Şirketler

“Krizde hep destek verdik”

Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Özciğer, kriz döneminde kredileri geri çağırmadıklarını, tam tersine kredi vermeye devam ettiklerini söyledi.

Seyit ERSÖZ
Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, zor geçen 2009 yılında da kredi vermeye devam ettiklerini, vadesinden önce kredileri geri çağırmadıklarını vurguladı.
Birçok finans kurumunun daralmaya gittiği bu dönemde, üreten kesime destek olduklarını belirten Özciğer, riski doğru yönetip, doğru alanları finanse etmenin gereğine işaret etti.
Son dönemde büyük bir başarıyla uygulamaya devam ettikleri ‘EKOkredi' ile enerjiyi ve emeği koruduklarını anlatan Özciğer, yalıtımın ve enerji verimliliğinin önemine dikkat çekti.
50 milyon liralık kredi portföyü ayırdıkları EKOkredi için Temmuz'dan bu yana 95 milyon liralık talep aldıklarını kaydeden Özciğer, bu ve benzeri projeler sayesinde Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağını ve bütçe açıklarının önemli ölçüde kapanacağını vurguladı.
Abdurrahman Özciğer, Şekerbank Marmara Bölge Müdürlüğü'ne bağlı şubelerin müdür ve yöneticileri ile geçen hafta Bursa'da bir araya geldi. UİB Hizmet Binası'ndaki toplantıda 2009 yılı değerlendirildi, 2010 yılı öngörüleri masaya yatırıldı.
Özciğer, EKOhaber'e de başta EKOkredi olmak üzere bankanın faaliyetlerini değerlendirdi, krizde nasıl bir yol haritası izlediklerini anlattı.
ENERJİ VERİMLİLİĞİNE BÜYÜK DESTEK
Şekerbank olarak müşterilerimizi daha iyi anlamaya çalışarak ve Türkiye'nin ihtiyaçları doğrultusunda, ülkenin enerji verimliliği konusuna önem vermesi, bu alanda bir adım atması gerektiğini düşünerek ‘enerjiyi ve emeği koruyan' EKOkredi isimli ürünümüzü çıkardık. Bu ürünümüz, enerji verimliliğini sağlayan ne varsa; yenilenebilir enerji, alternatif enerji, binalarda enerji verimliliğine yönelik yalıtım, elektriğin etkin kullanımı ve doğalgaza geçiş gibi çok detaylı konuları içeriyor. Ayrıca esnaf ve işletmelere yönelik, sanayiye yönelik atık yönetimi ile tarıma yönelik modern sulama tekniklerini içeren geniş bir ürün yelpazesi hazırladık. Yalıtım sektörünün öncü kuruluşu olan İZODER ile anlaşma yaptık. Burada püf nokta şu idi: TSE 825 standardına uygun ürün çıkarmak. Ne ürünü çıkarmak? Yalıtım ürünü. Sadece malzemenin finansmanını sağlamıyoruz, bunun yanı sıra uygulamayı da yapıyoruz. Mantolama denilen yalıtım çok önemli. Binalardaki enerji kayıplarını minimize etmemiz lazım. Türkiye olarak kullandığımız enerjinin yüzde 75'ini ithal ediyoruz. Bu konuda maalesef dışa bağımlıyız. Türkiye'de halen 16 milyon yalıtımsız konut var. Bunların hepsini yalıtıyor olsaydık her yıl ülke olarak 10 milyar liralık bir tasarruf sağlamış olacaktık. Ülkemizin yıllık 60 milyar liralık bütçe açığını düşündüğümüzde, bu şekilde bunun çok önemli bir bölümünü kapatmış olacaktık. EKOkredi kapsamında 12 aya sıfır faiz, 48 aya ise 0.99 faiz oranı uyguluyoruz ve hiçbir dosya ücreti almıyoruz. Bu oranlar, ihtiyaç kredisi anlamında piyasadaki en düşük faiz oranlarıdır. Bizden sonra bu alana giren başka bankalar da oldu. İstiyoruz ki bütün bankalar bu işe katılsın. Bu konuya ne kadar çok önem verilirse Türkiye kalkınır.
Yine Şekerbank olarak Türkiye'de olmayan bir şey daha yaptık. Apartman yönetimlerinin finansmanını sağlıyoruz. Bildiğiniz gibi apartman yönetimlerinde yöneticiler tek başınadır. Kat maliklerini ikna ederlerse ve önceden para toplarlarsa bir yatırıma giderler. Bu yatırım nedir? Mesela yalıtım. ‘Yalıtım bu kadar faydalı bir iş ise biz bunun finansmanını önceden sağlayalım, sonra gidip aylık aidatlarını toplayalım' dedik. Bu anlamda yöneticinin şahsi sorumluluğu olmadan yönetime kredi veriyoruz. Türkiye'de böyle bir şey yok. Bununla ilgili çok iyi projeler yapıyoruz. Arkadaşlarımıza diyoruz ki, ‘kat malikleri toplantılarına katılın ve halkı yalıtım konusunda bilinçlendirin.' Öte yandan yalıtım işinde kayıt dışı çalışmanın önemli bir boyutta olduğunu görüyoruz. Biz kaliteli malzeme, kaliteli uygulama biçiminde kolay ödeme olanakları sağlıyoruz. Örneğin 120 metrekarelik bir daire 2 bin 500 liraya yalıtılabilir. Bu dairenin tüm enerji faturaları toplamı aylık 250 lira olsun. Yalıtım olduğu takdirde 125 lira tasarruf sağlanacak. Bizden 48 ay vadeli 2 bin 500 lira kredi alındığı takdirde aylık ödemesi 68 lira olacak. Dolayısıyla 125 lira tasarruf edilecek, 68 lirası kredi geri ödemeye gidecek, 57 lira da cepte kalacak. Hesap bu kadar basit. EKOkredi kullanımında Marmara Bölgesi birinci durumda. Bu bağlamda Marmara Bölge Müdürümüz Bekir beyi ve ekibini kutluyorum. Bu işe ilk etapta 50 milyon liralık bir portföy ayırdık. Fakat Temmuz ayından bu yana kullandırılan miktar 95 milyon liraya ulaştı. İşin içinde enerji verimliliği varsa, Banka olarak hepsinin finansmanını sağlıyoruz.
KREDİ GERİ ÇAĞIRMADIK
Biz senenin başında ‘2009 zor olacak' diyorduk, gerçekten de zor bir yıl oluyor. Burada karşımıza iki alanda sıkıntı çıkıyor. Küçük esnaf, çiftçi, ticari ve kurumsal. Buralarda risk yönetimini sağlıklı yapmak lazım. Biz yağmur yağarken şemsiye açan bir bankayız. Kredi geri çağırmıyoruz, kredi vermeye devam ettik. Bu çok önemli. Birçok finans kuruluşu bu anlamda daralma politikası güttü ve kredileri geri çağırdı. Biz ise çağırmadık, sadece teminatlandırmaya yönelik çalışmalarımız oldu, sıkı takip, iyi analizler yaparak kredi kullandırdık. Piyasada maalesef yanlış bir yönlendirme var. Finans sektörü zarar ederse bunun ceremesini herkes çeker, finans sektörü kar etmeli ki daha büyük finansman olanakları sağlasın. Şu andaki trendimiz nedir, Merkez Bankası'nın gösterge faizleri aşağı düşmek üzere, sene sonuna kadar indirimler söz konusu olabilir. Bizim kaynak maliyetlerimiz aşağı düşüyor, bu güzel, ama kredi maliyetlerimiz de düşüyor. Şu anda piyasada yüzde 0.99'larla kredi veriliyor. Burada önemli olan, riskini doğru yönetmek, doğru alanların finansmanını sağlamak.
DOĞDUĞUMUZ YER ANADOLU
Biz işletme bankacılığında, yani küçük işletmelerin finansmanında lider banka olmak, bu doğrultuda hızla ilerlemek istiyoruz. Bizim doğduğumuz yer Anadolu. Bu bağlamda bir tarım bankasıyız ve tarımı en güzel finansman olanakları ile destekliyoruz, destekleyeceğiz.

İyimseriz, krizi atlattık
Son dönemde piyasada kıpırdanma var. Ekonominin iyiye gittiğini görüyoruz. Reel sektör de sarsıntıdan kurtulup yeni adımlar atıyor. İyiye gidiş var. Ancak hep iyi olmaz, hızlı çıkışların hızlı inişleri olur, o nedenle daha dengeli bir büyümeyi öngörüyoruz. Ufak tefek dalgalanmalar olabilir ama panik yapmaya gerek yok. Dolayısıyla bunun geçici olduğunu biliyoruz. İyimseriz, krizi atlattığımızı düşünüyoruz. Önemli olan, iyileşme hızlı mı olacak, yavaş mı? Bu noktada devletin uygulayacağı politikalar da önemli. Teşvikler hangi noktalarda olacak? Örneğin biz yalıtımın finansmanında ihtiyaç kredisi kullandırıyoruz. Oysa devlet bu alanda bazı vergileri almasa maliyet daha da inecek. Yalıtım genişleyecek, hatta devlet yalıtımın finansmanında KDV almasa kendisi enerji ithal etmemiş olacak.

Yıl sonuna kadar 4 şube daha açıp 260'a ulaşacağız
Biz şimdiden 2010 yılını planlıyoruz. 256 olan şube sayımıza dört tane daha ilave edip bu yılı 260 şube ile kapatmayı düşünüyoruz. Yeni şubelerimiz 2010 yılında da olacak. Önceden yaptığımız beş yıllık projeksiyona, krize rağmen uygun gidiyoruz. Hatta bireysel bankacılık anlamında sektörden daha iyi bir atlama, büyüme gerçekleştirdik. Bu anlamda kendimizi başarılı buluyoruz. Her şey müşterimiz için, müşterinin ihtiyaçlarını doğru anlamak ve buna göre ürünler üretmek gerekiyor, biz de böyle yapıyoruz.

Sayı: 705 - Sayı'nın Kapağı