ORMAN YANGINLARI

Yaz başından beri orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Bursa, Çanakkale, Sakarya, Balıkesir, Manisa, İzmir, Karabük, Çankırı, Edirne, Şırnak, Aydın, Gaziantep, Bilecik, Ankara, Kahramanmaraş illerimiz yangınlardan etkilenen 15 ilimiz.

Tam söndü derken yeniden canlanan alevlerle mücadele yoğun şekilde devam ediyor. Yangınlara müdahale ve mücadele ediyoruz. Ama iklim değişikliği son dönemde daha belirgin hâle geldi. Ortam çok kuru ve rüzgâr şiddetli.

Anız yakmak, ormanlık alanların yapılaşmaya açılması, kontrolsüz giriş-çıkışlar ayrı bir sorun. Uzmanlar, bunların da çok ciddi birer sorun olduğuna dikkat çekiyor ve uyarıyor: “Yangınları engellemeliyiz; söndürmeye çalışmakla mücadele yetersizdir.”

Uzman görüşlerinde biraz ayrıntıya girelim:

-Akdeniz ve Ege bölgelerinin ekosistemi, tarih boyunca yanmaya duyarlı olan ve belirli aralıklarla yanan bir sistem.

-İklim şartları çok değişti, planlamalar nedeniyle Akdeniz ekosisteminin yapısı da değişti.

-Kızılçamlar, Akdeniz bitki örtüsünde var; ancak her yere kızılçam ekemezsiniz, çünkü bu ağaçlar çok hızlı tutuşur.

-Kızılçam ekonomik amaçlı üretiliyor. Ne yazık ki Akdeniz ve Ege’de, özellikle Ege’deki birçok orman insan eliyle oluşturulmuş, işletme ormanı.

-Zeytin veya palamut meşesi de yanar; ama içten içten. Yangın yavaş ilerler ve müdahale etmek kolay olur.

-Bitki örtüsünün, doğal Akdeniz ekosisteminde olduğu gibi karışık olması gerekiyor: meşeler, kızılçamlar, zeytinler, sandal ağacı (tropik bir ağaç türü), hayıt ağacı (keşiş biberi)… Bitki çeşitliliği gözetilmeli.

-Ormancılık politikalarımızı değiştirmemiz ve iklim koşullarına göre düzenlememiz gerekiyor. Örneğin, hayvancılığın ormanlara girişini yasaklayarak aslında tabandaki yanıcı bitki örtüsünün ormanda kalmasına neden oluyoruz; çünkü hayvanlar, çabuk tutuşan bu otları belirli düzeyde tutuyor.

-Rüzgâr şiddetli olduğunda, envanterimizin çokluğu ya da çeşitliliği önemsiz kalıyor. İzmir merkez ve Seferihisar’da ağaçlar neredeyse rüzgârdan yere yatacaklardı. Meteoroloji uyarmıştı. Yangın çıktıktan sonra bu kadar hızlı yayılması ve kontrol altına alınamamasının sebebi bu.

-İklim koşullarının değiştiğini kabul etmemiz ve yangınları çıkmadan engellememiz gerekiyor.

-Seferihisar’da ekipler çok mücadele verdi; ancak neredeyse yanacak madde kalmadı. Rüzgârı da arkasına alan yangın denize doğru indi. Suya ulaştı ve yangın bitti.

Konu geniş ve önemli. Haftaya devam edelim.