Kıymetli okurlar, hepimizin malumudur ki her vergi mükellefi dönemsel aralıklarla az ya da çok tutarda vergi ödemekle yükümlüdür. Bazen bu ödemeler vergi alacaklarına mahsuben olabileceği gibi, yüksek oranda nakdi ödemeler şeklinde gerçekleşmektedir. Nakdi ödemeler fiktif olarak ödemenin dışında belirlenmiş bankalar aracılığıyla da yapılabilir.
Bazı durumlarda şirket kartı ile yapılan vergi ve SGK ödemeleri sonucunda ortaya bir komisyon veya masraf tutarı ortaya çıkmakta ve bu komisyonların gider yazılıp yazılmayacağı ise tereddüt oluşturmaktadır.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü tarafından 17.06.2022 tarih E-62030549-125[8-2021/305]-687705 sayılı özelge ile 01.01.2021 tarihinden itibaren vergi ve SGK borçlarının şirket kredi kartı ile ödenmesi imkanı tanındığı, bazı bankaların, ödenen vergi tutarları yüksek olduğu için ödemelerden komisyon kestiği belirtilerek, vergi ödemeleri nedeni ile şirket kredi kartlarından kesilen komisyon bedellerinin gider olarak gösterilip gösterilemeyeceği hususunda bilgi talep edilmesine ilişkin görüş bildirmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinde, ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılacak giderler tadadi olarak sayılmış olup anılan maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir.
Ayrıca, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir. Bildirilen görüşe ve yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketin vergi ödemelerini şirket kredi kartından yapması nedeniyle ilgili bankalar tarafından kesilen komisyon bedellerinin ticari kazancınızın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler kapsamında değerlendirilmesi ve kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.