Tarımda belediyeler ve Ağaköy modeli

Geçen haftalarda gazetemizin manşetini, TOPRAKLAR YENİ PROJELERLE BEREKETLENİYOR, Yerelde tarıma yatırımlar arttı başlığı doldurdu. Hatırlarsınız haftalar önce gaz etemizin genelde işlediği sanayi ağırlıklı konular arasından sıyrılıp TARIM KENTİ BURSA başlığı ile Bursa tarımına bir kapı aralamıştım.

İşte gazetemiz de şimdi, yukarda altını çizdiğim manşet kapsamında, belediyelerden tarım atağı başlığıyla, tarım alanında belediye başkanlarımızın attığı adımları dillendirdi, oluşturdukları güzel örnekleri bizlere sundu. Hepsini dikkatle, tekrar tekrar okudum, gerçekten belediyelerimiz Bursa tarımı için verim ve değer artırıcı çalışmalar başlatmışlar ve kapsamlı bir şekilde sürdürüyorlar, belki katkım olur umuduyla ben de kendilerine bazı önerilerimi sunacağım.

Aslında bu önerilerim, dünyada tarımdan zengin olan ülkelerin uyguladığı sistemlere ve her vesile ile sizlerle paylaştığım uygulamalara dayanıyor, örneğin Hollanda, bizim Konya ovasından biraz büyük, dünyada tarımdan zengin olan ülkelerin başlarında koşuyor ve ABD’den sonra tarım ürünleri ihracatında ikinci ülke, 2020 tarım ürünleri ihracatı 114 milyar dolar. Hollanda’nın bu başarısının temelinde üç köşe taşı var; çiftçilerin kooperatif çatısı altında bir araya gelmesi ki bugün Hollanda çiftçilerinin yüzde 95’i kooperatif çatısı altındadır, çocuklarının uygulamalı meslek okullarında eğitilmesi, yeni bilgilerle donatılması ve bilimsel gelişmelerin çiftçilere aktarılması.

Hollanda’nın bu uygulamasını sahada gördüğümde çok etkilenmiştim ve her vesile ile etkin bir örnek olarak sizlere sunduğum, bir kooperatif alanında top marul yetiştirilme süreci idi ve sürecinin tüm safhalarında, sürümden dikime, gübrelemeden sulamaya ve sonunda hasada kadar tüm safhalarda çalışan, kızlı erkekli gençler çevredeki tarım meslek okulunun öğrencileriydi, alanın dış kenarlarında yine kooperatife ait bir tavuk çiftliğinin varlığı, alanda çok verimli ve kaliteli bir üretim yapılmasını sağlıyordu.

Şöyle ki, bilim adamları yaptıkları araştırmalar sonucunda top marul için en uygun gübrenin tavuk dışkısı olduğunu bulmuşlar, kooperatif de bu çiftliği kurmuş, hem et/yumurta üretiyor, hem de gübresini marul alanında kullanıyordu. Aslında Bursa’mızda Hollanda misali tarımdan zengin olan bir köyümüz var, Gürsu ilçemizin AĞAKÖYÜ.

Ne yazık ki Gürsu Belediye Başkanı Sayın Mustafa Işık bu örnek köyümüzün adını ağzına bile almıyor, oysa o armut, Sayın Başkanın gururla adını anacağı, kendi köyleri, pardon yeni adıyla mahalleleri AĞAKÖY’ün armududur. Bu armudu Türkiye’ye 40 yıl önce Samsunlu Lütfü Deveci getirdiği için bu ad verilmiş, onlardan belki birkaç yıl sonra Bursa’ya getiren de AĞAKÖY olmuş, benim için o armut AĞAKÖY Armududur. Geliş hikayesini tekrar size hatırlatayım, Sayın Başkan da belki hatırlar! 1980’li yıllarda biz DSİ olarak Bursa Ovası Sulaması’nı yapıyorduk, o yıllarda tanışmıştım Ağaköy’lülerle, 1958 yılında kurdukları kooperatif çatısı altında meyve yetiştiriyorlardı. Kooperatif yöneticileri ileri görüşlü insanlardı, gidip Avrupa pazarlarını incelemişler, o pazarlarda hangi tür meyvenin çok yaygın satıldığını araştırmışlar ve bu armudu bulmuşlar.

Dönüşlerinde Lütfü Deveci ile de tanışarak fidanları temin etmişler ve tüm arazilerini bu armudu yetiştirme alanına döndürmüşler. Armut ürün vermeye başladığı yıllardan itibaren de Avrupa pazarlarıyla ilişki kurarak ürünlerinin yüzde 65-70’ini ihraç etmeye başlamışlar ve halen de bu ihracat devam ediyor. İhracat sistemini güçlendirmek için daha sonraki yıllarda kooperatif iki soğuk hava deposu da yaptırmış, ekim ayında hasat edilen armudu soğuk hava depoları sayesinde 7 ay boyunca pazara, özellikle Avrupa pazarlarına sunabiliyor. Bugün Ağaköy, Bursa’mızın tarımdan zengin olmuş ve de gelişmiş, örnek alınacak bir köyü.

Gelin AĞAKÖY’e bir göz atalım, 140 haneli bir köy, her evin önünde bir otomobil var, 3500 dönüm tarım alanlarında armut bahçeleri var. Köyden göç eden yok, evlerin yüzde 70’inde güneş enerjisi kullanılıyor, her eve içme suyu ve kanalizasyon sistemi bağlı, halen yaşı gelmiş çocuklar il ve ilçe merkezindeki okullarda okuyorlar. Bursa ovasının en zengin köyü, adıyla zenginlerin ağası. Sonuç olarak AĞAKÖY tarımdan zengin olmanın çok etkin bir modeli, o nedenle başta Gürsu Belediye Başkanımız olmak üzere, Bursa’mızın tarımsal değerlerini geliştirmek ve tarımla uğraşanları zengin etmek amacıyla bu alana soyunan değerli tüm Belediye Başkanlarımıza sesleniyorum; Gelin, ovamızın verimli tarım topraklarında, hem verimi daha da yükseltmek, hem de çiftçilerimizi zengin etmek için AĞAKÖY MODELİNİ örnek alın…