YENİ TRAFİK CEZALARI ÜZERİNDEKİ TARTIŞMALAR

TMMM Adalet Komisyonunda, trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri içeren Karayolları Trafik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 29 Mayıs günü kabul edildi. Sonraki aşamada TMMM Genel Kurulunda kabul edilip Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Kanununla yasallaşan cezaların yüksekliği ve özellikle gizlenmiş arabalar üzerindeki radarlarla takip edilme sistemi, adeta vatandaş tuzağa düşürülüyor, özgürlüğüne müdahale ediliyor, yönüyle kamuoyunda yoğun biçimde tartışılıyor. Bu tartışmaları dinlerken ben de soruyorum, bizim kurallara uymama ve kendimizin ve de vatandaşın ölümüne neden olma özgürlüğümüz mü var?

Hayır, yok tabii, trafik kurallarına uyalım, önce kendi canımızı, vatandaşın canını ve kendi özgürlüğümüzü koruyalım, sonra da cebimizi… Evet, bu cezaların artırılmasının müsebbibi biziz, araba kullanırken kurallara uymayan, kaza yapan, yaptıran, ölüme neden olan, ölen hep biziz. Bayram arifesinde tatile veya memleketine gidenlerin geçirdiği 1319 trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybetti, bayramın dördüncü gününe gelindiğinde ölü sayısı 32 oldu, 4817 kişi de yaralandı. Bu acı tablonun oluşumun temelinde biz araç kullananların trafik kurallarını ihlal etmesi yatmıyor mu? Peki, hiç günahı olmayıp hayatını kaybedenler mi suçlu, yoksa trafik kurallarını ihlal edenler mi?

Kafanızdaki soruyu duyar gibiyim, ölen veya yaralananların hiç suçu yok mu? Tabii vardır, kuralları yaya olarak ihlal edenler içinde yaralanan veya hayatını kaybeden de vardır.

Bugüne dek eski cezaların düşüklüğü ve de trafik kontrol sistemimizin aktif çalışmaması, ceza mekanizmasının daima işler tutulmaması, biz araba kullanıcılarını trafik düzenini keyfimize göre oluşturmamıza neden olmaktaydı. Biliyor musunuz, Bursa’da, kentin içindeki tüm trafik ışıklı kavşaklardaki ve kent içi yollarda yer alan üst bantlardaki kameralarla, bir merkezden elektronik ortamda anında izleniyoruz, sarı veya kırmızı ışıkta küçük bir adım atsanız veya yanlış bir yere park etseniz, şehir içi hız limitini aşsanız, ekranda arabanızın plaka numarasının da görüldüğü resmi çıkıyor, otomatik olarak ceza kesilebilir, ama ne yazık ki kesilmiyor ve hata yapmaya devam ediyoruz. Aslında önemli bir yanlış bu cezaların hemen kesilmemiş olması, cezayı artırsanız da uygulamazsanız, insanlar trafikte hata yapmaya devam ederler.

Bu konuda size AB’den bir örnek vereyim, bizde şehir içinde ve şehirler arası yollarda cirit atan tırlar var ya, genelde hepsi AB ülkelerine ihraç edilen malları taşırlar o ülkelere, ama o ülkelere gittiklerinde, onların yollarında bırakın sağ şeridin dışında ilerlemeyi, sağ şeridin çizgisine bile lastikler değse anında ceza yerler, zira o yollar bizim elektronik trafik kontrol merkezi gibi bir merkezden devamlı kontrol altındadır ve ihlallerde ceza anında otomatik olarak işleme sokulur.

Geçenlerde bir TV programında program sunucusu kanunun Radarlı Kontrol Sistemi bölümünü eleştirdi, durdu, bir nevi insanların özel yaşamına müdahale etme, diye anlattı. Güya radarlı arabalar yolun bir köşesine gizlenip hız limitini aşanları pusuya düşürüyor, büyük para cezası kesiyorlarmış. Aslında büyük yatırım gerektiği için yollar, AB ülkelerinde olduğu gibi, online kamera sistemiyle donatılamadığı için noktasal kontrol altındayız. Oysa o kontrol sisteminin, o anda belki cebinizi yakıyor ama hatasız araba kullanmanızı, önce kendi canınızı ve sonra da başkalarının canını tehlikeye atmanızı önlemek için, sizi için, bizim için çalıştığını, anlaması ve anlatması gerekiyordu. Araba kullanırken önce kendimize, sonra başkalarına zarar vermemek için, kırmızı ışıkta durmalıyız, yol boyunca şerit ve hız ihlali yapmamalıyız, alkollü araç kullanmamalıyız, araba kullanırken emniyet kemerini takmalıyız, telefonla konuşmamalıyız…

Her vesile ile hatırlarım, yıllar önce gözümle gördüğüm ABD’deki böyle bir radarlı trafik kontrol sistemini. Kaliforniya’da yaşayan sınıf arkadaşımı ziyarete gittiğimde, arabasıyla eyaletin okyanusa paralel tüm bölümünü bağlayan altı şeritli Highway-1 otoyolunun en sol şeridinde ilerliyorduk, arabanın içinde biz dört kişiydik. Eyalet trafik kanununa göre otoyolun en sol şeridini, içinde en az üç kişi olan araçlar kullanabilirmiş, bu çok sıkı uygulanan bir kuralmış, yanımızdan üzerinde iki kişi olan bir motosiklet geçti, arkadaşım bak şimdi ne olacak dedi, hakikaten biraz ilerde durduruldular ve 375 dolar para cezası kestiler.

Yazımı okurken belki yazdıklarım sizin düşüncelerinize ters düşebilir ama tekrar düşünün diyorum, yollarda arabanızı kurallara uygun kullanın, önce kendi canınızı, sonra başkalarının canını, sonra da cebinizi koruyun!!!

Bu yazımı Bayramın dördüncü günü yazarken, TV’de yeni bir trafik kazası ve acı bir haber yer aldı, üç araba birbirine girmiş, 5 kişi vefat etmiş…