Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,6 büyüdü. Büyüme rakamı verileri ışığında değerlendirmelerde bulunan iş dünyası,dengeli büyümenin ekonominin sağlamlığını gösterdiğini ifade etti.
Üçüncü çeyrek büyüme verileri yansımalarında Bursa iş dünyası; ihracat, teşvik ve yatırımların büyümeye katkısı olduğunu vurguladı. Umut verici gelişme olduğunu vurgulayan iş dünyası, büyüme rakamlarının verdiği morelin yansımalarını ifade etti."Önümüzdeki dönem için alınan tedbirlere devam edilmeli diyen iş dünyası, finans sektöründeki daralmaya dikkat çekti. Aynı zamanda görüşlerde, küresel dalgalanma neticesinde darboğazdan geçildiği bir süreçte yüzde 1.6 büyümenin asla küçümsenmemeli ve yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belenmesi gerektiğinin de altı çizildi.
Önümüzdeki süreçte katma değerli ürünlere yönelmeli ve ihracat ile üretim gücünün artması gerektiğini vurgulayan iş dünyası, bu şekilde büyüme rakamlarını daha da yukarılara taşınacağı ve sürdürülebilir kılınacağı kanaatindeler. Yeni ekonomi programının da uygulanması ile ekonomide kontrollü bir yavaşlama hedefi sürdüğünü ifade eden iş dünyası, reel sektörün şu anda iki önemli sıkıntı ile karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor. "Bunlardan ilki mali yapılar hasar görmüş ve yükselen enflasyon, faizler ve kurlar ile işleri sağlıklı yürütme olanağı azalmıştır. Diğer yandan hem finansal sıkışıklık yaşanmakta hem de yeni kredi kullanılamamaktadır deniyor. Ekonomide dengelenme ile reel sektörün sıkıntıları arasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir denge yeniden kurulması gerekliliğini belirten iş dünyası ile büyüme rakamalarını değerlendirdik.
YÜZDE 1,6 ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın üçüncü çeyreğine (temmuz-eylül) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,6 arttı.Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, bu yılın üçüncü 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21,8 artarak 1 trilyon 13 milyar 453 milyon lira olarak gerçekleşti.GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 1, sanayi sektörünün yüzde 0,3 artarken, inşaat sektörünün ise yüzde 5,3 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri de yüzde 4,5 yükseliş gösterdi.
HANEHALKLARININ VE HHKOK'LARIN TOPLAM NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI YÜZDE 1,1 ARTTI
Yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 1,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7,5 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 3,8 azaldı.
ÖZEL TÜKETİM YÜZDE 1.1 ARTTI,YATIRIMLAR YÜZDE 3.8 AZALDI
İşgücü ödemeleri yüzde 19,4 arttı
İşgücü ödemeleri, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19,4 artarken, net işletme artığı/karma gelir de yüzde 22,2 arttı.
İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı yüzde 31,6 oldu
İşgücü ödemelerinin cari Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 32,5 iken bu oran 2018 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 31,6 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52'den yüzde 51,8 e düştü.
MAL VE HİZMET İHRACATI YÜZDE 13,6 ARTTI, MAL VE HİZMET İTHALATI İSE
YÜZDE 16,7 AZALDI
Mal ve hizmet ihracatı, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 13,6 artarken ithalatı ise yüzde 16,7 azaldı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ YÜZDE 19,4 ARTTI
İşgücü ödemeleri, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19,4 artarken, net işletme artığı/karma gelir de yüzde 22,2 arttı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNİN GAYRİSAFİ KATMA DEĞER İÇERİSİNDEKİ PAYI YÜZDE 31,6 OLDU
İşgücü ödemelerinin cari Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 32,5 iken bu oran 2018 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 31,6 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52'den yüzde 51,8 e düştü.
Özer Matlı BTB YKB ve TOBB YKÜ
"Finans sektöründe gözlenen daralma giderilmelidir
"Büyüme rakamının yüzde 1.6 oranında olması tüm olumsuzluklara rağmen başarı olarak değerlendirilmelidir. Kamu kesimi harcamalarındaki yüzde 7.5'lik artış bu dönemin adeta başarı olmuştur. Mevsim etkisi ile yüzde 2'ye yaklaşan tarım kesimi büyümesi de 3. çeyrek büyümesinin pozitif çıkmasına katkı sağlamıştır. 3. çeyrek verisinin son iki yılın en düşük büyüme oranı olduğunu göz önünde bulundurursak, bazı tedbirleri almak kaydıyla bundan sonra dönemin daha iyi geleceğini öngörebiliriz. Önümüzdeki dönem için alınan tedbirlere devam edilmeli bilhassa 3. çeyrekte finans sektöründe gözlenen yüzde 21'lik daralma giderilmelidir.
Ergun Hadi Türkay - BUSİAD YKB
"Üretimi arttırmalıyız
"Yılın ikici yarısında yaşanan ekonomik dalgalanmanın etkisiyle büyümemiz yavaşladı. Yıla yüzde 7.2 ile başlayan ilk çeyrek büyüme rakamı, ikinci çeyrekte 5.3'e en son açıklanan üçüncü çeyrekle de beklendiği gibi ciddi bir düşüşle 1.6'ya indi. Ağustos ayında hızlanan TL'nin değer kaybının ardından ekonomide yaşanan daralmanın böyle bir sonuç yaratmasını bekliyorduk. Açıkçası şaşırmadık da. Artık 2019'da büyümenin yeniden tırmanışa geçeceği bir yıl olmasını diliyoruz.Ekonomimizin bu kadar kırılgan olmasının da ancak üretimin artırılmasıyla, katma değeri yüksek ürünler üreterek ve nitelikli eğitimle düzeltileceğine inanıyoruz. Üretim, doğal olarak inovasyon ve yaratıcılığı da geliştirecek. Bu da kalkınmayı sağlayacak. Bizler ülkenin üretici güçleri olarak önümüzdeki süreçte de kaliteli üretimle ülkemizin büyümesine katkı koymaya devam edeceğiz.
Osman Arslan - TÜMSİAD Bursa Şubesi Başkanı
"İhracatımızı arttırmaktan geçiyor
"Geçmiş yıllara baktığımızda Türkiye, 2017 yılında yüzde 7,4 oranında bir büyüme gerçekleştirdi ancak bu büyümede üretim ve ihracatın payı sınırlıydı. 2018 yılının da sonlarına gelmek üzereyiz. Özellikle Ağustos ayından beri yaşanan ekonomik problemlerin karşılığını büyüme rakamlarıyla görüyoruz. Kaynaklarınızı katma değer üretmeyen alanlara aktardığınızda bunun sürdürülebilir bir büyüme doğurmayacağını yaşayarak gördük. Türkiye, bundan sonraki süreçte üretim ve ihracat eksenli büyümeyi kendisine rota edinmesi gerektiğini acı tecrübelerle gördü.Üretim yapan her fabrika üretiminin en az yüzde 50'sini ihraç etmesi gerekiyor. Ülke ekonomimizdeki durgunluğu aşmanın yolu ihracatımızı arttırmaktan geçiyor. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 11,5'lik büyüme kaydetmiş bir ekonominin, ekonomisinin Küresel dalgalanma neticesinde darboğazdan geçtiği bir süreçte yüzde 1.6 büyümesi asla küçümsenmemeli ve yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belirlemeliyiz. Bunların yanı sıra yabancı yatırımcıya güven verecek adımları da hızlıca attığımız takdirde içinde bulunduğumuz girdaptan kurtulabiliriz.
Abdullah Bayrak - BOSİAD YKB
"Sanayi politikalarına daha fazla önem vermemiz gerekiyor
"Ülkemiz ekonomisi kritik bir dönemden geçiyor. Böylesi bir süreçte yakalanan büyüme özellikle iş dünyası için motivasyon oldu. Büyüme, beklenti olan yüzde 2'nin altında kalsa da burada çok büyük bir fark ortaya çıkmadı. Önemli olan ise ekonominin büyüme trendini kaybetmemesidir. Bu çizginin yılın son çeyreğinde de devamını sağlamak gerekiyor. Fakat hem ekonomide istikrarı hem de sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek için, her zaman ifade ettiğimiz gibi sanayi politikalarına daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Sanayiciler olarak büyüme rakamlarına katkı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz
İbrahim Öztürk - DOSABSİAD YKB
"İhracat ile üretim gücümüzü arttırmalıyız
"TÜİK tarafından 2018 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin açıklanan büyüme rakamı az gibi görünse de dünya genelinde yaşanan tüm problemleri ve sıkıntılı ekonomik süreci göz önüne aldığımız da her şeye rağmen iyi bir oran olduğunu söylenebiliriz. Ekonomimizin, bölgemizde ve ülkemizde istikrarsızlık yaratmak isteyen tüm güçlere ve bunların yaptıkları manipülasyonlara rağmen büyüme oranının negatif olmaması ülkemiz ekonomisinin sağlamlılığını göstermekle birlikte bu odaklara karşın verilen de en güzel yanıttır. Ancak bu süreçten de gerekli dersleri çıkarmalı ve önümüzdeki süreçte mutlaka katma değerli ürünlere yönelmeli ve ihracat ile üretim gücümüzü arttırmalıyız. Bu şekilde yaparsak büyüme rakamlarını daha da yukarılara taşır ve sürdürülebilir kılarız. Gelecek adına bizlere umut olan bu rakamlar, motivasyonumuzu daha da arttıracak ve 2019'un daha iyi geçmesi için var gücüyle çalışacak iş dünyasına büyük bir şevk olacaktır.
Dr. Can Fuat Gürlesel - Ekonomist
"Ekonomide yumuşak iniş önemli
"Ekonomi 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,6 büyümüştür. Böylece Türkiye ekonomisi son 8 çeyrektir büyüme sağlamayı başarmıştır. Ancak üçüncü çeyrekte yaşanan kur atakları, bozulan makro dengeler ve alınan önlemler ile birlikte büyüme beklentilerin de ötesinde yavaşlamış ve yine son 8 çeyreğin en yavaş büyümesi gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak da yumuşak inişin yerine sert bir iniş mi oluyor endişeleri ortaya çıkmıştır.2018 yılının üçüncü çeyreğinde sanayi, inşaat ve tarım sektörlerinin toplamında büyüme negatif olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla üçüncü çeyrekte büyümeyi sağlayan yüzde 4,5 büyüme gösteren hizmetler sektörü olmuştur. Turizm başta olmak üzere yaz aylarında ulaştırma, ticaret ve diğer hizmetlerde göreceli canlılığın sürmesi ile ekonomide büyüme sağlanabilmiştir. Yeni ekonomi programının da uygulanması ile ekonomide kontrollü bir yavaşlama hedefi sürmektedir. Ancak 2018 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomide hızlı bir yavaşlama yaşanmıştır ve muhtemelen 2018 yılının son çeyreğinde ve 2019 yılının en azından ilk iki çeyreğinde ekonomide küçülme olasılığı çok artmıştır. Bu küçülmeden en çok reel sektör olumsuz etkilenecektir. Reel sektör şu anda iki önemli sıkıntı ile karşı karşıyadır. Bunlardan ilki mali yapılar hasar görmüş ve yükselen enflasyon, faizler ve kurlar ile işleri sağlıklı yürütme olanağı azalmıştır. Diğer yandan hem finansal sıkışıklık yaşanmakta hem de yeni kredi kullanılamamaktadır. Şimdi bunlara iç talepte keskin gerileme eklenmektedir. Reel sektörün bu koşullarda ekonomide dengelenmeyi bekleyecek gücü kalmayacaktır.Bu nedenle ekonomide dengelenme ile reel sektörün sıkıntıları arasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir denge yeniden kurulmalıdır."
Elif Didem Danacıoğlu
Üçüncü çeyrek büyüme verileri yansımalarında Bursa iş dünyası; ihracat, teşvik ve yatırımların büyümeye katkısı olduğunu vurguladı. Umut verici gelişme olduğunu vurgulayan iş dünyası, büyüme rakamlarının verdiği morelin yansımalarını ifade etti."Önümüzdeki dönem için alınan tedbirlere devam edilmeli diyen iş dünyası, finans sektöründeki daralmaya dikkat çekti. Aynı zamanda görüşlerde, küresel dalgalanma neticesinde darboğazdan geçildiği bir süreçte yüzde 1.6 büyümenin asla küçümsenmemeli ve yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belenmesi gerektiğinin de altı çizildi.
Önümüzdeki süreçte katma değerli ürünlere yönelmeli ve ihracat ile üretim gücünün artması gerektiğini vurgulayan iş dünyası, bu şekilde büyüme rakamlarını daha da yukarılara taşınacağı ve sürdürülebilir kılınacağı kanaatindeler. Yeni ekonomi programının da uygulanması ile ekonomide kontrollü bir yavaşlama hedefi sürdüğünü ifade eden iş dünyası, reel sektörün şu anda iki önemli sıkıntı ile karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor. "Bunlardan ilki mali yapılar hasar görmüş ve yükselen enflasyon, faizler ve kurlar ile işleri sağlıklı yürütme olanağı azalmıştır. Diğer yandan hem finansal sıkışıklık yaşanmakta hem de yeni kredi kullanılamamaktadır deniyor. Ekonomide dengelenme ile reel sektörün sıkıntıları arasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir denge yeniden kurulması gerekliliğini belirten iş dünyası ile büyüme rakamalarını değerlendirdik.
YÜZDE 1,6 ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın üçüncü çeyreğine (temmuz-eylül) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,6 arttı.Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, bu yılın üçüncü 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21,8 artarak 1 trilyon 13 milyar 453 milyon lira olarak gerçekleşti.GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 1, sanayi sektörünün yüzde 0,3 artarken, inşaat sektörünün ise yüzde 5,3 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri de yüzde 4,5 yükseliş gösterdi.
HANEHALKLARININ VE HHKOK'LARIN TOPLAM NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI YÜZDE 1,1 ARTTI
Yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 1,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7,5 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 3,8 azaldı.
ÖZEL TÜKETİM YÜZDE 1.1 ARTTI,YATIRIMLAR YÜZDE 3.8 AZALDI
İşgücü ödemeleri yüzde 19,4 arttı
İşgücü ödemeleri, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19,4 artarken, net işletme artığı/karma gelir de yüzde 22,2 arttı.
İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı yüzde 31,6 oldu
İşgücü ödemelerinin cari Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 32,5 iken bu oran 2018 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 31,6 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52'den yüzde 51,8 e düştü.
MAL VE HİZMET İHRACATI YÜZDE 13,6 ARTTI, MAL VE HİZMET İTHALATI İSE
YÜZDE 16,7 AZALDI
Mal ve hizmet ihracatı, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 13,6 artarken ithalatı ise yüzde 16,7 azaldı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ YÜZDE 19,4 ARTTI
İşgücü ödemeleri, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19,4 artarken, net işletme artığı/karma gelir de yüzde 22,2 arttı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNİN GAYRİSAFİ KATMA DEĞER İÇERİSİNDEKİ PAYI YÜZDE 31,6 OLDU
İşgücü ödemelerinin cari Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 32,5 iken bu oran 2018 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 31,6 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52'den yüzde 51,8 e düştü.
Özer Matlı BTB YKB ve TOBB YKÜ
"Finans sektöründe gözlenen daralma giderilmelidir
"Büyüme rakamının yüzde 1.6 oranında olması tüm olumsuzluklara rağmen başarı olarak değerlendirilmelidir. Kamu kesimi harcamalarındaki yüzde 7.5'lik artış bu dönemin adeta başarı olmuştur. Mevsim etkisi ile yüzde 2'ye yaklaşan tarım kesimi büyümesi de 3. çeyrek büyümesinin pozitif çıkmasına katkı sağlamıştır. 3. çeyrek verisinin son iki yılın en düşük büyüme oranı olduğunu göz önünde bulundurursak, bazı tedbirleri almak kaydıyla bundan sonra dönemin daha iyi geleceğini öngörebiliriz. Önümüzdeki dönem için alınan tedbirlere devam edilmeli bilhassa 3. çeyrekte finans sektöründe gözlenen yüzde 21'lik daralma giderilmelidir.
Ergun Hadi Türkay - BUSİAD YKB
"Üretimi arttırmalıyız
"Yılın ikici yarısında yaşanan ekonomik dalgalanmanın etkisiyle büyümemiz yavaşladı. Yıla yüzde 7.2 ile başlayan ilk çeyrek büyüme rakamı, ikinci çeyrekte 5.3'e en son açıklanan üçüncü çeyrekle de beklendiği gibi ciddi bir düşüşle 1.6'ya indi. Ağustos ayında hızlanan TL'nin değer kaybının ardından ekonomide yaşanan daralmanın böyle bir sonuç yaratmasını bekliyorduk. Açıkçası şaşırmadık da. Artık 2019'da büyümenin yeniden tırmanışa geçeceği bir yıl olmasını diliyoruz.Ekonomimizin bu kadar kırılgan olmasının da ancak üretimin artırılmasıyla, katma değeri yüksek ürünler üreterek ve nitelikli eğitimle düzeltileceğine inanıyoruz. Üretim, doğal olarak inovasyon ve yaratıcılığı da geliştirecek. Bu da kalkınmayı sağlayacak. Bizler ülkenin üretici güçleri olarak önümüzdeki süreçte de kaliteli üretimle ülkemizin büyümesine katkı koymaya devam edeceğiz.
Osman Arslan - TÜMSİAD Bursa Şubesi Başkanı
"İhracatımızı arttırmaktan geçiyor
"Geçmiş yıllara baktığımızda Türkiye, 2017 yılında yüzde 7,4 oranında bir büyüme gerçekleştirdi ancak bu büyümede üretim ve ihracatın payı sınırlıydı. 2018 yılının da sonlarına gelmek üzereyiz. Özellikle Ağustos ayından beri yaşanan ekonomik problemlerin karşılığını büyüme rakamlarıyla görüyoruz. Kaynaklarınızı katma değer üretmeyen alanlara aktardığınızda bunun sürdürülebilir bir büyüme doğurmayacağını yaşayarak gördük. Türkiye, bundan sonraki süreçte üretim ve ihracat eksenli büyümeyi kendisine rota edinmesi gerektiğini acı tecrübelerle gördü.Üretim yapan her fabrika üretiminin en az yüzde 50'sini ihraç etmesi gerekiyor. Ülke ekonomimizdeki durgunluğu aşmanın yolu ihracatımızı arttırmaktan geçiyor. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 11,5'lik büyüme kaydetmiş bir ekonominin, ekonomisinin Küresel dalgalanma neticesinde darboğazdan geçtiği bir süreçte yüzde 1.6 büyümesi asla küçümsenmemeli ve yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belirlemeliyiz. Bunların yanı sıra yabancı yatırımcıya güven verecek adımları da hızlıca attığımız takdirde içinde bulunduğumuz girdaptan kurtulabiliriz.
Abdullah Bayrak - BOSİAD YKB
"Sanayi politikalarına daha fazla önem vermemiz gerekiyor
"Ülkemiz ekonomisi kritik bir dönemden geçiyor. Böylesi bir süreçte yakalanan büyüme özellikle iş dünyası için motivasyon oldu. Büyüme, beklenti olan yüzde 2'nin altında kalsa da burada çok büyük bir fark ortaya çıkmadı. Önemli olan ise ekonominin büyüme trendini kaybetmemesidir. Bu çizginin yılın son çeyreğinde de devamını sağlamak gerekiyor. Fakat hem ekonomide istikrarı hem de sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek için, her zaman ifade ettiğimiz gibi sanayi politikalarına daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Sanayiciler olarak büyüme rakamlarına katkı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz
İbrahim Öztürk - DOSABSİAD YKB
"İhracat ile üretim gücümüzü arttırmalıyız
"TÜİK tarafından 2018 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin açıklanan büyüme rakamı az gibi görünse de dünya genelinde yaşanan tüm problemleri ve sıkıntılı ekonomik süreci göz önüne aldığımız da her şeye rağmen iyi bir oran olduğunu söylenebiliriz. Ekonomimizin, bölgemizde ve ülkemizde istikrarsızlık yaratmak isteyen tüm güçlere ve bunların yaptıkları manipülasyonlara rağmen büyüme oranının negatif olmaması ülkemiz ekonomisinin sağlamlılığını göstermekle birlikte bu odaklara karşın verilen de en güzel yanıttır. Ancak bu süreçten de gerekli dersleri çıkarmalı ve önümüzdeki süreçte mutlaka katma değerli ürünlere yönelmeli ve ihracat ile üretim gücümüzü arttırmalıyız. Bu şekilde yaparsak büyüme rakamlarını daha da yukarılara taşır ve sürdürülebilir kılarız. Gelecek adına bizlere umut olan bu rakamlar, motivasyonumuzu daha da arttıracak ve 2019'un daha iyi geçmesi için var gücüyle çalışacak iş dünyasına büyük bir şevk olacaktır.
Dr. Can Fuat Gürlesel - Ekonomist
"Ekonomide yumuşak iniş önemli
"Ekonomi 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,6 büyümüştür. Böylece Türkiye ekonomisi son 8 çeyrektir büyüme sağlamayı başarmıştır. Ancak üçüncü çeyrekte yaşanan kur atakları, bozulan makro dengeler ve alınan önlemler ile birlikte büyüme beklentilerin de ötesinde yavaşlamış ve yine son 8 çeyreğin en yavaş büyümesi gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak da yumuşak inişin yerine sert bir iniş mi oluyor endişeleri ortaya çıkmıştır.2018 yılının üçüncü çeyreğinde sanayi, inşaat ve tarım sektörlerinin toplamında büyüme negatif olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla üçüncü çeyrekte büyümeyi sağlayan yüzde 4,5 büyüme gösteren hizmetler sektörü olmuştur. Turizm başta olmak üzere yaz aylarında ulaştırma, ticaret ve diğer hizmetlerde göreceli canlılığın sürmesi ile ekonomide büyüme sağlanabilmiştir. Yeni ekonomi programının da uygulanması ile ekonomide kontrollü bir yavaşlama hedefi sürmektedir. Ancak 2018 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomide hızlı bir yavaşlama yaşanmıştır ve muhtemelen 2018 yılının son çeyreğinde ve 2019 yılının en azından ilk iki çeyreğinde ekonomide küçülme olasılığı çok artmıştır. Bu küçülmeden en çok reel sektör olumsuz etkilenecektir. Reel sektör şu anda iki önemli sıkıntı ile karşı karşıyadır. Bunlardan ilki mali yapılar hasar görmüş ve yükselen enflasyon, faizler ve kurlar ile işleri sağlıklı yürütme olanağı azalmıştır. Diğer yandan hem finansal sıkışıklık yaşanmakta hem de yeni kredi kullanılamamaktadır. Şimdi bunlara iç talepte keskin gerileme eklenmektedir. Reel sektörün bu koşullarda ekonomide dengelenmeyi bekleyecek gücü kalmayacaktır.Bu nedenle ekonomide dengelenme ile reel sektörün sıkıntıları arasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir denge yeniden kurulmalıdır."
Elif Didem Danacıoğlu
Sayı: 1179 - Sayı'nın Kapağı