Tarihin her döneminde insanlar göç etti. Ancak artık yalnızca bedenler değil, zihinler de yer değiştiriyor. Yeni bir çağın içindeyiz: Zihinsel Göç Çağı.
Bugün üretmek için illa bir ofise, bir fabrikaya ya da belirli bir masa başına gitmek gerekmiyor. Üretimin kalbi artık zihnin esnekliğinde, teknolojinin imkanlarında ve ilhamın olduğu her yerde atıyor.
Bu hafta yazımı Afytos’ta bir taş evin balkonundan, yeşilin sonsuz huzuru ve denizin sesiyle yazıyorum.Yarın Parga’da bir liman kahvesinde yeni bir fikir doğacak belki.. Tatilde olsam da bilgisayarım yanımda çalışmalarımı, görevlerimi tatilin huzuru ile takip ediyorum ve bu haftayı gözlemlediğimde yolumun kesiştiği meslektaşlarımda aynı huzurla çalışmaya devam ettiğini görüyorum. Çünkü artık konumdan bağımsız, zihinle üretmenin mümkün olduğu bir zamandayız.
Dijitalleşme, biz kadın mühendisler için yalnızca bir araç değil, özgürlüğün kapısı.
Ofis duvarları kalktı, saatler esnedi. Yeter ki bir bağlantı olsun; düşünce her yerde çalışır. Özellikle kadınlar için bu dönüşüm, hem katılımı artırıyor hem de yaratıcı potansiyeli serbest bırakıyor.
• McKinsey’nin 2023 tarihli raporuna göre, uzaktan çalışmaya geçiş, kadınların iş gücüne katılımını %12 oranında artırdı.
• FlexJobs verilerine göre kadınların %80’i, uzaktan çalışmanın iş-yaşam dengesini olumlu etkilediğini belirtiyor.
Bu demek oluyor ki, biz kadınlar artık sadece çalışmıyoruz; nerede ve nasıl çalışacağımıza da karar veriyoruz. UNESCO’ya göre dünyada mühendislerin yalnızca %28’i kadın. Türkiye’de ise bu oran biraz daha yüksek: yaklaşık %35.
Ancak sorun sadece oranlar değil; aynı zamanda bu kadınların hangi koşullarda çalışabildiği.
TÜBİTAK destekli araştırmalara göre, Türkiye’deki kadın mühendislerin %62’si, esnek ya da uzaktan çalışabilse çok daha verimli olabileceğini söylüyor. Bu veri, “zihinsel göç” kavramının ne kadar yaşamsal olduğunu ortaya koyuyor.
Çünkü bir kadının üretkenliği bazen ofis duvarlarıyla değil, zihninin özgürlük alanıyla sınırlı.
Dünyada serbest çalışan kadınların oranı %46’ya ulaşmış durumda.Türkiye’de kadın dijital girişimci sayısı son 5 yılda %120 artış göstermiş.
Bu artış, sadece istatistik değil, kadınların kendi yolunu çizdiğinin, yeni liderlik biçimlerinin doğduğunun kanıtı.
Artık kadınlar sadece iş gücüne katılmıyor; ekosistem kuruyor, ilham yayıyor, dönüşüm başlatıyor. Ben bugün Afytos’tayım, yarın İstanbul’da, haftaya belki başka bir coğrafyada.Ama zihnim hep aynı soruya odaklı: “Bugün nasıl daha iyi bir dünya için mühendislik yapabilirim? Çünkü bazen bir göç, bir yolculuk değil…Bir dönüşümdür. Ve biz kadınlar, zihinsel göçün öncüleri, dijital geleceğin mühendisleriyiz.
Bu sabah TÜMKAD’ın üç kadın mühendisi girişimlerini toplulukla paylaştı, büyük bir heyecan, mutlulukla ve gururla onları tebrik ettik, onlara tam destek vereceğimizi beyan ettik. TÜMKAD olarak bizler tüm bu dönüşümleri görünür kılmak ve kadın mühendislerin yetkinliklerini her ortamda desteklemek için varız.
Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın mühendisler, ister büyük şehirde, ister küçük bir kıyı kasabasında yaşasın; yeniliğin, teknolojinin ve iş birliğinin parçası olabilir. Çünkü üretmek için sınır yok. Yeter ki zihinsel göçü mümkün kılacak koşulları hep birlikte oluşturalım.
Girişimci Tüm Kadınların Yolu Açık Olsun..