Kalıp Avrasyanın Bursa randevusu

Bursadan katılımın az olduğu Kalıp Avrasya, yabancı katılım açısından umut verdi.

Dursun EROĞLU
TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş.'nin Prestij Yayıncılık ve Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKÜB) işbirliği ile düzenlediği Kalıp Avrasya 2009 (Bursa 3. Kalıp Teknolojileri ve Yan Sanayiler Fuarı), Bursa OTOTEKNİK 2009 ve Bursa Sac İşleme Teknolojileri 2009 fuarları, ilkbaharda başta otomotiv olmak üzere imalat sektörünü harekete geçirme yönünde bir adım oldu.
Ancak kriz ortamında fuara özellikle Bursa'dan katılımın cılızlığı dikkat çekti.
Buna karşılık, geçtiğimiz yıl İstanbul'da yapılan Kalıp Avrasyanın dönüşümlü olarak Bursa'da yapılması geleceğe ilişkin umut verdi.
Fuarın açılışında konuşan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Nedret Yayla, yılda 1,2 milyon adet ile Avrupa'nın 5. büyük araç üreticisi olan Türkiye'de kalıp ve tasarımın önemine vurgu yaptı.
Aynı vurgu Dünya Kalıpçılar Birliği (ISTMA) Avrupa Başkanı Fausto Romagnani'den de geldi ve Romagnani, "Ekonominin, sanayinin temeli imalat sektörü. İmalat sektörünün temeli de kalıp. Hedefimiz, bu tür fuar ve UKÜB gibi kuruluşlarla işbirliği yaparak kalıpta standart üretim ve verimi artırmak dedi.
UKÜB Başkanı Şamil Özoğul da, Türkiye ve Bursa'nın artık dünya çapında bir otomotiv üretim merkezi olmasına dikkat çekti.
Kalıpçılığın, araç üretimindeki hıza yetişemediğini kaydeden Özoğul, "Kalıp sanayimiz bugün Türkiye'de kalıp ihtiyacının tamamını karşılayacak durumda. Hem hükümet hem de yan sanayiden destek bekliyoruz dedi.
Fuarın açılış törenine yurt dışından çok sayıda sektör temsilcisinin katılımı dikkat çekti. Öyle ki Bursa'daki fuar açılışlarında ilk kez izleyicilere anında çeviri kulaklıkları dağıtıldı.
20 ülkeden 300'e yakın firma ve firma temsilcisinin katılımıyla hazırlanan fuara özellikle Bursa'dan katılımın azlığı dikkat çekti.
Bursa Uluslararası Fuar Merkezindeki hollerden sadece ikisi doldurulabildi.
Kalıp Avrasya Fuarı'nın en önemli özelliklerinden birisi de TMMOB Makine Mühendisleri Odası'nın düzenlediği XI. Otomotiv Sempozyumunun da fuarla birleştirilmesi oldu.
Cuma ve Cumartesi günleri gerçekleştirilen oturumlarda otomotiv sektörünün önde gelen isimleri, OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, TAYSAD Başkanı Ömer Burhanoğlu, TOFAŞ CEO'su Ali Pandır, Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, Hexagon A.Ş.'den Jan Nahum, Orhan Holding YKB Murat Orhan gibi isimlerin yanı sıra özellikle kalıpçılık konusunda tanınmış uzmanlar katıldı.
Sempozyumun ana konusu Kalıpçılık ve Tasarım oldu. Zira, otomotivde üretim merkezinden tasarım merkezine geçme hazırlığı yapan Türkiye'de kalıpçılık sıçrama yapma potansiyeli taşıyor. Avrupa, üretimden sonra kalıp ve tasarım işini de Türkiye gibi ülkelere kaydırma arayışında.
Harun Masatoğlu (UKÜB eski Başkanı):
"Katılım azdı. En önemli nedeni bana göre ekonomik kriz. Ama İstanbul'dan firmaların ağırlıklı olmalarının nedeni ise otomotiv sanayi dışında faaliyet gösteriyor olmaları. Fuardaki birçok firma otomotiv sektörü dışında faaliyet gösteriyor. Ayrıca Bursa'daki firmalar, İstanbul'daki kalıpçıların müşterilerisi. Has Kalıp firması olarak fuara, ekonomik nedenlerden dolayı katılmadık. Ayrıca biz yavaş yavaş otomotiv sektöründen de çekiliyoruz. Kalp işimiz, üretim devam edecek ama otomotiv biraz sıkıntılı.
Yalçın Buruk
(Teknik 20 YKB):
"Global kriz otomotiv sektörünü de kalıp sanayiini de çok fazla etkiledi. Nitekim şu anda bizim firmamız yüzde 40 kapasite ile çalışıyor. Yüzde 60 kapasite atıl durumda. Umudumuz 2010 yılı. Otomotiv sektörünün durumuna baktığınızda, bütün projeler devam ediyor gibi. Bu elbette bize umut veriyor. Biz de devam eden projelerin bir kısmının içindeyiz ve bazı firmalarla devam eden ortak çalışmalarımız var. Dolayısıyla 2010 yılında bir takım kıpırdamalar olacak diye düşünüyorum. Ama bu krizden hemen çıkmak demek değil. Krizden çıkmak en az beş yılımızı alır. Ama kıpırdanma olması bile bizim için avantaj. Önümüzdeki yıl daha iyi olacak. Otomotiv iyi değil, evet ama otomotivden hemen çıkmak diye bir şey söz konusu olmaz. Bazı firmaların esnek yapıları vardır. Hemen dönebilirler. Mesela biz aynı zamanda tarımsal makineler üretiyoruz. Maalesef bu ekonomik kriz tarım makinelerini de etkiliyor. Bazen hükümetlerin aldığı kararlar etkili oluyor. Nitekim geçen yıl hükümet tarım makineleri ile ilgili bir destek vaadetti, tam bu mevsimde, ki bizim satışlarımızın iyi olduğu aylardır. Devlet yüzde 50 destek vereceğim, deyince vatandaş bunu beklemek için almadı. Devlet de desteği vermedi, satış yapamadık. Sonuçta bugün herkes kendi kendine çözümler üretmeye çalışıyor. Tabi ki her firma kriz dönemlerinde kendilerinde eksik olan şeyleri yerine getirme çabası içinde. Bugün mesela AR-GE çalışmaları var. Bu AR-GE'yi biz kendi içimizde yapıyoruz. Yapmazsan yerinde sayarsın, rakiplerinle aynı yere çıkamazsın. Ayrıca araştırma yapmak isteyen firmalar, bunu kendi içinde yapmak zorunda da değil. Gidip bir AR-GE firmasıyla anlaşıyorsun. Nitekim benim içinde bulunduğum pozisyonda bazı firmalarla AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Netice aldığımızda bunu da açıklayacağız. Bunu yapmak zorundayız. Ringe çıktığında rakibinle ayni sıklette olmak zorundasın, yoksa o maçı alman mümkün değil."
Ersin Korkmaz
(Ermir Teknik Müdürü):
"Plazma nitrürleme teknolojisini kullanarak, demir esaslı bütün malzemelere aşınma ve yüzey dayanımı sağlıyoruz. Dişliler, makine parçaları, dişli, sac form verme, plastik enjeksiyon kalıplarında, hidrolik sistem bileşimlerinde kullanılıyor.

Sayı: 679 - Sayı'nın Kapağı