Gündem

Pandemi Sürecinde Girişim Sermayesinde Zorluklar

Bugünkü yazımızda, pandeminin getirdiği olağanüstü durumlardan ötürü olumsuz etkilenen girişimcilerin yatırım süreçlerinde ne gibi sorunlarla karşılaşabileceği ve bu sorunları nasıl aşmaya çalışabileceği üzerinde duracağız.
Dinamik, yenilikçi veya yaratıcı alanlarda faaliyet gösterme planı olan girişimlere, finansman ve finansmanın yanında çeşitli destekler sağlayan yatırımcılar ve bu yatırım süreçlerinden bahsediyoruz. Öncesinde, klasik bir start-up yatırım sürecinin nasıl olduğunu hatırlayalım.
Bir girişime, belirsizliklerin ve risklerin en yüksek olduğu ilk aşamada alınan yatırım, Çekirdek Yatırımı’dır (Seed Investment). Bu aşamada yatırımcı, kendisine girişimci tarafından sunulan sunumlar ve tanıtımlar (Pitch Deck) ile kendisinin incelemeleri sonucunda bir karar verecektir. Bu bir melek yatırımcı (bireysel katılım yatırımcısı, mevzuattaki ismidir) da olabilir, aile ve arkadaş çevresinden (FFF = Friends, Family, Fools) biri de. Somut ürünü, satışı, portföyü ve gelirleri gelişmiş olan girişimler; devamında erken ve ileri aşama yatırım turlarıyla yatırım toplamaya devam edebilirler. Büyüme, genişleme finansmanları (Growth Financing) ve ilave destek finansmanları sonucunda, en sonunda yatırımcı, yatırımdan Çıkış’ını (Exit) gerçekleştirir ve yatırımcı için süreç tamamlanmış olur.
(Not: Exit, girişimcilik dünyasında iyi bir sonucu ifade eder. Bir ülkede Exit’ler çoğalıyorsa, o ülkede girişimci şirketlerin mali durumları iyiye gidiyordur ve girişimler daha büyük yatırımcıların dikkatini çekiyordur. Böylelikle kurucu veya erken aşama yatırımcılar Exit gerçekleştiriyor, şirketlerin değerleri artıyordur.)
Peki bu süreçte girişim yatırımlarında ne gibi zorluklar yaşanabiliyor, ne gibi önlemler alınabilir?
- Girişimlerin mevcuttaki en büyük sorunları bu süreçte, likiditelerinin kontrolü. Bu nedenle henüz pandemiden önce yeteri kadar fonlama sağlamış olan girişimlerin, bu likiditeyi iyi korumaları gerekiyor. Çünkü ileri seviye fonlama ve genişleme finansmanlarının birçoğu tüm dünyada yavaşlamış halde. Yatırım yapacak olan da normalde 5 düşünürken 50 düşünür hale gelmiş durumda.
- Hali hazırda ön protokol (Term Sheet) imzalanmış yatırımlarda ise, ön protokollerin bağlayıcılığı konusunda yeniden tartışmalar başladı. Term Sheet, henüz yatırım görüşmesinin başlangıcında imzalanan ve ön koşulları belirleyen bir protokoldür. Çoğu yargı yerinde, bu belgelerin bağlayıcılığı kendi başına bulunmaz. İçinde yer alan hükümlerin bağlayıcılığı yorumlanır. Bu nedenle, henüz daha Term Sheet imzalanmadıysa, protokolün içinde özellikle yatırım görüşmesi sürecinin en fazla 30 gün gibi bir süreyle sınırlı tutulması mantıklı olacaktır. Zira mevcut durumda hukuki ve finansal koşullar her gün değişmektedir.
- Yatırım sözleşmelerinde genelde temel performans göstergesi (KPI) ile ilgili şartlar yer alır. Bu şartların sözleşmeyle çok olumsuz yaptırımlara bağlanmaması gerekiyor, zira göstergelerin ne kadar kesin olup olamayacağı malum.
- Yatırımcı ise, özellikle, elde edeceği şirket payının üzerinde kârdan öncelikle yararlanma hakkı ve tasfiye bakiyesinde imtiyaz (Participating Preferred Stock) gibi imtiyazlar elde ederse, kendisini bir nebze daha rahatlatacaktır. Bu gibi finansal yönden payda imtiyazlar, şirketin olası bir risk durumunda yatırımcısına imtiyazlı olarak ödeme yapılması ve yatırımcının en azından bir aşamaya kadar riskini karşılayacak bir hukuki garantiye ulaşması anlamını taşır.
Unutmayalım ki, yeni nesilde, geleneksel yapılı kuvvetli şirketlerimizin ayakta kalmaya devam edebilmesinin yollarından biri de köklü şirketlerin belli bir malvarlığı ile fon kurup genç girişimlere yatırım yapması olacaktır. Bu nedenle, köklü şirketlerimizin girişimcilik ekosistemine daha çok katkılarının olacağı günler diliyoruz.
Av. Bahadır Yazıcı

Sayı: 1248 - Sayı'nın Kapağı