banner6

15.02.2021, 20:01

TÜİK'in işsizlik ve istihdam çelişkisi

Şimdi size Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ne iş yapar diye sorsam birçok kişi nüfus sayımı yapar der ve geçer. Aslı görevleri arasında nüfus ve demografik yapıyı da araştırmak olan TÜİK’in enflasyonu, fiyatları, istihdamı ve işsizliği araştırma gibi görevleri de vardır. Son zamanlarda bu görevlere Covid-19 ile ilgili rakamları da ekleyebiliriz. Bana göre yaptığı en önemli iş enflasyon ve işsizlikle ilgili araştırmalardır. Son olarak yaptıkları Kasım 2020 ile ilgili işsizlik konulu açıklama dikkatlerden kaçmadı.
Ayrıntıya girmeden bir konuyu anlamak isterim. 2021’in Şubat’ını neredeyse yarıladığımız bu günlerde geçmiş yılın Kasım verileri ile ilgili açıklama yapmak ne kadar doğru. Bu açıklamayı Kasım’dan bir ay sonra yapsalardı sözümüz olmazdı. Ama üç ay sonra bu tür bir açıklama geç kalmış değil midir?
Gelelim açıklanan rakamların içeriğine.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre işsiz sayısı 2020 yılı Kasım döneminde bir önceki yılın (2019) aynı dönemine göre 303 bin kişi azalarak 4 milyon 5 bin kişiye inmiş. Ülkenin “Doğrucu Davut’ları” olan bilim adamları ve sendikalar işsizlerin resmi rakamın iki katından da fazla olduğunu söylüyorlar. İnanıp, inanmamak sizlere kalmış. Ama gerçek ne yazık ki böyle. Kimleri kastediyorlar bilmiyorum ama, “İş bulma ümidi olmayanların” sayısı da 1 milyon 674 bine çıkarken işsizlik oranı 0,4 puanlık azalış ile yüzde 12,9 seviyesinde gerçekleşmiş. İşsizlik oranının azalması demek birçok kişinin iş bulması demek anlamına gelmektedir. Acaba gerçekten öyle mi? Olabilir mi? Covid-19 salgınının hüküm sürdüğü günler de insanlar nasıl ve nerede iş buldular, eski tabirle dersek “doğrusu merakıma mucip oldu.”
Şöyle etrafınıza bakın, sorun soruşturun bakalım, kaç kişi işe girdi? Atanamayan on binlerce genç işsizden kaçı iş buldu da biz mi duymadık? Bu gençler iş bulup istatistiklerde böyle iyi bir değişime neden oldular da bizim haberimiz mi olmadı? Öğretmenler başta olmak üzere, ülkede onlarca fakülte ve yüksek okul iş bulması imkansız olan gençler mezun ediyor. Ederken de ellerine kapı gibi işsizlik diplomaları de vermektedir.
Durum bu denli vahimken, TÜİK’te ağır abiler böylesine sempatik rakamları nasıl ve nereden buluyorlar. Enflasyon rakamları hep tartışma yaratırken, bir de işsizlik rakamlarıyla toz pembe tablo çizmeyi ne kadar gerçekçi bulabiliriz ki.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ VE İŞSİZLİK MAAŞLARI
İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Kasım döneminde, bir önceki yılın yani 2019’un aynı dönemine göre 1 milyon 103 bin kişi azalarak 27 milyon 66 bin kişi, istihdam oranı ise 2,7 puanlık azalış ile yüzde 42,9 oldu. Bu azalış ile üstte açıklanan rakamları nasıl izah edebiliriz.
TÜİK’e göre, bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 361 bin, sanayi sektöründe 91 bin, hizmet sektöründe 751 bin kişi azalırken inşaat sektöründe ise 101 bin kişi artmış. Oran olarak bakarsak, istihdam edilenlerin yüzde 16,7’si tarım, yüzde 20,9’u sanayi, yüzde 6,2’si inşaat, yüzde 56,2’si ise hizmet sektöründeymiş.
Kısaca demek isterim ki, istihdam böyle bir oranda azalırken işsizlik de paralel olarak azalır mı? Bu izaha muhtaçtır.
Kasım 2020 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,1 puan azalarak yüzde 29,7 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,8 puan azalarak yüzde 19,0 olmuş. Siz ne anladınız bilmiyorum ama bana içi boş sözler gibi geldi bu paragraftaki sözler.
Bu arada Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın derlediği verilere göre de, 15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,5 puanlık azalışla yüzde 13,1, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,6 puanlık azalışla yüzde 14,9 olmuş. Doğrusu elime kalem defter alıp, sahada araştırma yapabilme kabiliyetimiz olmadığına göre bu sayıları kabullenmek zorunda kalmalı mıyız?
Üniversiteler ne güne duruyor. Devletin kurumuna güvenip rakamları da kabul etmek zorunda mıyız? Daha bağımsız araştırmalara ihtiyaç var. Sendikalara da görev düşmektedir. Doğruyu gerçeği aramaya herkes gücü, bilgisi oranında katkıda bulunursa sağlıklı sonuç alınır.
Şimdi okuyacağınız bu paragrafta ne anlatılıyor, bilenleri ber gelsin derim.
“Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki döneme göre değişim göstermeyerek yüzde 12,9 olarak kayıtlara geçerken işsiz sayısı bir önceki döneme göre 8 bin kişi azalarak 4 milyon 6 bin kişi olarak gerçekleşti.”
TÜİK bu açıklamaları daha anlaşılır bir dilde yaparsa daha doğru olmaz mı?
Açıklamanın son bölümünde ise aynen şöyle deniliyor. ”Ekonomik faaliyete göre, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam, sanayi sektöründe 83 bin kişi artarken, tarım sektöründe 62 bin kişi, inşaat sektöründe 6 bin kişi, hizmet sektöründe 38 bin kişi azaldı.”
Yani Türkçesi, istihdam yani işe yerleştirme veya iş bulma azalmışsa, işsizlik oranı da artmış olmaktadır. Kısaca değişen bir şey yok. İş yok, işsiz çok. DEİK bunu söyleyecek ama söylemeye dili varmıyor.
İşsizlere iş, aşsızlara aş diliyorum.
Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51