banner6

01.02.2021, 21:28

Merkez Bankası sıkı duruşa devam dedi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 28 Ocak Perşembe günü 2021’in ilk enflasyon raporunu açıkladı. Naci Ağbal’ın tam bir ekonomi dersi niteliğinde yaptığı sunumla açıklanan enflasyon raporunda, 2021 yılı sonu enflasyon beklentisi %9,4 oranında korurken, 2022 için %7 ve 2023’te ise %5 enflasyon hedeflendiği dile getirildi. Öte yandan Ağbal son PPK’da altı çizilen parasal sıkılığın uzun bir süre daha devam edeceği ve gerekirse ilave sıkılaştırmaya gidilebileceğini bir kez daha yineledi. Oldukça şahin bulunan Ağbal’ın sunumda faiz indirimi için şimdiden konuşmanın çok erken olduğunu belirtmesi, bundan sonra faizler indirilecek mi indirilmeyecek mi tartışmalarının da önünü net bir biçimde kesmiş oldu. Verilen mesaj şu; uzun bir süre daha faizler indirilmeyecek.
Başkanın sunumunu yeterince şeffaf, samimi ve bilgilendirici bulan piyasa aktörlerine göre son iki aydır olduğu gibi yine ve yeniden enflasyonun düşürülmesi konusunda güçlü bir iletişim politikası duruşu gösterilmiştir. Uzmanlara göre hem Ağbal’ın sunumunda hem de enflasyon raporunda enflasyonun düşürülmesinin önündeki zorluklar bilindiği için banka yönetimi sıkı para politikası uygulamasının ne kadar önemli olduğuna yeniden vurgu yapmıştır. Bu nedenle TCMB’nin enflasyonla mücadele konusundaki kararlı tavrı enflasyon raporunda da bir kez daha çok net görülmüş oldu. 2021’in bu ilk enflasyon raporu ortaya koyduğu politikalarla sadece dengeli ve tutarlı değil aynı zamanda PPK ve Para ve Kur metninde verilen mesajları daha da geliştirip bir adım öne taşımayı başarmış görünmektedir. Sözün özü şu ki; artık daha fazla güven veren bir Merkez Bankamız var.
FED’de Bekleneni Yaptı
Olağanüstü güvenlik önlemleri ile gerçekleştirilen yemin töreninin ardından görevi devralan Biden’ın Beyaz Saray’da yaptığı ilk iş Trump’ın kararlarını tersine çeviren 17 jet kararnameye imza atmak oldu. Yeni başkanla birlikte ABD’de geçen hafta piyasalar haftayı oldukça iyi kapattı. Hiç kuşkusuz piyasalardaki yükselişin en önemli nedeni 20 Ocak’ta ayrıntıları açıklanan, herkesin merakla beklediği, ülkenin acil ekonomik ve sağlık bakım ihtiyaçlarını karşılamak için 1,9 trilyon dolarlık desteği içeren “Amerikan Kurtarma Planı”ndaydı. Planın ekonomi ayağı Amerika’da hanehalkı ve şirketlere doğrudan yardım sağlamayı hedeflerken sağlık ayağı da koronavirüs testi, aşı üretimi ve dağıtımı gibi çok acil salgın önlemlerini kapsıyor.
Piyasalardaki yükselişin ikinci nedeni Hazine Bakanlığı bu hafta onaylanan Janet Yellen’ın senatoda yaptığı konuşma oldu. Yellen uzun süreli ekonomik durgunluk riski olduğundan ek mali teşviklere devam edilmesi gerektiğini dile getirdi. Öte yandan faiz oranlarının da uzun bir süre daha düşük düzeylerde kalacağına değinirken, ABD’nin zayıf dolar hedeflenmemesi gerektiğini bu nedenle de doların değerinin mutlaka piyasada belirlenmesi gerektiğinin de altını çizdi. Sürdürülebilir ve sorumlu politikanın devam ettirilmesi gerektiğini de savunan Yellen’ın bu açıklamaları piyasalara adeta bomba gibi düştü diyebiliriz. Bu gelişmelerle Dow Jones haftayı % 0.8, S?P 500 endeksi %2.13 ve Nasdaq %4 değer artışıyla tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Yine Apple, Tesla ve Facebook’un 2020 son çeyrek bilançolarını açıklamasıyla 3 teknoloji devinin ortaya çıkan yüksek karlılığı, ABD teknoloji hisselerinin bu hafta adeta ralli yapmasına neden oldu.
Yeni haftaya başladığımızda gözler 27 Ocak’ta ABD’den gelecek FED’in faiz kararına kilitlenmişti. FED yılın ilk Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) beklentiler dahilinde federal fonlama oranı olan gecelik faiz oranını değiştirmeyerek %0-%0,25 aralığında sabit tuttu. Banka toplantı sonrasında yayınladığı ve piyasalar tarafından güvercin olarak kabul edilen toplantı karar metninde, salgının ekonomi üzerinde önemli bir risk oluşturduğunu bu nedenle hedefi etkileyecek risklerin oluşması durumunda bankanın politika duruşunu buna göre ayarlayacağı belirtilmiştir.
Fed Başkanı Jerome Powell 2021 sonu için güçlü bir ekonomik görünüm tahmin ettiklerini fakat istihdam ve enflasyon hedefleri konusunda daha çok uzun yollarının olduğunu bu nedenle hedeflerde kayda değer gelişme için uzun zamana ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. Powell istenilen politika hedeflerine ulaşana ve hatta salgın bitene kadar para politikasının destekleyici duruşunun sürdürüleceğine işaret etti.
Piyasanın bir diğer merakla beklediği FED kararı varlık alımları ile ilgiliydi. Yine FED piyasa beklentisine paralel aylık 120 milyar dolarlık tahvil alım programında değişikliğe gitmedi. FED maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerinde önemli ilerlemeler elde edilinceye kadar varlık alımlarına devam edeceklerini duyurdu.
Faiz kararın hemen ardından gözler dolar kuru ve 10 yıllık ABD tahvil faiz oranlarına çevrildi. Daha önce de belirttiğim gibi FED’in yılın ilk toplantısında aldığı kararlar piyasaların beklentileri doğrultusundaydı. Bu nedenle piyasa bu kararları toplantı öncesinde büyük ölçüde fiyatladığından kararın etkileri sınırlı düzeyde gerçekleşti. Karar sonrasında 10 yıllık ABD tahvil faizi beklentilere paralel sınırlı düzeyde gerilerken, 90.5 düzeyinde olan dolar endeksinde de bir değişme olmadı. Kur kararın açıklandığı gün 7.38 yatay seviyesini büyük ölçüde korudu.

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51