Makine sanayi yenilik sergiledi

Stuttgart'a gidenler bu şehrin fuar alanını iyi bilirler. Uçaktan indikten sonra fuar alanı sadece birkaç dakika.Yanında lüks oteller, yani günübirliğine de fuara gidilebilir, ama bu kadar sert çalışmanın çok da doğru olmadığını düşünüyorum.

BlechEXPO Stuttgart fuarı aynı isimle her yıl yine Almanya'nın Hannover şehrinde de düzenleniyor. Metal işleme makinaları ve metalürji fuarı ama
Stuttgart'da yapılan fuarın bana göre en büyük özelliği, firmaların üretmiş oldukları en son teknolojilerini bu fuarda sergilemeleridir.
Bir metal işleyicisi olarak yıllardır bu fuarları takip ederim ve o makinaların çalışması bana dans gösterisi gibi gelir. Ben kendi adıma söyleyeyim, sektörümle ilgili makinalara melül melül bakarım.
Bu fuarla ilgili dilimin döndüğünce, gözümün gördüğü kadarı ile sizleri de bilgilendirmek istedim.
Fuarlara gittiğim zaman özellikle Türk katılımcıların çoğu ile yakından tanışıyoruz.
Tanımadığım Türk firmalarında ise  yetkilileri ile görüşür, ülkem adına kendilerini tebrik ederim.
Teknolojiye gelenice evet, herkesin ağzında artık endüstri 4.0 var.
Makine üreticileri de yeni makinaları bu bilinçle yapıyorlar.
Her şeyde otomasyon ve ofisten yönetilen üretim alanlarına doğru hızlı bir gidişat var.
Kendi işimden basit bir örnek verecek olursam. İlk işe başladığımda el gücü kollu makinayı kaldırarak veya döndürerek kıvırdığımız metaller, daha sonra motor gücü ile işlenmeye, ondan sonra motor gücüne CNS eklenerek bütün yapılan işler bilgisayar kütüphanesinden makinaya komut verir oldu, en sonunda da elektronik sistem ile bilgisayara yüklenerek robot ile ürünü almaya başladık.
Bugün ise artık her şey ofisten planlanıyor. Çok seri ürünlerde ürüne el değmeden, insan görmeden üretiliyor, faturası kesilip muhasebeleştiriliyor, istatistikleri kaydediliyor, kârı veya zararı da hesap ederek müşteriye gönderebilme noktasına gelindi. Evet sevgili Ekohaber okuyucuları, fuarlar da şekil değiştirdi, içeriye girerken bile sistem artık elektronik, kapıda bekleyenler ise bence artık sembolik Peki insanlar ne işe yarayacak veya işsizler ne yapacak, hatta ve hatta fuara da robotlar gitsin bari diyenleri duyar gibi oluyorum Bu arada yıllardır fuarlara gide gele aslında biz sanayiciler de robot gibi olduk farkında değiliz. Onca yıl fuarlara gidip de şehrin merkezinden başka bir yeri bilmeyen, Mercedes Müzesini görmeden gelen sanayici olur mu? Olur.
Bu kez öyle olmadı ve gezdim ama kendi inisiyatifim ile olmadı. Birkaç yıl önce bir  vesile ile tanıştığımız genç bir mühendis sayesinde ve ısrarı ile hem şehri hem de çevresini çok iyi tanımış oldum.
Öncelikle bu genci tanıştırmak istiyorum sizlere..
Taha Ağaçdoğrayan. Çiçeği burnunda bir elektronik mühendisi. 24 yaşında, 4 dil bilen, süper piyano çalan, dünyayı daha bu yaşta karış karış dolaşmış, nüktedan, pırıl pırıl bir genç.
Aynı zamanda Almanya'nın en büyük Türk derneklerinden birinin de yönetim kuruluna seçilmiş, sosyal yapıya sahip bir genç.
Stuttgart Üniversitesi bu yılkı tanıtım broşüründe Tahanın resmini koymuş ve babası da o okuldan mezun olan ilk Türk mühendismiş ne güzel değilmi ülkemiz adına Almanya'da, dünyaca ünlü bir markanın Ar-Ge bölümünde çalışıyor.
Yetiştiren ailesini kutluyorum ve yolu açık olsun diye temennilerde bulunuyorum.
Evet, yol arkadaşımı da tanıttıktan sonra yazıma devam edecek olursam şehri gezdik, ayrıca tavsiyeleri ile kütüphane ve Esslingen denilen dünya güzeli, Stuttgart'a çok yakın bir şehrini gezdim. Ve şakacı bir şekilde "seni Fransa'ya götüreyim de Fransızların nasıl dilimizi çaldıklarına şahit ol diye bir saatlik bir mesafe olan Strazburg'a da gittik.Strazburg bildiğiniz gibi Avrupa Birliği Parlamentosu'nun olduğu yer. Avrupa'nın her güzel şehri gibi, burası da kanallar ve nehirler üzerine kurulmuş tipik ve güzel bir Fransız şehri.
Mesele şehir değil, gezilecek yerleri bilmek. Ve Taha Ağaçdoğrayan sayesinde bir günde devrialem yaparak aynı gün hem fuarı hem de Strazburg'u ziyaret etmiş olduk. Strazburg'da hava bana göre çok soğuktu, hatta az da olsa yağmur yağıyordu.
Ama genç dostum sayesinde soğuk da yağmur da şehir de çok güzel geldi bana.Taha beni hava kararmasına rağmen Avrupa Parlamentosu'na götürdü ve orada dalgalanan üye ülke bayraklarını göstererek şöyle bir şey söyledi.
Burada Türkiye'nin bayrağı yok, İngiltere bayrağı çıkıyor ve yerine Türk bayrağı dikilecek inşallah.
Taha'nın zayıf da olsa bu dileğine yürekten katılıyor ve ben de inşallah diyorum.
Ben Ekohaber vasıtası ile bu genç dostu ve onu yetiştiren ailesini bir kez daha tebrik ediyorum.
Taha gibi evrensel yetişmiş, bu yaşta dünyayı Hindistan'dan Amerika'sına kadara tanımış gençlere ülkemizin ve dünyanın ihtiyacı var
Hani yurt dışında futbol takımında yetişmiş ve milli takımda futbol oynayan gençlerimiz var ve ülkemiz adına gurur duyuyoruz diyoruz ya
Taha gibi gençlere de çok ihtiyacımız var ve gurur duyuyoruz. Ve geleceğe ışık saçacak gençlere ülkemi başta olmak üzere sanayicilerinde sahip çıkması gerekli diye düşünüyorum. 
Saygılarımla