banner6

S400 krizinin hukuki özeti

Malum, ABD ile yaşanmakta olan S400 krizi her yerde yalnızca siyasi açıklamaları ile tartışılıyor. Bu nedenle de ortada birçok yanlış anlaşılma ve yanlış ifadeler kol geziyor.

İş Dünyası 01.07.2019, 21:00 01.07.2019, 21:00
S400 krizinin hukuki özeti
Malum, ABD ile yaşanmakta olan S400 krizi her yerde yalnızca siyasi açıklamaları ile tartışılıyor. Bu nedenle de ortada birçok yanlış anlaşılma ve yanlış ifadeler kol geziyor. Ambargo kelimesi yanlış kullanılıyor, yaptırım uygulanması ihtimali olan kişi ve kuruluşlar yanlış ifade ediliyor, tüm bu sistemin kaynağı olan hukuki düzenleme hiç konuşulmuyor. Bu haftaki yazımda çok kısaca bunlara değineceğim.
Öncelikle, S400 krizi uluslararası hukukla alakası olmayan bir durum. Hukuki kaynağı tamamen, diğer yaptırım programlarında da olduğu gibi, ABD'nin kendi yerel hukuki düzenlemeleri. Kısaltması CAATSA olan (Countering America's Adversaries Through Sanctions Act) bir Amerikan federal kanunu. S400 ile ilgili olan madde de bu kanunun 231.maddesi. Maddenin başlığı da şu şekilde; "Rusya Federasyonu Hükümetinin İstihbarat veya Savunma Sektörleri ile İşlem Gerçekleştiren Kişilere Yaptırım Uygulanması. Bu kanun 2017 Ağustos'ta Trump tarafından imzalanıyor ve yürürlüğe giriyor. Kanuna göre, Rusya'dan savunma sistemi satın alan kişi ve kuruluşlara "ekonomik yaptırım uygulanması ön görülüyor.
Yani, burada bir ambargo söz konusu değil. Ambargo, geniş kapsamlı yaptırım denilen, örneğin İran'a yapılan yaptırım gibi o ülke ile yapılan tüm ticareti hedef alan bir yaptırım yolu. S400 ile ilgili yaptırım tehdidi, yalnızca o silahın alımında rol oynayan kişi ve kuruluşları hedef alıyor.
Örneğin 2018 Eylül'ünde ABD, S400 aldığı gerekçesiyle Çin'e CAATSA yaptırımını uyguladı.
Yaptırım uygulanan toplamda iki muhatap oldu, Çin Savunma Ekipmanları Geliştirme Departmanı (devlet içi kurum) ve söz konusu kurumun direktörü yaptırıma maruz kaldı.
Tabi ki böyle bir ihtimalin ülkemiz ekonomisini oldukça kötü etkileyebileceği şüphesiz, ancak tüm ülkeye ekonomik ambargo gibi bir durum söz konusu değil.
Söz konusu yaptırımın tehdidini almakta olan tek ülke de biz değiliz.
Hindistan da uzun süredir aynı durumlarla karşı karşıya. S400 satın almış olan Hindistan, ABD tarafından düzenli olarak yaptırım tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.
Daha geçen hafta Hindistan dışişleri tarafından yapılan açıklamada bu konuda ülkenin milli çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yapılacağının altı çizildi.
Kanunun 231. maddesinin B bendinde ise, asıl kritik olan husus işleniyor.
ABD milli güvenlik çıkarları için önemli olan durumlarda, ABD başkanına, söz konusu yaptırımın uygulanmaması ile ilgili muafiyet getirmesi imkânı tanınıyor.
Yani Trump'ın muafiyet uygulama ve yaptırımdan vazgeçme ihtimali var.
Ancak bu konunun da ABD kongresinde tartışılması gerekiyor. Şu anki kongre yapısında, bu işin de bir hayli karmaşık olması oldukça büyük ihtimal.
Sonuç olarak, CAATSA kanunu ve 231. madde, tüm bu yaptırım senaryolarının altyapısını oluşturuyor.
Daha önce aynı durum yaşanan ve yaptırım uygulanan Çin örneği ve halihazırda aynı tehditlerle karşı karşıya kalan Hindistan örneği mevcut.
Ayrıca, ambargo kelimesinin kullanılmaması gerekiyor. Seneye ABD'de seçim var, koltuğu güçlü şekilde tehdit edilmekte olan ve silah birlikleri tarafından baskıda olan başkanın da siyasi hamleleri düşünmüyor olması imkânsız.
Dolayısıyla, durum gerçekten teknik ve karışık.
Ülkemiz adına en iyisinin olması ve ekonomik kalkınmamızın gelişmesi dileğiyle.

Sayı: 1206 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51