Sonbaharı yarılarken

Sıcak yaz günlerinden sonra; soğumaların başladığı, tatil beldelerinden dönüşlerin arttığı bir döneme girdik. Sonbaharı yarıladık.

Güz mevsimi; romanlarda, öykülerde, resimlerde, fotoğraflarda zengin bir malzeme ve konu sunar bizlere.

Sadece bunlar değil tabii. İnşaat sektörüne, tarıma, turizme de yansımaları var bu geçişin. Bizim konumuz bunlardan, çoğunlukla inşaat sektörü ile ilgili.

Ama belki de en öne almamız gereken bir kitle var. Anaokulundan başlayıp, üniversite de dahil çocuklarımızı, gençlerimizi ve ebeveynleri ile birlikte milyonları ilgilendiren bir konu var. O da eğitim.

Biraz açalım bu konuları: İnşaat sektörü ve ilintili yaklaşık 150 alt sektör; pandemi ve ekonomik durum nedeniyle çok dalgalı bir süreç yaşadı. Önümüzü de tam olarak göremiyoruz. Günlük vaka sayıları düşmüyor. Ölümler de 200’ün üzerinde seyrediyor. Aşı temini konusunda sıkıntı yok ama; altı ay geçtikten sonra koruyuculuğu neredeyse sıfırlanıyormuş. Bu konuda tıp dünyasında olumlu olumsuz değişik görüşler belirtiliyor. Doktorlar arasında bile aşı karşıtları varmış. Güven duygusu sürekli düşüyor.

Sanayinin bazı kollarında artan bir tempo varken; çipten dolayı özellikle otomotivde program değişikliği yapılıyor.

İç talepte; pek çok konuda fiyat yükselmelerinden dolayı azalma yaşanırken, bunun ihracata faydası oluyor. İlk kez aylık 20 milyar dolar sınırını eylül ayında aştık. Fiyatlardaki ölçüsüz yükselmeler marketlere devlet denetimini getirdi. İlaveten Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatı ile ülkemizde; Tarım Kredi Kooperatifi kanalıyla fiyat dengelemesini temin için ilave 1000 tane daha kooperatif marketi yapılması kararlaştırıldı. Marketlerin her biri 500 m2 alana sahip olacak. Bu marketler 81 ile nasıl dağılacak, büyük metropollerde nasıl arsa bulunacak, otopark ulaşım sorunları nasıl çözümlenecek; hep birlikte göreceğiz. Burada vatandaş için olumlu olan devletin çözüm için harekete geçmesidir

. Yapı sektöründeki duruma geçen yazımda değinmiştim. Tekrar göz atmanızı rica ediyorum.

Üniversite öğrencilerinin yurt talepleri ile ilgili sızlanmaları konusunda iktidar ve muhalefet farklı görüş belirtiyorlar. Sanırım önümüzdeki haftalarda durum biraz daha netleşecektir.

Çimento temini konusunda sıkıntı yok. Ancak hazır betonu anında temin etmek bazı bölgelerde mümkün olmuyor. Gün veriyorlar. Sıkışıklık olan konularda sorun kış mevsiminin yaklaşıyor olması.

Vatandaş için en önemli konu, enerji ve gıda fiyatları. Yakıt olarak kullanılan kömür ve doğalgaz fiyatları dövizin yükselmesinden dolayı giderek pahalanıyor. Bir bölümü spekülasyon olsa dahi fiyatların cep yakacağı anlaşılıyor.

Tarım bu yılki kuraklıktan ötürü ciddi bir daralma yaşadı. Bu hem fiyatları yükseltti, hem de ithalatı zorunlu hale getirdi. Öyle bir kuraklık yaşadık ki; tarihinde ilk defa bazı göl, baraj ve göletler kuruma noktasına geldi. İstanbul ve Ankara gibi bazı büyük şehirlerde su uyarıları başladı. Şu ana kadar sonbahar yağmurlarını göremedik.

Tarım konusunda topyekûn bir seferberlik planlanması gerektiği kanısındayım.

Turizmde sonbahar verimli olacak gibi görünüyor. Ancak orada da korona riski sürekli bir engel durumunda.

Yazıyı eğitim ile bağlamak istiyorum. Yıllarca söyledim. Son 2 yıldır da EKOHABER’de zaman zaman yazdım. Ülkemizin çıkışı teknik eğitimde ve özellikle meslek liselerindedir. Ama bu görüş yeterince karşılık bulmadı. Şimdi tüm sanayiciler yetişkin; temel ve ara eleman arıyorlar. Zamanında konuya ciddiyetle eğilinseydi bu elemanlar yetişmiş olurdu. Milyonlarca işsizimiz var.

Güzel günler diliyorum.