Ticaret Odasının özeni
Bir emlak sahibi iseniz, emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespitinin nasıl yapıldığını bilmenizde yarar vardır. 2010 Yılı için tespit edilen emlak vergisine ait bedel ve değerler, 2006 yılına ait olan bedel ve değerlerin %100ü, %1000i ya da %1500ü oranında artış göstermiş ise, konuya olan bilgi edinme merakı daha da artmaktadır. Örneğin; 2006 ila 2010 yılları arası toplam 4 yıllık ÜFE (-2.85) ve TÜFE (0.57) olarak gözükmektedir. Buna karşılık, Balıkesir ili Susurluk ilçesi Han mahallesi Milli Kuvvetler Caddesindeki emlak değerleri yüzde bin beş yüz ve Balıkesir Caddesindeki emlak değerleri ise yüzde bin oranında (4 yılda) artış göstermiştir.
Konunun yasal düzlemde öyküsü bazı kimselerce bilinmediği için açıklanmasında yarar görmekteyiz.
213 sayılı Vergi Usul Yasasının değişik 49 (b) madde bendi, dört yılda bir takdir komisyonlarının arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespiti usulünü düzenlemektedir.
Takdir komisyonlarının arsalara ait olan birim değer tespitleri, tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı sürenin başlangıcından en az 6 ay önce karara bağlanarak ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, belediyelere, ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarına imza karşılığında verilir.
Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller, mahalle ve köy muhtarlıkları 15 gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine 15 gün içinde Danıştaya başvurabilirler.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilir.
Kanun koyucu, takdir komisyonunun hatalı emlak değer tespitinin iptali ve gerçek değerinin tespitinde dava hakkını, sınırlı sayıda kurum ve kuruluşlar ile muhtarlıklara tanımış bulunmaktadır. Yani, arsa sahibi olan bir vatandaş için böyle bir dava açma hakkı tanınmamıştır.
Bu durumda, sayılı kurum ve kuruluşlar arasında özellikle ticaret odalarının üstlendiği misyonun önemli olduğunu belirtmek yerinde olacaktır.
Türkiye ölçeğinde, konu hakkında duyarlı olan bazı ticaret odalarının dava yoluna gittikleri gözlenmektedir. Ancak, henüz daha konunun önemini kavrayamayan ticaret odalarının bulunduğunu da belirtmeliyiz.
Saygılarımla.
Bir emlak sahibi iseniz, emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespitinin nasıl yapıldığını bilmenizde yarar vardır. 2010 Yılı için tespit edilen emlak vergisine ait bedel ve değerler, 2006 yılına ait olan bedel ve değerlerin %100ü, %1000i ya da %1500ü oranında artış göstermiş ise, konuya olan bilgi edinme merakı daha da artmaktadır. Örneğin; 2006 ila 2010 yılları arası toplam 4 yıllık ÜFE (-2.85) ve TÜFE (0.57) olarak gözükmektedir. Buna karşılık, Balıkesir ili Susurluk ilçesi Han mahallesi Milli Kuvvetler Caddesindeki emlak değerleri yüzde bin beş yüz ve Balıkesir Caddesindeki emlak değerleri ise yüzde bin oranında (4 yılda) artış göstermiştir.
Konunun yasal düzlemde öyküsü bazı kimselerce bilinmediği için açıklanmasında yarar görmekteyiz.
213 sayılı Vergi Usul Yasasının değişik 49 (b) madde bendi, dört yılda bir takdir komisyonlarının arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespiti usulünü düzenlemektedir.
Takdir komisyonlarının arsalara ait olan birim değer tespitleri, tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı sürenin başlangıcından en az 6 ay önce karara bağlanarak ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, belediyelere, ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarına imza karşılığında verilir.
Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller, mahalle ve köy muhtarlıkları 15 gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine 15 gün içinde Danıştaya başvurabilirler.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilir.
Kanun koyucu, takdir komisyonunun hatalı emlak değer tespitinin iptali ve gerçek değerinin tespitinde dava hakkını, sınırlı sayıda kurum ve kuruluşlar ile muhtarlıklara tanımış bulunmaktadır. Yani, arsa sahibi olan bir vatandaş için böyle bir dava açma hakkı tanınmamıştır.
Bu durumda, sayılı kurum ve kuruluşlar arasında özellikle ticaret odalarının üstlendiği misyonun önemli olduğunu belirtmek yerinde olacaktır.
Türkiye ölçeğinde, konu hakkında duyarlı olan bazı ticaret odalarının dava yoluna gittikleri gözlenmektedir. Ancak, henüz daha konunun önemini kavrayamayan ticaret odalarının bulunduğunu da belirtmeliyiz.
Saygılarımla.
Sayı: 727 - Sayı'nın Kapağı