16.11.2020, 21:16
Üniversitelerimiz
Ülkemizde toplamda 209 üniversite mevcut.
Bunların 131’i devlet üniversitesi (11 Teknik Üniversite, 2 Güzel Sanatlar Üniversitesi ve 1 Yüksek Teknoloji Enstitüsünün yanı sıra Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi) ve 78 Vakıf Üniversitesidir. Üniversitelerin dışında, 5 Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) “Araştırma ve Aday Araştırma Üniversitelerinin Performans Değerlendirmesi” sonuçlarını açıkladı. 11 Araştırma ve 5 Aday Araştırma Üniversitesi’nin 2019 yılı performansları “Araştırma Kapasitesi”, “Araştırma Kalitesi” ve “Etkileşim ve İşbirliği” başlıkları altında 32 gösterge kapsamında değerlendirildi.
Sıralama şöyle:
1-Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 2-İstanbul Teknik Üniversitesi, 3-Boğaziçi Üniversitesi, 4-İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, 5-Ankara Üniversitesi, 6-Hacettepe Üniversitesi, 7-İstanbul Üniversitesi, 8-Yıldız teknik Üniversitesi, 9-Ege Üniversitesi, 10-Gebze Teknik Üniversitesi, 11-Bursa Uludağ Üniversitesi, 12-Erciyes Üniversitesi, 13-Çukurova Üniversitesi, 14-Gazi Üniversitesi, 15-İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa, 16-Selçuk Üniversitesi.
Bu üniversiteler için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından ek bütçe tahsisi yapıldı.
Bu tür değerlendirmelerin yapılması ve teşvik edilmesi güzel ve doğru şeyler. Peki bu durum nasıl bir sonuç doğuruyor?
İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS “2021 Dünyanın En İyi Üniversiteleri Sıralaması” yapmış. İlk 500’de yalnızca Koç Üniversitesi var.
İlk 1000’de ise 9 üniversitemiz mevcut.
Dünyanın 20.000 üniversitesinin değerlendirildiği sıralamada ilk 3 üniversite ABD’de.
Bunlar:
1-Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)
2-Stanford Üniversitesi
3-Harvard Üniversitesi
Türkiye’den ilk 1000’e giren üniversiteler şöyle:
Sıra Bandı Üniversite
465 Koç Üniversitesi
521-530 Sabancı üniversitesi
551-560 Bilkent Üniversitesi
601-650 Orta Doğu Teknik Üniversitesi
651-700 Boğaziçi Üniversitesi
751-800 İstanbul Teknik Üniversitesi
801-1000 Ankara Üniversitesi
801-1000 Hacettepe Üniversitesi
801-1000 İstanbul Üniversitesi
Listenin dikkat çeken bir özelliği var.
İlk 1000’lik dereceye giren üniversitelerimiz Ankara ve İstanbul’da.
Buradan şu değerlendirme yapılıyor, ülkemizin 81 vilayetinde de devletin üniversite açması güzel, moral verici ama, eğitim ve öğretimin kalitesi ne durumda? Bu üniversitelerin bazılarının kampüslerini gördüm.
Örneğin Kütahya ve Bayburt’u.
Gerçekten çok güzel yatırımlar yapılmış.
Ancak bu üniversiteler ne gibi bilimsel çalışmalar yapabiliyorlar? Bu konularda yeterli kaynak bulabiliyorlar mı? Yoksa nispeten geride kalmış illerdeki üniversitelerimiz lise seviyesinde mi eğitim yapıyor?
Bu kadar üniversitemiz olmalı mı?
Yoksa daha az sayıda ve büyük kentlerde, sınırlı sayıda öğrenci alan üniversitelerimiz mi olmalı?
Popülist uygulamalar, siyasi bakış açıları; bize ne kazandırıyor, ne kaybettiriyor? Üniversite mezunu yüz binlerce genç ömürlerinin en verimli çağında niçin işsiz?
Bu sorulara doğru cevap vermeden sıralamadaki bu yerlerimizi de koruyamayız. Son dönemde bazı Türk bilim insanlarımızın neden yurtdışında yüksek başarılar elde ettiğini sorgulamalıyız.
Gelecekte daha güzel günler görmeyi diliyorum…
Bunların 131’i devlet üniversitesi (11 Teknik Üniversite, 2 Güzel Sanatlar Üniversitesi ve 1 Yüksek Teknoloji Enstitüsünün yanı sıra Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi) ve 78 Vakıf Üniversitesidir. Üniversitelerin dışında, 5 Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) “Araştırma ve Aday Araştırma Üniversitelerinin Performans Değerlendirmesi” sonuçlarını açıkladı. 11 Araştırma ve 5 Aday Araştırma Üniversitesi’nin 2019 yılı performansları “Araştırma Kapasitesi”, “Araştırma Kalitesi” ve “Etkileşim ve İşbirliği” başlıkları altında 32 gösterge kapsamında değerlendirildi.
Sıralama şöyle:
1-Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 2-İstanbul Teknik Üniversitesi, 3-Boğaziçi Üniversitesi, 4-İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, 5-Ankara Üniversitesi, 6-Hacettepe Üniversitesi, 7-İstanbul Üniversitesi, 8-Yıldız teknik Üniversitesi, 9-Ege Üniversitesi, 10-Gebze Teknik Üniversitesi, 11-Bursa Uludağ Üniversitesi, 12-Erciyes Üniversitesi, 13-Çukurova Üniversitesi, 14-Gazi Üniversitesi, 15-İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa, 16-Selçuk Üniversitesi.
Bu üniversiteler için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından ek bütçe tahsisi yapıldı.
Bu tür değerlendirmelerin yapılması ve teşvik edilmesi güzel ve doğru şeyler. Peki bu durum nasıl bir sonuç doğuruyor?
İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS “2021 Dünyanın En İyi Üniversiteleri Sıralaması” yapmış. İlk 500’de yalnızca Koç Üniversitesi var.
İlk 1000’de ise 9 üniversitemiz mevcut.
Dünyanın 20.000 üniversitesinin değerlendirildiği sıralamada ilk 3 üniversite ABD’de.
Bunlar:
1-Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)
2-Stanford Üniversitesi
3-Harvard Üniversitesi
Türkiye’den ilk 1000’e giren üniversiteler şöyle:
Sıra Bandı Üniversite
465 Koç Üniversitesi
521-530 Sabancı üniversitesi
551-560 Bilkent Üniversitesi
601-650 Orta Doğu Teknik Üniversitesi
651-700 Boğaziçi Üniversitesi
751-800 İstanbul Teknik Üniversitesi
801-1000 Ankara Üniversitesi
801-1000 Hacettepe Üniversitesi
801-1000 İstanbul Üniversitesi
Listenin dikkat çeken bir özelliği var.
İlk 1000’lik dereceye giren üniversitelerimiz Ankara ve İstanbul’da.
Buradan şu değerlendirme yapılıyor, ülkemizin 81 vilayetinde de devletin üniversite açması güzel, moral verici ama, eğitim ve öğretimin kalitesi ne durumda? Bu üniversitelerin bazılarının kampüslerini gördüm.
Örneğin Kütahya ve Bayburt’u.
Gerçekten çok güzel yatırımlar yapılmış.
Ancak bu üniversiteler ne gibi bilimsel çalışmalar yapabiliyorlar? Bu konularda yeterli kaynak bulabiliyorlar mı? Yoksa nispeten geride kalmış illerdeki üniversitelerimiz lise seviyesinde mi eğitim yapıyor?
Bu kadar üniversitemiz olmalı mı?
Yoksa daha az sayıda ve büyük kentlerde, sınırlı sayıda öğrenci alan üniversitelerimiz mi olmalı?
Popülist uygulamalar, siyasi bakış açıları; bize ne kazandırıyor, ne kaybettiriyor? Üniversite mezunu yüz binlerce genç ömürlerinin en verimli çağında niçin işsiz?
Bu sorulara doğru cevap vermeden sıralamadaki bu yerlerimizi de koruyamayız. Son dönemde bazı Türk bilim insanlarımızın neden yurtdışında yüksek başarılar elde ettiğini sorgulamalıyız.
Gelecekte daha güzel günler görmeyi diliyorum…