Semih AYDIN
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi tarafından her yıl ocak ayının ikinci haftasında Enerji Verimliliği Haftası etkinlikleriyle; enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğinin artırılması hedeflenmektedir.
Türkiye ekonomisinin en önemli gider kalemlerinden olan enerjide verimliliği sağlamak cari açığın kapanması yönünde ciddi bir adım oluyor. Aynı zamanda firmalar, enerjiyi verimli kullanarak üretim maliyetlerini düşürerek piyasada daha rekabetçi fiyatlarla yer alabiliyorlar.
Bursa’da alanında uzman isimler Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle enerji verimliliğinin önemini ve sağladığı avantajları değerlendirdi.
Olgun KARABİBER
LimaDEM Elektrik YK Başkanı
Tasarruf az enerji kullanarak yapmaktır
Elektrik enerjisi elde etmek için milyarlarca liralık yatırım yapıldı. Ürettiğimiz elektrik için neredeyse tamamen dışa bağımlı olduğumuz çok yoğun petrol ve türevleri kullanıyoruz. Bu bağlamda dışa bağımlılığımızı azaltacak olan rüzgar ve güneş enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesinin ülke ekonomimiz için önemli olduğunuz biliyor ve öneriyoruz.
Enerji tasarrufu günlük hayatımızda olduğu kadar bu enerjinin çok büyük bir bölümünü kullanan endüstriyel tesislerde de hayati önem taşıyor. Ülkemizde enerji tüketiminin yüzde 41’i endüstriyel tesislerde, yüzde 31’i binalarda ve yüzde 20’si de taşımacılıkta yapılmakta olup, endüstriyel tesislerde yıllık 3,7 milyon ton eşdeğer petrole denk düşen bir enerji tüketimi mevcuttur.
Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre sanayide kullanılan enerjinin yüzde 30’undan tasarruf edilebilir. Tasarruf aynı işi daha az enerji kullanarak yapmak, enerjiyi daha etkin ve verimli kullanmak anlamına gelir. Enerji tasarrufu için sanayi tesislerinde aydınlatma sistemi optimize edilmeli ve yüksek verimli aydınlatma sistemi kullanılmalı, gereksiz sarfiyatı önlemek için bakım faaliyetleri arttırılmalı, sıcak ve soğuk yalıtımları sağlanmalı, yüksek verimli motor kullanımına özen gösterilmelidir.
Dr. Müh. Mustafa UYSAL
Enerji İşverenleri Sen. Bşk.
Verimli ülke
Artık bu kavram dilimize alıştı, neredeyse galat-ı meşhur olacak. Çünkü serbest piyasa ekonomisine geçtiğimizden bu yana rekabet kıskacına girdik. Son 20 yılda bu terimi çok duyduk. Önceleri ‘tatlı markası olabilir mi?’ diyorlardı, şimdi ise ‘benim mutlaka verimli bir şirket olmam gerekiyor’ deniliyor. Enerji verimliliğini sadece tasarruf olarak algıladık, ‘Yeşil Ekonomi’nin bir parçası olarak düşündük.
Netice itibariyle bu denli hızlı mesafe kat ettik. Aydınlatmada yüzde 15, sanayide yüzde 15, ulaştırmada yüzde 10, kamuda yüzde 10, evlerde yüzde 15 enerji verimliliği bu sayede oldu. Topladığınızda kümülatif olarak 15 yılda 40 milyar dolarlık paramızı harcamadık. Bu büyük bir başarıdır ama yeterli değildir.
Cari açığın en büyük sebebi olarak halen enerji gösteriliyorsa enerji verimliliğinde bu denli yetersiz kalışımız sebeptir. Daha alınacak çok yolumuz var. Makro ekonomik politikalara enerjiyi henüz alamadık. Mikro desteklerde yerini alan enerji verimliliği firmalar tarafından kısıtlı olarak kullanılıyor.
Mevzuatlarımızda yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması açısından eksiklikler var. Ama olsun, ülkemizde son 20 yılda başarılı bir enerji verimliliği programı uyguladığımıza inanıyorum.
Bu işin başlangıcını yapan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. M. Hilmi Güler ve bugüne kadar görev yapan tüm Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarımızı tebrik etmek istiyorum. Aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da artık yeşil binaları gündemine aldı. Türkiye’nin sadece deprem sorunu olmadığı, enerjinin de büyük bir sorun olduğunu yönetmeliklere ilave ettiler.
Netice itibari ile ülkemiz OECD ülkeleri içerisinde ayrılarak az zamanda çok işler yapmıştır. Bunun yansımaları da pozitif olmuştur. ‘Verimli Ülke’ vatandaşı olmak hepimizin gurur kaynağı, bir o kadar da fırsat kaynağıdır.
