Elif Didem Danacıoğlu


İktisadi platformda ekonominin yön bulmasına destek veren MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, 2017 yılının ilk çeyreğinin ilk iki ayı geride kalırken güncel makroekonomik verilerin geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin yeniden hızlandığına işaret ettiğini söyledi.

1990 yılından bu yana 11 bin'i aşkın üyesiyle Türk ekonomisi için ciddi bir dinamik oluşturan ve önemli sivil toplum kuruluşları arasında yer alan MÜSİAD, sektörel çalışmaları, işgücünü arttırmaya yönelik projeleri, yol haritası niteliğindeki organizasyonlarıyla varlığını ve gücünü her geçen gün arttırarak sürdürüyor. MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ile MÜSİAD İnegöl Şubesi'nin etkinliğinde biraraya geldiğimizde, kendisine ekonomi gündemine ilişkin merak edilen soruları sordum.Dünya üzerinde beklenmeyen olağandışı bir gelişme olmazsa ve referendum sürecini geçebilirsek dövizin bundan sonra yukarıya tırmanmayacağı öngörüsünde bulunan Nail Olpak, Türkiye ekonomisine olan güvenin sürdüğünü ifade etti. Suriye ve Irak noktasında kan kaybı yaşadığını belirten Nail Olpak, Avrupa pazarını kaybetmemek gerektiğini vurgularken, yatırımcıya Latin Amerika ve Sahraaltı Afrika pazarlarını önerdi.
Endüstri 4.0'da sanayileşme ve bilgi çağı sürecine değinen Nail Olpak, bu süreç ile ilgili iki yaklaşımın olduğunu ve MÜSİAD'ın bu çalışmaların içinde yer aldığını belirtti.
Ülke ve üyeler için Afrika pazarına işaret eden Nail Olpak, MÜSİAD olarak Afrika'da bir fuar planladıklarını ifade etti.
İşte Nail Olpak ile yeni pazarlardan Türkiye ve dünya ekonomisine, işdünyasından beklenenlere kadar herşeyi konuştuğumuz röportajımız...


2017 yılı MÜSİAD
faaliyetleri ile ilgili bilgi verir misiniz?
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) günübirlik faaliyetler içerisinde yeralan bir kurum değildir, faaliyet zinciri oluşturmayı tercih ediyoruz. 2017 yılı için 3 büyük faaliyetimizi sizinle paylaşayım. 2015 yılında MÜSİAD VİZYONER 15 sektörler zirvesi çalışmamız vardı. Gelecekte yeni pazarlar, yeni sektörler, teknoloji ve markalaşma konularının masaya yatırdık. Bu yılda VİZYONER 17 ile devam ettireceğiz. İkinci olarak fuarlarımız bizim önemli aktivitelerimizde birisidir. 2016 yılı Kasım ayında MÜSİAD EXPO fuarımızın içerisinde bir High Tech Port fuarımız vardı. Hem ülkemiz hem üyelerimiz açısından Afrika önemli pazarlarımızdan birisi. Afrika'da bir fuar planlıyoruz.
Yatırımcıya hangi
pazarları önerirsiniz?
Şu anda dünyada yatırımcılar her yeri keşfetmiş durumda. Özellikle Sahraaltı Afrika önemli bir pazar. Türki Cumhuriyetler ile bir dönem ilişkilerimiz çok iyiydi. Maalesef bizden de kaynaklı olarak o pazarların bir kısmını kaybetmekle karşı karşıya kaldık. Şimdi güzel bir canlanma var. Tabi ki en iyi ticaret, en yakınlarınızla yapılır. Suriye ve Irak noktasında kan kaybı yaşıyoruz. Avrupa pazarında bir hareketlenme ve iyiye doğru bir gidiş var. Bizim ihracatımızdaki payı yüzde 50'lerde ilerliyor. Avrupa pazarını kaybetmemek lazım. Son olarak bize uzak olan Latin Amerika pazarı var.
EKONOMİDEKİ VERİLER POZİTİF HAVA
ESTİRİYOR
Büyük resme baktığınızda Türkiye ekonomisi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
2017 yılının ilk çeyreğinin ilk iki ayı geride kalırken; güncel makroekonomik veriler, geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin yeniden hızlandığına işaret ediyor. Türkiye ekonomisine olan güven sürüyor. Hem sanayi hem de hizmetler sektöründe girdi alımlarındaki artışın sürmesinin, firmaların Türkiye ekonomisine olan güveninin sürdüğüne işaret ediyor. Endekslerde önümüzdeki dönemde de artışın süreceği bekleniyor. 2016 yılının son çeyreğine ait makroekonomik veriler de ekonomik aktivitenin toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. 2016 yılının son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,9 artış kaydeden sanayi üretimi ve Aralık ayında yüzde 9,0 artış kaydeden ihracat, Şubat ayında 1,9 puan yükselen İmalat Sanayii Kapasite Kullanımı ve 6,0 puan artan Reel Kesim Güven Endeksi; Türkiye ekonomisindeki pozitif görünümün sürdüğüne işaret ediyor. Hizmet endeksindeki düşüşler son buldu. Sanayi sektörü önümüzdeki aylarda artacağı sinyali veriyor. 2017 yılı Şubat ayı içerisinde Türkiye ekonomisine ilişkin açıklanan veriler, Türkiye ekonomisindeki pozitif görünümün sürdüğüne işaret etti. 2016 yılı Aralık ayında ihracat, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,0 oranında artarak 12,8 milyar dolara yükselirken, ithalat da yüzde 2,3 artarak 18,4 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Böylece Aralık ayında dış ticaret açığı yüzde 10,3 azalarak 5,6 milyar dolara geriledi. Cari açık azaldı. 2016 yılı Aralık ayına ait cari işlemler açığı, bir önceki yılın Aralık ayına göre 784 milyon dolar azalarak 4,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece 2016 yılı cari açığı, önceki yıla göre 487 milyon dolar artmış ve 32,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiş oldu. Sanayi üretimi arttı. Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi Aralık ayında, önceki aya göre piyasa beklentilerine uygun şekilde yatay seyrederken; bir önceki yılın aynı ayına göre ise beklentilerin altında artış kaydetti. Önceki aya göre yüzde 0,2 azalan sanayi üretimi, yıllık bazda ise beklentilerin altında kalarak yüzde 1,3 oranında arttı. Bununla birlikte önceki yılın aynı ayına göre sağlanan bu artış, son çeyrek büyüme oranı için olumlu bir izlenim verdi. İşsizlik yüzde 12,1 seviyesinde. Ekim, Kasım ve Aralık dönemlerinin ortalaması alınarak hesaplanan Kasım 2016 dönemi işsizlik rakamları, geçtiğimiz aya göre 0,3, önceki yılın aynı ayına göre ise 1,6 puan artarak arındırılmamış veriye göre yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti. Böylece işsizlik oranındaki artış trendi 7. ayına ulaştı. Yüzde 12,1'lik bu oran yaklaşık son 6,5 senenin (80 ay) en yüksek işsizlik oranı olarak kayıtlara geçerken, işsizlik en son Mart 2010 döneminde yüğzde 12,8'le yüzde 12,1'in üzerinde gerçekleşmişti.
Enflasyon arttı.
TÜFE, 2017 Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 2,46 (beklenti yüzde 1,76) artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 9,22 (beklenti yüzde 8,60) artış gösterdi.
Çekirdek enflasyon ise yüzde 7,74 (beklenti yüzde 7,60) olarak gerçekleşti.
EURO BÖLGESİ
TOPARLANIYOR
Dünya ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
2017 yılı Şubat ayında küresel piyasaların ilgisi geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine FED'in para politikası üzerine yoğunlaştı.FED'in Şubat ayında gerçekleştirdiği para politikası toplantısının tutanaklarına göre, istihdam ve enflasyon göstergelerinin beklentiler paralelinde veya daha iyi olması halinde faiz artırımının "oldukça yakın zamanda yapılacağı öngörülüyor.Euro Bölgesi'nde ise son veriler toparlanma sürecinin hızlandığına işaret ediyor. Öncü verilere göre Şubat ayında imalat PMI verisi 55,5 düzeyine çıkarak yaklaşık son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, TÜFE'de yıllık artış oranı da yüzde 1,8 düzeyinde gerçekleşerek son 4 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Küresel ekonomide ılımlı büyüme süreci devam ederken, Şubat ayında ABD'deki gelişmeler doların diğer gelişmiş ülke para birimleri karşısında değer kazanmasını sağlamış, AB'nin geleceğine ilişkin endişelerin de etkisiyle Euro diğer para birimleri karşısında değer kaybetti.
Bursa ekonomisini ve
imalat sanayisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bursa, Marmara Bölgesi'nde imalat sanayi ile ön plana çıkmış önemli bir merkezimiz. O çerçevede otomotiv sanayi ve tekstil olmak üzere iki ana başlık içerisinde devam ediyor.
Burada büyük kümelenmeden bahsediyoruz. Türkiye'nin en önemli şehirlerinden bir tanesi olan Bursa, kendi imkanları içerisinde kendini daha da iyi yerlere taşıyabilecek.
Endüstri 4.0 sanayi
devrimini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Endüstri 4.0, gündemimize Almanya'nın soktuğu bir kavram. Japonlar ise, 5 ile değerlendirdikleri insan boyutunun ön planda olduğu bir başka süreçten bahsediyor. Buharın, elektriğin, sanayileşme ve bilgi çağının hayatımıza girdiği bir dönem var. Endüstri 4.0'da kastedilen sanayileşme ve bilgi çağı dediğimiz bir süreç. Bu süreç ile ilgili iki yaklaşım var. Birincisi rekabetçiliğin farklı bir boyuta taşındığı bir dünya içerinde daha fazla dijital yani, sadece makinaların birbiriyle haberleşmeleri anlamında değil, dijital hayatın rekabetçiliğini yeni bir boyuta taşıdığı bir süreçten bahsediyoruz.
"ENDÜSTRİ 4.0'A NE
KADAR HAZIRIZ?
SORUSU TARTIŞMALI
MÜSİAD olarak biz bu çalışmanın iki yerinde yer alıyoruz. Sanayi Bakanlığımız'ın hazırlamış olduğu sanayide dijital dönüşüm platformu ve onun içerisinde kurum olarak çalışma gruplarında yer alıyoruz. MÜSİAD, raporlarıyla ön plana çıkan bir kurumdur. Önümüzdeki günlerde açıklayacağımız sanayideki dönüşümü kapsayan ekonomi raporumuz var. Fakat dönüşüm sadece makinaların ve cihazların dönüşümü olarak adlandırılıyor. Özellikle topluma etkisi ve sosyal boyutu ne şekilde olacak bununla birlikte değerlendirmeye çalışıyoruz.
Endüstri 4.0'a ne kadar hazırız sorusu ise, tartışmalı. Çok geride olmadığımızı söylemek isterim. Geçmiş yüzyıllarda ülkenin sanayi devrimini kaçırdığı tartışılmıştır. Ama kimin ne kadar hazır olduğu da tartışmalı. Önemli bir süreçten bahsediyoruz.
ÖNEMLİ OLAN KUR
ARTIŞI DEĞİL,
GİDİŞATI
ÖNGÖREMEMEK
Doların dalgalanması ve piyasaya etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? 2017 yılı öngörüleriniz nelerdir?
Bizler öngörülen bir sistem arz ediyoruz. Doların ve euro'nun kaç para olduğu önemlidir ama, kaç para olduğundan çok daha önemlisi onu öngörememektir. 5 Nisan kararlarını hatırlıyorum da, 1994 yılında Türkiye'de dolar bir günde 16 TL'den 43 TL'ye çıktı. Türkiye onunla baş etmeyi bildi. 2001 krizinde de 60- 80'lerden 1700'lere çıktık. Buradaki sorun gidişatın ne olabileceğini öngörememektir. İş dünyası, 3,52'ler seviyesinde giden dolar karşısında da nasıl başedeceğini ögrenir. Eğer seviye burada kalacaksa, artık geçmişteki olumsuzlukları unutur ve 3,5'a göre kendini ayarlar. Yeter ki bu seviye çerçevesinde kalabilsin. Ben kur tahminininde bulunmak istemem. Ama görünen o ki, referendum sürecini geçebilirsek döviz bundan sonra yukarıya tırmanmayacak gibi. Eğer tabi ki, dünya üzerinde hiç beklemediğimiz olağandışı bir gelişme olmazsa.
KREDİLER İLE İLGİLİ
SIKINTI ARTARAK
DEVAM EDİYOR
Piyasada kredi
ihtiyacı var mı?
Evet var. Yatırımdan bahsediyorsunuz, yatırımınızı nasıl yapacaksınız? Ya öz kaynağınız ya yeterli tasarrufunuz ya da kredi ile...Türkiye tasarrufunu yaşayan bir ülke. Yaklaşık olarak iş dünyasının yatırımları ile tasarrufları arasında 10 puan civarında bir açık var. Bunu sağlayabileceğiniz tek yer ise kredi. Bugüne kadar krediler konusundaki sıkıntı piyasada hala artarak devam ediyor. Son dönemde hükümetin kredi garanti fonunun politikasını değiştirmesi ve sermayesini arttırmasıyla olumlu adımları var. Eximbank kanalı ile de olumlu adımları var. Bizim piyasadan aldığımız sıkıntıların en temelinde hala daha krediye ulaşma sorunu var.
İş dünyasından
beklenen nedir?
İş dünyası olarak canlılığın artmasını ve çarkların daha fazla dönmesini istiyoruz. Başarı, devamlılık ister ve süreklilik yani sürdürülebilirlik gerektirir.
Sürdürülebilirlik bizim için pozitif istikrar demektir. İstikrar olmadan yeni hedefler belirlemek, yeni projeler üretmek, yeni başarılar elde etmek şöyle dursun, mevcut kazanımları korumak bile mümkün değildir.
Artık, köklü çözümlere ihtiyacımız var.
İş dünyasından beklenen ise, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam, daha fazla katma değer
Peki, iş dünyası, bunları yapabilmek için, içinde yaşadığı ortamdan neler bekler? Huzur, güven, istikrar.
Önemli bir referandum sürecine giriyoruz.
Mevcut sistem arızalı.
İş dünyası olarak yapmamız gereken geleceğimize sahip çıkmaktır.

Sayı: 1087 - Sayı'nın Kapağı