Nasıl Bilirdiniz?

Başlıktaki sorunun ne zaman sorulduğunu hatırladınız mı? Cenaze namazınızda !!!

Sizin hakkınızda, artık duyamayacağınız, kendinizi savunamayacağınız, itiraz edip, yorum yapamayacağınız bir zamanda… Ama merak etmeyin; sizi tanısın tanımasın tüm cemaat hep bir ağızdan “iyi bilirdik” (bir kısmı aklından başka sözler geçirecek) diyecekler ve dinimizce tekrar doğmak üzere şimdilik terk-i diyar edeceksiniz…

Ben diyorum ki; bu soru insan hayattayken sorulmalı.  Ya insanın kendisi sormalı, ya da onun adına başkaları ve insan hayatının kalanına aldığı cevaplara göre devam etmeli; gururla, mahcup ya da bir şeyleri düzeltmeye çalışarak. Hatta bir süre sonra tekrar sormalı (nasıl gidiyorum der gibi).

Nasıl fikir ama! Ben bunu kendi adıma yapıyorum, hatta çocuklarımı da başkalarına soruyorum; size de tavsiye ederim.

 

“Beni nasıl bilirsiniz” diye sormak…

Peki, neler denebilir?

-Dürüstsün / değilsin,

-Sözünün erisin / verdiğin sözleri tutmazsın,

-Emanete sahip çıkarsın / kul hakkı bile yersin,

-Satın alınmazsın / arkadaşını,

aileni, şirketini, vatanını bile satarsın,

-Çalışkansın / kaytarıcı ve tembelsin,

-Adilsin / menfaatine göre değişir,

-Paylaşırsın / hakkın olmayanı bile istersin,

-Cömertsin / cimrisin, borcuna sadık değilsin,

-Sorumluluk sahibisin / umurunda olmaz,

-Yardımseversin / yaralı parmakla işin olmaz,

-Vefakarsın / işin düştüğünde ortaya çıkarsın,

-Mütevazısın / ukalasın,

-Saygılısın / saygısızsın,

-İtibarlısın / ?

-

...

Bu listeyi uzatıp gidebilirsiniz.

Daha da zor bir soruyu kendinize sormanızı öneriyorum ama cevap verirken dürüst olun.

“KENDİNİZİ NASIL BİLİRSİNİZ?” ama bu soruyu cevaplarken aynada gözlerinizin içene bakarak sorun.

Saygılarımla,