banner6

SANAYIYE maliyet baskısı

Ham madde ve enerji başta olmak üzere üretimin ana kalemlerinde yaşanan maliyet artışları sanayicilerin yeni yılda da en önemli gündemi olacak. Zorlu geçen 2021’in ardından yeni yıla yeni zamlarla başlanması 2022 yılındaki belirsizlikleri artırdı.

İNCELEME 10.01.2022, 23:13 11.01.2022, 15:53
SANAYIYE maliyet baskısı

Dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle ürün temini ve ihracatta önünü görmekte zorlanan sanayiciler, bir taraftan da performans iyileştirmeleri yapıp, verimsiz uygulamaları ortadan kaldırarak, maliyet yükünü hafifletecek alternatif çözümler arıyorlar.

Semih AYDIN - Göksel BAŞARAN
Covid – 19 salgınıyla küresel ölçekte başlayan ürün tedariki ve lojistikte yaşanan sıkıntılar dünya genelinde ham madde fiyatların artırarak, tedarikini zorlaştırdı. Ham madde fiyatlarının döviz bazındaki artması, üretim maliyetlerini büyük oranda yükseltirken, yeni yılla birlikte asgari ücret ile doğal gaz ve elektriğe gelen yüksek zamlar sanayicinin 2022 yılında önünü görmesini zorlaştırdı.


Nilüfer ÇEVİKEL
TÜGİAD ve DOSABSİAD Bşk.

Üretici önünü göremiyor
İhracat bedelinin yüzde 25’inin, düzenlendiği tarihteki kur üzerinden Merkez Bankası’na satılmasını öngören düzenleme ihracatçı cephesinde kaygılara yol açtı. İhracatçı; Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine katkı sağlanması amacıyla yayınlanan talimatı, ihracatın devamı adına bir risk olarak görmüyor ancak maliyetlerin sürekli değişiyor olması sanayici için öngörülemez bir tablo yaratıyor. Yüzde 25’lik döviz kazancı Türk Lirası’na döndüğünde üretici aynı ham maddeyi ithal olarak alırken zarar etmiş olacak. Bu da ciddi kaygı yaratan bir durum. Bu kaygı da orta ve uzun vadede üretim iştahını kaçırabilecek nitelikte. Döviz kurlarındaki dengenin bozulması halinde olumsuz tablolarla karşılaşılabilir. İhracat yaparken hammadde ve yan ürünleri ithal eden sektörler, dövize ihtiyaç duyuyor. Bu pozisyonda bulunan firmalar için ciddi sıkıntılar doğurabilecek düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İhracatçının tahsilat noktasında yaşadığı sıkıntılar da mutlaka dikkate alınmalı. Rezervleri güçlendirmek adına atılan adımların sonuçları göz önünde bulundurularak iş dünyamızı yakından ilgilendiren uygulamalarda görüşlerimizin dikkate alınmasını bekliyoruz.
Üretim maliyetlerindeki kırılganlık, enerji başta olmak üzere tüm girdilerde arttı. Yeni yılla birlikte elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlar, Şubat’ta faturalara yansıyacak. Daha önce elektrik faturaları için gidilen kademeli fiyat düzenlemesi şimdi de doğalgaz için hayata geçiriliyor. Ne var ki hesaplaması yapılırken, Ocak 2021-Ocak 2022 kıyaslamasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Pandemi sebebiyle kapanmaların olduğu, üretimin durma noktasına gelecek kadar yavaşladığı bir dönemin baz alınarak kıyaslama yapılması, gerçekçi bir tablo oluşmasını engelleyecektir. Üreticiye verilen desteklerin artması, sanayiciyi üretime teşvik edecek politikaların yürürlüğe alınması gibi beklentilerimiz sürerken potansiyelimizi tehdit edecek engellerin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. İlave destekler beklerken üretim üzerindeki maliyet kırılganlığını artıran uygulamaların da günün şartları ile gözden geçirilmesini talep ediyoruz.

Erol DAĞLIOĞLU
BTSO Enerji Konseyi Bşk.

Enerji maliyetleri sanayiciyi doğrudan etkiliyor

Enerji elde etmek için kullandığımız kömürün dünya genelinde fiyatı yükseldi; dolar bazında yüzde 200 artış oldu. Doğal gazın fiyatı da yüzde 50 civarında artınca otomatikman enerjinin üretim maliyeti arttı ve bu da doğrudan enerji fiyatlarını etkiledi.

Lojistikte de sektörün enerji emtiası olan petrol fiyatları yükseldi. Orada kullanılan yakıtın fiyatı yüksek oranda artmasının sanayiye etkisi büyük olacak. Sanayinin belli başlı, teknik olmayan, konvansiyonel sanayinin en büyük girdisi enerji ve lojistik. Zaten lojistiği de enerjinin içinde görmeniz gerekir. Enerji dediğimiz şey yalnızca elektrik değildir; bunun yüzde 55’i ısıtma – soğutma dediğimiz buhar enerjisidir, yüzde 25’i elektriktir, yüzde 20’si de taşıma ve lojistiktir. Dolayısıyla sanayicinin enerjiyle ile ilgili olan kalemlerdeki artıştan etkilenmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü büyük teknolojiye sahip olmayan Türkiye sanayisi ciddi miktarda elektrik ve buhar kullanıyor. Tesisler birbirine entegre olmadığı için büyük bir lojistik maliyeti var. Tüm bunlara dövizdeki artışı da eklediğinizde üretim maliyetleri ciddi oranda artıyor.

Tüm bunlar üretici ve tüketiciye enflasyon olarak yansıyacak. Piyasanın biraz oturması gerekiyor. Yukarı ya da aşağı yönlü değil, bir yerde dengelenmesi gerekiyor. Firmalar ürünlerini satıyor ama bunun yerine aldığı malı sattığından daha pahalıya alıyor. Aldıkları ham maddeyi satışlarından ya da kendi öz sermayelerinden karşılayamayan firmalar bankalardan yüksek faizli kredi çekmek durumunda kalıyor. Bunu da karşılamak için satış fiyatlarını artırma yoluna gidiyor. Bu durum da enflasyona yansıyor.

Asgari ücret aslında yüzde 36 civarında arttı. İşverenin üzerindeki bazı vergi yüklerinin kaldırılması neticesinde işçinin eline geçen rakam yüzde 50 arttı ama gerçek zam oranı yüzde 36 oldu. Ancak işverenler, bunu asgari ücretin maaş alan mavi yakalı ve beyaz yakalı çalışanlarına anlatmakta zorlanacak. Çünkü onların da yüzde 50 maaş zammı beklentisi var. Bu maaşı vermezsen de olmaz. Haliyle firmalar, zammı verecek ama daha az adamla çalışma yoluna gidecek. Bu maliyetleri karşılamak için de giderleri kısma yoluna gidecek. Önümüzdeki süreçte ihracat yapan, nakit akışını kontrol edebilen şirketler ayakta kalacak.

Bu sıkıntıları aşabilmemiz için öncelikle piyasanın regüle olması lazım. Teşhis koyabilmek için tahlillere ihtiyaç var. Bu tahlilleri yapabilmek için de stabil hale gelmemiz lazım. Stabil hale gelmeden hiçbir firma büyük yatırımlar imzalamaz. Yatırım olmazsa istihdam olmaz. Zaten bir istihdam eksilmesi yaşayacağız. Bunları böyle düşünürsen mutlaka piyasanın öncelikle stabil olması lazım. Biz dolar kurunu, faizi bir yerde görüp, o noktada devam edeceğini bilmeliyiz. Dünyada yaşanan fiyat artışlarının yanında Türkiye’de faiz ve kur baskısı var. Tüm dünyada fiyatlar ciddi oranda artıyor, global anlamda bir emtia krizi var. Ama şu anda Türkiye’nin yapması gereken faiz oranlarını ve döviz kurunu stabil hale getirmesi.


Hüseyin Burak ARAS
Gökçelik A.Ş. İş Glş. Md.

Dövizdeki dalgalanmalar dengemizi bozdu

Özellikle enerji fiyatları başta olmak üzere üretimde kullanılan birçok ham maddenin fiyatı döviz bazında artış gösterdi. Firma olarak üretimimizde metal ve demir dışı metallerin yanında ahşap ürünleri ile çok sayıda yardımcı ara malzemesi kullanıyoruz. Kullandığımız bu ürünlerin fiyatları dünyada olduğu gibi bizde de arttı. Fakat dövizdeki sert dalgalanmalar bütün dengemizi alt üst etti.

Hem üreten hem de ihracat yapan bir firma olarak, 45 yıllık geleneğimiz doğrultusunda çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek adına gerekeni yapmaya çalışıyoruz.

Çok yüksek oranda kullandığımız enerjide yılın son ayında yaşanan fiyat artışları ve diğer girdi kalemlerindeki zamlar üretimimizi olumsuz yönden etkileyecektir. Bunun yanında kendi altyapı maliyetlerini kendileri karşılayan organize sanayi bölgelerindeki firmalar olarak zor bir dönemden geçeceğimizi hissediyorum. Üretim maliyetlerindeki tüm bu artışlar doğal olarak satış fiyatlarına da yansımakta. Bu noktada da arz talep dengesinde oluşacak durum önem kazanıyor.

Fakat tüm bunlara rağmen Türk sanayicisi ve üreticisi zor zamanlarda başarılı olmaya bugüne kadar başarabilmiştir. Bunun en güzel örneği de 200 milyar doların üzerindeki rekor ihracat performansımızdır.

Üreticiler olarak bizler, alınan kararların sürdürülebilir olmasını isteriz. Özellikle ihracat gelirleri ile alınan kararların çok dikkatle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ihracatçı firmalar döviz getirdikleri gibi, diğer taraftan da döviz ile borçlanmakta.


Taner YILMAZ
MAY Fren Gen. Md.

Maliyet artışları işsizliği tetikleyebilir

2021 yılı içerisinde ham madde fiyatlarında yaşanan artışlar üretim maliyetlerimizi yükselten en önemli girdi kalemi oldu. Türk lirasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi ile küresel çapta ham madde fiyatlarında dolar ve euro bazındaki artışlar üretim maliyetlerimizi ciddi anlamda etkiledi. Asgari ücrete yapılan yüzde 50 zammın yanında doğal gaz ve elektriğe yapılan yüzde 50’nin üzerinden zamlar finans açısından sanayiciyi oldukça zorlayacaktır. Bu durumun işsizliği belli oranda tetikleme ihtimalini yüksek olarak görüyorum. Sonuçta işletmeler bu finans yükünün altından kalkamadıklarında otomatik olarak eleman sayısında küçülme stratejisini uygulayabilirler. Üretim maliyetlerindeki artışları sübvanse edebilmek adına firma olarak kendi içimizde maliyet iyileştirmeleri ve verimsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik ciddi çalışmalar başlattık. Maliyet artışlarını verimsizlikten kaynaklanan maliyetlerin önüne geçerek tolere etmeyi planlıyoruz.

Çiğdem DEĞİRMENCİOĞLU
Elatek YKB Vekili 

Riskli bir döneme girdik

2021 yılı itibariyle üretim maliyetlerimizin ana kalemlerinin makro düzeyde arttığı bir dönem geçirdik ve maliyet artışlarımız halen de devam etmektedir.

Sanayiciler olarak üretim maliyet girdilerimizi oluşturan hammadde, lojistik ve enerji krizini yönetmek durumunda kaldık. Global pazarda yaşanan tedarik zincirinin bozulmasıyla hammadde emtia fiyatları en üst seviye gelmiş durumdadır, bunun sebepleri arasında global pazardaki enerji artışı, lojistik maliyetlerinin artması ve yüksek enflasyon gelmektedir. Diğer önemli üretim maliyet kalemimiz olan enerji fiyatları ise; doğalgaz 1 yılda yüzde 197,5 artarken, elektrik fiyatları yüzde 157 oranında artmıştır. Sanayiciler olarak önümüzü göremediğimiz bir dönem içerisindeyiz. Aslında sektöre reel yansıyan maliyet artışı üretici fiyat endeksinin de oldukça üzerindedir.

Bu riskleri tespit etmek adına 2021 yılının son çeyreğinde maliyet çalışmalarımıza odaklandık, bütçe çalışmalarımızı farklı senaryolar ile çalışarak ilerlettik. Buna rağmen maliyetlerdeki ve dövizdeki ani dalgalanmalar net tabloyu görmemizi mümkün kılmıyor.

Sanayiciler açısından riskli bir döneme girmiş bulunmaktayız. Üretim maliyetlerinin istikrarlı olmasına ve güven ortamının oluşturulmasına yönelik politikaların düzenlenmesine ihtiyacımız var.

İlave olarak ihracat bedellerinin yüzde 25’lik döviz kazancı TL’ye dönme tebliği ile ihracatçılar olarak ani kur dalgalanmalarından ciddi zarar etme riski taşıyoruz. Bu tebliğ ile ilgili ihracatçıyı döviz kuru riskine atılmaması yönünde değişiklik yapılmasını bekliyoruz.

Ülkemizin ve sektörümüzün büyümesinin ihracattan geçtiğine inanıyorum. Global pazarda artan üretim maliyetlerimizle birlikte rekabetçiliğimizi kaybetmemek adına sürekli iyileştirme çalışmalarına ve endirekt maliyetlerimizi düşürme politikalarına odaklandık.

Enerjiyi doğru kullanmak adına çevre politikamızı tekrar gözden geçirdik, israf ve kayıplara odaklandık. Üretim tesisimize güneş enerjisi santrali yatırımımızı gerçekleştirdik. Güneş enerji yatırımımız hem çevreyi koruyor hem de artan enerji maliyetlerine karşı bizi olumlu yönde desteklemektedir.

 Aygül AYLA
Büke Plastik Gen. Md.

Zamları kaldıracak durumumuz kalmadı
Geçtiğimiz yılın sonlarında plastik malzeme üretiminde kullandığımız ham maddelerin fiyatları kura bağlı olarak artış gösterdi. Bununla birlikte ham madde tedarikinde yaşadığımız sıkıntılar ve enerji maliyetlerinin yükselmesi firmamızı zorlayan diğer önemli önemli unsurlar oldu.
Asgari ücretteki artış, doğal gaz ve elektriğe gelen zamlar, ham madde ve diğer üretim malzemelerindeki fiyat artışları ister istemez üretim süreçlerimizde aksamalar yaşanmasına neden olacak. En nihayetinde üretici ham madde temin edemeyip, üretim yapamazsa çalışan ne yapacak? Bu sıkıntılar ilerleyen süreçte de devam ederse hepimiz için üzücü sonuçlarla karşı karşıya kalacağız. Fiyat artışlarını sübvanse etmek için hemen hemen tüm yolları denedik. Tüm gider kalemlerimizde kısıtlamaya gittik. Temennimiz bir an önce olumsuzlukların düzelmesi. Çünkü artık fiyat artışlarını, zamları kaldıracak durumumuz kalmadı.


Melih İYİGÜLLÜ
İyigüllü Şirketler Gr. İş. Glş. Md.

Maliyet artışları ürün fiyatlarını etkiliyor
Geçtiğimiz yıl ham madde fiyatlarındaki artışlar üretim maliyetlerimizi artıran en önemli sebep oldu. Bununla birlikte döviz kurlarının yükselmesi de üretim maliyetlerimizi doğrudan etkiledi.  
Asgari ücretin yüzde 50 civarında artırılması ve son olarak doğal gazda sanayi abonelerine yüzde 50 zam yapılması üretimimizde ciddi bir maliyet artışına yol açacak, dolayısıyla satış fiyatları da artacak. Bu durum önümüzdeki süreçte satışları olumsuz etkileyebilir. Üretim maliyetlerinde yaşanan artışları sübvanse edebilmek için maliyet artışlarını satış fiyatlarımıza yansıtmaktan başka şansımız yok. Tabii süreçlerimizi optimize ederek bir kısmını karlılığımızı etkilemeden telafi etme olanağımız olacak fakat büyük bir kısmını sektörün geri kalanı gibi ürün fiyatlarımıza yansıtmak zorundayız.


Tülay HACIOĞLU ŞENGÜL
Maysan Mando Gen. Md.

Kurdaki değişimler öngörülebilirliği zorlaştırıyor

Pandeminin de etkileriyle 2021 yılı tüm dünya açısından zorlu geçti. Bu süreç, özellikle tedarik zincirinde de önemli kırılmalara yol açarken, hammadde tedarikinde ithalata bağımlı olan sektörler bu durumdan çok etkilendi. Otomotiv sektöründe ara mal ithalatı çok yoğundur, döviz kurlarında yaşadığımız büyük değişiklikler, maliyet anlamında öngörülebilirliği büyük ölçüde zorlaştırıyor.  Pandemi etkisinin yanı sıra; Amerika-Çin ticaret savaşları, çip darboğazı, sac ve plastik hammadde krizi derken; konteyner yetersizliği malzeme bulunabilirliğini azalttı.

Diğer yandan müşteri taleplerindeki dalgalanma da belirsizliği artırdı. Bunun yanında, döviz kurlarındaki ani yükselişler fiyatları ve dolayısı ile satışları etkilemekte.  

Pandemi nedeniyle yaşanan çip krizi sektörün 2021’deki en önemli sorunlarının başında geldi. Yaşanan bu çip krizinin otomotiv sektörüne verdiği hasar 2021’de 110 milyar dolar büyüklüğündeydi ve GM, Ford, Volkswagen, Stellantis, Renault-Nissan-Mitsubishi dahil olmak dünyanın tüm otomotiv ana sanayi üreticileri başta olmak üzere sektördeki tüm firmaları etkiledi. Maysan Mando olarak da küresel düzeyde yaşanan bu zorluklardan etkilendik. Bu süreçte karşımıza çıkan belirsizliklere karşı; kendimizi finansal ve operasyonel açıdan tüm organizasyon yapımızı hazır tutabilmek için proaktif ve çevik bir yaklaşımla geliştirdiğimiz farklı senaryolar ve veri analizi bazlı öngörüler çerçevesinde ilerliyoruz. Asgari ücret oranındaki zam oranının yanı sıra elektriğe ve doğalgaza yapılan zamlar da kuşkusuz sanayicinin yükünü artırmış durumda, çünkü sanayicinin önemli gider kalemlerinin başında enerji geliyor. Artan maliyet yüküne rağmen bizler, katma değerli üretmeye ve maliyet yönetimini her zamankinden daha etkin yapmaya devam edeceğiz.  İş dünyasının ve dünyamızın yüzleşmekte olduğu bu belirsizlik döneminde, tüm paydaşlarımızla kurduğumuz temaslarda öngörü ve fikir paylaşımının bizleri daha güçlü, duyarlı ve çevik kıldığına inanıyoruz. Sağduyulu ve tedbirli bir yaklaşımla, istikrarsızlık, belirsizlik ve karmaşıklık ortamının bizlere empoze edebileceği tehditleri ve riskleri fırsata dönüştürmeye çabalıyoruz.  

Emin DİREKÇİ
Rota Ofset Gn. Md.

Artışları yansıtacağınız yer müşteridir

Geçtiğimiz yılın ortalarında hareketlenmeye başlayan ana ham madde fiyatları yılsonuna doğru döviz cinsinden yaklaşık yüzde 90 oranında arttı. Dövizde yaşanan hareketlenmeler sonucunda sektörde ham maddenin nihai fiyat değişimi 3 katına yaklaştı. Ülkemizde imal edilen ham madde yurtdışına giderken, biz bunlar ithal etmek durumunda kaldık. Bu alımlarda ödeme vadeleri ortadan kalktı ve nakde döndü. Dolayısıyla malzeme temininde zorluklar ve gecikmeler başladı. Bu durumun temel sebepleri ise; dünyada birçok ham maddenin temininde iklimin etkili olması, ülkelerin stratejik malzemelerde ihracatı azaltması nedeniyle malzeme bulmanın zorlaşması, yüksek enflasyonun birçok ülkede sorun olması ile ekonomideki başarısızlık ve güvensizliğin hayatı her yönde etkilemesidir. 
Asgari ücrete gelen fiili yüzde 50 artış çalışanlar adına yeterli olmasa da yıllık enflasyonun yüzde 15 üzerinde gerçekleşti. Ayrıca enerjide de yeni yıl itibariyle büyük artışlar gerçekleşti.  
Firmalar çalışanlarına enflasyon oranında zam yapılacakken, yeni asgari ücret birçok maaşın aynı seviyeye gelmesine ve birbirine yaklaşmasına sebep oldu. Bu durum maaşların arasındaki fark azaltırken, reel artışlar işverenden kaynaklanmayan adaletsizlikleri doğuracak. Tüm sanayicinin ortak ana giderlerinden biri olan enerji tüketimi, bazı sektörleri çok yüksek oranda olumsuz etkileyecektir.
Ham madde, işçilik, genel personel gideri, enerji ve vergi zaten bir maliyeti oluşturan etmenleri tümüdür. Ülkemizde bu başlıkların tamamında büyük artışlar yaşandı. Maliyetler ve fiyatlar en az iki hatta üç katına kadar arttı. Bu durum nakit ihtiyacını da çok artıracakken paraya erişim ve parayı satın alma maliyeti de çok arttı.
Tüm bu artışları talep edeceğiniz ve yansıtacağınız yer müşteridir.  Biz de yaşanan bu durumu müşterilerimizle paylaşıyoruz. Fiyatlarımızı artık günlük olarak güncellemek durumunda kaldık. Ödemelerimizin en az yarısını nakit talep ediyoruz. Her konuda verimlilik, maliyet azaltma ve tasarruf çalışmalarımızı daha da artırıyoruz.
Her şeye rağmen mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Yeni pazarlar, yeni müşteriler, yeni ürünler, ileri teknoloji, ortak akıl, inovasyon çalışmalarımız hep devam edecek. Birlikte başarabiliriz…


Serdar SAĞLAM
Yavuzlar Dişi YKB. Yrd.

Tedarikçilerin satış politikası değişti

Kullandığımız metal ham madde ürünlerinde 2 kata varan fiyat artışları yaşadık. Bunun ana nedeni kurdaki aşırı artıştır. Kurdaki artış tüm üretim tüketim kalemlerinde birbirinin üstüne binerek bizlere yansıdı. Bu ani fiyat artışları tedarikçilerimizin satış politikalarını da değiştirdi. Vadeli satıştan döviz kurlu peşin satışlara döndüler. Bu durum stokta ham madde bulma durumunu da olumsuz yönde etkiledi. Ham madde ilk sıradaki en büyük girdi, sonrasında kesici takımlar, elektrik, doğal gaz gibi konular sırasıyla bizi zorlayan girdiler oldu. Açıkçası asgari ücrete gelen bu zam oranı çekirdek bir aile için yüksek gözükse de aslında yetersiz bir rakam. Asgari ücret zammına işveren acısından bakarsak oldukça yüksek bir oran, çünkü bizim gibi nitelikli elemanların çalıştırılması gereken bir sektörde asgari ücrete gelen zammı kabul ettik, ancak diğer nitelikli çalışanlarımıza yapacağımız zam oranı konusunda bizleri düşündürmekte. Geçtiğimiz sene mümkün olduğunca gelen fiyat artışlarını müşterilerimize yansıtmamaya çalıştık ve yeni yılı bekledik. Yeni yıl ile tüm maliyetler değişecek ve müşterilerimize bunu yansıtmak durumunda kalacağız. Yurt içi müşterilerimizde vade kısaltma ve peşin ödemelerde biraz daha indirim yapma konularını geliştirdik. Tedarikçilerimiz ile yeni anlaşmalar yaparak toplu alım ve peşin ödeme gibi uygulamalar yaparak satın alma yaparken kar etmeye çalışıyoruz.  İhracat hedeflerimizi büyütüyoruz. 

Hakan SÖĞÜNMEZ
Sönmez Makina Gen. Md.

Çözüm nitelikli işler üretmek

2021’de üretim maliyetlerinde başta demir, çelik, alüminyum, saç, profil gibi ham maddelerde çok yüksek oranlarda artışlar oldu. 2022 yılının ilk zamları da gelmeye başladı. Maalesef ülkemizde enflasyonist bir ortam oluştu. Piyasaların çok yüksek iniş çıkışlar yapması tedarik sorununu giderek daha da zorlaştırmakta. Yeni ekonomik düzenlemelerin faydalı olmasını diliyorum.

Asgari ücret artışı yüzde 50 oranında gerçekleşti. Hükümetimiz işverenin yapacak olduğu zamlarla bonkör davranırken memur zamların da kısıtlama ya gitti. Başkasının parası ile cömertlik yapmak daha kolay gibi bir anlayış oluştuğunu zannediyorum. Konunun diğer yüzü ise zaten 4 bin 250 lira civarında maaş düşük bir rakam. Bu ücretler ile çalışanlarımızın geçinmesi mümkün değil. Bizim şirketlerimizde bu maaşlar zaten verilmiyor. Nitelikli işler üretildiği için bu maaşlara zaten personel istihdam etmiyoruz. Nitelikli işler üretebilirsek hem çalışanlarımız rahat bir nefes alır hem de işverenlerimiz.

Maliyet artışları nedeniyle üretim kalemlerinden kısmak yerine Ar – Ge’ye yoğunlaşıp, nitelikli ürünler üreterek başarılı olmayı tercih ediyoruz. 2021’de bu çalışmalarımız meyvelerini verdi. Yeni yılda da 3 farklı model ile piyasalara giriş yapacağız. Ancak bu yılda finans piyasalarında aşırı dalgalanmalar yaşanmaması çok önemli. En büyük temennimiz bu.

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51