Güzin ABRAŞ

Güzyapım

Pandemi oldu, kocası öne çıksa da bir kadın ve bir erkek birlikte buldu aşıyı... Ormanlar yandı, kadınlar taşıdı suyu erkeklerle omuz omuza... Deprem oldu, kadınlar koştu yine yardıma erkeklerle birlikte. Enkaz altında siper oldu evladına kadın. Ellerimize baktığınızda tırnaklarımızın manikürünü değil, hayata nasıl saplayıp nasıl mücadele ettiğimizi gördüğünüzde anlamış olacaksınız kadını...BİZİ...

Gül KOLAYLI

Bursa.com

Bu yıl 8 Mart Kadınlar Günü'ne ne yazık ki ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketinin ağırlığıyla giriyoruz. Sözün bittiği yerlerdeyiz. Ne yazık ki 45 binin üzerinde canımız gitti.  Savaş, deprem, sel, tsunami gibi büyük afetlerde kadınlar annelik, hamilelik, fiziki güçsüzlük gibi nedenlerle daha çok etkilendiği biliniyor. Öte yandan kadın cinayetleri sürüyor. Polis nezaretinde çocuğunu görmeye giden anne eski eşi tarafından öldürülüyor. Kadının insanda eşitlendiği bir 8 Mart'ı görmeye benim ömrüm yetmez, ama inşallah genç kuşaklar görebilir.

Asuman KURT ÖGE

Yeni Dönem Gazetesi

Neden ‘kadın günü’ kutlama ihtiyacında olduğumuzu düşünmek isterim…

Eksik kalan bir şeyleri tamamlama ihtiyacı mıdır kadın günü kutlaması?

Kadınları bir günlüğüne onurlandırmak vicdanları mı rahatlatır?

Farkındalık günü olduğunu düşünenler var, biliyorum!

Neyin farkındalığı olduğunu anlamıyorum…

Kas gücüne yenik düşen bedenlerin mi?

Kadını aşağılayan ‘eksik etek’ zihniyeti, ‘saçı uzun aklı kısa’ düşüncesi yok olmadığı müddetçe bir günlük kıymet, kıymet değildir!

Özel imtiyaz, pozitif ayrıcalık istemez!

Kadının Allah’ın yarattığı erkeğin eşiti olduğunu anlayın yeter!

Lale AKASOY

Nöbetçi Gazete

Yıllardır bir türlü önüne geçilemeyen ve hemen hemen her gün kadın katliamlarının yaşandığı ülkemizde Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamak kendimizi kandırmaktan öteye geçmiyor ne yazık ki… Çiçekler, afili hediyeler, kutlamalar bu cinayetlerin önünü kesmiyor maalesef… Ağır cezalar ve köhnemiş, gelenekten, kültürümüzden uzaklaşmış beyinlerin yenilenmesiyle bu iş çözüme ulaşabilir ancak… Aileden başlar her şey… Bu eğitimi çocuklarımıza veremezsek sokakta, iş yerinde, evde anasını, bacısını, karısını, sevgilisini öldüren beyinsizlerin sayısı giderek artmaya devam edecek… Neyse… Tüm bu olumsuzluklara rağmen Emekçi Kadınların Günü Kutlu olsun! Ne diyeyim ki başka…

Sibel BARUTÇU

Yeni Dönem Gazetesi

8 Mart 1857… ABD’nin New York kentinde, bir tekstil fabrikasında 129 kadın işçi yanarak can verdi. Sadece daha iyi çalışma koşulları istemişlerdi…

O günden beri kadın, eşitsizliğin ortadan kaldırılması için, işyerinde patron tacizine karşı koymak için, eşit işe eşit maaş için, sözün özü insanca yaşamak için hak mücadelesine devam ediyor…

Ve hala erkeğin şiddetine maruz kalıyor!

Tüm çabalara rağmen hala şiddet de, ötelenmek de azalmıyor, artıyor…

Kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, insanca yaşadığı bir Türkiye dileği ile…

Elif ÇETİN SEZGİN

Yazıevi Ajans

Hemen hemen bütün iş alanlarında olduğu gibi medya sektöründe de gazeteci kadınlar cinsel ayrımcılığa ilişkin pek çok sorun ve engellerle karşılaşmaktadır. Kadınların gazeteci veya medya çalışanı olarak bu denli azınlıkta ve ikincil konumda olmaları, dolaylı olarak kadının medyadaki temsilini de etkilemektedir; çünkü kadının medyada ele alınışındaki baskın ve yaygın tavrın erkek egemen bakış açısıyla sürdürüldüğü hala yapılan çalışmalarda ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de kadınlar, meslek sahibi olarak iş dünyasında kendi kimliklerini oluşturabilmek ve ona sahip çıkabilmek için hala ciddi bir mücadele vermektedir. Medya da bu anlamda, çalışan kadınların sektördeki konumu açısından önemli bir mücadele alanıdır. Bununla beraber, haklarının bilincinde olan gazeteci kadınların sayısının artmasıyla beraber daha dengeli ve daha az cinsel ayrımcılığın olacağı bir ortamın mümkün olabileceği her zaman düşünülmelidir.

Hasiye YİĞİTBAY AYDIN

Nilüfer Belediyesi

Kadın olmak ve gazeteci olmak ikisi başlı başına hayat boyu mücadele gerektiriyor bizim için. Kadınlar, medya alanında pek çok ayrımcılığa, mobbinge, şiddete veya tacize maruz kalırken, esnek çalışma koşulları nedeniyle de ağır bir yük taşıyor. Kadın gazeteci olarak çalışma hayatında çok zorlandık ama başlı başına fedakarlık gerektiren mesleği kadınların da başarıyla yapabileceğini, bu alanda bizim de olmamız gerektiğini çok iyi ortaya koyduk. Türkiye’de kadın hareketi giderek nasıl güçleniyorsa, kadın gazeteciler de aynı şekilde ilerliyor ve eminim ki bu çabaların sonuçlarını önümüzdeki yıllarda daha fazla göreceğiz.

Sibel BAĞCI UZUN

Marka İletişim Danışmanı / Hürriyet Bölge Yazarı

Yüzyılın afetini ve acılarını yaşadığımız bugünlerde aslında bir gerçeklik yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Afetler kadın ve erkek ayırmıyor! Ama bu gerçeklik bir yandan da krizlerin etkilerinin yine maalesef herkes için eşit olmadığını da gösteriyor. Anladık ki bir kriz planımız yoksa en fazla hırpalanan, güvenlikten hijyene, yardımların dağıtılmasından günlük yaşamın yeniden kurulmasına kadar öncelikli ihtiyaçları arka planda olanlar kadınlar olmaya devam ediyor. Bu kapsamda meslektaşlarımın deprem bölgesinden kaleme aldığı "afette, deprem bölgesinde kadın olmak" yönündeki haberleri kamuoyu yaratmak adına önemsiyorum. Özellikle yine kadın derneklerinin deprem bölgesindeki ve de depremzede kadınlara yönelik çalışmalarını, işbirliklerini geleceğe yönelik planlama adına değerli buluyorum. Eğer bu süreci toparlanma ve iyileşme süreci olarak kabul edeceksek, birlikte daha iyi bir dünya kurabileceğimize inanıyorsak, tüm planlarımızı aile yaşamından iş hayatına toplumsal cinsiyet eşitliği ve güç dengesini sağlamak üzerine inşaa etmeliyiz. Mesleğimiz ne olursa olsun bu yönde üretmek, artık bizim ülkemize ve toplumumuza karşı sorumluluğumuz, boyun borcumuzdur. Ben de kendi adıma bu yıl 8 Mart Kadınlar Günü'nü bu umutla ve inançla karşılıyorum.

Özleyiş ARDALI

Sente Services

Kadın istihdamıyla zenginleşiriz!

Temennim, kendi işinin patronu olan kadınlarımızın sayısının gün geçtikçe artarak tüm sektörlerde faaliyet göstermesidir. Kadınların istihdama katılması, ülke ekonomisine büyük destek sağladığı gibi, aile içinde ve sosyal hayatta da sorunların çözümüne katkı sağlar. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için kadın emeğine, gücüne ve alın terine ihtiyaç vardır.

Dilek ATLI

Ekohaber Gazetesi

Britanya'da 1903-1919 yılları arasında kanlı müdahalelere rağmen kadın hakları ile ilgili savunuculuk yapan Suffragette (Süfrajet)'ler, 'Varoluşçu Özgürlük' bağlamında Feminizm akımının kurucusu kabul edilen Fransız Filozof/Gazeteci/Yazar Simone de Beauvoir'ın çalışmaları ve konu ile alakalı onlarca sanat manifestosu... Hepsi geçtiğimiz 20'inci yüzyıla ait girişimler ve olaylar olarak tarihte yerini aldı ve günümüze ışık tuttu. Artık 21'inci yüzyıldayız. Yıl 2023. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yaşı. Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1930 Yerel Seçimleriyle verilen katılım ve oylama hakkıyla tanınmış kadın varoluşu ve iradede eşitlik kararının üzerinden 93 yıl geçti. Yapay Zeka, Teknoloji ve Uzay Çağı'nın insanları olarak Türkiye'de halen değişmesi gereken Ceza Hukuku'nu bekleyerek kadın cinayetlerini ve çocuk istismarlarını engelleyemiyoruz. Kendi adıma, 8 Mart'ı kutlanacak bir gün değil; 20. yüzyıla ait bir sembol olarak görme taraftarıyım. Bu düşüncem, yılda herhangi bir gün 'Dünya Erkekler Günü' olarak kabul edilse bile değişmez. Zira, bireyleri kadınlar ve erkekler olarak ayırmanın gericilik ve eşitlik amacına aykırılık olarak kabul ediyor, Alman Felsefeci Theodor W. Adorno'nun 'Yanlış bir hayat doğru yaşanamaz' cümlesini hatırlatmak istiyorum.

Bahar ÖZGÜN

Bursa Büyükşehir Belediyesi

Ülkece üzüntülü günler yaşadığımız bu süreçte aslında mesleğimizin zorluğu bir kez daha gözler önüne serildi. Medya Sektörü en zor mesleklerin başında geliyor. Kadınlar olarak hayatın her alanında olduğu gibi Medya sektöründe de fark yaratmaya, başarılı işlere imza atmaya devam ediyoruz. Üretiyor, güçlükleri aşıyor ve en önemlisi emek veriyoruz. Tüm kadınların güçlü kaldığı ve ışıldadığı nice 8 Mart’lara…

Sevda KURUL

AS TV

Ülkemiz 6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. Yaşanan bu felaketin ardından depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için ülkemiz ve dünya seferber oldu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, deprem bölgesinde bulunan kadınlar için özel ve hassas bir öneme de sahip olmalıdır. Bu yıl ülkemizde yaşanan bu felaketten etkilenen kadınların yaralarını sarmayı unutmamalıyız.

Şule VURAL ALKAN

PR West

Günümüzde ne kadar modern yaşam biçiminden bahsedilse de kadın erkek eşitliği konusunda maalesef yeterince yol alamadık. Kadınlar toplum tarafından kendilerine yüklenen roller yüzünden iş hayatına girerken de iş hayatına girdikten sonra da birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kalıyor.

Kadının cinsiyeti, medeni durumu ve çocuk sahibi olması bile zaman zaman iş yaşamında sorgulanabiliyor. Ne kadar kadınlar geçmiş yıllara göre iş yaşamında daha aktif bir şekilde yer alsa da geleneksel değerlere dayalı tutumların da etkisiyle çeşitli sıkıntılarla karşılaşabiliyorlar.

Bu nedenle kadınlar, cam tavanların kırılması ve cinsiyetçi kalıpların ortadan kaldırılabilmesi için her geçen gün daha fazla çaba harcamak zorunda kalıyor. Artık bu sınırları kaldırmalıyız. Kadınlar ve erkekler olarak yan yana durduğumuzda daha başarılı olacağımızı unutmayalım.

Hülya Saatçi

Gazete Bursa

Türkiye’de kadın olmak halihazırda zorken, gazeteci olmak benim güzel ülkemde çok ağır bedelleri olan bir görev... Hele ki kadın gazeteci olmak…

Günümüzde medyada çalışan, emek veren, işini tarafsız ve özgürce yapmaya çalışan pek çok gazetecinin yaşadığı zorlukları hepimiz yakından biliyoruz. Medyada çalışan kadın olmak ise her platformda itibar görebilmek ve yeteneğini icra edebilmek için daha fazla mücadele etmek anlamına geliyor. Yönetim kademesi açısından erkek egemen bir sektör olduğu için görüntüde kadınlar, yönetici olarak erkekler tercih ediliyor. Ben kendi adıma bu zinciri kırdığım için mutlu olduğumu dile getirebilirim. Ancak üzülerek söylüyorum ki; bu kadınların ciddi hak ihlallerine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine maruz kaldığı gerçeğini değiştirmiyor. Toplumda kadının himayeye muhtaç, güçsüz olduğu algısı değişmedikçe, birey olarak saygı gösterilmediği müddetçe de değişen bir şey olmayacak… Tüm bunlara rağmen, söyleyecek sözün, dokunulacak hayatların, tarihe düşülecek kayıtların olması zorluklarla kat edilen bu yolculuğu vazgeçilmez kılıyor.

Derya DEMİR PINAR

OLAY

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir kez daha anlıyoruz ne kadar erkek egemen bir sektörde çalıştığımızı. Nice başarılı gazeteci, program sunucusu ya da kamera arkasında kadın çalışanlar bulunsa da bir türlü alt edemiyoruz bu erkek egemenliğini. Yıllar geçse de ne yazık ki medya şirketlerinde kadın yönetici ya da köşe yazarı sayısı, bir elin parmaklarını geçemiyor. Bu kadınların başarısızlığından mı ? Hayır, değil! Sadece zihinlerde oluşturulan ‘yönetici erkekten olur’ ‘kadın yapamaz’ algısından… İşte biz, bu sektörde varlığını sürdüren kadınlar olarak meydan okuyoruz ve diyoruz ki; biz de varız ve buradayız.’

Gülcan TEKİN

Başka Gazete

Size hata yaptığınızı, çok konuştuğunuzu, izinsiz yapamayacağınızı ve arkada kalmanız gerektiğini söyleyecekler. Aldırmayın, harekete geçin ve zaferinizin tadını çıkarın! Küçük bir adım başka mucizeler getirir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun...

Melis EVCİMEN

OLAY

Türkiye’de kadın olmak zor iken kadın gazeteci olmak çok daha zor. Kadınlar, medya alanında pek çok ayrımcılığa, mobbinge, şiddete veya tacize maruz kalabiliyor. Dahası gazeteci kadınlar hem ofiste hem de sokakta, mücadele veriyor. Biz ne mi yapmalıyız? Cinsiyet ayrımı olmaksızın toplum olarak bu konuyu derinden ele almalıyız. İş hayatında gösterdikleri devamlı var olma mücadelesi ortaya koyan kadınların sesini daha fazla duyurmalıyız. Kadın gazetecilerin ve farklı sektörlerde çalışan kadınların güçlendirilmesi ve eşitliğin sağlanması için kalıcı çözümlere adım atıldığı bir dünya diliyorum. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olsun.

Gülin ÖZDEMİR

Sosyal TV Muhabir

Hemen hemen her sektör ve alanda olduğu gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden maalesef basın da fazlaca nasibini alıyor. Cinsiyet eşitsizliğinin en çok deneyimlendiği sektörlerden biri basın sektörü. Biz kadınlar sözümüzün erkeklerin cümlelerin arasında kaybolmaması için daha yüksek söylemek zorunda kalıyoruz. Hatta öyle ki bazı medya kuruluşlarında işe alımlarda bile öncelik erkek oluyor. Neden? Bu meslekte bir kadın bir erkekten daha başarılı olamaz mı? Biz kadınlar bu sektör de devamlı var olma mücadelesi veriyoruz. Çünkü istersek her şeyi başarabiliriz. Bunu biliyoruz. “Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir.” derken Mustafa Kemal Atatürk evrensel bir gerçeği dile getirmiş hepimize. Günümüz kutlu, kadınların daha da görünür olması dileğiyle.

Ebru TAŞDEMİR

Enbursa

Ülkemde kadın olmak zor, kadın gazeteci olmak daha da zor… Türkiye medyasında çalışan kadın sayısının her geçen gün artıyor olması umut verici olsa da kadınların Türkiye medyasında var olmak ve kabul görmek için verdiği çaba göz ardı edilemeyecek tek gerçektir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadele ise mücadele… Varız, var olmaya da güçlenerek devam edeceğiz. Canım Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’müz kutlu olsun.

İrem GÜNER

Yeni Dönem Gazetesi

Bu çağda hala dövülen, öldürülen, hakaret edilen, iş hayatından atılmaya çalışılan, her fırsatta mobbinge maruz bırakılan, yeri evidir denilen kadın!

Gazeteciliği hayatın boyunca devam ettiremezsin, bir noktada pes edecek evine gidip işlerden elini eteğini çekeceksin diye nasihatler edilen kadın!

Aslında işleri, meslekleri zorlaştıran sadece insanlar ve onların bitmek bilmeyen yorumları. Hiç müdahale edilmeden özgürce, güvenli bir şekilde çalışabilseydi neler başarılmazdı ki?

Her şeye rağmen “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyen Atamız Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürümeye devam edeceğiz.

Emekçi, yaşamı güzelleştiren tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Melisa ÖZTÜRER

Enbursa.com

Sizce 1 yılda değişen oldu mu? 
Geçtiğimiz yıl da yine bugün 'Kadınlar Günü' dolayısıyla bir iki cümle yazıya dökmüştüm. Bugün geldiğimiz noktada kadınların her alanda gücünü göstermesi ve sesini duyurması için sarf ettiği çabada değişen bir şey olmadı. Biz, neleri başardığımızı ve başarabileceğimizi her zaman olduğu gibi göstermeye, güçlü bir şekilde tek başına her alanda var olmaya devam ettik. Değişikliği ise olması gereken yerde; karşı tarafta aradık! Sonuç kimine göre aynıydı, kimine göre farklı...
'8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün hemcinslerimden ziyade karşı cinslerim için bir farkındalık günü olmasını, bu günü tarihçesiyle birlikte asıl anlamı bağlamında değerlendirilmesini diler ve kutlama için bir dal karanfil yerine bir cümle fikir ve at gözlüklerinden arındırılmış kalıcı bir düşünce sistemini tercih ederim...

Kübra COŞAR

Sosyal TV

Kadınlar artık iş hayatında ve sosyal hayatta erkeklerle eşitlenmeli, çünkü defalarca kanıtladığımız üzere bizlerin yapamayacağı hiçbir şey yok. Cinsiyetçi kalıplara rağmen iş hayatında olduğu gibi gazeteciliğin her alanında söz sahibi olabilmeliyiz. Dayanışmamızla mücadeleyi birlikte büyütmeliyiz. Her şeye rağmen çalışmaktan, yazıp çizmekten, üretmekten vazgeçmeyen, ilham olan tüm kadınların hayat mücadelesini takdir ediyorum.

Gökçe ÇALIŞCİ

A Gazete

Her yer kadınla güzeldir

Türkçe… 29 harf, onca söz, onca cümle… Yine yalnızca anlamak isteyenlere anlatabildiğimiz acı kader, bir hak mücadelesi bizimkisi... Mesleğimizle değil üzerimizdeki etiketle. Çıktığımız her yolda zararsız silahımız makinemizdi ama karşılaştığımız bazı yollar zararlı ve çetrefilliydi. Kendi silahımızla vurulmadık belki ama defalarca öldürüldük. Biz bir gün değil her gün hatırlanmak istiyoruz. Çünkü bu hayatta biz de varız ve kadının olduğu her yer güzeldir. Kadınlar günümüz kutlu olsun.

Serap ÖZTÜRK

Yeni Dönem Gazetesi

Daha onurlu yaşam koşullarını hayata geçirmek için direnen ve tarihteki en büyük kadın eylemlerinden birine imza atan, bu uğurda savaşırken fabrikaya kilitlenerek katledilen tekstil işçilerinin tarihteki önemini yeterince bilince çıkaramadığımız ve bugüne tercüme edemediğimiz sürece, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak; kadın sorununun aşılmasına katkı sunmakta hep eksik kalacaktır.

Burcu KAHRAMAN

Başka Gazete

Emekle yol alan her kadının, tökezlediği yolları yeniden yeşerttiği, yılmadan meydan okuduğu,
başarısını enerjisiyle yoğurduğu bir dünyada ‘kadın’ın hep ‘var olması’ dileğim...

Selin ŞENTÜRK

Başka Gazete

Cumhuriyetimizin 100. yılında Mustafa Kemal'in "Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" sözünün herkesçe kabul edildiği, kadınların kadınlığı üzerinden vurulmadığı, kadınlığını savunmak zorunda kalmadığı, kadınlığın zayıflık değil her sektörde ışığı, bilgisi, kültürü ile vazgeçilmez bir yere sahip olduğunun kabul edildiği, kadınlıkla gurur duyulan nice yüzyıllarımızın olmasını diliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.

Pınar TURAN KAHRAMAN

Başka Gazete

8 Mart kadınların var oluş savaşının, eşitlik mücadelesinin adıdır. Kadınlar hayatın her alanında sadece eşitlik istiyor. İş dünyasında cam tavanların olmadığı, kadın cinayeti haberlerinin manşetleri doldurmadığı günlere kavuşabilmek ümidiyle... 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun...