Yapay zekanın yasa sorunu

Yapay zekâ, insan doğal zekâ yapısından farklı olarak, etkileşimli makineler ya da bilişim sistemleri vasıtasıyla inceleme ve değerlendirme yeteneği olarak ifade edilmektedir.
Günümüz dünyası adeta bir teknoloji çağını yaşamakta, her geçen gün daha gelişmiş zeki
yapay zekâ türleri ve bunun da uygulandığı robotbilimi ile daha gelişmiş teknolojik araçlar üretilmektedir. Dolayısıyla bu alanlarda önemli devasa yatırımlar yapılmaktadır.
İnsanlık gün geçmesin ki, yeni bir yapay zekâ ve robot türü örnekleri ile karşılaşmasın.
Söz konusu yapay zekâ ve yapay zekaya sahip insan görünümlü (robot) olanlarda dahil tüm makinelerin uygulamaları, beraberinde hukukî sorunlar doğurmaktadır.
Devletler, uluslararası kuruluşlar, bilim çevreleri ile diğer kişiler, yeni çağın ortaya çıkan bu sorunlarının çözümünde, diğerlerinde olduğu gibi, kaçınılmaz olarak teknik gelişmelerin sonrasında yeni düzenlemelere yönelmektedirler.
Ülkemiz pozitif hukukunda bu konuda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple, uygulaması olan bu alanda yaşanan hukuki boşluğun önemli bir sorun olduğu duraksama konusu olmasa gerekir.
Avrupa Parlamentosu Hukuk İşleri Komisyonu tarafından 27 Ocak 2017 tarihli Robotikler Hakkında Medenî Hukuk Kuralları Tavsiye Raporu’nda (Report with Recommendationsto The Commission on Civil Law Rules on Robotics 22), robotların ve temelde yapay zekanın kişisel durumu hakkında, “Elektronik kişi” görüşünü önermiş bulunmaktadır. Komisyon, Raporun “General principles” (Genel ilkeler) başlıklı bölümünde yapay zekâya sahip robotların otonom davranışlarını “dış kontrol veya etkiden bağımsız olarak karar alma ve dış dünyaya uygulama yeteneği” olarak tanımlanmaktadır (APR.art.Z/ AA23).
Yapay zekânın, dış etkenler olmaksızın otonom kararlar alabildiği durumlarda, yürürlükteki pozitif hukuk düzenlemeleriyle sorunun çözümü adaletli ve hakkaniyete uygun olmayacaktır.
Zira, yapay zekânın uygulanmasından doğan zararların giderilmesinde, pozitif hukukun usul ve esaslarının yeterli olduğu düşünülemez. Nitekim, anılan Rapor’da da yapay zekânın uygulanmasından doğan zararlar için mevcut düzenlemelerin yeterli olmayacağı ve dolayısıyla özel düzenlemeler in kabulü gerektiği açıkça önerilmektedir. (APR.art.Z/ AA25)
Bilim çevreleri, iç hukukumuzda pozitif medenî hukuka göre sorunun çözümü için çeşitli görüşler ileri sürmektedirler.
Bu görüşlerin dayanağı, genel hukuk kuralları olup, yeterli olduğu söylenemez. Söz konusu görüşlerde öne çıkan müesseseler şunlardır; akdî sorumluluk” (TBK.m.112 vd.), ifa yardımcısının fiilleri (TBK.m.116), yapay zekânın otonom davranışlarıyla üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı kusursuz sorumluluk (TBK.m.66, 69, 369/I) ve tehlike sorumluluğu (TBK m.71 ve m.49).
Bu görüşlerden bir kısmının uygulanamaz olduğu açıktır.Konunun önemi ve geciktirilemez olduğu göz önüne alınarak, ilgili bakanlıkların ve özellikle Adalet Bakanlığının, gerekli ilgi ve yasa çalışmalarını yapacaklarını umut etmekteyiz.
Ailelerinizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.
Kutlama: Tüm Hristiyanların; esenlik ve mutluluk dileklerimizle Paskalya bayramını içtenlikle kutlarız.