Tek kişi ile gökdelen inşaatına doğru

Her yeni yıla girişte bir yıl öncesinin durumunu anlatmaya çalışırdım.
Bu yıl o kadar yoğun gündemlerle girdik ki yeni yıla, 2022’nin ilk ayını bitirmek üzereyken ancak anlatabilme fırsatı bulabildim.
2021 yılını da tıpkı 2020 gibi pandeminin etkileri ile bitirirken, salgının dünya ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri daha da belirginleşti.
Dünyadaki tedarik zincirinin kırılması, bir anlamda bozulması ülkemiz için fırsat oldu.
Çin’in dünya tedarik zinciri üzerindeki etkisi ülkemiz ihracatı için büyük fırsatlar yarattı.
Bir anlamda ülkemize kayan bu ihracat kalemleri, üretim yatırımlarına olan etkisini de beraberinde getirmiş oldu.
İhracat kültürüne sahip olan işletmeler kapasitelerini arttırırken, ilk kez ihracat ile tanışan üreticiler için ise inanılmaz bir fırsat doğmuş oldu.
Bir taraftan tedarik zincirindeki aksaklıklar, diğer taraftan da ham madde ve emtia fiyatlarının döviz bazındaki artışlarına karşı bazı ülkeler ilave gümrük vergileri getirmelerine rağmen ihracatımız bundan olumsuz olarak etkilenmedi. Çünkü arz talep dengesizliği had safhadaydı.
Ülkemiz sanayicisi pandeminin büyük tehlikelerine karşı mümkün olan tedbirleri alarak her şeye rağmen üretmeye devam etti.
2021 yılın son çeyreğinde ise ülke ekonomisinde yaşanan olumsuzluklar, özellikle Türk parasının değer kaybetmesi ve dövizin yükselmesi ile yeni kararlar alındı.
2022 yılındaki beklentilere gelince, şahsi fikrim kalkınmamız için teknik ve teknolojik çağın adı olan Endüstri 4.0 sürecinin hızlandırılması, bu konuda gerek iletişim altyapısı olan 5G ve daha ötesi teknolojileri daha da yakından takip edilerek işin içinde olmamız gerekmektedir.
Çünkü dünya artık akıllı dijital zekâ sayesinde fabrika üretiminden inşaata özel tasarım malzemeleri üretmeye başladı.
Yakında bir tek kişi bile fabrikada olmadan sipariş alarak yine bir tek kişi ile gökdelen inşaatı yapılabilecek yolda hızla ilerleniyor.
Dünya boş durmuyor ve rekabet gittikçe kızışıyor.
Her alanda üretim teknolojileri geliştiren ülkeler yine belirleyici oluyor.
Ülkemizin ise her halanda üretmek için çok mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum ve yine hatırlatmak işitiyorum.
Üretim derken şunun üstüne basa basa bir kez daha söylemek istiyorum.
Tarımda, sanayide, deniz ürünlerinde, tarımda, taşımacılıkta, sanatta, kültürde, eğitimde, sporda, ormancılıkta, turizmde, teknolojide ve hukukta yani her alanda üretmemiz gerekmemektedir.
Her şeye rağmen sanayimizin ve iş dünyasının önce sağlık sonra da hak ettiği bir yıl olsun.
Saygılarımla.