Finans

Biyolojik Saat(sirkadyen ritm)

Biyolojik Saat(sirkadyen ritm)

Canlı organizmalarda biyolojik, fizyolojik, hormonal, davranışsal ve psikolojik yönü olan pek çok olay belirli bir ritme uygun şekilde oluşur. İnsanlarda uyku-uyanıklık döngüsü, vücut sıcaklığı, hormon düzeyleri, duygulanım ve bazı bilişsel işlevler sirkadyen ritim adı verilen günlük bir ritme sahiptirler.
Sirkadyen ritimde meydana gelen ilerleme, gecikme veya bozulmaların psikiyatrik hastalıklarla ve özellikle de bipolar depresyon, major depresyon ve mevsimsel affektif bozukluklar gibi duygu durum bozuklukları ile güçlü bir bağlantısı vardır.
Bazı duygu durum düzenleyicileri ile uyku yoksunluğu ve ışık tedavisi gibi uygulamalar etkilerini sirkadyen sistemde değişiklik yaparak göstermektedirler.
Biyolojik saat, metabolizmanın içerdiği enzim ve hormonların etkinliğini ve işleyişini düzenler. Bozulması; hormon düzensizliği, obezite, diyabet, psikolojik bozukluk, uyku bozuklukları ve kanser gibi rahatsızlıklara yol açabilir.
SAAT BOZULURSA...
Kainatın bir ritmi var. Gece- gündüz, dünyanın dönüş ritmi, mevsimler, müzik, kalp atımı kısacası yaşam ritim üzerine kurulu.
Bireysel olarak da hepimizin içinde işleyen bir biyolojik saat var.
Uyku ile ilgili yapılan çalışmalarda, sirkadyen ritmin bozulması ile obezite arasındaki ilişkiden söz ediliyor.
Uzun uçak yolculukları sonucu oluşan jetlag, vardiyalı çalışma, gece yemeleri, gece ışık kirliliği biyolojik saati bozabiliyor.
Gece vardiyasında çalışan kadın işçilerin meme kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğu araştırmalarda yer alıyor.
Işık, beslenme, açlık/tokluk, mekanizmasını etkiliyor. Araştırmalara göre; yetersiz ve yanlış uyku, iştahı tetikleyebiliyor, serotoninden melatonin hormonu sentezinde bozukluklara neden oluyor. Bu hormonlar bildiğiniz gibi mutluluk hormonları
Araştırmalar, uyku laboratuvarlarındaki çalışmalar ile günün yanlış zamanlarında uyutulan kişilerde kısa süre içinde tip 2 diyabetin ilk evrelerinin görüldüğünü ortaya çıkarmış.
Biyolojik saatin bozulmasının; bel çevresi ölçülerini, hormonları ve uykuyu etkileyerek, tip 2 diyabete yakalanma riskini artırdığı düşünülüyor.
ERKEN KALKMAK SAĞLIK
İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Bi­yo­lo­jik saa­ti dü­zen­le­mek için dü­zen­li eg­zer­siz yap­mak, sos­yal ol­mak, ka­ran­lık-ay­dın­lık dön­gü­sü­ne dik­kat etmek ge­re­ki­yor.
Özel­lik­le ge­ce ya­şa­mı, geç kalk­ma, kah­val­tı­nın at­lan­ma­sı, geç öğ­le ye­me­ği, me­la­to­nin ve lep­ti­nin az sal­gı­lan­ma­sı ile bir­lik­te hi­pe­rin­sü­li­ne­mi (kan şekerinin yükselmesi) olu­şturup, di­ya­bet ris­kini de ar­tı­yor.
"Er­ken yatarım, erken kalkarım, bir yumurtayı sütle çırparım dizeleri çocukluğumun hoş bir tekerlemesi olarak kulaklarımda yankılanıyor. Erken yatıp erken kalkmak günümüzde ne kadar uygulanabiliyor acaba?
Geç saatlere kadar TV izlemek, internete bağlı kalmak, gece eğlenceleri, geç saatte yemek davetleri biz erişkinleri etkilediği gibi çocuklarımızı da çok olumsuz etkiliyor.
Sirkadyen ritme göre; insan organizması gece saat 22.00 den sonra parasempatik sistemin etkisinde olur.
Bu sistemin görevi vücudu dinlendirmektir. Gün içinde kontrol altında tutulan duyguların ortaya çıkması bu sistemle ilintilendiriliyor.
Ateş yükselmesi, diş ağrıları, doğum sancıları gibi.
Uyku ve rüyalar da bu sistem tarafından denetleniyor.
Sabah gün ışıması ile sempatik sistem devreye giriyor. Büyüme, cinsiyet hormonlarının yapılması, metabolik faaliyetlerin işlemesi bu aşamada başlıyor.
Bu ritmi kaybetmek berberinde pek çok sorunu da birlikte getiriyor.
Manchester Üniversitesindeki araştırmacılar; biyolojik saatin vücuttaki yağ üzerinde önemli bir etkisi olduğunu saptamışlar.
Genellikle yağ birikirken vücutta diyabete ve kalp krizine neden olan inflamasyonların meydana geldiği saptanmış.
Araştırma bu sürecin vücudun biyolojik saatine bağlı olduğunu gösteriyor.
Yani biyolojik saatin düzenini bozmak çok istenilen bir durum değil.
Sağlıkla kalın...

Sayı: 963 - Sayı'nın Kapağı