Kazananlar 17 Haziran’da belli oluyor

KalDer Bursa Şubesi ve BUSİAD iş birliğiyle düzenlenen Bursa Mükemmellik Ödülleri’nde geri sayım sürüyor. EFQM Mükemmellik Modeli’ne göre kazananların belirleneceği ödüllerin sahipleri 17 Haziran’da açıklanacak.
Mükemmellik kültürü ve Toplam Kalite Yönetimi yaklaşımının Bursa çapında yaygınlaşmasını sağlamak, Ulusal Kalite Hareketi’ne destek vermek, Bursa’da iş mükemmelliğine ulaşma çabasında olan kurum ve kuruluşları ödüllendirmek, konusunda iyi uygulamaların diğer kurum ve kuruluşlar tarafından da paylaşılıp, uygulanmasına destek vermek, kentte faaliyet gösteren kurumların başarılarının, sürdürülebilir rekabet güçlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde artmasına yardımcı olmak ve Bursa’nın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 1998 yılından bu yana verilen ödüllerde finale kalan kurum ve kuruluşların yöneticileri kendilerini ve kalite yolculuklarını anlattı.

Ali Erman AYTAC - Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü

Limak Enerji olarak Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyon kişiye hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve bilgiye daha kolay erişmelerini sağlamak amacıyla teknolojik yatırımlarımızı kesintisiz sürdürüyor, pek çok farklı kanal üzerinden müşterilerimizle iletişim kuruyoruz.

Kuruluşunuzu kısaca tanıtabilir misiniz?

Limak Enerji olarak Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyon kişiye hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve bilgiye daha kolay erişmelerini sağlamak amacıyla teknolojik yatırımlarımızı kesintisiz sürdürüyor, pek çok farklı kanal üzerinden müşterilerimizle iletişim kuruyoruz. 100’ü aşkın işlem merkezimiz ile abonelik, tahsilat ve avantajlı tarifelerden yararlanma gibi birçok hizmeti vermenin yanı sıra; pandemi sürecinde hayatımızda varlığını güçlü bir şekilde hissettiren temassız kanallar olan online işlem ve mobil uygulamamız, çağrı merkezimiz ve e-Devlet üzerinden de elektrikle ilgili işlemlerin yapılmasına olanak tanıyoruz. İşaret Dili Görüşme Hattı hizmetimiz ile işitme ve konuşma engelli müşterilerimize çözümler sunuyoruz. Sanayi ve ticarethanelere hem indirimli hem de sabit fiyatlarla elektrik satışı yapıyoruz. Serbest tüketici pazarının da genişlemesiyle birlikte sadece hizmet bölgemize değil, Türkiye’nin tüm illerine enerji satışı gerçekleştirebiliyoruz. Şu an Türkiye’de en fazla serbest tüketiciye sahip olan şirketiz, 81 ilde de müşterimiz var. Hizmet bölgemiz dışında yer alan 77 ilde, Limak Enerji adına indirimli elektrik satışı yapabilecek acentelikler oluşturuyoruz. Acentemiz kendi bölgelerinde, çevre il ve ilçelerde de şirketimiz adına satış yapabiliyor. Tüm illerde sektör fark etmeksizin acentelikler oluşturabilmek ve tüm müşterilerin indirimli tarifelere erişebilmesini sağlamak için çalışıyoruz. Sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz ile eğitim, sağlık ve çevre gibi alanlarda toplumda farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Dönemin koşullarına, değişen dünya ve müşteri beklentilerine uygun projeleri hızla hayata geçiriyoruz. Son 2 yıldır global çapta bir risk oluşturan salgına karşılık güçlü dijital altyapımız ile beraber pek çok kolaylığı müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz.

Kuruluşunuzda kalite çalışmaları ne zaman, nasıl başladı?

Müşteri memnuniyeti odaklı bir yönetim felsefesine sahibiz. Müşterilerimizin ihtiyaç duyabileceği hizmetleri önceden planlıyor ve hayat kolaylaştıran uygulamalar geliştiriyoruz. Tüm süreçlerde daha kaliteli hizmeti nasıl sunabiliriz düşüncesi ajandamızın her zaman ilk sırasında yer aldı. Sürekli gelişen, öğrenen ve öğreten bir şirket olarak kalite çalışmalarında da sektöründe ilk adımı atan kurum olduk. Şirketimiz, 2017 yılında ISO 9001:2015 sertifikasını ve 2020 yılının sonunda ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikasını alan ilk elektrik perakende satış şirketi oldu.

Tüm süreçlerin ve sistemlerin yönetim sistemlerine uygunluğunun ve etkinliğinin tarafsız bir gözle değerlendirilmesi ve geliştirme ihtiyacı bulunan alanlarda gerekli iyileştirmelerin yapılması için akredite olmuş denetçi firmalar tarafından düzenlenen denetimleri başarıyla tamamlayarak, ISO 10002: 2014 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, ISO 27001: 2013 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 18295: 2017 Müşteri İletişim Merkezleri Yönetim Sistemi sertifikalarını almaya hak kazandık.

EFQM Mükemmellik Modeli’ne nasıl başladınız, neler amaçlıyorsunuz? (Rekabet gücünüze ve kurumsal performansınıza etkileri neler oldu, olacak?)

Şirket olarak temellerini attığımız kalite çalışmalarımızı sistemli ve sürdürülebilir bir model ile yürütmenin hem iş yapış süreçlerimizdeki performansımızı hem de rekabet gücümüzü artıracağı bilinciyle, çalışmalarımızı EFQM modeli çerçevesinde sürdürme kararı aldık. EFQM Mükemmellik Modeli’ni 2017 yılında uygulamaya karar vererek Türkiye Kalite Derneği’ne (KalDer) üye olduk ve KalDer öncülüğünde yürütülen Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ni imzaladık. Yolculuğumuzda uzun soluklu bir kurumsal dönüşümü başlatırken, model kapsamında oluşturduğumuz 3 temel stratejiyi dayanak noktası belirleyerek, çalışmalarımızı kurguladık. Tüm paydaşlarımıza yönelik yeni proje ve hizmetler geliştirerek bu yapıyı destekliyoruz. Model ile birlikte sürdürdüğümüz çeşitli analizlerimiz hem sektör hem rakiplerimizin mevcut durumunu görerek, rekabet gücümüzün artmasına katkı sağlıyor. Model kapsamında kıyas ve karşılaştırma çalışmalarımızla, sürekli iyileştirme çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. EFQM Mükemmellik Modelini uygulayarak; yönetim yapısı, insan kaynakları, iş stratejileri ve iş birliklerini geliştirerek, paydaşlarımızın beklentilerini maksimum düzeyde karşılamayı ve süreç sonunda ise müşterilerimiz, çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz açısından örnek bir şirket olmayı hedefliyoruz.

Modeli uygulamaya başladıktan sonra, Bursa Kalite Ödülü’ne başvurdunuz. Sıkı bir çalışma içine girdiniz. Neler yapıyorsunuz? Ödülün sizin için taşıdığı önem nedir? Amaç mıdır, araç mıdır?

Sürece dahil olduğumuz andan itibaren kurumsal olarak pek çok değişimin çalışanlarımız ve yönetim ekibimiz tarafından içselleştirilmesini sağladık. EFQM’in bir yönetim felsefesi olması sebebiyle modelin sürekliliği olduğunu biliyoruz. Sürekli geliştirilmesi gereken bir modelin uygulayıcısı olarak aslında bu sürecin bitmeyecek bir maraton olduğunun farkındayız. Çalışmalarımızı süreklilik odağında kurguluyoruz. Sürecin bizim için farklı bir anlamı daha var. Mükemmellik Modeli Ödül Sürecimiz, 2019 yılında Jüri Teşvik Ödülü ve Türkiye Mükemmellik Ödülü 4 Yıldız Yetkinlik Belgesi, 2020 yılında Bursa Mükemmellik Başarı Ödülü ile taçlandırıldı ve bu ödülü alan “ilk elektrik perakende satış şirketi” olduk. Heyecanlı, motivasyonu yüksek bir ekiple bu yola çıktık, sıkı bir şekilde modelin kapsadığı adımları iş süreçlerimize uyguluyoruz. Model sayesinde pek çok iyileştirme sürecine de tanıklık ettik. Kurumumuzun başarı grafiğini tarafsız olarak gözlemleyebilme ve iyileştirme fırsatlarını keşfedebilme olanağına sahip olduk.

Kurum olarak müşteri memnuniyeti, liderlik, çalışan memnuniyeti gibi yaklaşımlarınızdan söz eder misiniz? EFQM Modeli çerçevesinde oluşturduğunuz bu yaklaşımlar ‘Kurumsal sosyal Sorumluluk” çalışmalarına nasıl etki etti?

Şirket olarak değerlerimizde de yer alan müşteri memnuniyeti yaklaşımımızı sağlamak adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. EFQM Mükemmellik Modeli sistemiyle pekiştirdiğimiz müşteri odaklı yapımızı gelecekte enerjinin ulaşacağı noktaları düşünerek kurguluyoruz. Teknolojik gelişmeleri esas alarak farklı iş modelleri çerçevesinde veri ve iletişim altyapısını güçlendirerek, müşterilerin bilgiye daha kolay erişmesini sağlıyoruz. Pandemi süreci nedeniyle dijital kanalların önemi daha da arttı. Müşteri davranışlarının da bu yöne yoğunlaşmasıyla birlikte online kanalda yapılabilecek işlem ve hizmet sayımızı da yükselttik. Müşterilerimizin sadece taleplerini almak yerine beklenti, istek ve ihtiyaçlarını önceden tahmin ederek, adımlarımızı ona göre atıyoruz. Müşterilerimizle dirsek teması kurmayı önemsiyoruz. Çalışan memnuniyeti noktasında da kadın ağırlıklı bir şirketiz. Küresel İlkeler Sözleşmesi ile Kadınların Güçlendirilmesi Prensipleri imzalayıcısı olarak fırsat ve ücret eşitliğini sağlıyoruz. Enerji Bakanlığı’nın 2018’de düzenlediği Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde, ‘Örnek Şirket Ödülü’ almamız da bunun bir yansıması. Kadın – erkek eşitliğini desteklemekle kalmıyor tüm çalışanlarımızı kapsayan projeleri de hayata geçiriyoruz. Çalışanlarımızın kariyer gelişimlerine destek oluyor, deneyim ve bilgi birikimlerinin yayılımı için rotasyona tabi tutuyoruz. Çalışanlarımız fikir ve önerilerini, yönetim kuruluna kadar ulaştırdıkları “Ben Buldum Öneri Sistemi” üzerinden paylaşabiliyor. Uygulanabilir proje sunanlar her bir öneri için puan da alıyor. Bunun yanında liderlik yaklaşımımızda şirketimizin tüm liderleri, kurumsal değerler konusunda farkındalık yaratma ve rol model olma görevinin yanında sosyal sorumluluk projelerimizde de aktif rol alıyor. Toplumsal ve çevresel konularda müşterilerimiz ve çalışanlarımız üzerinde farkındalık oluşturuyorlar.

Tüm bu yaklaşımlar neticesinde kurum olarak sosyal sorumluluk projelerimizi de Sürdürülebilir kalkınma amaçlarını baz alarak geliştiriyoruz. Özellikle çevre, eğitim, ve sağlıklı yaşam konularında sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Enerji şirketi olmamıza rağmen enerji tasarrufuna müşterilerimizi ve vatandaşlarımızı yönlendiriyoruz. Her bir projemizle doğadan aldığımızı sıfırlatacak ve doğal dengenin korunmasına destek olacak adımlar atıyoruz. Bu yönden EFQM Mükemmellik Modeli’nde topluma sağlanan katkıların da değerlendiriliyor olması bizim açımızdan motive ve teşvik edici oldu diyebiliriz.

Kısaca gerçekleştirdiğimiz sosyal projelere de değinmek isterim. Evlerde geçirilen zamanın artmasıyla beraber yükselen enerji tüketimine karşı enerjinin tasarruflu kullanılması konusunda müşterilerimizi bilinçlendirmeye yönelik Enerji Danışmanım projesini hayata geçirdik. Bu projemiz kapsamında Enerji Timlerimiz, farklı tüketim grubundaki aile ve iş yerlerini ziyaret ederek hem genel tasarruf çalışmaları hem de ev veya iş yerinin özel durumlarına göre verimlilik sağlama önerilerini aktarıyor. Ziyaret sırasında elektrikli aletlerin, aydınlatmaların, ısıtma ve soğutma sistemlerinin enerji tüketimleri incelenerek, bu cihazların nasıl kullanılması ve konumlandırılması gerektiği de anlatılıyor. Sunduğumuz tasarruf tüyoları ile faturalarında ayda ve yılda ne kadar kazanacaklarını da söylüyoruz. “Yeşil Dönüşüm Ormanları” projemiz ile fatura ve abonelik işlemlerinde kullanılan kağıtlara karşılık tüketileni dengelemek için her yıl 1000 fidan dikmeyi hedefliyoruz. Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Ödülleri kapsamında 'Karasal Yaşam' kategorisinde ödül sahibi olan bu projemizde Çanakkale, Bursa ve Balıkesir’de 3000 fidanı doğa ile buluşturduk. Projemiz bu yıl Yalova’da devam edecek ve 4 yılda 4 bin ağacı doğayla buluşturmuş olacağız. Markamızın geleceği için çocuklara ulaşmayı da önemsedik. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz atölyeler ve çeşitli yaş gruplarına hitap eden enerji temalı kitaplarımız aracılığıyla da enerji kaynaklarını ve sağladığı faydayı resimler ve etkinliklerle çocuklara aktardık. Geleceğin Enerjisi, Enerjik Tatil Boyama ve Etkinlik kitaplarımız ile çocuklara yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik bilgi verirken, temiz enerji kaynaklarıyla çalışan teknolojileri görebilmelerini ve gelecek için bu kaynakların ne kadar önemli olduğunun bilincine varmalarını da sağladık. Düzenli olarak öğrencilere ulaştırılan bu kitaplarımıza, web sitemiz aracılığıyla online ortamdan da ulaşılabiliyor. Sokaktaki dostlarımızın daha fazla mama ve suya ihtiyacı olması fikrinden yola çıkarak ‘Sevgimiz, Enerjimiz Sizinle Projesi’ni yaptık. Bu kapsamda müşteri işlem merkezlerimizin önüne mama ve su kapları yerleştirdik.

Kalite kültürünü tedarikçilerinize/ topluma vb. yayma konusunda çalışmalarınız var mı?

Kalite çalışmalarımızı belgelediğimiz sertifikalarımızın getirdiği yükümlülükleri şirketimiz içerisinde uygulamakla kalmıyor tedarikçilerimizi seçerken çeşitli belge ve sistemlere sahip olup olmadıklarını sorguluyoruz. Tedarikçilerin kalite süreçlerimize uyum sağlayıp, sağlamadığını değerlendirmeye tabii tutuyoruz. Böylece tedarikçi seçimimizde değerlendirmeye dahil ettiğimiz kriterleri sorgularken, kendi kültürümüzü de onlara yansıtmış oluyoruz. Karşılıklı öğrenme yoluyla tedarik zincirimizi yönetiyor, tedarikçilerimizin talep ve isteklerine cevap veriyoruz. Toplum ile sık iletişimde olan bir kurum olarak gerçekleştirmiş olduğumuz her bir kalite süreci hakkında çeşitli medya araçlarını kullanarak bilgilendirme yapıyoruz.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

KalDer vermiş olduğu güncel eğitimler, danışmanlıklar ve çeşitli bilgilendirmeler ile Türkiye’deki işletmelere vizyon kazandırmakta ve gelişimlerine ciddi katkı sağlamakta. Her kuruluşun yönetimde mükemmelliği içselleştirmesi ve sürekli iyileştirme çalışmalarıyla iş yapış modellerinde kolaylık sağlaması yönüyle iç ve dış paydaşlarına daha iyi hizmet sunabilmesine destek olmaktadır. Şirketlerin ve ülke ekonomisinin gelişimine katkı sağlamaktadır. Yönetim Kurulu içerisinde yer aldığım KalDer, ülkemizde kalite çalışmalarının geliştirilmesi açısından büyük bir sorumluluk üstlenmektedir.

Alper PEKMEZCİOĞLU - URAY SİGORTA Genel Müdürü

1997 yılında Orhan Holding bünyesinde Captive Acentelik yapısı ile grup bünyesinde faaliyet gösteren kuruluşlara hizmet vermek üzere kurulduk. Kuruluşumuzdan kısa bir süre sonra yaygınlaşma yolunda önemli adımlar attık. 2009 yılından itibaren ise insan kaynağı ve teknolojik yapımızı daha da güçlendirerek Bursa dışındaki illere ve yurt dışına taşıdık.

Kuruluşunuzu kısaca tanıtabilir misiniz?

1997 yılında Orhan Holding bünyesinde Captive Acentelik yapısı ile grup bünyesinde faaliyet gösteren kuruluşlara hizmet vermek üzere kurulduk. Kuruluşumuzdan kısa bir süre sonra özellikle Bursa Bölgesinde yer alan kurum ve bireylere fark yaratan sigortacılık hizmeti sunmaya başlayarak, yaygınlaşma yolunda önemli adımlar attık. 2009 yılından itibaren ise insan kaynağı ve teknolojik yapımızı daha da güçlendirerek, yenilikçi yaklaşım ve profesyonel pazarlama stratejileri ile hizmet ağımızı Bursa dışındaki illere ve yurt dışına taşıdık. Profesyonel uzman kadromuz ile birlikte hayal ortağı olarak adlandırdığımız müşterilerimiz, paydaşlarımız ve insan kaynağımız ile büyüyerek Merkez ofisimiz Bursa ve İzmir’ de yer alan şubemiz ile vazgeçilmez bir hizmet noktası haline geldik. Teknolojiye verdiğimiz önem ile hizmet kalitemizi sürekli arttırarak, diğer aracı kurumlara göre farklılaşıp, her yeni gün yeni başarılara imza atarak yolumuza devam ediyoruz.

Kuruluşunuzda kalite çalışmaları ne zaman, nasıl başladı?

Kalite çalışmalarımız 2018 yılında Ulusal Kalite Hareketini imzalamamız ile başlamış oldu. 2019 yılında kurumsal dönüşüm projesine adım atmamız ile birlikte bu kapsamdaki çalışmalarımız ödül sürecinde ve sonrasında da tüm hızıyla devam ediyor. 2020 yılında ise EFQM 2013 Modeli Bursa Mükemmellik ödülüne başvurduk.

EFQM Mükemmellik Modeli’ ne nasıl başladınız, neler amaçlıyorsunuz? (Rekabet gücünüze ve kurumsal performansınıza etkileri neler oldu, olacak?)

EFQM Mükemmellik Modeli’ ne 2018 yılında Strateji Kovanı uygulamamız ile birlikte başladık diyebilirim. Aslında 2010 yılından beri getirdiğimiz stratejik planlama yaklaşımımızı iyileştirerek 2018 yılında tüm dünyada geçerliliği olan Balanced Scorecard sistemine taşıdık. Bunu taşırken hem danışmanımız destek verdi hem de Erdem Kaya Patent’ in Strateji Bahçesi uygulamasını kendimize kıyas olarak aldık. Böylece kendi bünyemizde bir sistematik oluşturduk. Strateji Kovanı ekibimizde tüm departman ve pozisyondan arkadaşlarımız yer alıyor. Sabit bir kadromuzun yansıra her yıl değişen çalışma arkadaşlarımız ekipte bulunmaktadır. Bu sayede tüm çalışma arkadaşlarımızın görüşleri alarak yıllık güncellememizi gerçekleştiriyoruz. Amacımız şirketimizi mevcut konumundan daha iyi bir noktaya taşımak…

EFQM Mükemmellik yolculuğumuzda kurum olarak mevcut konumumuzu değerlendirerek, vizyon ve misyonumuzu gözden geçirerek gerekli güncellemeleri gerçekleştirdik. Bunun sonucunda kuvvetli yönlerimiz ve iyileştirme alanlarımız ortaya çıktı. Ayrıca kurum içinde ve dışında etkili bir biçimde yayılımını kolaylaştırmak adına ortak dil ve düşünce yapısı belirledik. Mevcutta ve planladığımız girişimleri bütünleştirerek, tekrarları önlemek amacıyla öncelikli yapılması gereken alanlar tespit edildi. Bu süreçte bir arada ve çok sayıda yönetim aracını, tekniğini kullanmamız gerekiyordu. Bu noktada EFQM Mükemmellik Modeli bütünsel bir bakış açısı sağlayarak yönetim araç ve tekniklerini uyum içinde ve aynı zamanda birbirini tamamlayıcı şekilde nasıl kullanacağımız konusunda rehberlik etti.

EFQM Mükemmellik Modeli kurumumuzun performansını yapısal bir yaklaşım ile sorgulamamızı sağladı. Böylelikle gerçekleştirmek istediğimiz stratejik amaçlara ulaşmak için projeler oluşturuldu, sektörümüzde fark yaratacak rekabet avantajını sağladık. Zaten model, sürdürülebilir ve rekabetçi bir güce sahip olma imkânı sağlıyor. Ayrıca Ulusal Kalite Hareketine destek vererek ülkemizin rekabet gücü ve refah düzeyinin yükseltilmesine de katkıda bulunmak oldukça motive edici bir duygu ve güçlü bir his…

Modeli uygulamaya başladıktan sonra, Bursa Kalite Ödülü’ne başvurdunuz. Sıkı bir çalışma içine girdiniz. Neler yapıyorsunuz? Ödülün sizin için taşıdığı önem nedir? Amaç mıdır, araç mıdır?

Açıkçası ödül kurumumuz için bir araç niteliği taşımaktadır. Bizim için en önemli noktalardan biri gelişim ve değişimi sürdürülebilir kılmak... EFQM Mükemmellik Modeli bize bu imkânı sağlayan bir yön çiziyor. Ödül başvurusu ile birlikte kapsamlı ve yoğun bir çalışma sürecine girdik. Bu doğrultuda projenin sürekliliği ve gelişimi için en büyük destekçiler ise her zaman olduğu gibi ekip arkadaşlarımız oldu.

Müşterilerimiz, toplum, dünya için değer yaratmaya çalışarak, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için KSS projeleri oluşturuyor, kurumsal yeteneklerimizi geliştirmek için yaratıcılık ve yenileşimden yararlanıyoruz. Sürekli iyileştirme ve sistematik yenileşim ile artan performans düzeylerini ortaya çıkarıyor, tüm bunları çalışanların yetenekleri ile başarıyoruz. Aynı zamanda kurumsal ve bireysel amaçları gerçekleştirmeye yönelik yetkelendirme kültürünü de ortaya çıkarmış oluyoruz.

Kurum olarak müşteri memnuniyeti, liderlik, çalışan memnuniyeti gibi yaklaşımlarınızdan söz eder misiniz?

Memnuniyet, çalışan ve müşteri tarafında bizim için önem taşıyan bir kavramdır. Müşteri memnuniyetini ölçümlediğimiz, müşteri ilişkileri departmanımız bulunmakta. Burada günlük olarak müşteri aramaları yapılıyor, hizmetlerimiz hakkında müşterimizden geri bildirimler alınarak raporlanır. Kurumumuzda alanında uzman ekip arkadaşlarımız, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik online toplantılar, yüz yüze ziyaretler ve eğitimler düzenleyerek ürünlerimiz ve hizmetlerimiz hakkında bilgilendirmeleri yaparlar.

Oluşturma aşamasında en keyif aldığımız ve eğlendiğimiz uygulamalarımızdan biri de Voltran Liderlik modeli oldu. Bu modeli kurgularken çalışanlarımızın katılımıyla gerçekleşen çalıştayda ‘Evrende Bir Tehdit Var’ sloganından yola çıkarak hikâyemizi oluşturduk. Voltran Liderlik modelinde beş liderlik türü belirledik. Bunlar; kafa liderliği, gövde liderliği, kanat liderliği, adım liderliği ve güç liderliği. Liderlik türlerini belirledikten sonra, kurumumuzda yapılan 360° değerlendirmemize entegre ederek çalışanların liderlik türlerini belirledik ve gelişime açık alanları tespit ettik. Ardından liderlik gelişim programlarını oluşturduk. Aynı zamanda Koç’ um Sensin koçluk programımız gelişim süreçlerimize entegre bir şekilde yürütülmektedir. Çalışanlar tarafında yapmış olduğumuz uygulamalar, çalışan memnuniyet anketi ile ölçümleniyor. Anketimiz otuz yedi algı boyutunu bulundurmamaktadır. Örneğin; liderlik, eğitim, fırsat eşitliği, ücret gibi algılar… Çıkan sonuçlara göre eylem planları oluşturup, gerekli aksiyonları organize ediyoruz. Aynı zamanda ‘Uray Power’ adını verdiğimiz takdir tanıma, ödüllendirme sistemimiz ile maddi ve maddi olmayan ödüllendirme sistemimiz bulunuyor. Aynı zamanda çalışanlarımız ve ailelerine özel etkinlikler organize ederek birlikte keyifli vakit geçiyoruz.

Kalite kültürünü tedarikçilerinize/ topluma vb yayma konusunda çalışmalarınız var mı?

Biz temelinde sürdürülebilir bir hizmet sunuyoruz dolayısıyla bu noktadaki yönetim anlayışımızı yaymak son derece önemli. Şirketimizde Kumbara İşbirliği modeli adını verdiğimiz çoklu bir işbirliği yönetim modeli uyguluyoruz bu alanda en iyi uygulamalara örnek olacak rol model bir yaklaşım oluşturduğumuzu vurgulamak gerekli… Bizimle işbirliği yapan tüm paydaşlarımız ister tedarikçi ister sosyal ister stratejik işbirliği olsun sürdürülebilir katma değer prensibi ile çalışır. Dolayısıyla bizle bir projeye, bir uygulamaya bir hizmet alımına giriyorsa bizim kurumsal mükemmellik yaklaşımımızla hareket etmesini özendiririz.

Risk analizlerimiz, yetkinlik değerlendirmelerimiz, potansiyel işbirliği yapısal analizlerimizdeki know how’ımızı işbirliklerimize de aktararak onların gelişimini destekliyoruz.

Toplumsal alanda bir iletişim planımız var, EFQM Mükemmellik Uygulamaları, Sigortacılık sektöründe insan ve tüketici hakları, risk analizi eğitimleri ile toplumsal alanda bilinç oluşturmaya çalışıyoruz. Toplumla ilgili tek projemiz sigortacılık alanımız değil aslında. Biz sigortacılık sektöründe kazandığımız pek çok birikimi toplumsal alanda projelere dönüştürüyoruz. Örneğin iletişim kabiliyetimizi BUGES 101 projesinde görme engellilerle iletişim kanallarını geliştirme alanında kullandık. Yıllık olarak gerçekleştirdiğimiz Toplumsal fayda ve İşbirliği Memnuniyet araştırmalarımız ile paylaşımlarımızı yayılımda ne denli kuvvetli olduğumuzu ölçüyor, toplumda ve işbirliklerimizde oluşturduğumuz mükemmellik bakış açısını bir nevi teyid etmiş oluyoruz.

Kurumunuz “kurumsal sosyal sorumluluk” çalışmalarınız var mı, bu çalışmalarda EFQM Modeli sizi teşvik edici oldu mu?

‘Gönülden Gönüle’ ismini verdiğimiz yaklaşımımız ile kurumsal sosyal sorumluk faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Birkaç projemizden bahsedecek olursak 2019 yılından itibaren çalışanlarımızın gönüllü katılımı ile yürütülen Sevgi Yuvası kurumsal sosyal sorumluluk projemizde Sevgi Evleri’ ndeki çocukların ihtiyaçların giderilmesi ve çalışanlarımızın da katılım sağladığı sosyal aktiviteler gerçekleştirdik. Bu aktiviteler gerekli izin ve kontroller dâhilinde gerçekleştirilmektedir. Bir diğer KSS faaliyetimiz ise BUGES 101 ‘Sesim Sende’ projesi, bu proje ile görme engelli bireylerin ders kitaplarını okuyarak sesli kitap haline getiriyoruz.

Daha önce de yürüttüğümüz KSS projelerimiz vardı. Ancak EFQM Modeli ile birlikte sosyal sorumluluk projelerimizi sürdürülebilirlik boyutunda uygulamaya başladık. Model bize KSS projelerimizin yürütülmesinde, çalışanlarımıza yayılımında ve toplumsal alanda sağladığı katkının bilinçlendirilmesi konusunda teşvik edici ve yol gösterici oldu.

Sektörünüzde ve Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler neler?

Sizlerin de bildiği gibi artık yeni tanım “ İyileştirme Fırsatında İlerleyen Kuruluş ’’ olma yönünde. Bu noktada biz de özellikle sıçramaları iyileştirmelere elimizdeki kaynakları optimum değerlendirerek odaklandık.

Sigortacılık son derece düzenlemelerle yapılandırılmış bir sektör… Bunun dezavantajlarını avantaja çevirmek bizler gibi şirketlerin elinde. Bu süreçte ilklerden biri olmaktan sektörümüz adına gurur duyuyoruz elbette, ama esas gayemiz alanımızda rekabet edeceğimiz mükemmellik uygulamalarında yol alan pek çok şirketin olmasında yol açıcı bir rol üstelenmek. Çünkü ancak böyle toplam gelişimi sağlayabiliriz.

Şirketlere tavsiyem öncelikle ellerindeki kaynakları gerçekten kıymetli araçlara yönlendirmeleri yolunda olacaktır. Özellikle EFQM 2020 modeli bunun için son derece etkin bir araç. Sadece kalite anlayışının geliştirilmesi için değil sürdürülebilir büyüme için yol haritası olan bu modelle tanışmak KalDer’e bir telefon kadar uzağınızda…

Kalite çalışmalarının kentimize katkıları neler olacaktır? Bursa’yı bu noktada nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bursa kalite uygulamaları konusunda bir cennet diyebiliriz. Şirketler buna zaman, insan kaynağı ve bütçe ayırıyorlar ve her şeyin ötesinde inançla ilerliyorlar bu süreçte… Bugün Global arenaya baktığımızda EFQM nezdinde en yoğun ödül sahiplerinin Bursa’da birleştiğini söyleyebiliriz.

Kaliteli olmak sadece hizmet veya üründe değil, yönetim bakış açısında kaliteli olmak, insan kaynağında kaliteli olmak, teknoloji yönetiminde kaliteli olmak, bilgi yönetiminde kaliteli olmak gibi pek çok farklı faktörü de beraberinde getiriyor. Böylece seçilebilirlik kriterimiz şirket olarak artıyor.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Size nasıl katkılar sağladı?

KalDer’le yolumuz yaklaşık 5 yıl önce kesişti ve iyiki de kesişmiş, o gün başladığımız noktanın kat kat ötesinde bir noktadayız şu an. Ulusal Kalite Hareketi ile gelişim yol haritamız çıktıktan sonra bu noktada KalDer Bursa’nın desteği ile adım adım yaklaşımlarımızı tanımlayarak, yayılımı sağladık ve sürekli iyileştirme prensibini bu işin kalbine aldık.

Bugün şirketimizde uyguladığımız Strateji Kovanı, Voltran Liderlik Modeli, Koçum Sensin programı, Rowing Team Takım Modeli, İnovasyon Takımı, Aris Business Canvas Süreç Modeli gibi daha sayamadığım pek çok yönetim modelimiz bu süreçte tasarlandı ve uygulamaya alındı. Bu noktada Kalder aracılığıyla ulusal ve global alanda pek çok kıyas verisine ve yaklaşımına erişim imkanımız oldu, bu da gelişimimizdeki en önemli noktalardan biridir.

KalDer modeli bir ödül yapısı olmaktan ziyade bir rehber olarak görmemizi sağladı, umarım bu süreçte olan tüm kuruluşlar bunu bu şekilde değerlendirme fırsatını elde ederler.

Halis KORKMAZ - Şehit Erol Olçok MTAL Okul Müdürü

Okulumuz, Milli Eğitim Bakanlığı ve Bursa Valiliği arasında imzalanan bir protokol dâhilinde BTSO tarafından Yeniceabat mahallesinde yaptırılan BTSO 15 Temmuz Şehitleri Mesleki Eğitim Külliyesi içerisinde 2011 – 2012 eğitim öğretim yılında ilk olarak BTSO Turizm ve Otelcilik Meslek lisesi adıyla açıldı. Okulun ismi sonrasında Celal Sönmez Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, sonrasında ise Celal Sönmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da Şehit Erol Olçok’un adını alarak Erol Olçok MTAL olarak eğitim vermeye devam etmekte.  

Kuruluşunuzu kısaca tanıtabilir misiniz?

Şehit Erol Olçok Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (ŞEOMTAL); Milli Eğitim Bakanlığı ve Bursa Valiliği arasında imzalanan bir protokol dâhilinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Yeniceabat Mahallesinde yaptırılan BTSO 15 Temmuz Şehitleri Mesleki Eğitim Külliyesi içerisinde yer almakta olup, 2011- 2012 eğitim öğretim yılında “BTSO Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi” adıyla açılmıştır. Okulun ismi “Celal Sönmez Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi “olarak değiştirilmiş, daha sonra tüm mesleki eğitimin tek bir genel müdürlük altında toplanması ile “Celal Sönmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ismini almış ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olan Erol Olçok’un adını alarak, 2016 yılında da “Şehit Erol Olçok Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” olmuştur. Ayrıca okulun uygulama oteli de aynı darbe girişiminde şehit olan Erol Olçok’un oğlunun adını alarak “Şehit Abdullah Tayyip Olçok Uygulama Oteli” olmuştur. Okulumuz Yeniceabat köyünün 15755 m2’lik merası üzerine kurulmuş olup, önceleri, “Şehit Ömer Halisdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile birlikte aynı bahçeyi kullanırken 2014 yılında Bakanlığımızın bütçesi ile inşa edilen “Şehit Hakan Ünver Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile birlikte aynı bahçeyi kullanan üç okul haline gelmiştir. Külliyemizin Spor salonu, Konferans salonu, yemekhanesi ve öğrenci pansiyonları ortak kullanılmaktadır.

Kuruluşunuzda kalite çalışmaları ne zaman, nasıl başladı?

Okulumuzda 2016 yılı temmuz ayında yönetimin değişmesi ile değişim başlamıştır. 2016-2017 eğitim öğretim yılının başlaması ile 1 Eylül 2016 tarihinde yapılan sene başı öğretmenler kurulunda okul müdürümüz kalite sistemlerinden bahsetmiş, izlememiz gereken göstergeler olduğunu belirtmiş, bu göstergelerin sorumlularının olacağından bahsetmiş, ama ilk olarak bir öz değerlendirmeye ihtiyacımız olduğunu ifade etmiştir. Okulların açılması ile birlikte öz değerlendirme çalışmaları yapılmış, öğretmenler ile toplantılar düzenlenmiş, öğretmenlerin görüşleri alınmıştır. Ayrıca, öğrenciler ile yüz yüze görüşmeler yapılmış, okul temsilcileri ile bizzat okul müdürümüz toplantılar yapmıştır. Dış paydaşlarımızın görüşlerini alabilmek için anketler uygulanmış, velilerin ve işletmelerin görüşleri alınmıştır.

EFQM Mükemmellik Modeli’ne nasıl başladınız, neler amaçlıyorsunuz? (Rekabet gücünüze ve kurumsal performansınıza etkileri neler oldu, olacak?)

Vizyonumuz; Sektöründe eğitim öğretimde örnek alınan, topluma öncülük eden, çevreci, kaliteli, geleceğe ışık tutan lider bir kurum olmak

Ülkemizde turizmin gelişmesi ile birlikte, turizm sektörüne nitelikli ara eleman yetiştirmek amacıyla turizm meslek liselerinin sayısı artırılmıştır. 1990 yılında Türkiye’deki turizm otelcilik okulları sayısı 16 iken bugün 253’e ulaşılmıştır.

Son 5 Yıllık Türkiye Turizm İstatistikleri Tablosunu incelediğimizde ülkemize gelen turist sayısı ve turizm gelirlerimiz artmaktadır. 2019 yılı itibariyle Türkiye, 52 milyon turist ile dünyada en fazla turist çeken 6. ülke konumundadır. Türkiye’ye turist gönderen ülkelerin başında 7 milyon turist ile Rusya, ikinci sırada ise 5 milyon turist ile Almanya gelmektedir. Türkiye, turizm gelirleri bakımından sıralama yapıldığında ise 12. ülke konumundadır. Yapılan araştırmalarda 2019 yılında dünyada en fazla turist çeken şehirler sıralamasında İstanbul 8. Antalya 10. sırada bulunmasına rağmen turistlerin günlük harcama miktarlarında iki güzide şehir de listede kendisine ilk 10 sırada yer bulamamıştır. 2020 yılında tüm dünyada yaşanan küresel salgın nedeniyle turizm sektörü en fazla olumsuz etkilenen sektörlerden biri olmuştur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 2020 yılında ülkeye gelen turist sayısında ve elde edilen turizm gelirlerinde ciddi bir azalma yaşanmıştır. Turizm sektörü, makineleşme ve otomasyon bakımından oldukça kısıtlı olduğundan emek-yoğun bir sektördür. Emek-yoğun sektörler istihdam yaratması ve dolayısıyla işsizliği azaltması bakımından oldukça hayatidir.

Turizm sektörü bağlantılı olduğu birçok sektörde de yeni iş imkânları yaratmaktadır. Bu yüzden turizm sektörünün ekonomi üzerindeki en büyük etkilerinden bir tanesi de istihdam yaratma etkisidir. Yapılan araştırmalara göre turizm sektörünün %75’i doğrudan istihdamdır. Bununla birlikte turizmde doğrudan istihdam edilen bir birim, yan sektörlerde 1,5 birim istihdam oluşturmaktadır. 2025 yılında doğrudan ve dolaylı olarak 2,8 milyon kişiye istihdam sağlanması beklenmektedir. Türkiye’de son 10 yıl ortalamalarına göre turizm sektörünün istihdam yaratma oranı toplam istihdamın %8’i olarak gerçekleşmiş, yani ortalama her 11 kişiden biri turizm sektöründe istihdam edilmiştir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütüne göre 2023 yılında uluslararası turist sayısı 1,5 milyar kişiye ulaşacaktır. Bu kadar büyük bir insan kitlesinin oluşturacağı ekonomik etkiler de doğal olarak çok büyük olacaktır. Bursa’da son 2 yılda 12 yeni tesis açıldı. 2017 yılında 286 olan otel sayısı 298’e çıktı. Bursa merkez ve ilçelerinde toplam 298 otel, 14 bin 132 oda ve 29 bin 868 yatak bulunmaktadır. Otellerden 34’ü Uludağ’da. 298 otelden 78’i Bakanlık turizm işletme belgeli, 39’u Bakanlık turizm yatırım belgeli, 18’i belediye belgeli. Konaklama istatistiklerine göre, Bursa'ya 2019 Temmuz sonu itibariyle 744 bin 100 yerli, 230 bin 868 yabancı olmak üzere toplam 974 bin 968 turist girişi gerçekleşti. Söz konusu rakam geçen yılın aynı döneminde 972 bin 902 olarak kayıtlara geçmişti. Buna göre, turist sayısında yüzde 0,21'lik bir artış yaşandı. Yılın ilk 7 ayında Bursa'ya gelen turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre, sadece 2 bin 66 kişi arttı. Bursa'yı ziyaret eden turistlerin ülkelerine bakıldığında, Kuveyt'in 35 bin 917 turistle ilk sırada yer aldığı görülüyor. Bunu 23 bin 774 turistle Suudi Arabistan ve 18 bin 180 turistle Çin takip ediyor. Endonezya 15 bin 717 turist ile dördüncü, Malezya ise 12 bin 321 turistle beşinci sırada yer alıyor. Listede dikkat çeken ülkeler de mevcut. Almanya'nın 9 bin 39 turistle 6'ncı sırada yer aldığı listede, Fransa 3 bin 483 turistle 15'inci, İtalya 3 bin 444 turistle 16'ıncı, Rusya 3 bin 346 turistle 17'inci, ABD ise 2 bin 994 turistle 20'nci sırada bulunuyor

Dolayısıyla sektörümüz diğer sektörlere göre bir adım öndedir. Bunun bilincinde olan okulumuz, yaptığımız işbirlikleri sonucunda “%100 iş imkânı sağlıyoruz” sloganı ile çalışmaktadır.

Modeli uygulamaya başladıktan sonra, Bursa Kalite Ödülü’ne başvurdunuz. Sıkı bir çalışma içine girdiniz. Neler yapıyorsunuz? Ödülün sizin için taşıdığı önem nedir? Amaç mıdır, araç mıdır?

Ödülün bizim için bir amaç değil araç olduğu düşüncesindeyiz. Geri bildirim raporumuzun bize bundan sonraki adımlarımız için bir rehber olacağı inancıyla bekliyoruz. En önemli mottomuz “Madem daha ileriye gitmeyeceğiz, bu seviyeye gelmek için neden çalıştık” olmuştur. Yeniden stratejik planımızı bu doğrultuda gözden geçirip, vizyonumuz doğrultusunda çalışmaya daha dikkatli devam etmekteyiz.

Kurum olarak müşteri memnuniyeti, liderlik, çalışan memnuniyeti gibi yaklaşımlarınızdan söz eder misiniz?

Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemlidir. Ana müşteri olarak gördüğümüz öğrenci, veli ve işletmeler bizim var oluş nedenimizdir.

Okulumuzda öğrencilerimiz, velilerimiz ve işletmeleri müşteri olarak kabul edilmektedir. Müşteri algılamalarına yönelik yapılan anketler İl Milli Eğitim Müdürlüğü “BUSİM” kapsamında yapılan bilimsel çalışmalarla tanımlanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler, ilgili süreç sahipleriyle paylaşılmaktadır. Anket sonuçları performans göstergelerine göre değerlendirilerek Stratejik Plandaki hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı ölçülmektedir. Müşterilerimize ait temel performans göstergeleri, amaç, hedef ve faaliyetlere, EFQM süreçler ve girdi kriterlerine göre belirlenmektedir. Müşteri algılamalarına ilişkin temel sonuçlar şunlardır: 1. Öğrenci Memnuniyet Anketi Genel Puanı 2. Veli Memnuniyet Anketi Genel Puanı 3. İşletme Memnuniyet Anketi Genel Puanı 4. Kurumun Genel İmaj ve İtibarı Okulumuzda öğrencilerimiz iki alanda eğitim görmektedirler. Yiyecek İçecek Hizmetleri Alanı ve Konaklama Seyahat Hizmetleri Alanı Her alan grubu öğrenci memnuniyetini ölçebilmek için kullandığımız anket, 3 kırılım, 5 alt başlık ve 30 sorudan, veli memnuniyetini ölçebilmek için 4 kırılım, 5 alt başlık ve 25 sorudan, işletme memnuniyetini ölçebilmek için 5 kırılım, 5 alt başlık ve 24 sorudan oluşmaktadır. Kırılımlar, ödül başvuru raporunda verilen öğrenci, veli ve işletme sonuçları izlenmekte ve değerlendirilmektedir. Algılama ölçümleri öğrencilerin, velilerin ve staja öğrenci verdiğimiz işletmelerin okul hakkındaki algılamalarına ilişkin anketlerden elde edilmiş verilerdir. Anketler öğrencilerimize, velilerimize ve işletmelere uygulanmıştır. Müşteri memnuniyeti anketlerimiz 2016 yılından beri düzenli olarak yapılmaktadır.

Kalite kültürünü tedarikçilerinize/ topluma vb yayma konusunda çalışmalarınız var mı?

İşbirliklerimiz, vizyon, misyon ve stratejik amaçlara uygun olarak; temel iş birlikleri, stratejik iş birlikleri ve tedarikçiler olarak sınıflandırılmıştır. Temel iş birlikleri, yasalarla kurulmuş zorunlu iş birlikleridir. Stratejik iş birlikleri hizmetleri yürütmek, stratejik amaç ve hedeflere ulaşmak için geliştirilen zorunlu olmayan iş birlikleridir. Tedarikçilerimiz ise kurumumuzun ortak mükemmellik kültürüne hizmet eden, iş birliği ruhunu güçlendiren önemli paydaşlarımızı ifade eder. Okulumuz 2016 Öğretim yılından itibaren Ülkemize ve Dünya’ya hizmet sunan bir kurumdur. Kuruluşundan günümüze, Eğitim-Öğretim hedefi yanında tüm paydaşlarına ve topluma faydalı olmak ve sosyal sorumluluk bilincini oluşturmak amacıyla pek çok projeye imza atmıştır. Toplum algılamalarına ilişkin sonuçlar toplum algılama anket puanıdır. Okulumuzda 2016 yılından bu yana toplum olarak belirlediğimiz kesime anketler düzenlenmektedir. Çevremize ve topluma yaptığımız katkılar ve projelerden sonra memnuniyet algısında bir yükseliş olmuştur. Memnuniyet algılamasındaki artış; basında olumlu haberlerin çıkması, yarışmalarda alınan dereceler, katıldığımız fuarlar ve okulumuz uygulama otelinin kamuoyu tarafından etkin kullanılması ve fiziki her türlü imkânımızı toplumun yararına sunması gibi faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.

Kurumunuz “kurumsal sosyal sorumluluk” çalışmalarınız var mı, bu çalışmalarda EFQM Modeli sizi teşvik edici oldu mu?

Sosyal sorumluluk ve topluma katkı amacıyla Yeniceabat Muhtarımız Selim YATGI ile yaptığımız anlaşma gereği, gönüllü öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz ile Yeniceabat ve Çeltik Köyü sakinleri ziyaret edilerek, çevre temizliği, sağlık bilgisi ve sanal dolandırıcılık konularında bilgilendirme çalışmaları yapılmış, yoksul olanlar için yardım kampanyamız gereği erzak yardımında bulunulmuştur. Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine erzak sağlayabilmek, yardımlaşmanın önemi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla; okulumuz Kızılay, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübünün planlaması ile kulüp öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz ihtiyaç sahiplerini belirleyip önceden hazırladıkları paketleri, 06/05/2019 tarihinde dağıtmak üzere mahalle muhtarımıza teslim etmiştir. Erzak paketlerinin hazırlanıp, muhtara teslim edilmesi; okulumuz Kızılay, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü öğretmenleri ve gönüllü öğrenciler ile gerçekleştirilmiştir. Erzak paketleri tamamen gönüllülük esaslı olarak toplanmıştır. Erzak paketlerinin teslimi sırasında mahalle muhtarı tarafından bunların gerçek ihtiyaç sahiplerine verileceği, bu Ramazan ayında kendisine dağıtılmak üzere verilen ilk yardım paketlerinin bunlar olduğu belirtildi. Topluma katkı amacıyla planladığımız etkinliklerden diğerleri ise; "ÇEVREYİ KORUMA VE DOĞAYA SAYGILI OLMA" adıyla başlattığımız çöp toplama etkinliğidir. Hayatını Bursa’da ve ülkemizde “Temiz Bir Doğa” sloganı ile sürekli çalışan Sayın Mustafa KOCABIYIK ile işbirliği yaparak doğa temizleme çalışmaları sürdürmekteyiz. Yaptığımız çalışmalar sonucu medyada birçok haberimiz çıkmış, CNN Türk’te doğa koruma programı yapan Güven İSLAMOĞLU’na ulaşılmıştır. Ayrıca, öğrencimiz Osman BAŞ tarafından geliştirilen bir projeyle Topluma Katkı Hizmetleri çalışmalarımız doğrultusunda her yıl Uludağ Üniversitesi Çocuk Onkolojisi ve Hematoloji Hastanesinde tedavi gören çocuklarımız için oyuncak kampanyası düzenlemekteyiz. Tedavi gören çocuklarımızı bir an olsun mutlu edebilmek ve morallerini yükseltebilmek tek amacımızdır. Okulumuz 11/C Sınıfı öğrencilerinden Samet YÜKSEL'in "BİR GÜN BİLE UNUTMAMALI" fikrinden yola çıkılarak hazırladığımız etkinlik kapsamında “ŞEHİTLİK ZİYARETİ” uygulaması gerçekleştirmekteyiz. Aynı etkinlik kapsamında tüm sınıflarda vatan için canını veren şehitlerimizin hayatını anlatan görsel yayınlar izletilmektedir. Okulumuz Kızılay, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübünün planlaması ile sokak hayvanlarının beslenme ve barınma ihtiyacına farkındalık oluşturma amacıyla, kulüp öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz 09/04/2019 tarihinde Hamitler Sahipsiz Hayvan Barınağına ziyarette bulunmuştur. Ziyaret öncesi tamamen gönüllülük esaslı topladığımız bağışlarla alınan kedi ve köpek kuru mamaları yetkililere teslim edilmiştir. Ziyaret esnasında barınak görevlileri tarafından, hayvanların oraya nasıl getirildikleri, temizlikleri, beslenmeleri, tedavileri ve barınağın kapasitesi, koşulları, nasıl finanse edildiği hakkında bilgilendirme yapıldı.

Sektörünüzde ve Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler neler?

Turizm eğitimi sektöründe ülkede EFQM modeli ile ilk sürece başvuran ilk ve tek okuluz. Buradan alacağımız sonuçlar ile tüm sektörümüzde bulunan okullara öncülük yaparak vizyonumuza ulaşmayı planlıyoruz

Kalite çalışmalarının kentimize katkıları neler olacaktır? Bursa’yı bu noktada nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bursa kalite çalışmaları konusunda zaten ülkenin örnek kenti durumundadır. Bu çalışmaları ile Avrupa’da da hak ettiği yeri alacaktır.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Size nasıl katkılar sağladı?

Modelin tüm ayrıntılarını Bursa KalDer’den öğrendik. Bursa KalDer’in disiplinli ve bir aile ortamı havası ile çalışması hayata bakış açımızı ve planlı çalışmanın önemini bize öğretti. Herkese çok teşekkür ederiz.

Yeşim ÖMEROĞLU ÜNLÜ - Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi Okul Müdürü

Hayırsever iş insanı merhum Şükrü Şankaya tarafından eğitim dünyasına kazandırılan okulumuz, Bursa’da sınavla öğrenci alan 3’üncü Anadolu Lisesi olarak açıldı. Bursa’da en çok tercih okullardan biri olarak her geçen gün artan başarımızla eğitim öğretime yolculuğumuza devam ediyor.

Kuruluşunuzu kısaca tanıtabilir misiniz?

Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi, hayırsever iş insanı merhum Şükrü Şankaya tarafından eğitim dünyasına kazandırılmıştır. Okulumuz Millî Eğitim Bakanlığı, Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak eğitim-öğretim hizmeti veren kamu kurumudur. Bursa’da sınavla öğrenci alan 3. Anadolu Lisesi olarak açılmıştır. “Sürekli gelişen, yenilikçi, tercih edilen öncü okul” vizyonuyla Bursa’nın seçkin proje okulları arasında en çok tercih edilen okullardan biri olarak her geçen gün artan başarısıyla eğitim öğretim yolculuğuna devam etmektedir.

ŞŞAL’da öğrencilerimiz asırlık çam ve köknar ağaçlarının bulunduğu kampüs alanında şehrin gürültüsünden uzakta huzurlu ve ayrıcalıklı dört yıl geçirmektedir. Okulumuz 12.000 m2 bahçe içerisinde, tam donanımlı 28 dersliği, bilgisayar, fizik, kimya, biyoloji laboratuvarlarıyla, müzik, görsel sanatlar ve inovasyon atölyeleri, zengin içerikli kütüphanesi, spor salonu ve çok amaçlı salonuyla paydaşlarına konforlu bir eğitim-öğretim ortamı yaratmakta, yemekleri mutfağında günlük pişen yemekhanesiyle sağlıklı beslenme seçenekleri sunmakta, 200m2’lik fark yaratan kantin alanıyla öğrencilerinin günlük yaşam kalitesini artırmaktadır.

ŞŞAL olarak öğrencilerimizi akademik açıdan yetiştirmeye çalışırken bunun tek başına yeterli olmayacağının bilincinde, sosyal, sportif, kültürel, bilimsel ve toplumsal alanlarda da iyi yetişmiş bireyler olarak yarınlara hazırlamak istiyor, onları 21.yy yetkinlikleri ile donatmaya çalışıyor, stratejilerimizi bu doğrultuda oluşturuyor, yarının dünyasında söz sahibi olacak şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. LGS’ de % 1- 4’ lük dilim aralığından aldığı öğrencilerinin büyük bir bölümünü YKS’ de % 1’ lik dilime yerleştirmenin gururunu yaşatan güçlü istekli bir öğretim kadrosuna sahiptir.

Kuruluşunuzda kalite çalışmaları ne zaman, nasıl başladı? EFQM Mükemmellik Modeli’ne nasıl başladınız, neler amaçlıyorsunuz? (Rekabet gücünüze ve kurumsal performansınıza etkileri neler oldu, olacak?)

Okulumuzda 2018 yılında okul müdürü olarak atanmamla EFQM çalışmalarına başlanmıştır.

ŞŞAL Ailesi olarak, daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz dedik, dünya hızla değişiyor, bu değişime ayak uyduramazsak mevcut durumumuzu da koruyamayız dedik ve bir yolculuğa çıktık. Sürekli gelişimi, sürdürülebilir değer katmayı hedefleyen sonsuz bir yolculuğa….

Bu yolculuğa çıktık çünkü;

---Öğrenci ve velilerimizin gereksinim ve beklentilerini anlamak, karşılamak, açık ve şeffaf bir iletişim kurmak, onlara hızlı yanıt vermek ve onlar için en üst düzeyde değer yaratmak istedik

--Yön belirleyen, zamanında sağlam kararlar alabilen, güven veren, esnek, çalışanlarına esin veren, sosyal sorumluluk sahibi, hesap verebilen, örnek liderlerimiz olsun istedik

--İş tekrarını önlemek, çalışma sonuçlarını iyileştirmek amacıyla ölçmek, riskleri tanımlayıp yönetmek, sistematik olmak istedik

--Öğretmeninden hizmetlisine tüm çalışanlara değer vermek, onları iş birliği ruhu içinde çalışmaya özendirmek, bireysel ve kurumsal amaçları gözeten, uyumlu, güvenli bir çalışma ortamı yaratmak istedik

--Okulu geliştirecek yenilikçi düşünceleri harekete geçirmek, özgün uygulamalara imza atmak, kurum içinden ve dışından gelebilecek önerilere açık olmak istedik

--Karşılıklı değer katabileceğimiz güçlü iş birlikleri oluşturmak istedik

--Öğrenci, veli, idareci, öğretmen herkesin topluma katkı sağlayan, sorumluluk bilinci gelişmiş kişiler olmasını istedik

İşte tüm bu istekleri karşılayacak, Sürekli iyileştirmeye dayalı, kurumlara bir üst çerçeve oluşturan etkili bir model olan EFQM’i 2018 yılından itibaren okulumuzda uygulamaya başladık.

Biz eğitim-öğretimin kalitesini arttırmak amacıyla okulumuzda sürekli gelişim anlayışını yaşam tarzı haline getirmeye çalışıyoruz. Yani; İyileştirmeye açık alanlarımızı görmek ve iyileştirmek, kıyaslamalar yoluyla iyi uygulamaları öğrenmek, bunları kurum içinde ve dışında paylaşarak gelişmek istiyoruz.

Biz eğitimciler insan yetiştiriyoruz. Bunun için hata yapmak gibi bir lüksümüz yok,

Çünkü yapacağımız her hata öğrencinin mezuniyetiyle birlikte topluma olumsuz bir biçimde yansıyacak. İşte bu yüzden DEĞİŞİM ve bunun için EFQM dedik.

Okulumuzda yaptığımız tüm çalışmalar iki duygunun kurumsal başarıda çok önemli olduğunu gösterdi: Ekip ruhu ve Kuruma bağlılık. Okulumuzda oldukça yoğun hissettiğimiz bu duyguyla ‘’Sürekli gelişen, yenilikçi ve tercih edilen öncü okul ‘’ vizyonuyla hareket ediyor, tüm paydaşlarımızla büyük ve mutlu bir aile olmayı sürdürmek istiyoruz.

Biz biliyoruz ki başarı şans ve tesadüf sonucu değil, sistematik bir çalışma sonucu gelir. Bu yolculuk okulumuzu geleceğe güçlü ve kararlı adımlarla taşıyacak buna inanıyoruz.

İstiyoruz ki: Yarının aydınları özgeçmişlerinde gururla “ŞŞAL mezunuyum” desinler.

İşte bu yüzden yola koyulduk.

Modeli uygulamaya başladıktan sonra, Bursa Kalite Ödülü’ne başvurdunuz. Sıkı bir çalışma içine girdiniz. Neler yapıyorsunuz? Ödülün sizin için taşıdığı önem nedir? Amaç mıdır, araç mıdır?

Ödül süreci kurum ve kuruluşlar için oldukça önemli bir öğrenme süreci… Süreç yoğun, ancak bir o kadar da keyifli ve çok özel bir sinerji yaratıyor.

Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle çıktığımız bu yolculukta ödül elbette amaç değil, ancak motive eden önemli bir araçtır. Sürecin en kıymetli çıktısı olan geri bildirim raporu bize ışık tutacak ve daha hızlı yol almamızı sağlayacaktır.

Kurum olarak müşteri memnuniyeti, liderlik, çalışan memnuniyeti gibi yaklaşımlarınızdan söz eder misiniz?

Okulumuzda öğrenci ve velilerimiz müşteri olarak kabul edilmektedir. Müşteri algılamalarına yönelik anketler yapılmakta ve müşteri memnuniyeti ölçülmekte, alınan geri bildirimler sonucunda iyileştirmeler yapılmaktadır. Anketlerden elde edilen veriler, ilgili süreç sahipleri ile paylaşılmaktadır anket sonuçları performans göstergelerine göre değerlendirilerek stratejik eylem planındaki hedeflere ulaşıp ulaşılmadığı ölçülmektedir. Müşterilerimize ait temel performans göstergeleri, stratejik eylem planındaki amaç, hedef ve faaliyetlere, EFQM süreçler ve girdi kriterlerine göre belirlenmektedir. Öğrenci ve velilerimize değer katmak üzere çok sayıda proje, etkinlik ve çalışma yapılmaktadır.

ŞŞAL’ da okul müdürü, müdür yardımcıları, zümre başkanları, süreç sahipleri lider olarak tanımlanmıştır. Liderlik kriterlerimiz EFQM çalışmalarının başladığı 2018 yılında gözden geçirilmiş ve yeniden tanımlanmıştır. Her yıl yapılan öz değerlendirme çalışmalarının sonrasında ortaya çıkan geribildirimlere göre devam etmektedir. Kurumumuzda liderlik kavramı, sadece yönetim anlayışıyla sınırlı olmayıp, liderler sürdürülebilir başarıyı sağlamak için kurumsal değerlere sahip çıkan, güven aşılayan, istekli, yeniliklere açık, uyum içerisinde çalışan, çevresine örnek olabilen kişilerdir.

Okul yönetimi, öğretmenler, memur ve hizmetlilerle birlikte tüm destek personeli gelişim temelli bir anlayışla kurumumuzun vizyonu doğrultusunda çalışmalarını bir bütünlük içerisinde sürdürür. Çalışanlarımız sürekli gelişen, yenilikçi, birlikte öğrenen, katılımcı, gönüllük ve sosyal sorumluluğu benimsemiş, eşitlik ve adalet duyguları yüksek bir anlayışı sahiplenmektedir. ŞŞAL kurum olarak tüm çalışanlarıyla bütünsel bir gelişim anlayışını tercih etmektedir. Çalışanlarımızla ilgili anketler uygulayarak vizyon, misyon, eğitim-gelişim, motivasyon, çalışma ortamı, yönetim anlayışı gibi konularda mevcut durumu belirleyerek iyileştirme planları gerçekleştirmekteyiz. Müfredatla sınırlı kalmayan, öğrencilerin kendilerini gerçekleştirebilecekleri ortamı projeler ve etkinliklerle koza gibi oluşturarak, onları tam donanımlı güçlü kişilikler olarak sadece sınavlara değil hayata hazırlayacak bir gelişim sistemini uygulayacak çalışanlar için ayrı bir gelişim programı uyguluyoruz. Çalışanlarımızın motivasyonunu çok önemsiyor stratejilerimizi o yönde planlıyoruz.

Kalite kültürünü tedarikçilerinize/ topluma vb yayma konusunda çalışmalarınız var mı?

Toplumla ilgili sonuçlar, yıl içinde çeşitli aralıklarla ve yıl sonunda gözden geçirilen iyileştirme/zenginleştirme çalışması yapılan stratejik eylem planımızda yer alan amaç, hedef ve faaliyetlerin gerçekleşme durumlarına göre izlenmektedir. Yakın çevre halkı, özel kuruluşlar, kamu personelleri, çalışanlarımızın yakınları, ziyaretçiler, MEM çalışanları ve Bursa halkı toplum olarak tanımlanmıştır. Kurum olarak toplum memnuniyetini ve gelişimini önemsiyor, kalite ile ilgili birçok kurum ve kuruluşla konu ile ilgili deneyim paylaşımı yapmaktayız. Tedarikçilerimizle kalite kültürü konusunda paylaşımlar yapıyoruz, benzer bakış açıları görmek de bizleri memnun ediyor.

Kurumunuz “kurumsal sosyal sorumluluk” çalışmalarınız var mı, bu çalışmalarda EFQM Modeli sizi teşvik edici oldu mu?

Okulumuzda kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları özellikle üzerinde durduğumuz ve çok önemsediğimiz bir konudur. Öğrencilerimizde konu ile farkındalık yaratmak üzere birçok proje yapılmaktadır. Bu konu oldukça güçlü alanlarımızdan biridir.

Okulumuzun kurucusu her zaman sevgi saygı ve minnetle andığımız Merhum Şükrü Şankaya’nın bizlere mirası olan “Önce İnsan” felsefesi MEB 2023 vizyonuyla da örtüşmekte, okulumuz için önemli bir değer olarak paylaşılmaktadır. Bu kapsamda, “Önce İnsan” düşüncemiz sosyal sorumluluk projeleriyle ve iş birlikleriyle desteklenmektedir. Öğrencilerimizin, liderlik, iletişim, girişimcilik, sorumluluk alma, yaratıcılık ve inovasyon, kültürel, evrensel, çevre farkındalığı ve gönüllülük gibi yetkinliklerini geliştiren önce insan projemizle öğrencilerimizin önce kendilerine sonra ülkemize ve dünyaya değer katacağımıza inanıyor, projemizi diğer okullar ve kuruluşlarla da paylaşıyoruz. Yeşim Tekstil, Sosyalben Akademi ve okulumuz ortaklığı ile gerçekleştirilen projemiz oldukça ilgi görmüş basında çok sayıda yer almıştır.

Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi öğrencileri düzenledikleri sosyal projelerle fiziki çevrelerine de değer katmaktadırlar. Yöre köy halkıyla birlikte organize ettikleri “Birlikte Okuyalım” projesiyle yine gönüllülük kavramına katkı sağlamaktadır.

Okuyan, düşünen, düşünce üreten, sorun çözmekten keyif alan öğrencileri ile ŞŞAL, Bursa genelinde düzenlenen turnuvalarda münazara liderliği yapmaktadır. Bursa’da ilk defa bir devlet okulu tarafından il çapında okulumuz, İl MEM ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla gerçekleştirilen Münazara Turnuvası ile Bursa merkez ve ilçelerindeki öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitim programını organize etmekte ve il genelindeki yarışmalara ev sahipliği yapmaktadır. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde münazara etkinliklerimizi çevrimiçi ortama aktararak çalışmaların hız kesmeden devam etmesi sağlanmış olup, bu etkinlikleri iş birliği içinde olduğumuz Münazara ve Hitabet Derneği ile gerçekleştirmekteyiz. Bu kapsamda Bursa ili ve diğer illerdeki okullar ile çevrimiçi ortamda her hafta maçlarımız devam etmektedir.

MEB tarafından Girişimcilik Atölyesi açılmak üzere Türkiye’de her bölgeden bir okul seçilmiş, Yaptığı fark yaratan etkinlikler nedeni ile Marmara Bölgesi’nden okulumuz seçilmiştir. Girişimcilik atölyemizle öğrencilerimiz geleceğin şirketlerini kurmakta şimdiden iş dünyasına nitelikli eleman olarak kendilerini yetiştirmektedir. Okulumuzda 22 Girişimcilik projesi başlamış çok sayıda öğrenci bu özel çalışmayı deneyimleme fırsatı elde etmiştir. Okulumuz Türkiye’de en çok girişimcilik projesi yapan okullardan biri olmuştur. Ayrıca okulumuz Girişimcilik Kulübü tarafından il genelinde organize edilen ve üç gün süren Online Girişimcilik Kampı gerçekleştirilmiş, kampımız büyük ilgi görmüş ve özel / devlet liselerinden çok sayıda katılım olmuş, öğrencilere büyük değer katmıştır.

Ayrıca, “Engeller bedenlerde değil, sevgisiz yüreklerdedir.” düşüncesiyle hareket eden ŞŞAL’ da öğrencilerimiz paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini dört yıllık öğrenim hayatlarında; kardeş okul, huzurevi, zihinsel engelliler okulları, hayvan barınakları vb. ziyaretlerinde deneyimlemektedirler.

Sektörünüzde ve Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler neler?

ŞŞAL ailesi olarak bizler kendi deneyimlerimizi, yetkinliklerimizi gözden geçirdikten sonra EFQM modeli ile ilerlemeyi tercih ettik. Tüm eğitim kurumlarının da başarısını ispatlamış kalite modellerinden kendilerine ve yetkinliklerine en uygun modeli seçmelerini tavsiye edebilirim. Başarısı kanıtlanmış modeller üzerinde çalışmak kurumlarının daha hızlı ilerlemesine katkı sunacaktır. Elbette kurumsal olarak özdeğerlendirmelerini yaparken şeffaf olmaları, fırsatlarını, zorluklarını, zayıflıklarını ve güçlü yönlerini iyi anlamaları gerekiyor. Bu anlamda kalite anlayışının yerleşmesi için iyi örnekleri ve kazanımlarını incelemeleri onları bu anlamda teşvik edecektir. Bütün bunları da bir model doğrultusunda yapmalarını tavsiye ederiz.

Kalite çalışmalarının kentimize katkıları neler olacaktır? Bursa’yı bu noktada nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğitim kurumları özelinde, insana dokunan bir çalışmanın içerisinde oluyoruz. Kalite çalışmaları yürütüldüğünde tüm paydaşlarınızı etkileme gücünüz de oluyor. Elbette bu çalışmalar öğrencilerin, velilerin, çalışanların bakış açılarını derinden değiştirebiliyor, kentinize ve yaşamın kendisine kalite süreçlerinde elde ettiğiniz kazanımlar doğrultusunda bakabilen bireylerin sayısı artmış oluyor. Bu bakış açısına sahip öğrencilerin yaşadıkları kent ile ilgili proje fikirleri daha sağlam temelli oluyor. Kurduğumuz işbirlikleri ağları bize gösteriyor ki Bursa kalite çalışmalarında öncü şehirlerden biri ve geniş kitleleri etkileyebiliyor. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da yürütülen kalite çalışmaları sanıyorum diğer illerle kıyaslandığında kapsamı, yöntemi, etkileme düzeyi bakımında Türkiye’de öncü konumda yer alıyor.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Size nasıl katkılar sağladı?

EFQM modelini öğrenmemize ve uygulamamıza vesile olan KalDer’in özenli ve teşvik edici yaklaşımlarının, eğitim kurumlarının kalite süreçlerine katılmaları konusunda cesaretlendirici bir rolü olduğunu düşünüyorum. Elbette düzenledikleri eğitimler, seminerler, toplantılarla kalite bilginizi çok üst düzeye taşıyor, bireysel ve kurumsal büyük değer katıyor. Bu anlamda başta Bursa olmak üzere Türkiye geneline kalite bakış açısını yaymak konusunda öncülük ettiklerini görüyoruz. KalDer ailesinin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.