banner6

DOSAB'a dev proje

DOSAB'a dev proje

Kent 28.07.2014, 21:00 28.07.2014, 21:00
DOSAB'a dev proje
DOSAB'a dev proje
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'ne (DOSAB) kurulacak Buhar ve Elektrik Üretim Santrali, Bölge buhar ihtiyacının tamamını, elektrik tüketiminin ise üçte birini karşılayacak. Santral saatte 390 ton buhar, 49 megavat elektrik üretecek.

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB), bölgenin buhar ve elektrik ihtiyacının büyük çoğunluğunu karşılayabilmek için düğmeye bastığı Buhar ve Elektrik Üretim Santrali ile ilgili çalışmalarına son gaz devam ediyor. Bu çalışmalarla ilgili son bilgileri paylaşan DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, proje ile ilgili ayrıntılı çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, çevre konusunda Bursa ve Türkiyenin en duyarlı ve en çok yatırım yapan bölgelerinden birisi olduklarını hatırlatarak, şunları söyledi: "Atık su arıtma tesisimiz 2007 yılından bu yana çalışıyor. Bu tesiste yılda 17 milyon metreküp suyu arıtıp yasal sınırlar altında değerlerle deşarj ediyoruz. Derelerimizin kirliliği DOSAB sanayisi kaynaklı değil, çevre maliyetlerine katlanmayanlar kaynaklıdır. Bu tesiste kullandığımız elektriğin de yarısını teşvik olarak devletten alıyoruz. Bursada kriterleri yerine getiren ve bu teşviki alan iki organize sanayi bölgesinden birisiyiz. Yine yer altı kuyularının tamamını DSİ ile işbirliği yaparak bölge müdürlüğümüze tahsis ettik. Bunu bizden başka yapan yok. Su yönetimi tamamen bölge müdürlüğümüzce yapılıyor. 3 yıl önce atık su arıtma tesisimizden deşarj ettiğimiz suyun geri kazanımı için 10ar bin tonluk iki depo ve alt yapı yatırımını yaptık. Bir yıl içinde, arıtma suyunu üretimde kullanmak için gerekli yatırımları bitiriyoruz. Gerek sanayide gerek santralde bu geri kazanım suyunu kullanacak ve yer altı suyu kullanımını minimum düzeye indireceğiz.
Çevre yatırımlarımız ile Çevre ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından, 2009, 2012 ve 2013 yıllarında üç kez çevre ödülü aldık. Sınırlarımız içerisinde 160 bin metrekare yeşil alan oluşturup, 12.500 ağaç diktik. Çevre ve insan sağlığı konusunda en duyarlı bölgeyiz. Çünkü biz de Bursada yaşıyoruz ve çevreye yatırımın geleceğimize yatırım olduğunu biliyoruz. Çevre konusunda genel anlamda ülke karnemiz iyi değil. Ancak son zamanlarda olumlu gelişmeler var. DOSAB, bu olumlu adımları atan kurumların başındadır.

TÜRKİYE'NİN EN ÇEVRECİ VE ÖRNEK SANTRALİNİ KURACAĞIZ
Serhat Şengül, çevre ve insan sağlığı konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir sorumluluktan kaçınmayacaklarını belirterek, DOSAB Buhar ve elektrik üretim santrali hakkında şunları söyledi:
"Biz Türkiyenin en çevreci Buhar ve Elektrik Üretim Tesisini hayata geçirme konusunda iddialı olarak yola çıktık. Bunun için de proje aşamasında hiçbir yatırımdan kaçınmayıp, ülkemiz mevzuatının ötesinde AB kriterlerinin de altında bir proje ortaya çıkarttık. Zaten aksini düşünmek mümkün değil.
Neden doğalgaz değil, kömür kullanıyoruz sorusunun cevabı da şudur?
Projemizde, yerli kaynağımız olan kömürü kullanacağız. Doğalgaz da yapabilirdik ancak doğalgazda dışa bağımlıyız. Fiyatlar sürekli artıyor ve doğalgaz arzında sıkıntılar var. Sanayide kesintiler yaşanıyor. Zaten ülkemizin elektrik üretiminde doğalgazın payını yüzde 40-50lerden daha aşağılara düşürmek milli bir politika. Elektrik üretiminde kömürün payı ise çok düşük. Linyit kaynaklı elektrik üretimimiz geçen yıl yüzde 12ler seviyesindeydi. Bunu bu tür projelerle arttırmamız lazım. DOSAB, bu santral projesini hayata geçirdiğinde bölgede doğalgaz kullanımı yüzde 65 azalacak. Bunun rakamsal karşılığı yıllık 100 milyon dolara yakın bir bedeldir. 10 yıllık bir süreçte bakıldığında 1 milyar dolar, DOSAB sanayicisinin doğalgaza daha az fatura ödemesi demektir. Biliyorsunuz, enerji ithalatına ödediğimiz bedel, dış ticaret ve cari açığımızın önemli bir sebebi. Yılda 100, 10 yılda 1 milyar dolar sadece DOSABdan daha az doğalgaza kaynak gidecek. Bu tür projeleri birkaç OSBnin yapması durumunda cari açığımız önemli ölçüde düşecektir.
Bu genel faydanın yanında, buhar ve elektrik enerjisinin maliyetinde düşüşler olacak. Sanayinin en önemli girdisi olan enerjideki maliyet düşleri rekabet gücünü arttıracak. Bu rekabet gücü istihdam artışı, iş artışı, ekmek kapısı artışı demektir.

DOSAB sanayicileri olarak, buhar ve elektrik üretim santrali projesi ile milli ekonomiye büyük katma değerler yaratacağız. Bu genel faydayı sağlarken de çevreye hiçbir olumsuz etkimiz olmayacak. Bunun garantisini ve taahhüdünü her ortamda veriyoruz.
Öncelikle halkımızın sağlığına, daha sonra bu tesisin tabiri caiz ise dibinde yaşayacak bizlerin sağlığına etki edecek bir yatırım içinde olmayız.

Gerek baca gazı emisyonu, gerekse kömür tozunda çevreye hiç bir olumsuz etki yaratmayacağız. Kömürün taşınmasından yakma teknolojisine, küllerin nakliyesine kadar tamamen kapalı çağdaş bir proses kuruyoruz. Çevre konusunda hiç bir yatırımdan çekinmeyip, yasal sınırlarımızın ve Avrupa ülkeleri değerlerinin çok altında emisyon değerlerine sahip, Türkiyenin en çevreci ve örnek santralini kuracağız. Bu konuda bu kadar iddialıyız.

Kömürü kapalı kasa kamyonlarla Balıkesir bölgesinden getireceğiz. Stok alanımız tamamen kapalı. Santrale ulaşması kapalı boru konveyörlerle olacak. Yandıktan sonra baca gazı emisyonlarında da hiçbir olumsuz etki olmayacak. Ülkemizde mevzuat, havadaki toz miktarını metreküpte 30 miligram isterken, biz şartnamede metreküpte 10 miligramı garanti ediyoruz. Bu sözde değil, ÇED dosyasındaki yasal taahhüdümüzdür. Ayrıca bu tesisimizin baca emisyonları 7 gün 24 saat Çevre Bakanlığı tarafından online olarak izlenecek. Filtre sistemleriyle tuttuğumuz yatak ve baca küllerini de kapalı silolarda toplayıp, pnömatik sistemlerle yine tamamen kapalı silobaslara yükleyecek ve bölgeden taşıyacağız. Yatak külü ayrı bir ÇEDle kömür havzasına götürülecek ve orada depolanıp, üstü yeşillendirilecek. Baca külü de çimento fabrikalarına verilecek. Yani kömürün gelmesi, depolanması ve ardından külü hiçbir şekilde görülmeyecek tamamen kapalı sistemde olacak.

Bu hareket bölgemizin ve Bursanın trafiğine de olumsuz etki yaratmayacak. Çünkü biz günde bin 200 ton kömür kullanacağız. Bugünkü şartlarda, 20şer ton taşıdığı varsayımı altında en fazla 60 kamyon yapıyor. 20 kamyon da kül çıkacak. Yine kükürt tutmak için yanma anında kömürle karıştıracağımız kireç taşını da kapalı silobasla getirmek için 10 kamyonluk bir hareket olacak. Sonuçta maksimum 90 ila 100 kamyonluk, bir gün içinde bir trafik hareketi olacak. Bu kamyonlar Balıkesir üzerinden otoyolu kullanıp, Demirtaş kavşağından bölgemize girip, santral sahasına ulaşacak. Bursa içi trafiğine etkisi olmayacak. Bölgemizde de günlük 2 bin tır hareketi var. Yani bölgeye yüzde 5lik bir yükü olacak ki, sefer saatleri de trafiğin yoğun olmadığı saatlerde olacak.

BURSA'NIN HAVASINI TEMİZLEYECEK BİR TESİS YAPIYORUZ
Elbette, Bursa kamuoyu bu projemize duyarlı olmakta haklı Bursada yaşayan insanlar olarak, çevreye duyarlı yaklaşımlara, eleştirilere katılıyoruz ve destekliyoruz. Çünkü, biz de aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyoruz, çocuklarımız burada doğup büyüyor. Bir kez daha altını çizmek isterim ki, bu sektördeki dünyanın en gelişmiş sistemlerini kuracağız. Bu konuda tüm Bursanın son derece rahat olmasını özellikle belirtmek istiyorum.

Hatta bir adım daha ileri giderek, biz Bursanın havasını temizlemeye katkı koyacak bir santral yapıyoruz diyoruz. Çünkü, bugün Bursada bir çok sanayi tesisinde kömür kullanıp buhar elde edenler var. Bunları biz biliyoruz. Üstelik bunların bir çoğunun denetim altında olup olmadığı da tartışılır. Bizim bölgemiz tekstil yoğun bir bölge ve buhar tüketimimiz çok. Bizim temel amacımız öncelikle tüm bölgenin buhar talebini karşılamak. Buhar üretirken, elektriğimizin de üçte birini karşılayacağız. Böylece santral verimi de maksimum oluyor. Bugünkü teknolojilerle buharı 4-5 km. taşıyabiliyorsunuz, onun için santrali bölgemizde kuruyoruz. Böylece, bölgemizde 100 civarındaki fabrikanın doğalgaz üretim tesisleri olmayacak. Bu tesislerin de zaten bir emisyonu var. Kısaca biz, bu kadar tesisin bacasını tek bir bacaya indirip, üstelik tüm çevre şartlarını fazlasıyla yerine getiren, 7/24 online kontrol altında tek bir bacaya indiriyoruz. Bunun için çevreyi daha temizleyecek bir yatırım diyoruz.
Hatta, santralimizin idari binası üstüne bir kafeterya yaparak, burada hep birlikte konuklarımızı ağırlamak, çay kahve ikram etmek, tesisimizin çevreci yönünü göstermek istiyoruz.

Günümüzde gelişmiş bir çok ülkenin yerleşim alanında, çevre dostu kömür santralleri halen çalışıyor. Teknoloji bu santrallerin insan sağlığı ve doğaya hiçbir olumsuz etki yaratmamasını sağlar duruma geldi Biz tüm bu santralleri inceledik. Bugün Fransada Pariste, Almanyada birçok kentte, Danimarkada şehirlerin içinde üstelik tozumaması için gerekli tedbirleri alınıp açık stok yapılan santraller çalışıyor. İncelemelerimiz sonunda kendimize bir hedef koyduk; biz üç çevre ödülü aldık. Bu santral projemizle Avrupadan da çevre ile ilgili ödüllere aday olacak ve bunu da alacağız.

DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, kamuoyunda olan tepkilere dönük olarak da şunları söyledi: "Santral yatırımımızla ilgili ÇED henüz alınmış değil. Biz 4 Haziranda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurumuzu yaptık. Bakanlık, 12 kurumdan oluşan ÇED komisyonunu belirledi. Bu kurumlar görüşlerini veriyorlar. Bayram sonrası komisyon toplanacak. Burada tüm kurumların görüşlerini dikkate alacak, bizim düşünemediğimiz ne öneri varsa çevre ve insan sağlığına dönük onları da yerine getireceğiz. ÇED süreci 4-5 aylık bir süreç. Bu arada bakanlık, halkın katılım toplantısını koymadı. Buna karar veren biz değiliz. Biz, bilgilendirme toplantılarımızı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yoğun bir tempoda yapıyoruz. Kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, milletvekilleri, basın kuruluşları Bunların hepsi bir program dahilinde yapılıyor. Halkın katılım toplantısı olmamasına rağmen bölgedeki 12 mahalle muhtarını bölgemizde yaptığımız bir toplantı ile bilgilendirdik. Projeyi eleştiren bazı sivil toplum örgütlerini de davet ettik. Başlangıçta kabul ettiler ancak sonra bilgilendirme istemediklerini söylediler. Biz görüş bildiren herkese şunu söylüyoruz; bizden bir kez bu projemizi ve çevre-insan sağlığı konusunda alınan önlemleri dinleyin. Ama bunu yapmayanlar var. Biz yolumuzda yürümeye devam ediyoruz. Çünkü, çevreci bir yatırım yapıyoruz. Ama bazı insanlar belki geçmiş kötü tecrübelerden, bizim böylesi iyi değerlerde bir proje yapacağımıza inanmak istemiyor.
-Tekstil yoğun bölgede buhar tüketimi fazla, bu sebeple DOSABda kurulacak. Çünkü buhar taşıması en fazla 4-5 km olabiliyor.
Yerli kömür kullanacak. Kömür kapalı kasa kamyonlarla getirilip, kapalı alanda stoklanacak, santrale kapalı sistemle girip yanacak. Stok alanında otomatik filtrelerle toz toplanacak. Baca gazı emisyonu mevzuatın öngördüğü metreküpte 30 mg değil 10 mg olacak. Bunlar ÇED taahhüt değerleridir.
Baca külü ve yatak külü kapalı silolarda toplanıp, kapalı silobaslarla taşınacak. Baca külü çimento fabrikasına yatak külü kömür alınan alana götürülecek.
Böylece çevre ve insan sağlığı konusunda tüm önlemleri alınmış olacak.
125 milyon civarında bir yatırım maliyeti söz konusu.
Bölgede halen 100 civarında buhar üreten kazan bacası kapatılıp, sadece santralin bacası olacak. Böylece daha temiz bir hava sağlanacak. Bu tek baca Çevre Bakanlığı tarafından 7/24 online izlenecek.

Sayı: 951 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51