"Kara fırına savaş açtık...
Kara fırına dönüşle daralan unlu mamül makine üreticileri sektörü, çareyi Birlik kurmakta buldu. Birlik, kara fırın ekmeği kanser yapar temasını işliyor.
Bursa merkezli kurulan Türkiye Unlu Mamül Makine Üreticileri Birliği (TUMMAB) faaliyetlerine başladı. Mustafa Barutçuoğlu'nun Kurucu Başkanı olduğu ve sektörde yıllardır yaşanan sorunlara alternatif çözüm yolları bulmak amacıyla kurulan Birlik, kısa sürede tüm sektörü bünyesine katmak için yoğun bir çalışma programı belirledi. TUMMAB'ın Yönetim Kurulu'nda, Suat Cangaytar, Binay Kazan, Halil Efe, Hasan Mutlu, Orhan Ergün ve Murat Yaylalıoğlu da yer aldı. Barutçuoğlu ile Birliğin kuruluş öyküsünü ve projelerini konuştuk...
İstanbul'un yapamadığını Bursa yaptı
Türkiye'de unlu mamül sektörüne makine üreten firmaların bir kurumsal kimliği yok. Ağırlıkla İstanbul merkezli firmalar bunu oluşturmak için on yıl önce çaba verdi ama başarılamadı. Bursa'da önderliğini yaptığımız sektörde önemli firmalar var. Dolayısıyla bu hareketi Bursa'dan başlatma kararı aldık. Yani on yıl önce İstanbul'da hayata geçirilemeyen Birliği, Bursa merkezli olarak kurduk.
Nostalji sektörü daralttı
Unlu mamül makine üreticilerinin son dönemdeki en büyük sorunu, nostaljinin de etkisiyle başlayan geri dönüş. Yani daha önceden yasaklanmış olan kara fırınların tekrar popüler hale gelmesi. Kara fırınlar süratle açılmaya, modern fırınlar, sağlıklı üretim yapan makineler ise terkedilmeye başlandı. İnsanlar kara fırında yapılan ekmeği daha lezzetli bulabilir. Ben buna katılmıyorum, çünkü olay tamamen hamur hazırlama teknolojisi ile ilgili. Geriye dönüş sektörü daralttı.
Başımızda üç terör belası var
AB sürecinde ilk tarama konularından birisi, gıda maddelerinin üretim ve satışı ile ilgili hijyenik şartların değerlendirilmesi-kontrolü iken sektörde teknolojik açıdan bir geriye gidiş var. Bunu dikkate alarak kurumsal bir üst kimlikle sorunlara çözüm aramak amacındayız. Türkiye'nin başında üç tane terör belası var. Bunlardan birisi PKK, diğerleri de çevre ve gıda. Son yıllarda pek çok insanımızı genç yaşta kanserden kaybetmeye başladık. Bunun nedenleri, bilinçsiz ilaç tüketimi, sağlıklı olmayan gıdaların yenmesi ve çevredeki kirlenmedir. Bu bakımdan olayın bir de toplumsal boyutu olduğuna kanaat getirdik. Dolayısıyla bilinçli bir şekilde üretim ve tüketim yapmak, ayrıca sektörü yönlendirmek için böyle bir Birlik kurduk.
60'dan fazla üyemiz var
Bir Birlik ne için kurulur? Üyelerine ortak fayda sağlamak için. Biz de böyle yapacağız. İstanbul, Bursa, Konya, Ankara, İzmir ve Aydın gibi unlu mamül sektörüne makine üreten illerden 60'dan fazla üyemiz var. Şube açma yetkimiz mevcut. Ayrıca eş değer Birliğimiz olan Avrupa Fırın Makine Üreticileri Birliği'ne üye olma yetkimizi de kullanacağız.
Gıda terörünü bitireceğiz
Amacımız, Türkiye'deki gıda terörü ile mücadele etmek. Bu terörün önüne geçmek için somut bilgileri kamuoyuna sunup, dikkat çekeceğiz. Sektörün hatalarının düzeltilmesi için ilgili makamlar ve Bakanlıklar nezdinde teşebbüslerde bulunacağız. Burada insanımızın sağlığı söz konusu. Kara fırın denilen olay çok sağlıksız bir pişirme yöntemidir. Nostalji yaşama eğilimimiz bunu körüklüyor. Oysa vatandaşımız bilmiyor. Kara fırında direkt pişirme olduğu için çıkan baca gazları fırının kubbe kısmında kalır ve pişme sırasında hamur ile temas eder. Sonuçta kanserin baş nedeni olan bir ürün ortaya çıkar. Yani biz Birlik olarak deyim yerindeyse kara fırına savaş açtık. İnsanlarımızın kanser olmaması ve AB kriterlerine göre üretim yapılabilmesi için bu mücadeleyi başlattık. Bursa'da Ekmasan olarak ilk çeşit ekmeği ürettik. O da çok lezzetliydi. Ekmeği üretirken, hamuru hazırlarken eğer ustalık gösterirsen, gerekli şartlara uyarsan sorun yok. Türkiye'de ekmek bozulduğu için kara fırınlara rağbet oldu. Ekmek 500 gramdan başlar. Zam alamayan fırıncı gramajı düşürerek gizli zam yapar. Şu anda ekmeğin gramajı 200 gram.200 gram, sandviçtir ekmek değil. Adam ekmeği 200 grama düşürüyor ama daha büyükmüş gibi göstermek için içine bolca katkı maddesi kullanıyor. İçi boş bir ekmek. Bir taraftan halkı kandırma çabası, diğer taraftan içi tok ama sağlıksız kara fırın ekmeği. Besaş'ın, Meksa'nın ekmekleri çok lezzetli ve içi tok. Niye lezzetli, çünkü katkı maddesi kullanmıyorlar.
Sektör imajını düzelteceğiz
Çıkış noktalarımızdan birincisi, bilinçsiz yapılan tercihleri ortadan kaldırmak, ikincisi ise unlu mamül sektörüne yönelik makine üretiminde tanıtım eksikliğinden ve merdiven altı firmaların yanlış üretimlerinden kaynaklanan ihracat daralmasının önüne geçebilmek.
Birkaç gün önce sektörel bir fuara iştirak ettik. Ürünlerimize sadece Asya, Afrika ve Rusya'dan değil gelişmiş ülkelerden de büyük talep var. Bu bağlamda tek eksiğimiz tanıtım ve bozulan imajımızı düzeltmek. Türkiye sac işleme makinelerinde, otomotiv yan sanayi ile beyaz eşyada imajını tazeledi, sıra bize geldi. Biz Türkiye olarak çok kaliteli hamur ve ekmek makineleri üretiyoruz ancak bunun tanıtımını gerektiği gibi yapamıyoruz.
Allah'tan Çinliler ekmek yemesini bilmiyor
Makarna ve mantı makinelerinde İtalya, hamur ve ekmek işleme makinelerinde ise Almanya dünya lideri. Allah'tan, ekmek yemesini bilmeyen Çinliler bu alanda henüz yok. Ama ileride ekmek makineleri de üretebilirler. Şu anda ülke olarak rekabet gücümüz yüksek. Çünkü fiyatımız diğer ülkelere göre uygun. İmajımızı da düzeltebilirsek gelişmiş ülkelere bolca ekmek ve hamur makinesi satabiliriz. Birlik olarak bu imaj sorununu ortadan kaldıracağız. Bunu da Türkiye'nin yurtdışı temsilcileri ile temasa geçerek ve sektörel fuarlara müşterek katılarak yapacağız. Üyelerimizin Gıda Kodeksi'ne uygun makine üretimi yapmasını da sağlayacağız. Üretimde tamamen sağlığa uygun malzemeler kullanılması gerekiyor. Sektörün önü açık ama birtakım sac ayaklarının yerli yerine oturması lazım.
Akreditasyon olmaması büyük sıkıntı
Hammadde temininde bir sorunumuz yok.
Bütün mesele, tanıtım ve satış noktasında. Ayrıca ülkemizden aldığımız belgelerin dışarıda akredite olmaması nedeniyle önemli sıkıntılar yaşıyoruz.
Gelişmiş ülkelere ihracatta bu açıdan sıkıntı oluyor. Bunu aşmak için de TSE ve Milli Akreditasyon Kurumu ile çalışmalar yapacağız .
Kara fırına dönüşle daralan unlu mamül makine üreticileri sektörü, çareyi Birlik kurmakta buldu. Birlik, kara fırın ekmeği kanser yapar temasını işliyor.
Bursa merkezli kurulan Türkiye Unlu Mamül Makine Üreticileri Birliği (TUMMAB) faaliyetlerine başladı. Mustafa Barutçuoğlu'nun Kurucu Başkanı olduğu ve sektörde yıllardır yaşanan sorunlara alternatif çözüm yolları bulmak amacıyla kurulan Birlik, kısa sürede tüm sektörü bünyesine katmak için yoğun bir çalışma programı belirledi. TUMMAB'ın Yönetim Kurulu'nda, Suat Cangaytar, Binay Kazan, Halil Efe, Hasan Mutlu, Orhan Ergün ve Murat Yaylalıoğlu da yer aldı. Barutçuoğlu ile Birliğin kuruluş öyküsünü ve projelerini konuştuk...
İstanbul'un yapamadığını Bursa yaptı
Türkiye'de unlu mamül sektörüne makine üreten firmaların bir kurumsal kimliği yok. Ağırlıkla İstanbul merkezli firmalar bunu oluşturmak için on yıl önce çaba verdi ama başarılamadı. Bursa'da önderliğini yaptığımız sektörde önemli firmalar var. Dolayısıyla bu hareketi Bursa'dan başlatma kararı aldık. Yani on yıl önce İstanbul'da hayata geçirilemeyen Birliği, Bursa merkezli olarak kurduk.
Nostalji sektörü daralttı
Unlu mamül makine üreticilerinin son dönemdeki en büyük sorunu, nostaljinin de etkisiyle başlayan geri dönüş. Yani daha önceden yasaklanmış olan kara fırınların tekrar popüler hale gelmesi. Kara fırınlar süratle açılmaya, modern fırınlar, sağlıklı üretim yapan makineler ise terkedilmeye başlandı. İnsanlar kara fırında yapılan ekmeği daha lezzetli bulabilir. Ben buna katılmıyorum, çünkü olay tamamen hamur hazırlama teknolojisi ile ilgili. Geriye dönüş sektörü daralttı.
Başımızda üç terör belası var
AB sürecinde ilk tarama konularından birisi, gıda maddelerinin üretim ve satışı ile ilgili hijyenik şartların değerlendirilmesi-kontrolü iken sektörde teknolojik açıdan bir geriye gidiş var. Bunu dikkate alarak kurumsal bir üst kimlikle sorunlara çözüm aramak amacındayız. Türkiye'nin başında üç tane terör belası var. Bunlardan birisi PKK, diğerleri de çevre ve gıda. Son yıllarda pek çok insanımızı genç yaşta kanserden kaybetmeye başladık. Bunun nedenleri, bilinçsiz ilaç tüketimi, sağlıklı olmayan gıdaların yenmesi ve çevredeki kirlenmedir. Bu bakımdan olayın bir de toplumsal boyutu olduğuna kanaat getirdik. Dolayısıyla bilinçli bir şekilde üretim ve tüketim yapmak, ayrıca sektörü yönlendirmek için böyle bir Birlik kurduk.
60'dan fazla üyemiz var
Bir Birlik ne için kurulur? Üyelerine ortak fayda sağlamak için. Biz de böyle yapacağız. İstanbul, Bursa, Konya, Ankara, İzmir ve Aydın gibi unlu mamül sektörüne makine üreten illerden 60'dan fazla üyemiz var. Şube açma yetkimiz mevcut. Ayrıca eş değer Birliğimiz olan Avrupa Fırın Makine Üreticileri Birliği'ne üye olma yetkimizi de kullanacağız.
Gıda terörünü bitireceğiz
Amacımız, Türkiye'deki gıda terörü ile mücadele etmek. Bu terörün önüne geçmek için somut bilgileri kamuoyuna sunup, dikkat çekeceğiz. Sektörün hatalarının düzeltilmesi için ilgili makamlar ve Bakanlıklar nezdinde teşebbüslerde bulunacağız. Burada insanımızın sağlığı söz konusu. Kara fırın denilen olay çok sağlıksız bir pişirme yöntemidir. Nostalji yaşama eğilimimiz bunu körüklüyor. Oysa vatandaşımız bilmiyor. Kara fırında direkt pişirme olduğu için çıkan baca gazları fırının kubbe kısmında kalır ve pişme sırasında hamur ile temas eder. Sonuçta kanserin baş nedeni olan bir ürün ortaya çıkar. Yani biz Birlik olarak deyim yerindeyse kara fırına savaş açtık. İnsanlarımızın kanser olmaması ve AB kriterlerine göre üretim yapılabilmesi için bu mücadeleyi başlattık. Bursa'da Ekmasan olarak ilk çeşit ekmeği ürettik. O da çok lezzetliydi. Ekmeği üretirken, hamuru hazırlarken eğer ustalık gösterirsen, gerekli şartlara uyarsan sorun yok. Türkiye'de ekmek bozulduğu için kara fırınlara rağbet oldu. Ekmek 500 gramdan başlar. Zam alamayan fırıncı gramajı düşürerek gizli zam yapar. Şu anda ekmeğin gramajı 200 gram.200 gram, sandviçtir ekmek değil. Adam ekmeği 200 grama düşürüyor ama daha büyükmüş gibi göstermek için içine bolca katkı maddesi kullanıyor. İçi boş bir ekmek. Bir taraftan halkı kandırma çabası, diğer taraftan içi tok ama sağlıksız kara fırın ekmeği. Besaş'ın, Meksa'nın ekmekleri çok lezzetli ve içi tok. Niye lezzetli, çünkü katkı maddesi kullanmıyorlar.
Sektör imajını düzelteceğiz
Çıkış noktalarımızdan birincisi, bilinçsiz yapılan tercihleri ortadan kaldırmak, ikincisi ise unlu mamül sektörüne yönelik makine üretiminde tanıtım eksikliğinden ve merdiven altı firmaların yanlış üretimlerinden kaynaklanan ihracat daralmasının önüne geçebilmek.
Birkaç gün önce sektörel bir fuara iştirak ettik. Ürünlerimize sadece Asya, Afrika ve Rusya'dan değil gelişmiş ülkelerden de büyük talep var. Bu bağlamda tek eksiğimiz tanıtım ve bozulan imajımızı düzeltmek. Türkiye sac işleme makinelerinde, otomotiv yan sanayi ile beyaz eşyada imajını tazeledi, sıra bize geldi. Biz Türkiye olarak çok kaliteli hamur ve ekmek makineleri üretiyoruz ancak bunun tanıtımını gerektiği gibi yapamıyoruz.
Allah'tan Çinliler ekmek yemesini bilmiyor
Makarna ve mantı makinelerinde İtalya, hamur ve ekmek işleme makinelerinde ise Almanya dünya lideri. Allah'tan, ekmek yemesini bilmeyen Çinliler bu alanda henüz yok. Ama ileride ekmek makineleri de üretebilirler. Şu anda ülke olarak rekabet gücümüz yüksek. Çünkü fiyatımız diğer ülkelere göre uygun. İmajımızı da düzeltebilirsek gelişmiş ülkelere bolca ekmek ve hamur makinesi satabiliriz. Birlik olarak bu imaj sorununu ortadan kaldıracağız. Bunu da Türkiye'nin yurtdışı temsilcileri ile temasa geçerek ve sektörel fuarlara müşterek katılarak yapacağız. Üyelerimizin Gıda Kodeksi'ne uygun makine üretimi yapmasını da sağlayacağız. Üretimde tamamen sağlığa uygun malzemeler kullanılması gerekiyor. Sektörün önü açık ama birtakım sac ayaklarının yerli yerine oturması lazım.
Akreditasyon olmaması büyük sıkıntı
Hammadde temininde bir sorunumuz yok.
Bütün mesele, tanıtım ve satış noktasında. Ayrıca ülkemizden aldığımız belgelerin dışarıda akredite olmaması nedeniyle önemli sıkıntılar yaşıyoruz.
Gelişmiş ülkelere ihracatta bu açıdan sıkıntı oluyor. Bunu aşmak için de TSE ve Milli Akreditasyon Kurumu ile çalışmalar yapacağız .
Sayı: 522 - Sayı'nın Kapağı
12
kapalı
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
