Birçok kurum, başarıyı yalnızca finansal göstergelerle ölçer: kâr, büyüme oranları, hisse değeri… Ancak bu dar perspektif, kurumların gerçek potansiyelini ve sürdürülebilir başarısını gözden kaçırmalarına neden olabilir.
Kurumsal körlük, bir organizasyonun kendi içindeki başarıyı değerlendirirken, yalnızca belirli metriklere odaklanıp, diğer önemli faktörleri göz ardı etmesidir. Bu durum, kurumun uzun vadeli başarısını ve toplumsal etkisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Başarıyı ölçerken neleri görmezden geliyoruz?
- Çalışan Memnuniyeti ve Psikolojik Güvenlik
Çalışan memnuniyeti, doğrudan verimlilik ve inovasyonla ilişkilidir. Gallup'un 2023 Küresel Çalışan Bağlılık Raporu'na göre, dünya genelinde çalışanların yalnızca %23'ü işyerinde psikolojik olarak güvende hissediyor. Bu durum, kurumların içsel sorunları gözden kaçırmalarına ve potansiyel yetenekleri kaybetmelerine yol açmaktadır.
Toplumsal Etki ve Çevresel Sorumluluk
Bir kurumun topluma ve çevreye olan etkisi, yalnızca kârıyla ölçülmemelidir. Birleşmiş Milletler'in 2022 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri raporuna göre, küresel şirketlerin %60'ı çevresel etkilerini yeterince raporlamamaktadır. Bu durum, kurumların sürdürülebilirlik alanındaki eksikliklerini gizlemelerine neden olmaktadır.
Etik Değerler ve Kurumsal Kültür
Etik değerler, kurumların itibarını ve uzun vadeli başarısını doğrudan etkiler. Transparency International'ın 2023 Küresel Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre, dünya genelinde 180 ülkenin yalnızca 26'sı yüksek etik standartlara sahip olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, kurumların etik değerlerden sapmalarını ve uzun vadeli zararlar görmelerini kolaylaştırmaktadır.
3. Kurumsal Körlüğün Sonuçları
- İç İletişim Eksiklikleri: Çalışanlar arasında güven eksikliği ve bilgi paylaşımının yetersizliği.
- Yüksek Çalışan Devir Hızı: Yetenekli çalışanların kurumdan ayrılması.
- Düşük İnovasyon: Yeni fikirlerin ve çözümlerin engellenmesi.
- Toplumsal Güven Kaybı: Kurumun toplum nezdindeki itibarının zedelenmesi.
Peki Bursa'da Durum Nasıl?
Bursa, sanayi ve ticaretin merkezi olmasının yanı sıra, güçlü bir yerel kültüre ve toplumsal yapıya sahiptir. Ancak birçok yerel kurum, başarıyı yalnızca üretim ve satış rakamlarıyla ölçmektedir. Bu dar bakış açısı, çalışan memnuniyeti, çevresel etki ve etik değerler gibi önemli faktörlerin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Hele ki insan unsuru merkezden çıkarılırsa hepsi sekteye uğrar.
Çözüm Önerileri
- Çok Boyutlu Başarı Kriterleri: Finansal göstergelerin yanı sıra, çalışan memnuniyeti, çevresel etki ve etik değerler de başarı kriterleri arasında yer almalıdır.
- Şeffaflık ve İç Denetim: Kurum içindeki süreçler şeffaf olmalı ve düzenli iç denetimlerle izlenmelidir.
- Katılımcı Yönetim Anlayışı: Çalışanlar, karar alma süreçlerine dahil edilmeli ve görüşleri dikkate alınmalıdır.
Gerçek başarı, yalnızca finansal kazançla değil, kurumun topluma ve çevreye olan katkılarıyla da ölçülmelidir. Kurumsal körlükten kurtulmak, daha sürdürülebilir ve etik bir başarı anlayışını benimsemekle mümkündür. Bu aynı zamanda tabelalarda yazan firma isimlerini tanınan, bilinen, saygı duyulan ve tercih edilen bir MARKA’ya dönüştürür.