ve muadili ürünlerde ciddi fiyat artışına neden olmaktadır. 
Üstüne bir de kur baskısı eklendiğinde ithal girdiye bağlı üretim kalemlerindeki oynaklık ciddi sıkıntı yaşatmaktadır. 
Eş zamanlı olarak kur avantajı dolayısıyla yurtiçi ham madde tedariki ihracat odağıyla hareket ettiği için yurtiçi fiyatlar tarafında da yükselişlerle karşı karşıya kalıyoruz.  Geçmiş yıllardaki üretim kapasitesinin düşüklüğü nedeniyle imalat sanayinde kapasite güncellemeleri ya da artışları sağlanmadığı için dönem dönem camdan çatı malzemelerine kadar tedarik sıkıntısı oluşabilmektedir. 
Bu noktada hammadde ve mamul ihracatlarında iç piyasa koşullarıyla senkronize gidilebilmesi adına düzenlemeler yapılmalıdır. 
Murat ÇAKMAKER

BURTİMDER

YK Başkanı
Konut sektöründe son yıllarda yaşanan daralma varlığını sürdürüyor. TÜİK’in yayınladığı güncel sektör istatistiklerinden de görülebileceği gibi yeni konut satışı ve üretiminde sıkıntılar devam ediyor. Konut satışlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,9’luk küçülme dikkat çekiyor. Alım satımlarda tüketicilerin ikinci ele yöneldiklerini görebiliyoruz. Bursa Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği olarak hem yeni konut imalatında hem de konut yenilemesinde aktif rol alan sektörel bir üye portföyüne sahibiz. İster yeni konut ister ikinci el olsun her koşulda da sektör üyelerimiz konut sektöründeki hareketlilikten istifade edebiliyor. Ancak ikinci el satıştan kaynaklanan konut yenilemeye yönelik Pazar hareketlenirken, yeni proje bazında büyük işler olmadığından hedeflenen ve beklenen ciroların gerçekleşemediğini ifade edebiliriz. Pandemiden kaynaklanan ham madde ve yarı mamul pazarındaki problemler maalesef dünya ticaretini olumsuz etkiliyor. Hem ham maddeye erişimde hem lojistikte hem de fiyatlarda yaşanan sıkıntılar üretimde olduğu kadar perakende sektöründe de sıkıntılara neden oluyor. Örneğin plastik ham maddesinde son altı ayda yaşanan yüzde 150’lik artış pek çok sektörü olumsuz etkiliyor. Ambalajdan tutun da tesisatlarda kullanılan borulara kadar pek çok şey bu artıştan ister istemez etkileniyor. Yerli üretimi yüzde 100 desteklemekle beraber içinden geçilen bu zor süreçte ithal hammadde ve Türkiye’de üretimi olmayan ürünlerde uygulanan vergi oranlarında en azından pandemi sonlanana kadar indirime gidilmesi pazarın hareketlenmesine katkı sağlayacaktır. Piyasadaki düşük talep ve artan üretim maliyetleri işletmelerin karlılığını olumsuz etkileyerek büyüme ve yatırım planlarına negatif etki ediyor. Son dönemde pek çok işletme ayakta kalmaya odaklanmış durumda.
Mehmet ERDOĞAN

MOTİF Yapı

YK Başkanı
İnşaat malzemeleri tedarikinde ciddi bir sıkıntı var. İhracatı hepimiz destekliyoruz. Ülkemizin kalkınması adına olmazsa olmazdır. Ancak iç piyasaya yeterli miktarda mal verilmezse iç piyasada talep fazla, arz az olunca bu sefer malzemelerdeki fiyatlarda doğal olarak tırmanmaya başlıyor. Bu fiyat artışı enflasyonu da tetikliyor, konut fiyatlarının artmasına da yansıyor. Bizim gibi perakende satışı olan işletmeler mal tedarikinde sıkıntı yaşıyor ve bu sefer işletmelerimizin genel giderlerini karşılayamayacak noktalara gelmesine sebep oluyor. Maliyetler arttığı için vatandaş olsun, müteahhitler olsun yüksek fiyatlardan mal almak zorunda kalıyorlar. İç piyasa dengesi gözetilmeden yapılan ihracat, dengesiz bir yapılanmaya sebep olmaktadır. Dengeli olmak şartı ile ihracata bir itirazımız yok, hatta destekliyoruz. Geçen yıl altıncı ayda konut kredi faizlerinin düşmesiyle stoktaki konutlar tükendi. Yeni konutlar, yeni fiyatlarla satılmaya başlandı. Tabi bu yeni fiyatlanmada özellikle demir, beton ve diğer inşaat malzemelerindeki artıştan dolayı ciddi bir maliyet artışı meydana geldi. Müteahhit arkadaşlar bunları doğal olarak fiyatlarına yansıtmaya çalıştı. Piyasadaki konut kredi faizlerindeki yükseklik ve pandemi şartları da buna eklenince konut satışlarında bir düşüş yaşanması kaçınılmaz oldu.

Hasan OKUMUŞ

Okumuşlar Yapı

YK Üyesi
 Avrupa ve Amerika’da korona krizi nedeniyle sanayi üretiminde yüzde 70’lere varan düşüşler yaşandı. Ülkeler, gelecek aylarda ekonomik toparlanma beklese de uzmanlar toparlanmanın vakit alacağı görüşünde. Düşüş trendi devam edecek! Tedarik zincirleri üzerindeki etkiler, küresel tedarikin işleyişini bozdu. Bu durum tedarikçi ağlarında farklı seviyelerde yayılma etkileri yarattı.  Birçok farklı endüstriyel sektörde olduğu gibi, parça eksikliğinden dolayı üretimler durduruldu. Ürün veya ham maddelerinin çoğunu Çin’den tedarik eden Amerikalı, Avrupalı ya da Türk üreticiler iflasın eşiğine geldikleri gibi, ilişki içinde bulundukları muhataplarını çaresiz durumda bıraktılar. 
Çin’deki fabrikalar kapandıkça ve ulaşım rotaları çöktükçe, navlun bedelleri arttıkça, konteyner arzı azaldıkça, dünya genelinde ürünlerin pazara sunulması giderek zorlaştı. Birçok global şirket teslim sürelerini rutinin iki katına çıkarttı. 
Ayrıca pandemi sonrası dünya genelinde ham madde ve nihai ürün sıkıntısı yaşanmakta. Bu durum küresel bir durgunluk korkusu yaratıyor. Kamu bankalarının geçen yıl haziran ayında uzun vadeli, düşük faizli konut kredisi kampanyasıyla birinci el konutta aylık yüzde 0,64 seviyelerine kadar düşen konut kredisi faizleri yıl sonu itibariyle yüzde 1 sınırını aştı. Merkez Bankası’nın sürdürdüğü sıkılaştırma adımları ve fonlama maliyetinin artması üstüne ham madde ve döviz artışları, tedarik zincirinin hasar görmesi, kapanan fabrikalar derken insanlar hayatları adına ileriye dönük hamleler ve yatırımlar yapmaktan imtina ettiler. Mart ayındaki yüzde 7’lik artış ise, gelen zamların gerçek olduğuna inanan gerçek ihtiyaç sahiplerinden kaynaklanıyor.  Pandemi, ekonomilere bir süre daha zarar verse de ülkemizin bu durumdan en az etkilenen ülkelerden biri olduğuna şahit oluyoruz.

Cengiz EKER

İZOMET İzolasyon 

YK Başkanı
İnşaat sektöründe son yıllarda yaşanan daralmanın sürdüğünü görüyor ve işletmeler olarak bizzat hissediyoruz. TÜİK tarafından açıklanan 2021 yılı ilk çeyrek istatistikleri de yaşanan durumu gözler önüne seriyor. Neredeyse dörtte bir oranında yaşanan küçülme bu sektörden beslenen tüm alt ve yan sektörleri de olumsuz etkiliyor. Pandeminin meydana getirdiği küresel kriz elbette ülkemize de yansıyor. Önce sağlık ama ticaret olmadan da hayatı sürdürmek mümkün değil. Devletin sağladığı yardım ve desteklerin artmasını sektörel anlamda bizler de bekliyoruz. Zira tüm yan kollarıyla beraber yüzbinlerce insana iş imkanı sağlayan inşaat sektörünün yaşaması ve ayakta kalması için desteklenmesi şart. Ham madde üreticilerinin pandemi nedeniyle daralan talebe paralel olarak arzı kısması ham madde fiyatlarına yansıyor. Bu da son tüketicinin cebini ve dolayısıyla alışverişini etkiliyor. Tedarikte yaşanan zorluklar ham maddeye erişimi güçleştirerek üretimi olumsuz etkiliyor ki bu da ister istemez satış fiyatlarına yansıyor. Fiyatlar yükseldikçe de talep azalıyor. Son dönemde hem alan şikayetçi hem de satan. Bu içinden acilen çıkılması gereken bir girdap.