İNCELEME

Sanayide kadın mühendis ağırlığı

Kadın mühendisler, inovasyon ve çözüm odaklı yaklaşımlarıyla sürdürülebilir bir geleceğin mimarları olarak öne çıkıyor. Kadın mühendislerin teknoloji kullanımındaki yetkinlikleri, inovasyon ve toplumsal faydanın önemli bir itici gücü haline geliyor.

Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN

Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında kadın mühendisler, toplumun gelişimine katkı sağlamak için ellerini taşın altına koyuyor. Girişimci ve yönetici kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin rol alması, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Kadınların iş hayatındaki başarıları gelecek nesiller için de yol gösterici oluyor.

Ülfet ÖZTÜRK

BUMKAD Kurucu Başkanı

Kadın mühendis oranımız çok düşük

Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunuyum. Yan sanayide başlayan kariyer yolculuğum 2007 yılında Tofaş’ta devam etti. Halen Tofaş Ar-Ge Direktörlüğünde Süreç – Kontrol yöneticiliğinde ArGe’nin süreçlerinin tasarlanması üzerine çalışıyorum.

Sürdürülebilir bir gelecek konuşurken 17 kalkınma amacı içinde öncelikle hedefine ulaştırılması gereken 2 konu var, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Nitelikli eğitim. Kadın Mühendisler toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalıyız. Bununla beraber nitelikli eğitim kapsamında çocuklarımızın özellikle kız çocuklarımızın STEM alanında okul hayatlarına devam etmesini sağlamalıyız. BUMKAD olarak her iki konu içinde projeler oluşturuyoruz. Farkındalık yaratmak istiyoruz. Okullarımız ile işbirlikleri yapıyor geleceğin mesleklerini anlatıyoruz. Toplum5.0 projemiz ile geleceğin yetkinliklerini çocuklarımıza kazandıracak eğitimler düzenliyoruz.

Kadın mühendislerin teknolojide yetkinlikleri hızlı bir ivmelenme içerisinde ancak teknolojide çalışan kadın mühendis oranımız çok düşük. Oranların arttırılması için tamamen bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarımız mevcut. Bunlardan biri de Teknolojide Kadın Derneği, 23 Haziran Dünya Kadın Mühendisler Günü konferansımızda WTECH Kurucu Başkanı Sayın Zehra Öney hanımda bizimle olacak ve bir diğer konuşmacımız Microsoft Müşteri Deneyimi Yöneticisi Sayın Büşra Kamiloğlu ile beraber bu Teknolojide Kadın Mühendislerin yükselişini konuşuyor olacağız.

Türkiye’de şu anda mühendislikten mezun kadın oranımız %15 civarında , bu oranın ivedilikle yükseltilmesi gerekli. Toplum cinsiyet eşitliği konusu, alınacak aksiyonlar ile gündemlerimizden kalkmalı , kız çocuklarımızın STEM alanında ilerlemesi sağlanmalı, nitelikli eğitim fırsatına her çocuğumuzun her gencimizin ulaşması sağlanmalı. Kadın mühendislerin üst yönetimde görev alma oranları arttırılmalı.

Raporlar gösteriyor ki kadınlar istihdama katıldığında sadece ülke ekonomisine değil dünya ekonomisinde de fark yaratır bir büyümeyi getiriyor. McKinsey’in 2016 Women Matter Raporu’na göre Kadınların işgücüne katılımının arttırılması ile küresel ekonominin 2025 yılındaki büyüme seviyesi 12-28 trilyon dolar seviyesinde olabilir. Türkiye kadın işgücü katılım oranını istikrarlı, güçlü ve sonuç odaklı politikalar ile desteklerse %30 lardan OECD genel ortalaması olan %63 e taşırsa 2025 teki GSYH’si %20 oranında artış yakalayabilir.

Esma BAŞ

YEPSAN YK Üyesi

Kadınlar fikir zenginliği katıyor



Uludağ Üniversitesi makine mühendisliği lisans eğitimimi 2007 yılında derece ile tamamladım. Aktif olarak 16 yıldır Otomotiv sektöründe hizmet veren firmamız Yepsan A.Ş de çalışıyorum. Sektörün gerekliliği olan üretim-kalite-proje-satış ve satınalma ve finans departmanlarında sorumluluklar ve yöneticilikler yaptım. Şu an firmamız Yönetim kurulundayım, şirketimizin girişten çıkışa kadar tüm finansal süreçlerini denetliyorum.

Toplum ve iş hayatında kadın mühendislerin başarılarını, hedefe odaklı istikrarlı çalışmayı kanıtlamış olmalarına rağmen maalesef yönetim pozisyonlarında hala tercih noktasında erkeklerin ön planda olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Kadınların mühendislik alanında daha çeşitlilik ve fikir zenginliğine de katkıda bulunduğunun bilincindeyiz. Biz Yepsan olarak, ailemizi genişletirken kadınlara öncelik verdiğimizi gururla ifade ediyoruz.

Kadın mühendisler için rol modellerinin, iş dünyasında başarılı kadın mühendislerin hikayelerinin paylaşılması, kadın mühendislerin liderlik pozisyonlarına getirilmeleri ve kadın mühendislerin sahip olduğu başarıların tanıtılması hedeflerine ulaşmaları için önemlidir.

Sektörel olarak teknolojiyi yakından takip etmenin kolay olduğunu düşünüyoruz. Özellikle genç nesil teknoloji odaklı ve yakından takip ediyor. Kadınların daha iş bitirici, planlı ve pratik olmaları teknoloji kullanımında yetkinliklerini arttırıyor. Biz de firmamızda işimize özel her türlü teknik ve yenilik alanında çalışmaları takip ediyor ve mühendislerimizi yönlendiriyoruz. Otomotiv sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanıyor, fosil yakıtlı araçlardan hidrojen ve elektrikli araçlara geçiş başladı. Otomobil için mobilite ön planda. Bu teknolojik dönüşüm bir adım gerisinde kalan firmaların maalesef yaşaması mümkün değil. Bizde firmamız olarak Elektrikli araçların, batarya sistemlerinin tedarikçisi olarak gelecekte yerimizi konumlandırdık

Emel ÖZKAN TAŞYAKAN

Destek Amortisör YK Üyesi

Kadınlar ülkenin kalkınmasını hızlandırır

Makine mühendisliği mezuniyetinin akabinde otomotiv sektöründe iş hayatına giriş yaptım. Otomotiv yan sanayi, makine, kalıp sektörlerinde 12 yıldır aktif olarak çeşitli görevlerde çalışmaktayım. Çalışma hayatı ile beraber yüksek lisansı tamamladım devamında mühendislikte doktora eğitimine halen devam etmekteyim. 2018 yılından bu yana Destek Otomotiv ve BKM Teknoloji firmalarında Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alıyorum.

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma planında yer alan amaçların bütçe içerisindeki en yüksek oranının %39 ile Nitelikli Eğitime ayrıldığını görüyoruz. Sırası ile İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği %13,4 - %11,2 ile Nitelikli Eğitim’i takip ediyor. Yalnızca bu 3 amaca ayrılan bütçenin toplamı %63,6 ile ciddi bir paya sahip. Kadın mühendisler olarak sürdürülebilir gelecekte bizlere de büyük sorumluluk düşüyor. Kendi alanımdan örnek vermem gerekirse mühendislik alanında firmamızda çalışan genç mühendislerin arasında cinsiyet ayrımcılığı yapmadan istihdam sağlıyor ve kendilerine kabiliyetleri ölçüsünde çeşitli projelerde sorumluluklar veriyoruz.

Firmalarımızda Ar-Ge, Proje bölümlerindeki kadın mühendis arkadaşlara çeşitli projelerde yürütücülük ve sorumluluk vererek geleceğe hazırlıyoruz. Teknolojiye erişim konusunda bazı kritik yüksek teknoloji seviyeli projelerde ciddi zorluklar yaşıyoruz. Özellikle bazı mühendislik analiz programlarında veya özel proseslerde ülkemizde henüz bulunmayan imalat yöntemleri ile prototip hazırlama ve tasarım aşamalarında zorlukları aşmak için farklı yöntemlerle alternatif çözümler bulmak bizleri mesleki anlamda geliştiriyor.

Mesleki alanı ne olursa olsun mühendislik anlamında sürekli eğitime mutlaka önem verilmesini iş hayatındaki etkinliğin artmasını sağlayan en büyük etmen olarak görüyorum. Makine, inşaat, elektrik, çevre mühendisliği gibi birbirinden farklı alanlarda da olsa her alanın kendine göre teknolojik ilerleme seviyesini takip eden ve bu teknolojik seviyeye erişen ülkelerin kalkınma hızı ciddi anlamda yükselişte. Bizlerin de bu doğrultuda mühendis yetiştirmesi sektörün ve ülkenin kalkınmasını hızlandıracaktır.

Büşra DEMİROĞLU OKUR

Burçak Metal Genel Müdürü

Sürdürülebilirlikte çalışan kadının etkisi büyük

Uludağ Üniversitesi Çevre mühendisliği bölümü 2014 mezunuyum .Aile şirketimiz olan Burçak metalde 2014 yılında çalışmaya başladım.insan kaynakları,üretim planlama,lojistik,satınalma,satış ve kalite bölümlerimde aktif görev aldım .2018 yılından beri de Genel Müdür olarak görevime devam etmekteyim

Sürdürülebilir bir yaşam için çalışan kadının etkisi çok büyüktür .özellikle de kadın mühendislerin .geleceğin kadın çalışanlarının ve kadın mühendislerinin topluma daha iyi katkıda bulunmasını sağlamak sürdürülebilir gelişme yaklaşımı ,sistem temelli bilgi becerilerin arttırılması ,problemleri çözme yeteneğine sahip geniş ölçekli bir sistem yaklaşımının mühendislik uygulamalarında benimsenmesi ilkesiyle uyumludur.

Kadın mühendislerin teknolojiyi sahada kullanma konusunda daha yetkin olduğunu düşünüyorum .teknolojiye ulaşım günümüz şartlarında çok kolay bunu yararlı şekilde kullanmak bizlerin elinde. Otomotiv sektöründe yer alan firmamızı 4.0 teknolojine dönüştürmek için adımlarımız attık.

Dünya’da ve ülkemizde toplumlarda cinsiyet eşitliği sağlandığı zaman kadın mühendislerin bir çok başarıya imza atabildiğini görüyoruz.  Ülke ekonomisine can damarı olan sanayi kuruluşlarında da durum aynı, ön yargılarımızı kaldırıp, imkanlarımızı eşit bir şekilde ortak amaçlar doğrultusunda kullandığımız zaman cinsiyetlerinin bir anlamı olmadığını ülkesi için çalışan, üreten ve katkı koyan insanların olduğunu görüyoruz.

Bende dahil olmak üzere bugün bir çok kuruluşun üst düzey yöneticilerinin kadın mühendislerin oluştuğunu gözlemleyebiliriz. Hatta kendi kanaatimce kadın mühendislerin yönetmiş olduğunu şirketlerin daha eşitlikçi, detaycı ve irdeleyici olduğu yönündedir. İş dünyasında söz konusu erkek erkil bir toplum zihniyetinden çıkıp, kadın yada erkek fark etmeksizin insanların başarılı olabilecekleri ortamları sağlamak, iş dünyasında kadın mühendislerimizin ,üst düzey yönetici ve kadın çalışan sayılarını artırılmış olacaktır.

Lale YILDIZ

TTI Pharma Genel Müdürü

Gelişim bir zorunluluk

ODTÜ Gıda Mühendisliği bölümünden 1995 yılında mezun oldum. Farklı sektörlerdeki grup şirketlerimizin yönetiminde görev aldım. 2020 yılında gıda alanında da yatırım yapmaya karar vererek, TTI PHARMA unvanlı gıda takviyeleri üretim tesisimizi kurduk. Yurt içi ve yurt dışı markalara fason üretim hizmeti verirken, bir yandan da kendi markamız olan Dulylife Gıda Takviyeleri ile tüm online satış platformlarında yerimizi aldık.

28 yıldır mühendis kimliğimle iş hayatının içindeyim. Gerek eğitimini aldığım meslek disiplinine ait bilgi birikimimi, gerekse iş dünyasının dinamiklerinden edindiğim tecrübelerimi sürekli artırmayı ve güçlendirmeyi, bu anlamda mesleğime ve kendime yatırım yapmayı çok önemsiyorum. 2022 yılında Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Şu anda aynı bölümde gıda takviyeleri alanında doktora yapıyorum. Dengelerin sürekli değiştiği bir ekosistem içinde kendimizi ve işimizi geliştirmenin zorunluluk olduğunun farkında olmalıyız.

Teknoloji kapsamında getirilen tüm yenilikler, her mühendis için işinin ve üretim faaliyetlerinin daha hızlı ve daha sonuç odaklı olarak hayata geçmesine yarar sağlamaktadır. Bu açıdan aldıkları eğitim ve kişisel yetkinlikleri ölçüsünde her mühendis teknolojiyi optimum düzeyde kullanabilme yetkinliğine sahiptir.

Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında, yeni oluşan 18 kişilik Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde sadece tek bir kadın bakanın yer almasından ve “aile ve sosyal hizmetler” alanının kadın bir bakana uygun görülmesinin verdiği alt mesajdan, rahatsızlık duyduğumu belirtmeliyim. “Mesleklerin cinsiyeti yoktur, çözülmesi gereken problemler vardır” diyerek, temel bakış açımızı bu yönde değiştirmeliyiz artık. Bu bakış açısının devletin en üst kademesinden başlayarak değişmesi gerekiyor.

Kadınlar olarak birbirimizden çok şey öğreniyor ve cesaret alıyoruz. Bu da bize çok önemli bir başarma gücü ve motivasyon sağlıyor. Bugün kadın mühendislerin ağzından yazılmış bu satırlar, eminim bunları okuyan başka kadınlarımız için de ilham verici olacaktır.

Ayşe KÖKSAL

ERA Alüminyum YK Başkanı

Kadın mühendisler sürükleyici güç olmalı

Eğitim hayatımı, analitik bakış açısı ve analiz etmek yetkinliği kazandığım, mühendislik disiplininin temellerinin atıldığı bir yolculuk olarak tanımlayabilirim. İş hayatım, eğitim hayatıma göre daha inişli çıkışlı, teoriğin pratiğe dönüştüğü, sürekli gelişimin, öğrenmenin her an var olduğu bir süreç olarak devam ediyor.

Sürdürülebilir bir gelecekte, çeşitlilik, yenilikçilik ve cinsiyet eşitliği ilkesiyle birleşen kadın mühendisler sürükleyici güç olmalıdır. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için, iklim değişikliği, çevre koruması, enerji verimliliği, toplumsal cinsiyet eşitliği konularında daha kapsayıcı ve yenilikçi projeler ile liderlik rollerini üstlenmelidir. Sürdürülebilirlik ile ilgili karar alma süreçlerinde, politikaların ve stratejilerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak geliştirilmesinde aktif olarak katkıda bulunmaya devam etmelidir.

bir gelecek için Bursa Mühendis Kadınlar Derneği ile birlikte kız çocuklarını STEM alanına yönlendirmek üzere pek çok farkındalık çalışması ve eğitimler düzenliyoruz. Mühendislik alanındaki öğrencileri nitelikli eğitimler ile destekleyerek, sürdürülebilir bir dünya için geliştirecekleri güçlü projelere hazırlamak üzere mentörlük programlarına dahil ediyoruz. Kendi şirketimiz içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesi ile, kadının iş gücüne katkısını önemsiyor ve kadın çalışan istihdamını arttıracak şekilde destekliyoruz. İş kolu olarak GES alanında da faaliyet gösteren şirketimizde, karbon ayak izi azaltma hedefiyle, temiz ve yenilenebilir enerji projeleri ile birlikte enerji verimliliği konusunda pek çok iyileştirme çalışmasını stratejik yol haritamıza dahil ettik. Kısa ve Orta vade içerisinde devreye alınması için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Teknoloji alanında gerçekleşen mühendislik çalışmalarını gerçekleştiren ekipleri cinsiyetlerinden bağımsız değerlendirmek daha doğru bir yaklaşımdır. Bu alanda yapılacak çalışmaların etkin sonuca ulaşması, sürdürülebilir hayata teknolojinin entegrasyonu için tüm toplumu kapsayıcı, farklı bakış açılarına sahip, inovatif ve yenilikçi düşünceye sahip, etkili çözümler üreten ekiplerin varlığı önem taşımaktadır. Bu nedenle cinsiyetten bağımsız olarak, mühendislerin teknik yetkinliklerine ilave olarak mental ve davranışsal yetkinliklerine de yapacakları yatırımlar, teknoloji alanında daha sağlam adımlar atılarak daha başarılı ve etkili sonuçlar alınmasına fayda sağlayacaktır. Mesleki gelişim konusunda, teknolojinin kullanımı dönüştürücü etkiye sahiptir. Uzaktan eğitim fırsatları, yapay zeka, sanal gerçeklik, online kaynaklar etkileşimli ve katılımcı öğrenme ortamlarının oluşmasına yardımcı olmaktadır.

Rol model olarak kadın mühendislerin görünürlüğü arttırılmalıdır. Başarılı kadın mühendislerin, başarı ya da kazanıma dönüşen başarısızlık hikayelerinin paylaşılması, onların rol modeller olarak öne çıkarılması önemlidir. Bu, kız çocuklarına mühendislik kariyerine adım adan genç kadınlara ilham verirken, profesyoneller için de zaman zaman ihtiyaç duydukları motivasyon olacaktır.

Eğitim sisteminde, cinsiyet ayrımcılığına yönelik bakış açısı artık tarihe karışmalıdır. Mühendislik mesleğinin cinsiyet özelliklerinden bağımsız bir meslek olduğu konusunda farkındalık yaratacak, kız çocuklarının da STEM alanlarına ilgi duymasını farkındalıkla teşvik edecek etkinlikler ve müfredat düzenlenmelidir.

Yetkinliklerin değerlendirildiği ve ön planda tutulduğu, kapsayıcı ve destekleyici iş ortamlarını oluşturacak politikalar benimsenmelidir.

Özgür ŞİMŞEK

MOSBO İnşaat Kurucu Ortağı

Kadın mühendislerin iş imkanını artıracağız

Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. Talya adında bir kız çocuğu annesiyim. Mezuniyetimden sonra Bursa’nın en büyük otomotiv yan sanayi fabrikalarında üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Fransa, Belçika, Almanya, İngiltere, İran ,Arjantin, Brezilya ve daha bir çok ülkede yer alan uluslararası işletmelerde ürün devreye alma, proje ,kalite ve iyileştirme çalışmalarında görev aldım. Kaizen, sürekli iyileştirme , TS 16949 iç denetçi ,dış denetçi, ürün tasarımı konusunda uzmanlığım var. Operasyonlarda mükemmelliğin sağlanması amacıyla kullanılan yönetim sistemi olan 6 SİGMA’da yeşil kuşak sahibiyim. Sanayideki tecrübemi sanayi yapıları, fabrikalar ve inşaat taahhüt yaparak değerlendiriyorum. Ortağı olduğum inşaat firmaları, organize sanayi bölgelerinde birçok fabrikanın inşaatını yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Ayrıca halen Bursa ve İstanbul’da birçok kentsel dönüşüm projesinde yer almaktayız.

Kadın mühendislerin üretim süreçlerinin içinde direkt olması gerekmektedir. En büyük kurumsal firmalarda bile %12’yi geçmeyen kadın mühendis oranlarının liyakatı da arttıracak şekilde istihdamının sağlanması gerekmektedir. Otomotiv sanayi gelen ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren firma sahibi olarak öncelikle kadın mühendislerin işe alınmasını önemsiyoruz. Mevcut şantiyelerimizde şantiye şeflerinin büyük bir kısmı kadın inşaat mühendisi. Kadın mühendis arkadaşlar (erkek arkadaşlarımız kusura bakmasın)daha dikkatli ve iş bitirme konusunda daha hırslılar. Erkek egemen bir eğitim ve iş alanında çalışınca bu hırs kadın mühendisler için kaçınılmaz oluyor. Bilgi ekonomisine dönüşüm kapsamında, yakın gelecekte ekonomik rekabetin önemli sahaları, Büyük Veri, 5G ,insan robot birlikteliği ,blockchain, cybersecurity,digital twin, drones, IOT,arttırılmış gerçeklik ve Nesnelerin İnterneti Uygulamaları, Yapay Zeka, Otonom Sürüş Sistemleri, Akıllı Şehir Teknolojileri, Sanal Gerçeklik, Robotik, Yenilenebilir Enerji Teknolojileri, Uzay Sistemleri gibi alanlarda girişimleri teşvik edecek mevzuat çalışmaları tamamlanarak özellikle kadın mühendislerimizin iş imkanını ciddi oranda arttıracağız.


 

Esra İNHANLI

Metropol Yapı Denetim Kurucusu

Cinsiyetçi dönemler çok geride kaldı

Bursa Atatürk Lisesi mezuniyetim sonrası, 1992 yılında girdiğim Uludağ Üniversitesi Balıkesir Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünü 1996 yılında bitirip mezun oldum. Ve ilk işime Bursa’da doğalgaz sektöründe başladım. Bir otomotiv sektörü tecrübesinden sonra eşim ile birlikte kendi proje ofisimizi 2002 yılında kurduk. 11 yıl mekanik tesisat proje ve uygulama işleri yaptıktan sonra şu anda da halen sahibi olduğum Bursa Metropol Yapı Denetim LTD. Şti.’yi 2013 yılında kurdum.

Aslında mühendisliği kadın–erkek diye kategorize etmek bence hiç doğru değil. Kadından mühendis olmaz denilen dönemleri çok geride bıraktığımızı düşünüyorum. Ama tabi mühendislik alanında kadın sayısının az olduğu bir gerçek. Ben de kadın mühendis olarak azınlıkta olan bir sektörde inşaat sektöründe bu görevi yürütüyorum. Sahada aktif olarak görev yapıyorum. Benim gözlemim kadınların bütünleştirici, detaycı ve organizasyon yetenekleri ile bu sektörde de üstünlük sağlamakta zorlanmadıkları yönündedir.

Mühendislik disiplininde teknolojik gelişmelerin takip edilmesi olmazsa olmazlardandır. Kadın mühendisler de tabi ki bu anlamda da oldukça yetkinler. Yapı denetim uygulamalarında da teknolojik gelişmeleri sisteme entegre ediyor ve onların üzerinden daha güvenilir ve hızlı şekilde sonuca ulaşabiliyoruz. Teknoloji kullanımı işerin hızını ve takibini bununla birlikte de güvenilirliğini arttırıyor.

Kadının mühendislik alanında veya diğer tüm alanlarda daha etkin olması için sorumluluk bilincinde olması, kadınım ben yapamam kaygısı taşımaması gerekiyor. Aksine bir kadının her alanda ne kadar yetenekli ve başarılı olabileceğini gösterme azminde olması gerekiyor bence.

Unutmamalıdır ki dünyanın yüzde 50’sini kadınlar oluşturur ve diğer yüzde 50’sini de kadınlar yetiştirir. Mühendis kadınlar da bu alanda kendini ispatlamış ve her sektörde başarılı çalışmalara imza atmışlardır. 23 Haziran Dünya Kadın Mühendisler Günümüz kutlu olsun.

Cemre TEKELİ

Ce-Tek Nozzle Kurucusu

Kadınları sahada görmekten mutluyum

Eğitim hayatıma Celal Bayar üniversitesi Uluslararası Ticaret lisans bölümüyle başladım. Eğitim süresi boyunca hedeflerimde ticarete atılmak en önemlisi uluslararası bir firma olmak başından beri vardı. Sektörümde şu an için bir kadın olarak, firma olarak tek kadın girişimci ve üreticiyim. Bu işin en profesyonel şekilde tamamlamak için endüstri mühendisliği eğitimine başladım. Benim için mühendislik ve mühendislik yapan kişiler oldukça değerli. Üretimin her detayında güçlü akıl gücü ve yetenek onları daha da profesyonel hale getirmektedir.

Hemcinslerimi sahada görmek beni derinden etkiliyor ve mutlu ediyor. Kadının her zaman bu toplum için yeri erkeğe göre daha az olmuştur, bunu kıran kişileri gördükçe Cumhuriyetin 2’inci yüzyılında kadın mühendislerin iş hayatında önemli yer alması toplumuz adına büyük bir ilerlemedir.

Bir tedarik, üretici ve anahtar teslim proje yapan mühendislik firması ayrıca mühendis adayı olarak, değerli iş arkadaşlarımın her şartta şirket olarak yanında olduğumuzu ve onlara gönülden bir teşekkürü borç biliriz. Atatürk’ün bize verdiği bu değeri hakkıyla yerine getirmek en büyük vazifemiz.

Büşra ÖZTÜRK

Ermetal Şirketler Grubu Proje Şefi

Sürdürülebilir gelecekte kadınların gücü fazla

İlkokul, ortaokul ve liseyi tamamladıktan sonra hayalim olan Endüstri Mühendisliği Bölümünü Uludağ Üniversite'sinde tamamladım. Üniversite hayatım boyunca Karsan, Oyak Renault, Ermetal'de gibi değerli firmalarda stajlarımı yapıp aynı zamanda freelance tercüman olarak çalıştım. 2016 yılında Ermetal'de proje mühendisliği görevine başladım. 2021 yılı itibari ile proje şefi olarak görevime devam ediyorum.

Sürdürülebilir gelecekte kadınların gücü yok sayılamayacak kadar fazla. Özellikle kadın mühendislerimizin.

Mühendislik gibi erkek yönetiminin hakim olduğu bir alanda kendilerine rol açmak için göstermiş olduğu çabalar geleceğimize yön vermeye başladı.

Kendini kanıtlama, baskı altında çalışma ve multifonksiyonel düşünme kabiliyeti kadınlarda erkeklerden daha fazla öne çıkıyor. Özellikle proje yönetimi sürecinde birçok fonksiyonu aynı anda düşünebilme ve yönetmenin beklendiği bir sektörde kendi yetkinliklerim doğrultusunda mühendisliğin sistematik yaklaşımı da sonuca ulaştırmayı kolaylaştırıyor.

Örneğin müşterimizin aynı zaman diliminde istemiş oldukları farklı taleplerin hızlıca karşılanması.

Teknoloji ulaşım son zamanlarda yapılan atımlarla kolaylaşmış oldu. Kadınların araştırmacı yaklaşımı mesleki gelişim süreçlerini doğru orantılı şekilde arttırmış oluyor.

Buda Kadınların teknolojiden uzak olduğu düşünen bir yapının yanlış olduğunu kanıtlar nitelikle kadın mühendislerimiz teknolojik gelişim platformları kurarak hem etkinliklerini arttırıyor hem de birlikte güçleniyorlar

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kadın mühendislerimizin iş hayatındaki etkinliği onlara daha eşit fırsatlar sunarak, destekleyici ortamlar oluşturarak artacaktır.

Unutulmamalıdır ki cumhuriyetimizin kazanılmasında kadınların cephede en az erkekler kadar yer alması ve sonrasında da göstermiş olduğu azim ülke ekonomisinin kararlı gelişimine yön vermiştir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da teknolojiye ulaşım ve kolaylık sayesinde kadınlarımız iş hayatında aktif ve emin adımlarla ilerlemektedir.

Türkiye'mizdeki mühendis kadınlarının sayısının artması için öncelikle eğitimlerini destekleyici girişimler ve etkin rol alabilecekleri iş platformları oluşturulmalıdır.

Çünkü kadının olduğu yerde de imkânsız ve başarısızlıktan söz edilemez.

Gülçim ATAY

B-PLAS FMEA Lideri

Kadın olmadan kalkınma mümkün değil

2016 yılında Makine mühendisi olarak mezun olduktan sonra kalite mühendisi olarak otomotiv sektöründe iş hayatıma başladım. 2021 yılından itibaren BPLAS şirketinde FMEA Lideri olarak görev almaktayım.

Kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımı olmadan dünyada kalkınma hedeflerini, özellikle “sürdürülebilir kalkınma hedeflerini” gerçekleştirmenin mümkün olmadığına inanmaktayım. Bu nedenle cinsiyet eşitliğini tüm ülkelerde plan, program ve hedeflerin temeline oturtmak öncelik haline gelmelidir. Bu doğrultuda çalışmalar artırılmalı ve geleceğe güvenle bakabilecek çocuklarımızı yetiştirmeli, kadınlarımızı ise geliştirmeliyiz.

Dünya dijital ekonomik bir dönüşüm yaşarken, kadınların bilişim ve mühendislik ağırlıklı sektörlerde istihdamı için gelişme ve yönlendirme yapılmalıdır. Ülkemizde zorunlu eğitime rağmen kadınların ortalama eğitim hayatı halen istenilen düzeyde değildir. Özellikle en az lisans eğitimi için kadınların eğitim hayatına devam etmesi adına yasal düzenlemeler ve uygulamalar hayata geçirilmelidir. Kadınların sadece iş gücüne katılımı değil, toplumsal hayata katılımları açısından bir zihniyet değişimine ve dönüşümüne ihtiyacımızın olduğu kaçınılmaz gerçektir. Kadın yapamaz görüşünün değiştirilmesi, kadınların farklı iş kollarına yönlendirilmesi ve cazip hale getirilmesi için işbirliği önemsenmelidir. Bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirecek eğitimler verilmeli ve toplumun tüm katmanlarına doğru bir iletişim çalışmasıyla anlatılmalıdır. Özellikle bizim gibi mühendis kadınların sektöründe başarılı kadınların rol model olarak sayısının artırılması, girişimci kadınlar arasında kurulacak networklerin yaygınlaştırılması, mentörlük eğitimleri ve uygulamaları ile yeni girişimci kadınların ortaya daha cesur bir şekilde çıkacağı bir iş ortamının yaratılması açısından gereklidir.

Hilal SEVİNDİK

Thierry Diniz Satış ve İş Gel. Md.

Mesleğimize vurulan ketleri ortadan kaldırmalıyız

Lise eğitimimi Bursa Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra 2007 senesinde Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 4. sınıfta Erasmus Öğrenci Değişim Programı ile gittiğim İspanya’da Universidad De Valencia’da 6 ay eğitim aldım. 2014 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA programından mezun oldum. Şu anda Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisiyim. Hayat boyu öğrenme düşüncesi ve farklı disiplinlerden bakış açıları kazanmak kişisel gelişimim için en büyük motivasyonumu oluşturuyor.

Profesyonel iş hayatıma 2007 senesinde fantazi iplik üretimi yapan Çelebi Tekstil’de başladıktan sonra, sırasıyla Kipeo Cycling Teamwear Firma Yöneticiliği, ardından Aunde Teknik Proje Liderliği sorumluluklarını aldım. 2012 senesinde Program Müdürü olarak göreve başladığım şu andaki işyerim Thierry Diniz Otomotiv’de 12 sene içerisinde aldığım farklı yöneticilik pozisyonlarından sonra iki senedir Satış ve İş Geliştirme Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. İngilizce ve İspanyolca dillerini biliyorum.

Genel anlamıyla mühendislik; bilimin ürettiği teorik veriyi işleyerek canlıların pratikte kullanabilecekleri araçlara dönüştürebilen kişinin mesleğidir. Bu noktada insanın ve de dünya üzerindeki tüm canlıların ihtiyaçlarını gözlemleyerek yaşamın farklı alanlarında oluşan ihtiyaçlara yönelik, çözüm, ürün, hizmetler tasarlamak ve tasarımların hayata geçirilmesini sağlamak bir mühendisin temel eylemidir. Her ne kadar tarihsel süreç içinde toplumdaki algı mühendislik mesleğinin eril bir meslek olduğu yönünde olsa da, mesleğin temel eylemine baktığımızda aslında “cinsiyetsiz” bir yetkinlik olduğu açıktır. Hatta doğada insan dışında da mühendis canlı türleri bile mevcutken ve mesleğimizin mensubu olanlar sadece insan değil, tüm canlıların hayatlarını iyileştirici icatlar yapabiliyorken bu mesleği tek bir cinsiyete mal etmek yıllar boyu birçok meslekte olduğu gibi yaratılmış en yanlış inanışlardan biridir. Bu nedenle yaşadığı coğrafyadan bağımsız bir kadın mühendisin ilk ve en önemli rolünün, kendi neslinden sonra gelen kadınları, yaratıcılık, gözlem gücü gibi yetkinliklerini kullanabilecekleri mühendislik mesleğine yönlendirici, onları cesaretlendirici, destekleyici bireysel veya örgütsel projeleri desteklemek, gerektiğinde liderlik etmek olduğunu düşünüyorum. Sürdürülebilir bir gelecek için ilk misyonumuz, bu mesleği tek bir cinsiyetin zekası ile kısıtlayan algının mesleğimize vurduğu ketleri tamamen ortadan kaldırarak, kadınlarda mühendislik mesleğinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve kadın zekasının artan bir oranda insanlığın hizmetine çalışmasını sağlamak olmalıdır.

Bu düşüncemin de motivasyonuyla, 2015 senesinde, kadının iş hayatındaki yerini güçlendirici faaliyetleri ile sadece Bursa’nın değil yıllar içinde Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği’ne (BUİKAD) üye oldum. Derneğimizin çeşitli komitelerinde başkanlık, iki sene Yönetim Takımı ve iki sene de Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini yürütürken üstlendiğim en anlamlı sorumluluklardan birisi Noktalama Projesi Komite Başkanlığı ve bu proje dahilinde koçluk yapmak oldu. Noktalama Projesi, eski dönem başkanlarımızdan ve proje baş koçumuz Ericson koçu sayın Özlem Baş Bayraktar Hanım’ın liderliğinde derneğimiz üyelerinin, iki günlük sıkıştırılmış özel bir eğitim almasının ardından, üniversitelerin 3. ve 4. Sınıflarında okuyan sadece kız öğrencilere yönelik 10 seans gönüllü koçluk yapması üzerine kurgulanmış çok özel bir proje. Projemiz kapsamında, yıllar içerisinde koçluk programına dahil olan öğrencilerimizin güncel ihtiyaçlarına yönelik eğitimler de organize ederek farklı alanlarda kişisel gelişimlerine de katkılar sağlıyoruz. Bu sene 15. Sini gerçekleştirdiğimiz projemizde bugüne kadar üniversitelerin mühendislik de dahil farklı bölümlerinde okuyan 536 kız öğrenciyi mezun ettik ve kariyer çizgilerinin şekillenmesinde aktif rol aldık. Ben de bu projede yürüttüğüm başkanlık görevinin yanı sıra dernek üyesi olduğum 8 sene içinde 7 si mühendis 9 kız öğrencinin gönüllü koçu oldum. Ayrıca yine kendi mesleğimde bilgi ve deneyimlerimi de paylaşabilmek için 2021 senesinde Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Topluluğu’nun düzenlediği Işığını Yansıt Mentör Mentee Projesinde kadın bir Tekstil Mühendisi öğrencime 4 ay mentorluk yaparak mesleğine hazırlık aşamasında kafasındaki soruların cevaplanması için destek oldum. Bugünden sonra da, bu projelerde rol almayı devam ettirecek ve mesleğimde yarattığım katkıyı arttırabilmek için daha nicelerinde gönüllü olacağım.

Açık konuşalım ki kadınlara biçilen sosyolojik görevlerden dolayı, iş hayatında kadınların, fırsat verilen taraf olmaktan daha çok kendi fırsatını kendisi yaratan taraf olduğunu bir çoğumuz kendi yaşam tecrübemizden yola çıkarak biliyoruz. Aslında bu durum kadınlarda problem çözme, analitik düşünme gibi farklı kaslarının gelişmesini da sağlamış durumda. İşte bu noktada teknolojinin, sağladığı tüm diğer faydaların yanı sıra, küresel anlamda ihtimal ve fırsatlardan haberdar olabilmeyi en hızlı şekilde sağlayan araç olduğu için, kadınların öncelikle iş hayatında rol alabilmesi için en önemli araç olduğu düşünüyorum. Mesleki olarak baktığımızda ise mühendislik mesleğini icra edebilmek adına sürekli gelişim ve değişim halindeki dünyayla bağ kurabilmek en temel gereksinim. Bu bağlamda daha tasarı ve icat aşamalarına geçmeden önce, mühendislik alanının en önemli girdileri olan bilimsel çalışmalara, fiziki katılım sağlanamayan platformlarda paylaşılan bilgi ve tecrübelerin aktarımına, her türlü yazılı, sesli, görsel kaynağa ve de araca ulaşabilmek ve faydalanabilmek için teknolojiye erişim, kadın mühendisler için çok kritik bir önem arz ediyor. Kadının önce toplumsal arenada verdiği savaşları kazanıp sonra mesleki ilerleme sağlayabildiği, ayrıca ülkemiz gibi teknolojik altyapı ve araçların görece maliyetli olduğu bir ortamda kadın mühendislerin teknolojiye ulaşım kolaylığı ne yazık ki yeterince yok. Ancak birçok alanda olduğu gibi sonradan dahil olabildiğimiz teknoloji erişiminde de yetkinliklerimizi hızla geliştirip hatta bu sektörün kendisinde, önemli rollerde daha çok kadın profesyonel ve girişimci göreceğimize inanıyorum. Zira Deloitte Türkiye’nin TÜBİSAD iş birliğiyle hazırladığı ‘Teknoloji Sektöründe Kadın’ raporunun göze çarpan çıktılarından birisi de, çalışmaya katılan 486 beyaz yakalı kadın çalışanın yüzde 92’sinin, kendi kızını ya da ailesinden başka bir kız öğrenciyi teknoloji sektöründe çalışmak üzere teşvik edeceğini söylüyor olmasıdır.

Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında kadınların önce iş hayatında sonra da mühendislik mesleğinde daha etkin olabilmesi için onlara rol model olabilecek kadın liderlerin, girişimcilerin ve olumlu örneklerin özellikle görsel medyada görünürlüğünün ve bilinirliğinin artmasının genel anlamda toplumun vizyonunu geliştirilmesi anlamında çok etkili olacağı inancındayım. Lise ve üniversiteli genç kadınlara yönelik kişisel gelişim programlarının düzenlenmesi, esnek ve evden/uzaktan çalışma olanaklarının artırılırken ev içinde üstlenmeleri beklenen görevleri destekleyici uygulamaların sağlanmasında resmi ve özel kurumların çözümler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok hızlı sonuçlar alınmasını sağlayabilecek kadın girişimcilere yönelik mentorluk ve koçluk programlarının yaygınlaştırılması ve yenilerinin sayıları artarak hızla hayata geçirilmesinin şart olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca kadın mühendislerin iş hayatı ve mesleklerine ilişkin tecrübelerini karşılıklı fayda sağlamak amacıyla birbirlerine açabildikleri platformların çoğalmasının, kız kardeşlik ruhunu da geliştirerek birbirimizden beslenerek güçleneceğimiz bir ortam yaratacağı düşüncesindeyim. Kadın mühendislerin çalışma hayatına katılım oranı arttıkça, az önce bahsettiğimiz teknoloji sektörü gibi daha katma değerli sektörlerde yaşanacak atılımların hızlanması sağlanarak ülke ekonomimizi daha yüksek gelirli, sürdürülebilir, daha fütüristik kaynaklar ile besleyebilir, yerli kaynaklarımızın değerlerini arttırabilir ve geleceğimizi dış kaynakların etkisi ve gücünden bağımsız hale getirerek sağlam adımlarla inşa edebiliriz.

Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, milletimizin önünde açtığı yüz yıllık aydınlık bir yol var ardımızda. Bu yolu aydınlatan en kuvvetli meşaleler ise biz kadınların ellerinde. “Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” Sözüyle elimize verdiği meşalenin adını ilim ve fen koyan Ata’mıza saygıyla yolumuzun bundan sonraki yüzyıllarda da aydınlık kalması için üstümüze düşen sorumlukların farkında olmalıyız. Belki herkesten, diğer coğrafyalardaki hemcinslerimizden daha da zorlanarak aşacağımız koşullar olacak; ama yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layık Türk kadını olduğumuzu asla unutmayacak, O’nun evlatları olarak her birimiz elimizdeki meşalenin sönmeden yanması gerektiğinin bilincinde olarak yürüdüğümüz yolu daha da aydınlatmaya devam edecek, meşaleyi bizden sonra nesillere elden ele uzatacağız.

Fatma URAY

Altınsu Tekstil Yön. Sis. ve Sür. Sor.

Tabular yıkılmalı

2004-2008 yılları arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi -Uşak Mühendislik Fakültesi’nde Tekstil Mühendisliği bölümünü bitirdim. İş hayatıma 2009 yılında tekstil sektöründe başlamış olup tekstil sektörünün çeşitli dallarında görev aldım. Halen Altınsu Tekstil’de yönetim sistemleri ve sürdürülebilirlik sorumlusu olarak 2018 yılında başlamış olduğum görevime devam ediyorum. Evli ve bir çocuk annesiyim.

Sürdürülebilirliği sosyal, ekonomik ve çevresel boyutta ele aldığımızda kadın mühendislerin sosyal açıdan çalışma hayatında olmasının toplumdaki diğer kadınlara da öncülük ettiğine inanıyorum. Toplumun her kesiminde “Bu işi kadın yapabilir, ama bu işleri yapamaz” tabuları yıkılmalı. Kadın çalışanlar, inşaattan madene, imalat sektörünün her alanında istihdam edilebilmeli, cinsiyet ayrımcılığına takılmamalı.

Ekonomi bireyin kendisinde başlar ve kadınların da ekonomik sürdürülebilirlikte yer alması gerektiğine inanıyorum. Kadın da cinsiyet gözetilmeksizin bir iş gücüdür ve toplumun yüzde 50’sinin kadın olduğunu düşünürsek çalışabilir olunan yaş aralıklarında bu işgücü payının da ekonomiye katkı sağlaması gerektiği kanaatindeyim.

Çalışmaya devam ettiğim Altınsu Tekstil’de sosyal, ekonomik ve çevresel birçok sürdürülebilir çalışmalar yapmaktayız.

Biliyoruz ki fosil enerji kaynaklarının, su kaynaklarının, ham madde kaynaklarının dünyada bir sonu var. Bu bağlamda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirdik. Kendimize ölçülebilir hedefler koyduk. Hem altyapımızda hem proseslerimizde yapabileceğimiz inovasyonları belirledik ve bunları hayata geçirmeye devam ediyoruz.

Örneğin bazı proseslerimizde kullandığımız suyu yüzde 80 oranında yeniden kullanılabilir kılmayı başardık. Kuruluşumuzda oluşan her tür atığa deyim yerinde ise, savaş açtık ve etkin şekilde kaynakta ayrıştırma ile proseslerimizden direkt ya da dolaylı olarak çıkan atıkları yüzde 82 oranında kendi içimizde geri dönüştürmekteyiz. Yine kimyasalların çevre için zararının bilincindeyiz ve bu nedenle prosesten bakıma ve temizliğe kadar kullanılan tüm kimyasalların çevre için zararlarını dikkate alarak uluslararası zararlılığı kanıtlanmış olan kimyasalların sıfır salınımını sağladık. Bunun yanında toplam kimyasalın kullanımının azaltılması konusunda hedefler oluşturduk ve aksiyonları alıyoruz.

Tüm bu çalışmalarda hedefler oluşturma, planlama, uygulama ve izleme aşamalarında mühendislik çalışmalar ile uygulanmaktadır.

Kadın mühendisler olarak ayrıştırmanın uygun olmadığını düşünüyorum. Erkek ya da kadın, bir kişi mühendislik eğitimi almış ise zaten buraya kadar pratik ve farklı düşünebilme yeteneği ile gelebilmiştir. Bence ülkemizdeki kadın mühendisler de çok yaratıcı ve faydalı işler yapmakta. Örneğin bizim birimimizde bile benim dışımda iki kadın mühendis arkadaşımla çalışmaktayız. Mühendis kadromuzu arttırmak konusunda da çalışıyoruz. Ancak her iş kolunda olduğu gibi, sadece ülkede değil dünya üzerindeki gelişmeleri takip etmek elzem. Zaten iş hayatı oldukça dinamik. Ve bu dinamizme ancak teknolojik gelişmeleri takip ederek, uygulayarak yetişebiliyoruz. Zaten bunlar sağlanamaz ise sistem bir şekilde sizi dışarıda bırakacaktır.

Bulunduğum sektör ve işyeri bizlerin teknolojik ihtiyaçlarını destekliyor. Ve bence gün geçtikçe mühendislik çalışmalarının faydası daha da görülerek önem kazanıyor.

Öncelikle ailelerin kız erkek ayrımı yapmaksızın çocuklarını okumaya teşvik etmesi çok önemli. Ve yine ailelerin meslek seçiminde de kız çocuklarına baskıcı yaklaşmamaları ile başlıyor. Hayatın her alanında eğitimden tutun da iş hayatı ve aile hayatında tam eşitlik için kadınların her sektörde aktif rol alması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde hemen hemen her iş kolunda kadınları artık görüyor olmamız sevindirici ama bu oranın artması da gerekli.

Biz kadınlar yaradılışımız gereği bulunduğumuz ortamı daha düzenli, daha güzel kılmaya çalışıyoruz. Kadın mühendislerin istihdamı da daha düzenli üretim ve hizmetlerin olasına ve verimliliğin artmasına etkin olacağını düşünüyorum.

Toplumda kadınların iş hayatına katılmım oranı yüzde 30-35 aralığında. Bu oranın artması demek eşitliğin, aile refahının ve dolayısıyla da ülke refahının artması demek. Biz kadınlar neden aklımız çalışır, ellerimiz işler iken kendimiz için, ailemiz için ve ülkemiz için bu döngüye katkı sağlamayalım ki?

Kadınların fırsat verildiğinde yapamayacakları bir iş olmadığını düşünüyorum. Bir kadının nasıl ki öğretmen olabilmesindeki bakış açısı kabullenilmiş ise istiyorsa tır şoförlüğü de yapabilmesinde de engel olmadığı bakış açısının kabullenilmesi gerekli. Ancak o zaman kadın erkek eşitsizliğini artık konuşmaz ve daha hızlı gelişen bir toplum oluruz.

Elif KUŞ

Tofaş IRF ve İhraç Yedek Parça Yön.

Pozitif ayrımcılık yapılmalı

Endüstri Mühendisiyim, savunma sanayi ve elektronik sektörlerinde kalite alanında çalıştım, bu esnada yine aynı bölümde yüksek lisansımı tamamlayarak endüstri yüksek mühendisi oldum. Sonrasında Bursa’ya ve otomotiv sektörüne geçiş yaptım, lojistik alanında uzmanlaştım ve yönetsel roller üstlendim.

Kadın mühendisler mesleklerini sürdürülebilirlik bakış açısıyla icra etmek üzere hem kendilerini geliştirmeli, hem de bu konuda toplumun da farkındalığını artıracak roller üstenmelidir. Kendi yetkinlik alanım açısından bakacak olursam; endüstri mühendisliği alanının temel konusu verimlilik ve optimizasyon. Bu disiplin enerji, hammadde gibi kaynakları daha verimli kullanmayı sağlayacak her çalışma ile sürdürülebilirliğe hizmet etmektedir. Bireysel olarak çalışmalarım ise şöyle: Son iki yıldır atık malzemelerin yeniden kullanımı ile ilgili birçok çalışma yürüttüm. İhracat ambalajlarında kullandığımız malzemeler için atıkları kullanma yönünde projeler geliştirdim. Bu sayede yıllık yaklaşık 50.000 euroluk ham madde ihtiyacını yeniden kullanım sayesinde azalttım. Ayrıca yine ham maddeyi daha verimli kullanabileceğimiz teknik konular üzerinde tedarikçilerimizle çalışıyoruz. Aynı mukavemeti daha az ham madde kullanarak sağlayacak teknikler üzerinde ve atık malzemelerin hammadde olarak yeniden kullanılması konularında birlikte çalışmalar yürütüyoruz.

Kadınların mühendis olsun başka meslek olsun, teknolojiyi kullanmak konusunda motivasyonlarının erkeklerden daha farklı olduğunu söyleyebilirim. Teknoloji genellikle bir güç ve statü sembolü de olabiliyor. Hatta çoğu teknolojik gelişme savunma sanayi araştırmalarının bir sonucu olarak çıkıyor. Ve teknoloji daha çok güç anlamına geldiğinde (daha güçlü motor, daha fazla beygir gücü, daha etkili silahlar vb. gibi) ki genelde teknolojinin de gelişim yönü bu yönde kadınların çok da ilgisini çekmiyor. Teknolojinin aileye, topluma ve sosyal ilişkilere fayda yaratacak boyutunu gördüğünde ise kadınların motivasyonu artıyor. Teknolojiye ulaşım ve kullanım kolaylığı açısından kadın erkek arasında belirgin fırsat farkı olduğunu söyleyemem. Mesleki gelişim açısından bakıldığında teknoloji konusunda kadınların biraz geriden geldiği ve bunun bir dezavantaj olduğu hissiyatına sahibim. Az önce belirttiğim gibi teknolojinin güç yerine bağlantıları artıran bir yöne evrilmesi kadınların o teknolojiyi kullanmak ve hatta üretmek yönünde kendilerini geliştirmesini sağlayacaktır.

Başlangıç koşulları o kadar eşitsiz ve liderlik tarifi aslında o kadar erkekleri tarif eder durumda ki, tüm kurumlarda kadınları özel olarak destekleyerek, özel olarak seçip yetiştirerek oranlar eşitlenmediği sürece bir değişim olması imkansız görünüyor. Kesinlikle pozitif ayrımcılık yapılmalı diye düşünüyorum. Dünya çapında bir ok kurumun yaptığı araştırmalar da gösteriyor ki kadınların daha etkin olduğu durumlarda iş hayatında hem iş sonuçları daha iyi oluyor hem de çalışanların kurumlarına bağlılığı artıyor. Ekonomimizin daha iyi olması için bu istatistiki gerçekleri görmek zorundayız. Herkesin potansiyelinin en iyisini ortaya koyduğu bir iş hayatı için kadınlara çok ihtiyacımız var.

Sözlerimi Frank Herbert’in çok sevdiğim Dune romanının giriş cümlesiyle noktalamak istiyorum.

“Bir başlangıç, dengelerin doğruluğuna en büyük özenin gösterilmesi gereken zamandır”

Cumhuriyetin 2. Yüzyılının başlangıcını en doğru dengelerle yapmamız en büyük dileğim.

Emine GÜZEL

Akrida Tekstil İK ve Kalite Yön. Sor.

Geleceğe borcumuz var

Ben Emine Güzel. Mesleğini çok severek icra bir Endüstri mühendisiyim. Problemin olduğu her yerde çözüm üretmeye hazır, sürecin başından sonuna kadar verimliliği esas alan bir yaklaşımla; üretim planlama ile başladığım kariyer serüvenime insan kaynakları ve kalite yönetim sistemleri ile devam etmekteyim.

Kadınların; kendi doğasından güç alan yaklaşımıyla, sürdürülebilirlik kavramının herkesçe anlaşılması ve uygulanması açısından kişileri yetiştirme, eğitme ve ikna etmede etkili oldukları ve olacakları kanaatindeyim.

Bize emanet edilen dünyanın gelecek nesillere temiz ve yaşanılabilir bırakılması adına, dünyadaki her bir canlıyı düşünerek kişisel ve kurumsal dönüşüm süreçlerinde tam duyarlılıkla hareket etmek şart. Bildiğiniz gibi bu düşünce şekliyle nesiller yetiştirmede kadınların rolü de oldukça büyük.

Kuşak farkı gözetilmeksizin yeşil üretim esasının her alanda uygulanması, temiz enerji kaynaklarının kullanılması, sıfır atık politikası, karbon ve su ayak izinin minimal değerde kontrol altına alınması gibi konular üzerine gereken duyarlılığı göstermeliyiz. Herkeste bu bilinci uyandırmayı misyon edinmeliyiz.

Teknolojiye ulaşım ve kullanım kolaylığı noktasında kadın ya da erkek şeklinde bir fark olduğunu görmüyorum ve düşünmüyorum. Kadın mühendisler olarak bizler de teknolojiye kolaylıkla ulaşıyor, teknolojiyi etkin ve yetkin olarak kullanabiliyoruz. Teknoloji kullanımı hayatımızı her anlamda kolaylaştırdığı için gelişim süreci de müthiş bir hız kazanıyor. Bilgiye erişimin her an daha da kolaylaştığı, gelişen teknolojiyle üretim süreçlerinin hız kazandığı, yapay zekâ uygulamaları ve dijital dünya ile dönüşüm süreci, bizlerin de gelişme sürecini ivmelendiriyor.

Mühendislik alanında iş yapış şekilleri, yetenek gibi konularda kadın/erkek şeklinde bir ayrım yok. Mühendislik alanına dahil olan her iş, cinsiyet ayırt etmeksizin bir mühendis tarafından yapılabilir olmasına rağmen ne yazık ki cinsiyete göre; unvan, ücret, statü, sosyal imkanlar, eğitimler gibi sıralanabilecek birçok ayrım yapan kurum ve kuruluşlar hala var. Hayatın bazı alanlarında kadınlara pozitif ayrımcılık tanınmasından ziyade kadınlar için her alanda eşitlik ve adaletin olduğu, Cumhuriyetin 2’nci yüzyılında kadının 2’nci sınıf vatandaş olarak görülmesini istemiyoruz.

Geleceğe olan borcumuzu ödemek için öncelikle kadın çalışan ya da erkek çalışan gibi bir sınıflandırmanın ortadan kalkacağı, “çalışan insan” kavramının yer aldığı, eşitliği esas alan bir altyapının oluşturulması gerekiyor. Temelde işimiz bu olmalı diye düşünüyorum. Bunun için de erkek egemen toplumdaki önyargıların yıkılıp kadının gücünün de anlaşılması için biz kadın mühendisler tarafından da bu misyonun layıkıyla yerine getirilmesi gerekiyor.

Kadının evlilik, doğum, aile olmanın getirdiği sorumluluklar vs. nedeniyle iş hayatında tercih edilmediği durumlar söz konusu. Kadını iş yaşamından koparmadan, hayatın her alanına kadın eli değdiğinde her şeyin çok daha güzel olacağını görmüş olacağız. Çok geç olmadan bu gerçeğin yaşanmasını diliyorum.

Bizler de kadın mühendislerin üniversitelerdeki sayısının artmasını sağlamalıyız. Kadının güçlü olduğu, her türlü eşitliğin sağlandığı bir dünya tasarısıyla gelecek nesle mentorlük etmemiz gerekiyor. Bu nedenle bilgi ve tecrübelerimizle aileleri bu noktada bilinçlendirmeli, genç kadınlarımızı cesaretlendirmeli, doğru yönlendirmeli ve onlara bu bilinci kazandırmalıyız. Böylelikle hem mühendisliğin her alanına eşit oranda kadın eli değecek, farklı çözüm önerileri ve yeniliklerle tüm süreçler zenginleşecektir. Kadın mühendislerimizin istihdam seviyesi artırıldığında ülkemizin gelişmişlik seviyesinde yükselme yaşanacaktır.

Kadın mühendisler olarak geleceğe bir borcumuz var. Gelin kadının gücünü her sektörde gösterelim. “Kadından mühendis olmaz.” algısını hep birlikte yıkalım.

Hanımlar! 23 Haziran Uluslararası Kadın Mühendisler Günümüz Kutlu Olsun.

Gülhan Çiçek BÖLÜKBAŞI

Erdem Kaya Patent Fikri Mülkiyet Yön. Böl. Md.

Çeşitlilik ve farklı bakış getiriyoruz

Bursa'da 7 yıl boyunca Anadolu Lisesi'nde eğitimimi tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği okudum ve 2007 yılında mezun oldum. Yaklaşık 5 yıl süren bir sanayi deneyimimin ardından 2012 yılında Erdem Kaya Patent firmasında gerçek iş hayatıma başladım diyebilirim. Şu anda şirketimde ve patent vekilliği mesleğinde on ikinci yılımın içindeyim. Stratejik Fikri Mülkiyet Yönetimi Bölümünün başında görevime devam ediyorum. Çok kısaca bilgi vermem gerekirse Patent vekili olarak, buluş sahiplerinin icatlarını korumalarına ve ticari değerini artırmalarına yardımcı oluyorum.

Uzun yıllardır Fikri ve Sınai Haklar konusunda müvekkillerimize danışmanlık vermekten dolayı gurur duyuyorum. Bu süre zarfında, farkındalığın ve değerin giderek arttığı Fikri ve Sınai Haklar alanında müvekkillerimize danışmanlık sağlamak, benim için büyük bir memnuniyet kaynağı oldu.

Sürdürülebilir bir gelecek için kadın mühendislerin rolünün oldukça önemli olacağını düşünüyorum. İşbirlikçi yaklaşımımız, farklı düşünce tarzlarımız, detaycı olmamız ve problem çözme becerilerimizle toplumun ve çevrenin geleceği için önemli katkılarda bulunuyoruz ve bulunmaya devam edeceğiz. Bu özelliklerimiz mühendislik çalışmalarına çeşitlilik ve farklı bakış açıları getirmemizi sağlıyor. Biz şu an genç kızlar ve diğer kadınların mühendislik kariyerlerine ilham verebilecek rol modeller olarak çalışıyoruz. Daha fazla görünür olmamız, genç kızların bu alana ilgisini artıracaktır diye düşünüyorum.

Kendi yetkinlik alanıma ilgili olarak bahsedecek olursam da; Patent vekilliği alanında yaptığım çalışmalar, Fikri ve Sınai Haklar konusunda müvekkillerime danışmanlık verme ve onları FSMH süreçleri boyunca yönlendirme üzerine odaklanıyor. Stratejik fikri Mülkiyet Yönetiminde müvekkillerime fikri ve sınai haklarının değerini belirlemeleri konusunda danışmanlık sağlayarak fikri mülkiyetlerini daha iyi anlayabilmelerine, stratejik kararlar alabilmelerine ve varlıklarının ticari değerini artırabilmelerine destek oluyorum. Bunun yanında müvekkillerime, patent sahibi olarak vergi avantajlarından nasıl yararlanabileceklerini anlatıyorum. Patent sahipleri, bazı ülkelerde vergi indirimleri veya istisnaları gibi teşviklere sahip olabiliyor. Bu sayede müvekkillerim, patentlerinin ticari değerini artırırken aynı zamanda mali avantajlar elde edebiliyorlar. Ayrıca müvekkillerime, çalışanlarının yaptığı buluşların fikri mülkiyet haklarının nasıl yönetileceği konusunda da danışmanlık veriyorum. Bu süreçte, çalışanların fikri mülkiyet haklarının korunması ve ticarileştirilmesi için gereken adımları belirlemelerine yardımcı oluyorum. Böylece müvekkillerim, çalışanların yaratıcılığını teşvik ederken aynı zamanda fikri mülkiyet haklarını da korumuş oluyorlar. Tüm bu süreçler detaycı ve işbirlikçi olmayı gerektiriyor. Ben de bu yönlerimi ortaya koyarak başarı sağladığıma inanıyorum.

Kadın mühendislerin teknolojideki yetkinliklerini oldukça değerli buluyorum. Kadın mühendisler, teknik becerileri, yaratıcılıkları ve problem çözme yetenekleri ile teknoloji alanında önemli katkılar sağlıyorlar. Teknolojiye ulaşım ve kullanım konusunda kadın mühendislerin deneyimi, bölgesel ve sektörel farklılıklar gösteriyor ancak genel olarak teknolojiye erişim ve kullanım konusunda ilerlemeler kaydedildi. Türkiye’de teknolojik altyapı ve internet erişimi günden güne daha yaygın hale gelse ve kadın mühendislerin de bu teknolojilere ulaşması ve kullanması kolaylaşsa da teknolojiye erişimde bazı eşitsizlikler ve bölgesel farklılıklar hala mevcut tabi.

Teknolojinin kullanımı, mühendislik çalışmalarında verimliliği artırıyor ve yeni çözümlerin geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Kadın mühendislerin teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmaları da, mesleklerinde daha rekabetçi olmalarına yardımcı oluyor. Bunun yanında özellikle de çocuğu olan kadın mühendisler için teknolojinin kullanımı uzaktan çalışma noktasında da oldukça fayda sağlıyor. Aynı zamanda iki çocuğu olan bir anne olarak bundan bahsetmeden de geçemeyeceğim.

Hep söylendiği gibi her şey eğitimle başlıyor. Kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları için öncelikle eğitimde fırsat eşitliği sağlamak gerekiyor. Önemli noktalardan biri de kız çocuklarına bu alana ilgi duyabilmeleri için teşvikler sunmak ve tanıtıcı faaliyetler gerçekleştirmek bence. Zira, bu alanda gelişerek neler yapabileceklerini hayal edebilmeliler. Kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları için mentorluk programları ve rol modellerin desteklenmesi de oldukça önemli. Tecrübeli mühendislerin kadın mühendislere rehberlik etmeleri, deneyimlerini paylaşmaları ve destek vermeleri, onların mesleki gelişimini ve güvenlerini artıracaktır. Mühendis kadın dernekleri çok faydalı çalışmalar gerçekleştiriyor bu noktada. Kadın olarak mühendis olduktan sonra da şirketlerdeki tutum çok önemli hale geliyor. Fırsat eşitliği konusu gerçekten çok önemli bir konu ve bence olmazsa olmaz. Bunun yanında tabi çalışma ortamlarının kadın dostu olması, esnek çalışma saatleri, kreş imkanları gibi destekler sunulması da kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmalarını teşvik edecektir.

Kadın mühendisler iş hayatında etkin oldukça çeşitlilik artacak ve farklı bakış açıları oluşacaktır. Bu da inovasyon ve yaratıcılığı destekleyecektir. İşgücüne daha fazla kadın katıldıkça istihdam da mutlaka artacaktır ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Teknolojiye dayalı işlerde kadın mühendislerin varlığı, sektörel kalkınmayı hızlandırıp Türkiye'yi yenilikçi bir ülke konumuna getirebilir. Sosyal açıdan bakıldığında ise, kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olması, toplumsal cinsiyet eşitliği için bir adım oluşturuyor. Kadınların güçlenmesi ve ekonomik olarak daha bağımsız hale gelmesi, toplumun genelinde eşitlik bilincini artıracaktır.

Ben, kadın çalışanlarına çok değer veren ve fırsat eşitliğinin kesinlikle sağlandığı, kadınların iş hayatına devam edebilmesi için imkânlar sağlayan bir şirkette çalışıyorum. Bu konuda oldukça şanslıyım ve bu anlayış için şirket kurucularımıza buradan da teşekkür etmek isterim.

Alınacak önlemler ile kadınların iş hayatında daha çok yer alacaklarını ve bunun da ülkemizin kalkınmasına mutlaka pozitif katkı sağlayacağını düşünüyorum. Umarım bir gün bu ayrımı konuşmamıza bile gerek kalmaz.

Sıla ALTUN

Tofaş Ar-Ge Süreç Uzm.

Teknolojiye yön veren pozisyonlardayız

Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum ve sonrasında Uludağ Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nde yüksek lisansa başladım. Yüksek lisans esnasında Bosch’ta satınalma departmanında ilk işime başladım. 2 senelik Bosch deneyiminden sonra yolum Tofaş Ar-Ge ile kesişti ve 3 senedir burada süreç uzmanı olarak çalışmaktayım.

Sürdürülebilir yaşam, varılacak bir sonuçtan ziyade sabırla standartlaştırılan bir süreç olup tüm cinsiyetler tarafından elbirliği ile desteklenmelidir. Sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal cinsiyet eşitliği ve bunun sağlanması için de kadının iş gücünde yerini alması şarttır. Ben de bu bilinçle çalışma hayatında var olan mühendis bir kadın olarak gerek özel hayatımda gerekse iş hayatımda sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun hareket etmeye çalışıyorum, fazla tüketimden uzak durmak, zaman da dahil tüm kaynakları akıllıca ve dikkatlice kullanmak bu amaç doğrultusunda yapılacak en basit, aynı zamanda da en zor aksiyon diye düşünüyorum.

Teknolojiyi kullanabilme yetkinliğinin kadın veya erkek olmak ile doğrudan bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum. Ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzak olmamız dolayısıyla erkeklerin aile ve toplum tarafından kadınlar oranla daha çok teknolojiye itildiğini ve dolayısıyla daha ilgili olduklarını düşünüyorum. Ancak bilinçli kadın mühendisler olarak teknolojinin çok hızlı geliştiğini ve değiştiğini biliyor ve sektörde de buna en az erkek meslektaşlarımız kadar şahit oluyoruz. Üstelik teknolojiyi artık yalnızca kullanmıyor, sektörde teknolojiye yön veren pozisyonlarda da yer alıyoruz.

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında oldukça önemli bir yere sahip olan ekonomik kalkınma hedeflerini kadın istihdamından bağımsız düşünemeyiz. Üreten mühendis kadınlarımız iş hayatında aldıkları rollerle, dokundukları insanlarla, geliştirdikleri teknolojilerle ve kattıkları bakış açısıyla çeşitliliği sağlayacaktır.

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlarken bir mühendis kadın olarak ülkemde özgürce çalışma hakkını bana tanıyan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duyarken bu hakkı daha sürdürülebilir bir dünya için emek vererek kullanmaktan ötürü oldukça gururlu hissediyorum.

Şule SAĞIROĞLU

İpekiş Mensucat Döş. Kumaş Sat. ve Paz. Sor.

Sürdürülebilirlik en önemli konulardan biri

İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Mühendisliği lisansımı bitirdikten sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi yüksek lisansımı tamamladım. 12 yıl İstanbul’da perakende sektöründe ev tekstili ve dekorasyon satın alma ve ürün yönetimi departmanlarında yöneticilik yaptım. Şu an Bursa’da İpekiş Mensucat’ta Döşemelik Kumaş Satış ve Pazarlama bölümünden sorumluyum.

Bir kadın mühendis, teknik bilgi hakimiyeti, matematiksel ve analitik düşünce tarzıyla iş hayatının birçok farklı alanında rol alarak bir vizyon katmalıdır. Sürdürülebilirlik de günümüzün ve geleceğin en önemli konularından biridir.

Ben satın alma, ürün geliştirme ve pazarlama alanlarında bir mühendis olarak, işin sayısal durum analizi, hızlı çözüm aksiyonlarının alınması, bir ürünü geliştirip, onun değerinin oluşturulup, doğru bir şekilde aktarılmasında teknik mühendislik bilgi alt yapımı kullanıyorum. Kendi durumunuzu ve pazarı çok iyi analiz edip üzerine sattığınız ürünü teknik olarak çok iyi bilerek aktarıyorsanız, bu durum elinizde güçlü bir satış ve pazarlama kabiliyeti yaratmaktadır. Bu nedenle satış mühendisliği önemlidir.

Sürdürülebilirlik alanında özellikle de piyasadaki bu konuda da trendler doğrultusunda, kendi ürünlerimizde çevreye duyarlı, doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanıp, bunları önemli bir pazarlama argümanı olarak müşterilerimize sunuyoruz.

Dijitalleşme çağına girdiğimiz bu dönemde kadın mühendisler teknolojiyi çok yakından takip edip kolayca kullanarak, ulaşabilmektedirler. Özellikle pazarlama alanında, dijital pazarlama çok önemli bir araç haline gelmiştir. İnternet kanalı ve sosyal medyanın gücüyle ürünler çok geniş bir pazara yayılarak, bilinirlik ve satış kabiliyeti artmaktadır. Ortak bir platform oluşturduğundan firmalar kendini bu etkileşim alanı içerisinde çok büyük bir geliştirme fırsatı bulmaktadır.

Firmaların insan kaynakları departmanlarının kadın mühendis istihdam hedeflerinin olması çok önemlidir. Sadece üretim bazında değil mühendislik bakış açısıyla farklı departmanlarda da rol olabileceklerini ve değer katabileceklerini unutmamalıdırlar. Ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayiye öncelik eden kuruluşu olan İpekiş Mensucat’ın kadın mühendis çalışanı olarak 97 yılı deviren şirketimizin 2’nci yüzyılına girerken daha da fazla kadın mühendis çalışanıyla çıtayı daha yukarı taşıyacağına inanıyorum. Bu durum ekonomimizi mutlaka pozitif yöne taşıyacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların genel olarak iş hayatında daha aktif olmaları ve güçlü bir duruş sergilemelerini çok önemli buluyorum, ülkemiz bu şekilde daha aydınlığa çıkacaktır.

Rahşan YORULMAZ

APRA Şirket Müdürü

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı

Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliğinden mezunum. Mühendis olarak 30.yılımı tamamladım. Otomotiv başta olmak üzere, endüstriyel üretimin olduğu birçok sektörde teknik süreçlerde rol aldım. Sürdürülebilir bir gelecekte kadın mühendis olarak; Lider, çok yönlü düşünen ve eşzamanlı uygulayabilen, detaylara hakim özeliklerimizle Yönetsel ve yenileşim süreçlerinde aktif rol almamız gerekmektedir. Kadınlar olarak hayatın her noktasında eş zamanlı sorumluluklarımız nedeniyle; İş, yaşam dengemizi sağlayacak pozitif ayrımcılık mevzuatlarına gereksinim duymaktayız.

Kendi iş yaşamımda, analitik düşünce temelli sonuç odaklı yaklaşımlar sergiledim. İçinde yer aldığım süreçlerde olabildiğince bürokrasiden arındırılmış, yalın algoritmalarla hızlı sonuçlara erişmeyi sağladım. Bu yaklaşım tüm kaynakların efektif kullanımı da sağlayarak sürdürülebilir gelecek kurgusuna hizmet etti. Kadın mühendislerin teknolojide ki yetkinliklerinde hiçbir iyileşmeye açık alan görmüyorum. Hatta doğru algoritmaların kurgulanmasında ki bu teknolojinin doğru çıktıların elde edilmesindeki en önemli adımdır kadın mühendislerin yetkinliklerinin daha yüksek olduğuna inanıyorum. Ben 48 yaşında Yapay Zeka algoritmalarıyla tanışıp endüstriyel çözüm geliştiren ekibin başındayım.

Ülkemin her alanında kadınların eğitimde fırsat eşitliğine erişiminin koşulsuz sağlanması gereklidir. Bumkad’ın da önemli misyonlarından birisi olan meslek seçimlerinde doğru yönlendirmeyle, kadın mühendis sayısının ve yetkinliklerinin artırılması. Nitelikli iş gücünün mutlaka doğru projelerle katma değere çevrilmesi. Eşit emeğe eşit ücret koşullarının sağlanması, kariyer planlamalarında kadınların basamakları hızla çıkmasının sağlayacak desteklerin arttırılması, kadın mühendis liderliğinde daha fazla ulusal ve uluslarası projeye imza atılması iş hayatındaki etkinliği arttıracaktır.

Burcu YAKICI

Sirena Marine Tedarik Zinciri Yön.

Kadın mühendisler iş hayatında etkin olmalı

Bilecik Anadolu Lisesi’nden 1997 yılından mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği’nde okudum. Tüm kariyerim boyunca tedarik zincirinin çeşitli bölümlerinde çalıştım ve şu an Sirena Marine şirketinde Tedarik Zinciri Yönetici olarak çalışmaktayım.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanması, bilinçlendirme ve yönlendirme programları, İş yerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması, İş yaşamı ve aile yaşamı dengesinin sağlanması gibi konulara destek olunduğunda kadın mühendisler iş hayatında daha etkili olacaklardır.

Sonuç olarak, kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları, ülke ekonomisine yenilik, rekabet avantajı, istihdam artışı, daha geniş yetenek havuzu, çeşitlilik ve kapsayıcılık, daha iyi iş yeri kültürü ve sosyal kalkınma gibi birçok avantaj sağlar.

Elif Aydan BİKE

ERBAB Otomat Müh. ve Metod Yön.

Kadınların teknolojik yetkinlikleri değerli

2015 yılında İAÜ Endüstri Mühendisliğinden mezun oldum ve akabinde ERBAB Otomat’ta iş hayatıma başladım. Firmada eşitlikçi ve eğitici bir politika olmasına rağmen hem endüstri mühendisi olmam hem de kadın olmam nedeniyle üretim ve teknik konularda erkek mühendislere nazaran daha fazla çaba harcamam ve en önemlisi kendimi kabullendirme ihtiyacı hissettiğim noktalar oldu.

Kadın mühendislerin sürdürülebilir bir gelecekteki rolü oldukça önemlidir. Farklı bakış açıları ve deneyimleri, mühendislik projelerinde etkin bir rol oynamalarını sağlar. Kadınların işgücüne katılımının artmasıyla, mühendislikte çeşitlilik ve yenilikçilik artar. Kadın mühendisler, sürdürülebilir enerji, temiz su, gıda güvenliği gibi konulara odaklanarak toplumun yaşam kalitesini yükseltmeye ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmaya yardımcı olabilirler. Ayrıca, kadın mühendisler genç kızlara ve diğer kadınlara mühendislik alanında ilham verebilir, eğitim ve mentorluk programlarıyla kadınların STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarına ilgilerini artırabilir ve bu alanlarda daha fazla temsil edilmelerini sağlayabilirler. Kadın mühendislerin sürdürülebilir bir gelecekteki rolü, cinsiyet eşitliği, çeşitlilik, yenilikçilik ve toplumsal refah için önemli bir faktördür. Kadınların mühendislik alanındaki potansiyelini tam olarak kullanmak, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada büyük bir fırsattır.

Kadın mühendislerin teknolojideki yetkinlikleri oldukça değerlidir. Kadınlar, mühendislik alanında yaratıcılık, analitik düşünme, problem çözme ve iletişim becerileri gibi bir dizi önemli yeteneğe sahiptir. Ayrıca, farklı bakış açılarıyla projelere yaklaşması, çeşitlilik ve yenilikçilik açısından büyük bir avantaj sağlar.

Kadınların teknolojiye erişimi ve kullanımı konusunda hala bazı eşitsizlikler vardır. Bu eşitsizlikleri gidermek için eğitim fırsatları, mentorluk programları, teknolojiye erişimi artırmaya yönelik politikalar ve toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden çabalar önemlidir. Kadın mühendislerin teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilmesi, kariyerlerinde ilerlemelerini destekler.

Teknolojiye hâkim olmak, kadın mühendislerin iş birliği yapmalarını, bilgi paylaşmalarını ve sektördeki gelişmeleri takip etmelerini kolaylaştırır. Teknolojiye uyum sağlama ve güncel kalma, kadın mühendislerin profesyonel olarak rekabetçi kalmalarını ve daha geniş bir etki yaratmalarını sağlar.

Cumhuriyetin 2. yüzyılında kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları için çeşitli önlemler alınmalı ve destekleyici politikalar uygulanmalıdır. Üniversitelerdeki kadın mühendislik öğrencilerinin deneyimlerini paylaşmaları teşvik edilmeli, mentorluk programlarıyla yeni mezunlara destek verilmelidir. Cinsiyet eşitliği bilincinin geliştirilmesi için topluma yönelik eğitim kampanyaları ve medya çalışmaları düzenlenmelidir. Şirketler ve işverenler, kadın mühendisleri istihdam etme ve terfi ettirme konusunda çaba göstermeli, eşitlik politikaları ve fırsat eşitliği sağlayan uygulamaları benimsemelidir. Esnek çalışma modelleri ve çocuk bakım imkanları gibi destekler sunarak iş-yaşam dengesini sağlamaları teşvik edilmelidir.

Kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları, Türkiye'nin ekonomik, inovasyonel ve toplumsal açıdan kazanç sağlamasına yardımcı olacaktır. Kadınların farklı bakış açıları ve deneyimleri, inovasyonu destekler ve rekabet gücünü artırır. Kadın mühendislerin iş gücüne katılımı artar ve istihdam yaratır, bu da ekonomik büyümeyi destekler. Cinsiyet eşitliği teşvik eden politikalar ve destekleyici önlemler, kadın mühendislerin iş hayatında daha fazla yer almalarını sağlar ve ülkenin rekabet gücünü artırır.

Sonuç olarak, kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olmaları için alınacak önlemler, Türkiye'nin ekonomik, inovasyonel ve toplumsal açıdan fayda sağlamasına yardımcı olacaktır.

Kevser ALTUNBİLEK

Sunvital Enerji Proje Müdür Yrd.

Kadınlar mühendislikte daha etkin olmalı

Benim adım Kevser Altunbilek, Sunvital Enerji şirketinde Proje Müdür Yardımcısı olarak çalışmaktayım.

2016 yılında Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım. Eğitim hayatım boyunca başarılı ve disiplinli bir öğrenci oldum. Mezuniyetimde “Fotovoltaik Panelin Matlab Simülasyonu ve Örnek GES Hesabı” alanındaki tez çalışmam, Güneş Enerji Sektörü alanında çalışma imkânı bulmamı sağladı. İş hayatımda ise sürekli olarak kendimi kişisel ve profesyonel anlamda geliştirmeye ve yeni beceriler edinmeye odaklandım. Bu sayede zamanla iş hayatımda yükselme fırsatı elde ettim ve yönetici pozisyonuna terfi ettim.

Sürdürülebilir bir gelecekte kadın mühendislerin rolü oldukça önemlidir. Öncelikli olarak kadınlar mühendislik alanında çok daha etkin rol almalıdırlar. Kadınların yaratıcılığı ve yenilikçi çözümleri bu süreçte büyük bir değer taşır. Kendi yetkinlik alanımda ise güneş enerji sektöründeki çalışmalarım, ayrıca kadın mühendislerin ve adaylarının kariyerlerini desteklemek amacıyla mentorlük çalışmalarında bulunmam, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamıştır.

Teknolojinin gelişimi hızla ilerlemekte ve hayatımızın her alanına etkisini göstermektedir. Teknolojiye erişim ve kullanım ise çok kolaylaşmıştır. Şirketler süreçlerini dijitalleştirmekte ve yapay zeka teknolojileri ile verimliliklerini arttırmaktadırlar. Ayrıca Covid-19 pandemisi ile de uzaktan çalışma ve iletişim araçları çeşitlilik göstermiştir. Kadın mühendisler ise bu süreçte teknolojik becerilerini geliştirerek hızlı bir şekilde sürece adapte olmaktadır. Farklı iletişim araçlarını kullanmak, hızlı ve etkili bir iletişim kurmamızı sağladığı gibi, online eğitim platformları ile farklı mesleki yetkinlikler kazanmamızı sağlamaktadır. Yapay zeka teknolojileri ile de bilgiye olan erişimimiz çok daha kolay ve çeşitli bir hale gelmiştir. Ayrıca teknolojinin sağlamış olduğu faydalarla birlikte gelen problemlere karşı da çözüm yolları bulma konusunda kendimizi geliştirmemiz gerekmektedir.

Gelişen ve değişen teknoloji dünyamızı, iş hayatımıza daha fazla entegre etmemiz gerekmektedir. Özellikle yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasındaki yaratıcılığımıza etkisini arttırmamız gerekmektedir. Uzaktan eğitim fırsatlarını da etkin olarak kullanarak iletişim, yönetim veya mesleki becerilerimizi arttırabiliriz. Ayrıca kadın mühendis adaylarımızın koçluk eğitimlerini arttırarak onlara rol modeller olabiliriz. Bu sayede Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında dijitalleşen dünyamıza uyum sağlamış, teknolojinin avantaj ve dezavantajlarını bilip buna göre kariyerini ve iş hayatını geliştirmiş, daha özgüvenli, daha yetkin ve çok daha yaratıcı olan kadın mühendislerimizin sayısı artmış olacaktır.

Bilge MANDIRACI

Ottonom Müh. Satış ve İş Gel. Müh.

Mühendisler teknolojide iskelet rolü üstleniyor

Şu anda Yüksek Lisans öğrencisiyim, uzmanlık alanım ziraat mühendisliği akıllı tarım teknolojileri üzerine. İş hayatımda ise; satış ve iş geliştirme mühendisiyim, eğitimim ve iş hayatım birbirinden çok farklı gibi gözükebilir, fakat biri araştırmacı özelliğimi diğeri ise iletişim ve liderlik özelliğimi fazlasıyla geliştiriyor.

Sürdürülebilirlik. Eğitim hayatım boyunca bu kelimeyi fazlaca işittim. Bu değere gerektiğinden az önem verildiğini düşünüyorum ve bunun sonuçlarını yaşamaya başladık bile. Benim bu sürdürülebilir gelecekteki rolüm; ziraat, akıllı tarım ve mühendislikte kendi donanımlarımı geliştirip, bunları mükemmel bir iletişim seviyesi ile insanlara faydalı olabileceğim bir sürecin içerisinde olmak ya da bu süreci oluşturmaktır.

Kadın mühendislerin teknolojide yetkinliğinin erkeklerden farksız olduğunu düşünmüyorum. Bu sebeple buna sadece mühendislerin teknolojideki yetkinliği olarak bakıyorum. Mühendislerimiz teknolojide bir iskelet rolü üstleniyor. Teknolojiye ulaşımın ülkemizde kolay olması için, daha fazla destek yapılması ve bu konuya ciddi anlamda daha fazla zaman ve ödenek ayrılması gerekiyor. Teknolojinin kullanımı mesleki gelişim açısından çok önem arz etmektir, en basit örneği ile seracılıkta zararlı böceklerin tespiti günümüzde tuzaklarla değil termal kameralarla yapılabilir, öğrencilere bu kameraların geliştirilmesi hatta daha farklı teknolojik yöntemlerin geliştirilmesi üzerine dersler verilmesi gerekirken halen 4 sene boyunca tuzak eğitimi verilmektedir. Öğrenci mezun olduktan sonra iş hayatında teknolojiyi bilmesi, benimsemesi ve geliştirmesi gerekiyor, görüşüm bu yöndedir.

Kadın Mühendislerimizin desteklenmesi için burslar verilebilir. Ben 3'üncülük ile kazandığım fakültemden tam 4 sene burs aldım. Bu burs olmasaydı yurt dışına çalışma yapmaya gidemezdim. Bu büyük bir destek ve şanstı. Böyle destekler sayesinde kadın mühendislerimiz iş hayatlarına başlamadan önce hazırlıklı olacaklardır ve başarıyı zamanla elde edeceklerdir. Her şeyden önce insan kendisine yatırım yapabilmeli. Ülkemiz de bu yatırımı destekleyen girişimlerde bulunmalı.

Özlem ŞAHİN

Haksan Otomotiv Kalite Güvence Müh.

Ön yargılar kırılmalı

2022 yılında Pamukkale Üniversitesi Endüstri mühendisliğinden mezun olmuş ve hemen sonrasında sektöre atılmış bir mühendis olarak 1 yıldır aktif olarak çalışmaktayım.

Mühendislik genel bir bakış açısıyla erkek egemen bir meslek olarak görülmekte ve mesleğin doğası gereğince bazı niteliklerin, sadece erkeklere özgü nitelikler olduğu ve kadınlığın bu niteliklerle sahip olmadığı düşüncesiyle devam etmekte. Biz kadın mühendisler olarak her alanda var olduğumuzu ve kadın erkek ayrımı yapılmaksızın her sektörde olabileceğimizi kanıtlayabilmek adına varlığımızı sürdürmeye devam etmekteyiz ve edeceğiz.

Teknolojide yetkinlik konusu değerlendirilecek olduğunda bunun cinsiyetle değerlendirilmesinin son derece yanlış olduğunu söyleyebilirim. Teknolojide yetkinlik; kişinin bu alana yatkınlığı, ilgisi ve tamamen bu alanda göstermiş olduğu düzenli çalışma ve özveriye dayanmaktadır. Mühendisler için konuştuğumuzda, spesifik alanlarda her mühendisin kullanmakta olduğu teknolojik programlar, yazılımlar ve donanımlar söz konusu. Kişinin ve bulunduğu iş yerinin gelişimine tabi ki teknoloji önemli bir katkı sağlamakta.

Kadın mühendislerin iş hayatında daha etkin olması için özellikle bazı ön yargıların kırılması gerekmekte. Kişi, cinsiyetiyle bir kalıba sokarak değerlendirmemeli, almış olduğu eğitimiyle, göstermiş olduğu çabasıyla ve kendisini geliştirmek için yapmış olduğu çalışmalarla değerlendirilmelidir. Bu konuda iş verenlerin bakış açısının değişmesi gerekmektedir. İşin kadını veya erkeği yoktur; işin beklentileri karşılayanı vardır. Sektörde önemli yerlerde rol gösteren ve başarılara imza atmış kadın meslektaşlarımın başarıları yadsınamaz ve yadsınmamalıdır da.

Minel ÇALIŞKAN

Tofaş Ar-Ge Tasarım Uzm.

Kadınların önü açılıyor

Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği’ni bir yarıyıl önce bitirmiş, Tofaş Ar-Ge’de Ottonom bünyesinde Dış Trim Tasarım’da Tasarım uzmanı olarak çalışmaktayım. Bölümümü seçerken de hayalini kurduğum departman ve iş ortamı içerisinde olmaktan mutluyum.

Sürdürülebilirlik mevcut düzeni oldukça etkilemekte, bunun en büyük etkilerini kadınlar ve kız çocukları yaşıyor, çünkü dünya genelinde kadınlar doğal kaynaklara daha çok bağımlı ancak bu kaynaklara daha az erişime sahip ve yine kadınların sistemin içine girmesi ile mümkün olduğu kritik bir önem taşıyor. Ailemin makine sektörüyle ilgilenmesiyle birlikte bana duydukları güvenle makine mühendisi olmayı kendi isteğimle seçtim, her ne kadar ailem arkamda olsa da okuduğum bölüm dolayısıyla neden bu bölüm gibi kadının bu işi yapıp yapamayacağını sorgulayacak birçok soruyla karşılaştım. Bu beni daha da hırslandırdı ve bu alanda doğru seçimi yaptığımdan emin oldum, başarılı ve girişimci oldukça da kabuller ve desteklerin de arttığını gördüm. Aynı şekilde yakınlarım ve akrabalarıma örnek olduğum ve tanıdık, tanımadık kadınlara meslek seçiminde ön ayak olmaktan kendi adıma gurur duyuyorum.

Kadınlar bildiğiniz üzere herhangi bir probleme detaylı bir bakış açısıyla bakmakla bilinirler, bu yönden de teknolojide de detaylı bakış açısıyla verilen öneri ve problem çözme becerilerini görmekteyiz. Ne kadar güçlü bir gençliğin geldiğini, teknolojinin doğru kullanımın yararlarıyla birlikte görmekteyiz ve platformlarda kadınlarımızın girişimci rollerine de sıkça rastlamaktayız. Teknolojinin doğru kullanımıyla birlikte kadınlarımızın dar kalıplara maruz kalmaksızın, istediğinde kendini geliştirebileceği platformlara da ulaşabilmesiyle kadınların bu alanda önünün açıldığına tanık olmaktayız.

Ülkemizde zorunlu eğitime rağmen kadınların ortalama eğitim hayatı halen istenilen düzeyde değil. Özellikle ortaöğretimden sonra kadınların eğitim hayatına devam etmesi için yasal düzenlemeler ve uygulamalar hayata geçirilmeli. BUMKAD gibi kamu ve özel sektörde başarılı kadınların rol model olarak sayısının artırılması, ve bu rol modellerin üniversite ve üniversite adayı öğrencilerimizle irtibatta olması, girişimci kadınlar arasında kurulacak networklerin yaygınlaştırılması, mentörlük eğitimleri ve uygulamaları ile yeni girişimci kadınların ortaya daha cesur bir şekilde çıkacağı bir iş ortamının yaratılması açısından gerekli. Kadın girişimcilerin desteklenmesi teşvik edilmeli. Kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımlarını artırmak için, yerelde ve kamuda bir takım kotaların konması yaygınlaştırılmalı. Bu durumların ülkemizde yaygınlaşmasıyla birlikte ülkemizin dar kalıplardan çıkmasına sebebiyet vererek hem kadınların ülkemize yararına tanık olacağız hem de diğer yönden bakarsak bir aile içerisinde birey başına düşen iş yükümlülüğü de azalacak daha refah ve sürdürülebilir bir yaşama tanık olacağız.

Elif Öztürk – BUMKAD üyesi

Kadın odaklı kalkınma desteklenmeli

İTÜ Kimya mühendisliği mezunuyum. 20 yıl otomotiv ve eğitim alanlarında çalıştım. Sürdürülebilirlik erkek kadın fark etmeden tüm liderlerin gündeminde öncelik olmalı, mevcut düzen problemleri en çok kadınları etkilediğinden bu konuda kadın mühendislerimize de büyük görev düşüyor. Görev aldığım tüm şirketlerde fırsat eşitliği için çalışmalarda bulunup, gelecek kuşaktaki kadın meslektaşlarımıza mentoldük yaparak önlerinde yeni yollar açtık. Kadın odaklı kalkınma bakış açısını desteklemek istiyorsak bulunduğumuz teknoloji çağında kadın mühendislerimizin beceri ve yetkinliklerinin artırılması büyük önem arz ediyor.

Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulasmak icin kadinlarin kilit rolunu daha fazla önemsemeli,toplumsal alandaki yuklerini hafifleterek iş hayatında kadin gücünden daha fazla yararlanmak için özendirici politikalar yurutmeliyiz ,bunun için de insiyatiflerin dogru kullanılması sart. Kadınlarin işteki karlılıga katkılarini ölçümleyen şirketler sadece ise alimda degil sonrasinda işte kalmalari için de eşitsizliklerin giderilmesi adına programlar uyguluyarak hedefe ulasıyorlar.Yaygınlastirmak için elimizden geleni yapmalı,hepimiz elimizi tasin altına koymalıyız..