banner6

06.07.2021, 00:00

Sayılarla aranız nasıl

Bize öğretilen matematik şaşmaz, şaşırmaz temel bir bilimdir. Gelin görün ki siyaset bilimi, onu bile eğip bükmek için akıl almaz kalıplar icat ediyor. Gerekçe oy meselesi. Tercihen cahil bırakılmış seçmenlere, olanı farklı göstermek. İşte bu yüzden eğitime ayrılan pay yükselmiyor. Ve kalite düşürülüyor. Oy adına kirletilmeyen hiçbir değer kalmayan dünya siyasetine katkımız da giderek yükseliyor desek yeridir. Rahmetli Demirel zeki insandı.

Akıl dolu veciz sözler söylerdi. Rakamlarla, kelimelerle pek çok konuyu vatandaşa sempatik göstermeyi başarmıştır. “Çaya yapılan zam değildir. Kalite ayarlamasıdır” demesi, bir gazeteye verilen ayrıcalıklı kredi için, “Verdiysem ben verdim”, “Dünkü güneşle, bugünkü çamaşır kurutulmaz”, “Bize plan değil, pilav lazım”, “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz” /b>ifadeleri, sayılar kadar çok iyi kullandığı kelimelerle ve yine kendi söylemi ile 6 kere gitmiş, 7 kere gelmiş bir siyasetçidir.

Sonra Rahmetli Özal. Çok akıllı idi. Memurun bu kadar az maaşla nasıl geçineceği sorusuna, “Benim memurum işini bilir”, Körfez Savaşı’nda, “Irak’a Amerika ile girersek bir koyar üç alırız.”, “Anayasa’yı bir kere delmekle birşey olmaz.” gibi, “seçimden önce zam yapacak kadar enayi miyim?” gibi incilerle sayı oyununu geliştirmişti. Pek çok ifadesinin demek istediğinden farklı değerlendirilip ve kamuda ahlaki zafiyeti başlattığı söylenir. Ve Profesör Başbakanımız Sayın Çiller’den geldi devamı. Yalova’lılara 77’nci il müjdesi verecek: “Yedi yedi daha kaç edeeeer?” Yalovalılar: “ondöörrt”. “Hayır yedi ile yedi ne edeer?”, “kırkdokuuz.” “Hayır bugün günlerden ne?”, “Cumartesi.” “Hayır. Ayın kaçııı?” “Yedisi.” “Aylardan ne?” “Temmuuz.” “Yani, Yedinci ay. Şimdi yedi yedi daha kaç edeeerr?” “!!!!!!!” Sayın Çiller pek çok farklı anı bırakarak sayı oyunu ile belirsizlik yaratma yolunu da açtı. Son on-on beş yıldır da bir abartı ve şaşırtma gündemimizde.

Galiba bunun nedeni son 19 yıldır aynı partinin iktidar olması. Önceleri iktidarlar sıkça değişir, yeni iktidarlar, eskiyi eleştirme için bolca sayı kullanarak bırakılan enkazı anlatırlardı. Bu kolay yol kullanılamayınca sayıların eğilip bükülmesi yöntem oldu. İlk pandemi ile tanışmamız da, her akşam güvenle dinlediğimiz sayılar, bir süre sonra realite ile çatışmaya başladı. Sonra aniden artan, aniden düşen, ismi anlamı değişen hasta mı, vaka mı diye tartışma yaratan sayılar gördük. TRT Haber “Günde 1,5 milyon aşı yapılacak” dediğinde inanamadık. Ama 1,6 milyon aşılama, AVM’de aşılama gördük. 2021 yılının ilk üç ayında yüzde 70’imiz aşılanmış olacaktı. Aşı gelmedi ama 6 ay sonra, haziran ortasında aniden bollaştı. Hedefler aşıldı. Tercih bile sunuldu millete “Hangi aşıdan istersin?” Sonra Rus Turist yağdı ama Rusya’da mutasyonlu vaka patladı. Kentsel dönüşüm sayıları. Sayın Özhaseki yılda 500 bin konut yapacağız demişti. Sayın Kurum ise 1 yıl 10 ay önce sayıyı yılda 300 bin konuta düşürdü. 22 ayda 500 bin konut bitmiştir herhalde dedik.

TOKİ son 10 yılda 541 bin konut üretmiş. 2018’in ilk dokuz ayında ise 30 bin 500 konut yapılmıştı. Ortalama üretim yıllık 60 bin idi. Şimdi 5 katı üretilecek. Bekliyoruz. Ekonomide kullanılan sayılar çok önemli. Geçen seneki pazar ve market fiyatları ile bugünküler arasında fiilen yüzde 35-55 civarı farklar var. Ancak resmi enflasyon yüzde 14,2 diyor. Faiz düşük tutuluyordu, ama fiili enflasyon ve döviz tutulamıyordu. İlgilenilmemeye karar verildi. Sonra Merkez Bankası Başkanı değişti, birden faiz artmaya başladı.

Şimdi hepsi yüksek. Enerji fiyatları otomatik. Döviz artınca hemen artıyor, düşünce de düşüyor, ama artarken 20 kuruş düşerken 10 kuruş düşüyor. Elektrik faturası biraz garip. Yaktığın elektrik 50 lira, ödeme 85 lira. Doğal gaz alıyoruz zam, buluyoruz gene zam. Hesap karışık. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre güven endeksinde düşüş vardı. Geçen hafta artış olmuş. Elektriğe %15 zam. Dış borç 437 milyar dolar. GSYH’ya oranı yüzde 58. 2021 Bütçesi 245 milyar TL açık ile bağlanmış. Güçlü ekonominin habercisi. Uzatmayalım. Yüksek gelirli ülkeler sınıfına geçmişiz. Bilim Kurulu Üyelerimizden Sayın Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır, “Dünyayı güneş aydınlatmıyor. Dünyayı aydınlatan, güneş ışınlarını aydınlığa çeviren gündüz dediğimiz varlıktır” diyor. Yardımcı Doç. Dr. Yavuz Örnek, “Hz. Nuh’un cep telefonu vardı” diyor. Elleşmeyelim. Sayılara güvenin.

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51