Yeni yılı beklerken

Yeni yıl havaların soğuduğu zamana denk gelmektedir. Yılbaşlarında kar yağması insanları mutlu eder. Kar yağmadığı durumda bazılarımız da araçlarına atlayıp trafiğe aldırmayıp Uludağ gibi muhtemelen kar yağmış yerlerde yeni yılı kutlamaya çalışır.
Uludağ'dan bahis edince geçtiğimiz günlerde yaşadığımız trajediye değinmek istiyoruz.
İki genç aralık ayında Uludağ'a çıkıyor ve kayboluyorlar sonucunu hepimiz biliyoruz. Dağlara çıkıp hayatlarını kaydeden insanlara ait haberleri artık kanıksadık. Her konuda bir hukuki düzenlemeye giden kamu yönetimi bu alanı nasıl boş bırakmaktadır anlaşılır gibi değildir? İnsanlar ellerini kollarını sallayarak dağlara çıkmakta sonrasında başlarına bir şey geldiği zaman devlet bütün gücüyle harekete geçmekte ancak kayıplar önlenememektedir. Hem canlar kaybolmakta hem de kamu zarara uğramaktadır.
Artık bu işin sert kurallara bağlanmasının zamanı gelmiştir.
İlk olarak herkesin dağlara çıkmasına izin verilmemelidir. Bu işle ilgili sporcuların belirli alanlar için lisanslanmaları gerekmektedir. Yapılacak aktiviteler kamuya önceden bildirilerek onay alındıktan sonra programlı bir tırmanış veya yürüyüş gerçekleştirilmelidir. Herkes kimin ne zaman nereye gidebileceğini bilecek, yetki verilmeyen alanlara çıkılması önlenecektir. Güzergahlarda sığınılacak istasyonlar tesis edilmesi gerektiğini de düşünüyoruz.Diğer taraftan sporcuların üzerine yerlerini bildirecek bir GPS sisteminin bulunması mecbur bırakılmalıdır. Dağa çıkmadan otoritelerin sağlık ve ekipman kontrolünü sağlayacağı bir mekanizmanın da hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ülkemiz çok güzel bir coğrafyaya sahiptir, bu güzellikleri daha verimli ve emniyetli paylaşalım.
Yeni yılda her şeyin daha iyi olmasını ve moral bozucu olayların yaşanmamasını diliyoruz.