Kanun yapmak zor bir iştir

OSB Kanunu’nda yapılması düşünülen değişiklik tartışılıyor. Dikkat çeken değişiklikle, OSB’lerin başına valilerin atanması öneriliyor.
Şu an gündeme düşse de yaklaşık iki yıldır bu düzenlemenin yapılmasıyla ilgili hazırlıkların bir taraftan devam ettiğini tüm taraflar biliyordu. Kanun tasarısı ciddiyet kazanınca haliyle OSB’lerden tepki geldi. OSB’ler yönetilmesi çok zor yapılardır. Kanun çok az yetkiyle belediyelere verdiği sorumlulukları OSB’lere yüklemiştir. Aslında OSB’lere yüklenen sorumluluklar büyükşehir belediyelerine verilen sorumluluklarla mukayese edilebilecek düzeydedir.
Diğer taraftan OSB’ler çok az bir kadro ve ekipmanla özel sektör mantığıyla çok hızlı ve ekonomik şekilde sorumluluklarını yerine getirmek durumundadır. Yüzlerce katılımcının bireysel menfaatlerine göğüs gererken sürekli Bakanlığa, CİMER’e şikayet edilebilen ve bu noktada savunmasız, yalnız kalan OSB yönetimleri söz konusudur. İş insanları,  OSB yönetimlerinde görev alırken sağlıklarını ve işlerini kaybedecek sorumluluklar almaktadır.
Tabi bazı kötü örneklerin de olabileceğini biliyoruz, bu olumsuz emsallerden dolayı yetkinin valilerde toplanması doğru değildir.
Bunun en büyük mahsuru, koskoca bir ili yönetmek durumunda olan valilere bu kadar yıpratıcı bir görevin verilmesi haksızlıktır. İş insanlarının bitmeyen sorunlarını, ihtiyaçlarını kıt imkanlarla giderilmeye çalışılması ve il bazında binlerce katılımcının dert babası olmaya gayret gösterilmesi zaman açısından imkan dahilinde değildir.
Hukuki düzenleme yapmak belki de dünyanın en zor işidir. Her sistemde olduğu gibi atılan adımın süreç içerisinde eksiklerinin tespiti ve sistemin iyileştirilmesi gerekecektir. Kanun söz konusu olduğunda eksik ve mahzurlu yanlarının tespiti ve iyileştirilmesi kolay olmamaktadır.
Diğer yandan kanun tasarısının hedefinin ekonomik anlamda OSB’lerin mali imkanlarının kamuya aktarılması olduğu noktasında iddialar dillendirilmektedir. İhtimal vermiyoruz ancak, böyle bir durum söz konusuysa çok hatalı bir kaynak arayışı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Eskiden OSB’ler sorunlarını Ankara’ya aktarmakta zorlanırlardı, sonrasında OSBÜK’ün kurulmasıyla güzel bir iletişim köprüsü oluşturulmuş oldu.
Bu noktada kanun düzenleyicilerin Bakanlık ve OSB’leri ayrı ayrı dinleyerek daha verimli bir sistemin kurulmasını sağlamalıdır.
Emekçiler olmadan bir şey üretemeyeceğimiz gibi müteşebbis insanımızın da risk alıp hayatını ortaya koymadan üretemeyeceğimizi biliyoruz. OSB’lerin daha verimli işleyişinin sağlanması ülkemizin hayrınadır.