Ordan burdan -2

Bursa'nın İznik ilçesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday olan tarihi İznik Surları'nda çökme meydana geldi. İznik Müze Müdürü Ahmet Türkmenoğlu, çöken surda gerekli incelemenin yapıldığını, raporun ardından onarım çalışmasına başlanacağını söyledi...
Haber bu.
Tam 2500 yıl boyunca onca tabi afete, depreme, nice savaşlara dayanmış, mücadele etmiş, ayakta kalmış. Ancak sonunda pes demiş. Bu şartlarda benden ancak bu kadar demiş ve çökmüş..
Roma ve Bizans tarihiyle ilgilenen Nakkaş Yalçın Öztürk, surların çökmesiyle ilgili olarak, "Diyarbakır ve İstanbul'dan sonra en büyük surlara sahibiz. Ama surlarımızı yerle bir ediyoruz. Kendi ellerimizle yıkıyoruz. Ettiğimiz tahribatın yanında surun duvarları yazı ve dolu slogan dolu. Ateşler yakılmış. Bunun çözümü ve önlemi olmalıdır demiş..
M.Ö. yapılmış, bugünün imkanları ile koruyamıyoruz. Olacak iş mi? Elbette çözümüde, önlemide var. Ancak çözecek ve önlemini alacak kişi yada mercinin aklına gelirde, "şu surlara bir bakayım, durum nedir, hala ayaktalarmı derse... "2500 yıldır duruyorlar, ben şu görevi tamamlayana kadarda dursun derse, o zaman artık çöküş kime denk gelirse. Rapor bir çıksın bakalım. Görelim bakımsızlıktanmı, yoksa sabırsızlıktanmı çökmüş.
İşte benim tam burada bir ricam var. Hani bizimkilerin yaptıkları 20 yılda çürüğe çıkıyor ya. Şunu biraz sağlam yapsakta tarihe mahcup olmasak.. Malzemeden çalmasak, pimapen takmaya falan kalkmasak. Birde şu tarihte tamir olmuştur diye bir tabela assakta, daha bin yıllar dayanacak henüz ayakta olan bölümleri yapanların emeklerine saygı olsa. Gelecek nesillerin bilmeye hakkı var.
------------------------------o-------------------------------

İçişleri Bakanlığı tarafından 2019 yılının ‘yaya öncelikli trafik yılı' ilan edilmesiyle beraber Türkiye'nin 81 vilayetinde kolluk kuvvetleri, valileri ile birlikte sürücülere broşür dağıtarak, yayalara öncelik vermelerini istedi.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 74'üncü maddesinde 26 Ekim 2018 tarihinde yapılan değişiklikle "Sürücüler, görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan, ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş, kavşak giriş ve çıkışları ile yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar hükmü getirildi. Çok güzel bir haber.
Yıl 1986. Bir gurup işadamı ticari inceleme amaçlı Romanya' ya gittik. Kominizm hakim. Çavuşesku iktidarda. Bükreşte neredeyse araç yok. Öylesi sakin. Şehirlerarası yollarda araçla çok nadir karşılaşıyorsunuz. Dacia dışında özel araç çok nadir. Parası ödenip 3-5 yıl bekleniyormuş, almak için. Bir tek "Hacı Mercedes kulanıyormuş. Neyse caddeler 30-50 metre genişlikte. Karşıdan karşıya geçecez, sağa bak, sola bak uygun adımı atıyoruz, 50 metre ötemizde bütün araçlar duruyor. Şaka gibi.
Bu ne dedik. Alışmamışız, görmemişiz. Bizde 2018'de çıkan bu kanun meğerse orada yıllar önce varmış. Fakir olmaları, kültürlü olmalarını engelliyememiş. "Önce İnsan diyorlar. Sürücüde aslında "yayadır diyorlar. Anladık ki, İnsan olmayı beceremessen, geri kalan ne olursan olan, yolun yukarı değil aşağı doğru.
32 yıl sonra bizde yasayı yaptık. Olsun asla geç değildir. Ne varki beni düşündüren uygulama. Bana göre bizdeki problem anayasa, yasa değil, uygulama. Bizdeki bütün sürücüler yolların ve kaldırımların tapulu sahibidir. İstediği yerde durur, istediği zaman yürür. Peki, yayalarımızın vecibeleri yokmu. Oda var elbet. Kendisine kırmızı yanarken geçen yaya, üst/alt geçidi kullanmayan yaya, engelli asansöründe engelliye yol vermeyen yaya..Broşür dağıtmak güzel de çözüm olmayacağı açık. Çözüm okullarda trafik dersi. Genç beyinleri eğitmek. Aileleri uyarmak. Ve daha nice insanlık dersi için eğitim, eğitim, eğitim.