Girişi, ülkemizin futbol tarihi, Bursa ve Bursa futbol tarihinden yapalım.
Cumhuriyetin kuruluşundan 1959'lara değin futbolda ligler profesyonel değil. Bursa takımlarının kuruluşları da Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlıyor. 1950'lerden önce Acar spor ve Güven spor' un yurt çapında önemli şampiyonlukları var.
1927'lerde kurulan Akın spor, Çelik spor, İstiklal spor, Acar İdman Yurdu ve Pınar spor, girişimlerle 1963 yılında armaya yıldızlarını veriyor ve yeşil beyaz renklerde birleşiyor.
Ortak ad "Bursaspor ve kurucu başkan merhum Salih Kiracıbaşı. Yine, ilk teknik direktör Muhtar Tucaltan'ı hâlâ yad etmeyen yok.
Kuruluşunun hemen ardından 1963-64 sezonunda 2.Türkiye Ligi beyaz grupla profesyonel futbol tarihinde yer alan Bursaspor'un 56 yıllık geçmişinde unutulmaz acı tatlı hatıralar var.
Anı duvarlarını unutulmaz başkanlar, yöneticiler, futbolcular, teknik direktörler, baş amigolar ve nice tarih ve yüzler süslüyor. Efsane taraftarı ise iyi ya da kötü gün fark etmiyor, başka kulüplerin stadyumları çok zaman beş taraftara oynarken, bir deplasmana 30.000 taraftarla giden TEK KULÜP.
Ve derken, elbette ki yad etmeden olmaz, geçtiğimiz hafta kabristanında vefatının 6.senesi devriyesini dualarla andığımız merhum Başkan İbrahim Yazıcı yönetiminde sevinç ve kariyerin tavan yaptığı altın yıllar. Yine, 2010'larda şehrin en sevilen yüzü Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ve onunla yaşanan 2009- 2010 sezonu Turkcell Süper Lig Şampiyonluğu ardından şampiyonlar ligi, takiben Avrupa Ligleri.
Gelelim bugünlere,
Elbette ki, son birkaç senedir mali ve sportif anlamda yaşanan olumsuzluklar şanlı tarihi ile hiç bağdaşmamakta.
Kuruluşundan da önce geçmişi olan ve neredeyse 100 yıllık şanlı tarihe sahip şehrin göz bebeği kulübün profesyonel futbol takımının sportif anlamda yeri ve çıtasının çok daha yukarılarda olması gerektiğinde, keza kulübün mali, idari, popüler anlamda yeri ve çıtasının böyle olmaması gerektiğinde şehrini seven herkes hem fikir.
Özellikle mali veriler karabasan gibi.
An itibarıyla 400 milyon TL'lerde olduğu bilinen kulübün total borç ve yükümlülüklerinin çoğu kısa ve orta vadede. Rakam İstanbul takımlarının borç rakamlarının beşte biri olsa da, bilançoda gelir kaynakları çok sıkıntılı, keza sayısı 30'u bulan futbolcuların olası satış bonservis transfer değerleri ise neredeyse tavan.
Yıllık 150 milyon TL'ler olarak tahmin edilen gelir bütçesi ile olağan giderler bile karşılanamıyor.
Tablo bu kadar kötü ise, alt lig gelirleriyle (ki yıllık ortalama 10-15 milyon Liralık gelirler ) işin ucu nereye gider ? Diye haklı biçimde kara kara düşünüyor sevenler.
"DÜŞENİN DOSTU OLMAZ demiş ya atalarımız.
Doğrudur, ancak,
Dostlar sevinsin, varsa düşmanlar da bir kez daha duysun.
Bu yazı da burada dursun.
"Bursaspor düşmez denilerek,
son nokta konulsun.
Cumhuriyetin kuruluşundan 1959'lara değin futbolda ligler profesyonel değil. Bursa takımlarının kuruluşları da Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlıyor. 1950'lerden önce Acar spor ve Güven spor' un yurt çapında önemli şampiyonlukları var.
1927'lerde kurulan Akın spor, Çelik spor, İstiklal spor, Acar İdman Yurdu ve Pınar spor, girişimlerle 1963 yılında armaya yıldızlarını veriyor ve yeşil beyaz renklerde birleşiyor.
Ortak ad "Bursaspor ve kurucu başkan merhum Salih Kiracıbaşı. Yine, ilk teknik direktör Muhtar Tucaltan'ı hâlâ yad etmeyen yok.
Kuruluşunun hemen ardından 1963-64 sezonunda 2.Türkiye Ligi beyaz grupla profesyonel futbol tarihinde yer alan Bursaspor'un 56 yıllık geçmişinde unutulmaz acı tatlı hatıralar var.
Anı duvarlarını unutulmaz başkanlar, yöneticiler, futbolcular, teknik direktörler, baş amigolar ve nice tarih ve yüzler süslüyor. Efsane taraftarı ise iyi ya da kötü gün fark etmiyor, başka kulüplerin stadyumları çok zaman beş taraftara oynarken, bir deplasmana 30.000 taraftarla giden TEK KULÜP.
Ve derken, elbette ki yad etmeden olmaz, geçtiğimiz hafta kabristanında vefatının 6.senesi devriyesini dualarla andığımız merhum Başkan İbrahim Yazıcı yönetiminde sevinç ve kariyerin tavan yaptığı altın yıllar. Yine, 2010'larda şehrin en sevilen yüzü Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ve onunla yaşanan 2009- 2010 sezonu Turkcell Süper Lig Şampiyonluğu ardından şampiyonlar ligi, takiben Avrupa Ligleri.
Gelelim bugünlere,
Elbette ki, son birkaç senedir mali ve sportif anlamda yaşanan olumsuzluklar şanlı tarihi ile hiç bağdaşmamakta.
Kuruluşundan da önce geçmişi olan ve neredeyse 100 yıllık şanlı tarihe sahip şehrin göz bebeği kulübün profesyonel futbol takımının sportif anlamda yeri ve çıtasının çok daha yukarılarda olması gerektiğinde, keza kulübün mali, idari, popüler anlamda yeri ve çıtasının böyle olmaması gerektiğinde şehrini seven herkes hem fikir.
Özellikle mali veriler karabasan gibi.
An itibarıyla 400 milyon TL'lerde olduğu bilinen kulübün total borç ve yükümlülüklerinin çoğu kısa ve orta vadede. Rakam İstanbul takımlarının borç rakamlarının beşte biri olsa da, bilançoda gelir kaynakları çok sıkıntılı, keza sayısı 30'u bulan futbolcuların olası satış bonservis transfer değerleri ise neredeyse tavan.
Yıllık 150 milyon TL'ler olarak tahmin edilen gelir bütçesi ile olağan giderler bile karşılanamıyor.
Tablo bu kadar kötü ise, alt lig gelirleriyle (ki yıllık ortalama 10-15 milyon Liralık gelirler ) işin ucu nereye gider ? Diye haklı biçimde kara kara düşünüyor sevenler.
"DÜŞENİN DOSTU OLMAZ demiş ya atalarımız.
Doğrudur, ancak,
Dostlar sevinsin, varsa düşmanlar da bir kez daha duysun.
Bu yazı da burada dursun.
"Bursaspor düşmez denilerek,
son nokta konulsun.
Sayı: 1200 - Sayı'nın Kapağı