banner6

Ekonomide yeni umutlar

Ekonomide yeni umutlar

İNCELEME 16.12.2019, 22:00 16.12.2019, 22:00
Ekonomide yeni umutlar
Elif Didem DANACIOĞLU

Türkiye ekonomisini sırtlayan iş dünyası ve sektörler açısından 2019 yılı pek çok zorluğa sahne oldu. Enflasyonun tırmanması, dolar kurunda yükselen tırmanış, faiz artışları ile pek çok yatırımda planları olumsuz etkiledi. Bu dönemde, 2019 yılına umutla başlayan sektörlerin ihracat performansı ise merak konusu oldu. Ekohaber Gazetesi olarak Merkez Bankası faiz indiriminden büyüme rakamlarına, enflasyondan cari işlemler hesabına kadar ekonomide yaşanan son gelişmeleri mercek altına aldık.

Türkiye ekonomisinde bu yılın inişli çıkışlı geçtiğini ifade eden iş insanları, özellikle son çeyrekte alınan işaretlerle 2020 yılından daha umutlu olduklarını belirtti. İş dünyasının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimine ilişkin yaptığı açıklamada, kararın iş dünyası için motive edici olduğunun altı çizildi. İş dünyası, faiz indirimi ile düşen finansman maliyetinin yatırıma, istihdama ve nihayetinde büyümeye ilişkin tüm parametrelere olumlu etki yaptığını söyledi.

Türkiye ekonomisi önemli bir dönemden geçti. Bir yandan yüksek enflasyon ve yüksek faizler diğer yandan da döviz kurlarının ham madde ve maliyet üzerinde yarttığı ciddi seyir, reel sektörün performansını olumsuz etkiledi.
Bu açıdan iş dünyası ve sektörler açısından ekonomide yaşanacak gelişmeler hayati önem taşımakta. Ekonomik saldırıların ardından hükümetin hızla karşılık verdiğine dikkati çeken iş dünyası, ardarda açıklanan ekonomik paketler ve teşvikler ekonominin büyük hasarlar görmesini engellediğini belirtti. 2020 yılında faizlerde ve enflasyonda tek haneli rakamlar hedefleyen iş dünyası, faizin ve enflasyonun gerilemesi yatırımların da istihdamın da yükselmesi olduğunu ve yatırım ve istihdam artınca üretim ve ihracatın artacağını belirttiler. Bu gelişmelerin iş dünyasının 2020 yılı ile ilgili umudunu arttırdığı büyüme ve faiz indirimindeki gelişmeleri yansıttık.

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 12'ye indirdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 200 baz puan düşürerek yüzde 14'ten yüzde 12'ye çekti.
TCMB tarafından faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, son döneme ilişkin verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösterdiği belirtildi.
İktisadi faaliyetin sektörel yayılımındaki iyileşmenin devam etmekle birlikte yatırımların zayıf seyrini sürdürdüğü ifade edilen duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisi sürerken küresel büyüme görünümündeki zayıflama dış talebi kısmen yavaşlatmaktadır. Net ihracatın büyümeye katkısı gerilerken, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin alınan tedbirlerin de katkısıyla önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir. Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirmektedir. Mevcut küresel finansal koşullar gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemekle birlikte, korumacılık önlemlerinin ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.
Duyuruda, enflasyon görünümündeki iyileşmenin devam etmekte olduğu ve enflasyon beklentilerinde genele yayılan bir düzelme gözlendiği bildirildi.
Türk lirasındaki istikrarlı seyrin yanı sıra iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinin ılımlı seyrettiği ifade edilen duyuruda, "Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurlarının ılımlı seyretmesine katkıda bulunmaktadır. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yıl sonu itibarıyla enflasyonun Ekim Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin alt sınırına yakın gerçekleşebileceğine ve 2020 yılı için öngörülen dezenflasyon patikasına dair risklerin dengeli olduğuna işaret etmektedir değerlendirmelerine yer verildi.
Duyuruda, kurulun, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 200 baz puan indirilmesine karar verdiği belirtildi.

İŞ DÜNYASI, FAİZ
İNDİRİMİNİN BÜYÜMEYE İVME KAZANDIRMASINI
BEKLİYOR

8"DÜNYADA CİDDİ
RAKİPLERİMİZ VAR
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, "Merkez Bankası beklentiler yönünde 200 baz puanlık bir faiz indiriminde bulunmuştur. 2020 yılında Türkiye'nin beklenen % 3'ün üzerinde büyüme oranını yakalaması için atılan bu adım bu yılın en son adımıdır. Enflasyonda % 9 gibi tek hanenin yakalanması ile birlikte 2020'de faiz düzeyinde daha aşağıların görülmesi de mümkün olacaktır. Uzun süredir tekrarladığımız üzere, uzun soluklu yapısal reformlarla desteklendiği takdirde faiz indirimlerini olumlu karşılıyoruz. Bundan sonra çok fazla marjımız kalmadı. İleride TL için bir risk oluşmaması için minimum bir reel faiz gerekiyor. Dünyada ciddi rakiplerimiz var, ihtiyacımız olan sermayeyi çekmek için onların yanında dezavantajlı duruma düşmememiz gerekiyor. Şu anda piyasadaki fiyat yapışkanlığı ile topyekün mücadelede elde edilecek başarı üzerine yoğunlaşılması gerekmektedir. Kurun, faiz kararlarına tepkisi de Merkez Bankasının doğru yolda olduğunun en net göstergesidir. Merkez Bankası bu son indirim ile tüm marjını kullandı, bundan sonra yapılacak tüm indirimler tamamen enflasyondaki düşüşe bağlı olacak. Enflasyonda yaşanan gerileme ile birlikte mevcut faiz indirimini de dikkate alarak, bankaların ve diğer finansal kurumların iç piyasayı canlandırıcı hamlelerde bulunmalarını bekliyoruzdedi.

8"İNDİRİM MOTİVASYON
ARTIŞI ANLAMINA GELİYOR
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi Başkanı Nihat Alpay, faiz indirimine yönelik değerlendirmelerde bulundu. MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Nihat Alpay, "Yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla 2,3 ve 1,6 puan küçülen Türkiye ekonomisinde, T.C. Merkez Bankası'nın faiz indirimi sürecini başlattığı Temmuz ayından itibaren toparlanma sürecinin hızlanacağını öngörmüştük. Nitekim faiz indirimleriyle birlikte canlanan ekonomik aktivite, yılın üçüncü çeyreği itibariyle Türkiye ekonomisini pozitif büyüme sürecine geri döndürmüştü. Alınan kararla politika faizinin yüzde 12 seviyesine çekilmesi de reel sektör adına 2020 yılına yönelik ciddi bir motivasyon artışı anlamına geliyor. Üçüncü çeyrekte büyümeyi en çok sınırlandıran kalem, 3,4 puan ile yatırım harcamaları olmuştu. Ancak önümüzdeki yıla ilişkin yüzde 5 seviyesindeki büyüme hedefine varabilmemiz için; yalnızca iç talep değil, aynı zamanda yatırımlarda da pozitife dönmemiz gerekiyor. Bu bağlamda; T.C. Merkez Bankası tarafından alınan faiz indirimi kararının, önümüzdeki dönemde yatırım harcamalarına da olumlu yansıyacağını ve böylelikle Türkiye ekonomisinin büyüme hedefine zorlanmadan ulaşacağını düşünüyoruzdedi.

8"BÜYÜME PATİKASINA
GERİ DÖNEN ÜLKEMİZE
DAHA FAZLA İVME
KAZANDIRACAKTIR
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimi kararına ilişkin, "Faiz indirimleri, önümüzdeki dönemde hem yatırımlara hem de istihdama önemli derecede katkı sağlayacak ve büyüme patikasına geri dönen ülkemize daha fazla ivme kazandıracaktır ifadesini kullandı. Son faiz indiriminin, ekonomideki pozitif görünümün açık bir göstergesi olduğuna işaret eden Olpak, "Ülkemizin finansal varlıklarında istikrarın güçlenmesi ve enflasyon oranlarında beklentilerin üzerinde iyileşmesi, faiz indirimlerinin önü açmaya devam ediyor. Faiz indirimleri, önümüzdeki dönemde hem yatırımlara hem de istihdama önemli derecede katkı sağlayacak ve büyüme patikasına geri dönen ülkemize daha fazla ivme kazandıracaktır değerlendirmesinde bulundu. Merkez Bankası'nın piyasa gerçeklerini gözeten bu tavrını desteklediklerini aktaran Olpak, şunları söyledi: "Bu noktada sıranın bankacılık sektöründe olduğunu ve bu karar sonrasında piyasaya uyguladıkları faizi en kısa sürede makul seviyelere çekmelerini bekliyoruz. Bizim önümüzü asıl açacak olan piyasa faizleridir. DEİK olarak iktisadi aktivitemizi güçlendirecek, ülkemizin ve ekonomimizin menfaati yönünde atılacak her adımı desteklemeye ve her zamankinden büyük bir gayretle uluslararası arenada iş dünyamızın sesi olmaya devam edeceğiz.

8"FAİZ İNDİRİM KARARINDA EN BÜYÜK ETKEN
KÜRESEL PİYASALARDA
YAŞANAN GELİŞMELER
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi Rüstem Çetinkaya da TCMB'nin faiz indirimleri ile kredi faizlerindeki düşüşün reel sektörün yatırımlarını ve hanehalkının talebini artırmasıyla piyasalarda bir hareketlenme olduğunu belirterek, "Son çeyrekte yapılan faiz indirimlerini göz önünde bulundurursak 4'üncü çeyrek ve 2020 yılı büyüme rakamları beklentinin de üstünde gerçekleşebilir. Karar sonrası piyasalardan herhangi bir hareket görülmezken, ilerleyen dönemde kurda volatilitenin azalması, ülke risk primindeki gevşeme ve risklerin azalması da reel sektör açısından büyük önem taşıyor ifadelerini kullandı.Faiz indiriminin piyasa beklentilerine paralel olduğunu aktaran Çetinkaya, "Faiz indirim kararında en büyük etkenin küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aldığı faiz kararı sonrası Fed Başkanı Jerome Powell'ın yaptığı ‘güvercin' açıklamalarda uzun süre faiz artırmayı düşünmediğini ve hatta gerekirse Fed'in uzun vadeli tahvil alımları yapabileceğini belirtmesinin ardından gelişen ülkelere paranın gitme ihtimalinin azalmasının bu kararda etkili olduğunu söyleyebiliriz değerlendirmesinde bulundu. Cari enflasyon ile gelecek yıl enflasyon beklentilerinin Merkez Bankası politika faizi ile arasındaki farkın azaldığına dikkati çeken Çetinkaya, bunun da reel faiz vermeye devam edeceğini belirten TCMB'nin son dönemlerde yaptığı 1200 baz puanlık faiz indirimlerinde yavaşlamaya gideceğini gösterdiğini söyledi. Çetinkaya, "Bir önceki Para Politikası Kurulu metninde yer alan para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon ile güçlü uyumlu olduğunu belirten Merkez'in burada ‘güçlü' kelimesini kaldırarak sadece ‘uyumlu' olduğunu belirtmiş olması da faiz indirimlerinde yavaşlama sinyali olarak algılanabilir. Faiz indirimleri 2020 yılının ilk çeyreğinden sonra başlayabilir yorumunda bulundu.

8"YATIRIMCI
İŞTAHI ARTACAK
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin etkisinin 2020 yılında daha net bir şekilde görülmeye başlanacağına işaret eden Çetinkaya, gelecek yıl yatırım iştahında bir artış beklediklerini ve buna paralel olarak da yatırımların artacağını aktardı. Çetinkaya, "İlk 2 çeyrekte daralan hanehalkının tüketim harcamaları üçüncü çeyrekte yön değiştirdi ve yukarı döndü. Ayrıca, inşaat sektöründe yıllık bazda 5 çeyrektir devam eden daralma da konut kredileri faizlerinde başlayan düşüşler sonucunda üçüncü çeyrekte az da olsa arttı. Faiz indirimleriyle gerileyen kredi faizlerini de göz önüne alırsak son çeyrekte bu kalemlerde genişlemenin devam edeceğini beklemek yanlış olmaz. Ayrıca, reel sektörün bir süredir ellerinde bulunan stokları üzerinden iş yaptığını biliyoruz. O stokların da neredeyse sıfıra yaklaştığını göz önüne alırsak, Merkez'in hamleleriyle talepte yaşanan yükseliş ve yatırımların kredi maliyetlerindeki düşüş ile ara malı ithalatının artışı, yatırımları pozitif etkileyerek piyasaların canlanmasını sağlayacak. Öte yandan, ticaret savaşlarında son dönemde gelen olumlu haberler ve azalan riskler ekonomide dipten dönüşün gerçekleştiğini ve ihracattaki toparlanmanın süreceğinin işaretlerini veriyordedi.


Merkez Bankası aralık ayı beklenti anketi
•Cari yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 11,62'ye geriledi.
•Yıl sonu cari işlemler dengesi beklentisi 1 milyar 206,1 milyon dolar fazla olarak
kayıtlara geçti.
•2019 sonu dolar/TL beklentisi 5,9055'ten 5,8166'ya düştü.

"TCMB, reel sektör, finansal sektör temsilcileri ve profesyonellerden oluşan 67 katılımcıyla gerçekleştirdiği "2019 yılı Aralık ayı Beklenti Anketini yayımladı.
Bir önceki anket döneminde yüzde 0,72 olan aralık ayı TÜFE beklentisi, bu anket döneminde yüzde 0,59'a geriledi. 2020 Ocak ayı TÜFE beklentisi aynı anket döneminde yüzde 1,26'dan yüzde 1,16'ya düştü.
Cari yıl sonu TÜFE beklentisi önceki anket döneminde yüzde 12,18 iken, aralıkta yüzde 11,62'ye geriledi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 10,46'dan yüzde 10,07'ye, 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise yüzde 9,16'dan yüzde 8,94'e indi. Katılımcıların yıl sonu dolar/TL beklentisi 5,9055'ten 5,8166'ya düştü. 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi ise önceki döneme göre artarak 6,3239'dan 6,3527'ye yükseldi. Bir önceki anket döneminde 585,8 milyon dolar olan yıl sonu cari işlemler fazlası beklentisi, bu dönemde 1 milyar 206,1 milyon dolara çıktı. Bir önceki anket döneminde 13,3 milyar dolar olan 2020 yılı cari işlemler açığı beklentisi de bu anket döneminde 13,9 milyar dolara çıktı. GSYH 2019 yılı büyüme beklentisi, yüzde 0,3'ten yüzde 0,4'e, 2020 yılına ilişkin büyüme beklentisi de yüzde 3,1'den yüzde 3,2'ye yükseldi. Cari ay sonu TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama maliyeti beklentisi yüzde 13,83'ten yüzde 12,41'e indi.TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay ve 12 ay sonrası beklentileri sırasıyla yüzde 12,52 ve yüzde 10,60 olarak kayıtlara geçti.


Cari işlemler hesabı üst üste 5 aydır fazla veriyor
Türkiye'nin 12 aylık cari işlemler hesabı yılın ikinci yarısından itibaren cari fazla vermeyi sürdürüyor. Türkiye'nin son 12 aylık cari işlemler hesabı ekimde 4 milyar 336 milyon dolarla üst üste beş aydır fazla veriyor. Ekonomideki dengelenme süreciyle birlikte makro verilerde düzeltme hareketleri yaşanırken, bunun en güzel örneği cari işlemler hesabında görüldü.
Cari işlemler hesabı ekimde 1 milyar 549 milyon dolar fazla verdi. Geçen yıl mayıs ayında 58 milyar dolara yaklaşan 12 aylık cari açık, hükümetin ve ekonomi yönetiminin aldığı tedbir ve yeni uygulamalarla düşüş trendine girdi. Geçen yılın ikinci yarısından itibaren cari açıkta başlayan gerileme 12 ayın ardından cari fazla noktasına geldi. Bu yılın haziran ayından itibaren başlayan cari fazla üst üste beşinci ayına girdi. Ekimde 12 aylık cari fazla bir önceki aya göre 1,1 milyar dolar azalışla 4 milyar 336 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ekim 2018'de yıllıklandırılmış cari açık 38,9 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. Cari fazla aylık bazda da ekimde 1 milyar 549 milyon dolarla üst üste dört aydır pozitif tarafta olmayı sürdürdü.
Analistler, yılın kalan 2 ayında da cari fazla verileceğini, böylece cari işlemler hesabının 1,5-2 milyar dolar fazla ile 2019'u tamamlayacağını belirtti. İktisadi faaliyetteki dinamizmin yansıması sonucu cari fazlanın artık daha fazla artmasının beklenmeyeceğini dile getiren analistler, Türk ekonomisinin 2020'de potansiyel büyümesine yakınsamasıyla birlikte cari işlemler hesabının da yeni akışına doğru yöneleceğini söyledi.

Enflasyon kasımda yüzde 0,38 arttı
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasımda aylık bazda yüzde 0,38 yükselirken, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 0,08 düşüş gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 10,56, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 4,26 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kasım ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 15,87, yurt içi üretici fiyatları yüzde 19,68 arttı. Aylık bazda TÜFE yüzde 0,38 artarken, Yİ-ÜFE yüzde 0,08 azaldı. TÜFE, kasımda geçen yılın aralık ayına göre yüzde 11,01, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,56 yükseldi. Yİ-ÜFE ise Aralık 2018'e göre yüzde 6,63, geçen yılın kasım ayına göre yüzde 4,26 arttı. 

Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 büyüdü
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın üçüncü çeyreğine (temmuz-eylül) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,9 arttı. 
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, bu yılın üçüncü 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,5 artarak 1 trilyon 145 milyar 99 milyon lira olarak gerçekleşti. GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 3,8, sanayi sektörünün yüzde 1,6 artarken, inşaat sektörünün yüzde 7,8 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri de yüzde 0,6 artış gösterdi.
TÜİK, bu yılın birinci ve ikinci çeyrek büyüme rakamlarında da revizyona gitti.

İŞ DÜNYASI
GELECEKTEN ÜMİTLİ...

8"BU BÜYÜME
MORALLERİMİZİ VE
GELECEĞE DAİR
ÜMİTLERİMİZİ ARTIRDI
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 2019 üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Ekonomide büyüme sürecinin başladığına dair ilk somut işaretin geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: "2019 üçüncü çeyrek büyümesi beklentilere uygun şekilde binde 9 düzeyinde gerçekleşti. Ekonomide büyüme sürecinin başladığına dair ilk somut işaret gelmiş oldu. 3 çeyrektir devam eden küçülme sona erdi. Çalkantılı süreci geride bırakıyoruz. Reel sektörümüz için çok önemli ve değerli olan faiz indirim politikasının olumlu etkilerini ilerleyen dönemde daha net göreceğiz.
Yurtiçi tüketimin canlanmaya başlaması ve ihracattaki artışın sürmesi olumlu. Tüketimle birlikte stok rakamlarının artışı da firmalarımızın önümüzdeki döneme yönelik daha canlı bir iç piyasa beklentisini yansıtıyor. Bu büyüme moralleri ve geleceğe dair ümitleri artırıyor. Ancak detaylardaki bazı hususlar da göz ardı edilmemeli.Özellikle yatırım harcamalarındaki azalış karşısında ek önlemler alınmasını da reel sektör bekliyor. Son çeyrekte büyümenin yüzde 5 civarında gerçekleşerek yıllık büyümenin yüzde 1'e ulaşmasını tahmin ediyoruz. 2020'de ekonomide daha güçlü bir büyüme süreci göreceğimize inanıyoruz.

 8"ARTI BÜYÜME
MORAL OLDU
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, iki çeyrek üst üste eksi gelen büyüme rakamlarının, üçüncü çeyrekte artıya geçmesinin az da olsa moralleri yükselttiğini söyledi. BUSİAD Başkanı Türkay, geçen yıl Ağustos ayındaki döviz türbülansının etkilerinin yeni yeni ortadan kalkmaya başladığını ifade ederek, "İki çeyrek eksi büyümenin ardından yüzde 0.9 da olsa, artıya geçen bir büyüme, Türkiye'ye iyi gelecek dedi.
Ergun Hadi Türkay, açıklanan büyüme rakamlarını şöyle değerlendirdi: "Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde büyüme, belki de pek çok diğer ekonomik göstergeden daha önemlidir. Çünkü, büyüme sürekli oldukça istihdam ve üretim de artar. Üretim arttıkça, sermaye biriktirebilir, yeni ürünler üretebilir ve kalitenizi artırarak piyasalarda öne çıkabilirsiniz. Büyüme rakamının az da olsa artı çıkması, işsizliğin de en azından frenlenebilmesi demektir. Bu da sosyal sorunlarımızın büyümesini engeller. Son çeyrekte büyümenin devam etmesini, işsizliğin düşmesini, enflasyonun gerilemesini, kapasitelerin daha yüksek oranlarla kullanılmasını umuyoruz. Bir endişemiz ise tarımda. Beklenen yağışların henüz gelmemiş olması, umarım 2020'de bize gıda konusunda sorun çıkarmaz. Buna karşı önlemlerin şimdiden alınmasını tavsiye ediyoruz.Unutulmamalı ki, Türkiye hala tarım ve turizmle hızlı kalkınma sağlayabilecek bir ülkedir.Büyüme rakamları içinde tüketimin yüzde 1.5, ihracatın yüzde 5.1 artmasının da yer aldığını kaydeden Türkay, "İthalat artışı da yüzde 7.6 görünüyor. Bu oranın biraz daha düşmesi gerekli. Biz ihracatla ve kendi ürünümüzü tüketerek büyümeliyiz dedi.

8"YATIRIM
HARCAMALARINDAKİ
ARTIŞ EKONOMİMİZE
DİRENÇ KAZANDIRACAKTIR
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye ekonomisinin resesyondan çıktığını belirterek, "Yeni yıla umutlu giriyoruz. Yatırıma dönük desteklerin artırılmasıyla birlikte üretim, istihdam ve ihracat odaklı güçlü bir kalkınma hamlesi gerçekleştirebiliriz dedi. Türkiye ekonomisinin 9 ay boyunca küçüldükten sonra Temmuz- Ağustos- Eylül aylarını içeren 3. çeyrekte yüzde 0,9 büyüdüğünü belirten Başkan Burkay, "Bu rakam Türkiyemizin gerçek potansiyelini yansıtmamakla birlikte son çeyrek için ortaya çıkan öncü göstergeler, 2020 ve sonraki yıllar için yatırım ve üretim ikliminin hedeflediğimiz noktaya gelmesi açısından bizlere umut vermektedir. Ekonomi yönetimimizin ‘dengelenme, disiplin ve değişim' odaklı kalkınma planları doğrultusunda gerek kamu harcamaları gerekse de reel sektörümüze sunulan destekler büyüme rakamlarına pozitif katkı sağladı. İş dünyamıza verdikleri destekler için hükümetimize teşekkürlerimizi sunuyorum. dedi. İç pazar dinamiklerinin harekete geçirilmesiyle birlikte güçlü bir kalkınma hamlesi için yatırım harcamaları konusunda uygulanan desteklerin daha da artırılması gerektiğini vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, şöyle devam etti: "Başta makine, otomotiv ve inşaat gibi Türkiye'mizin ekonomik gelişimine öncelik eden stratejik sektörlere sağlanan desteklerin artırılarak sürdürülmesi ekonomimizi daha yüksek bir büyüme performansına ulaştıracaktır. Bu destekler, ülke ekonomimizi daha dirençli hale getirirken, istihdam ve ihracat potansiyelimize de ivme kazandıracaktır. Bursa iş dünyası olarak bizler de gerek üretim merkezlerimiz gerekse de yeni projelerimizle ülkemizin yatırım, katma değerli üretim, istihdam ve ihracata dayalı hedeflerine yüksek düzeyde katkı sağlamayı sürdüreceğiz dedi.

83. ÇEYREK BÜYÜME
RAKAMLARI MORAL OLDU...
Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, 2019 üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Yılın ilk çeyreğinde 2,3, ikinci çeyreğinde de 1,6 daralma yaşayan Türkiye ekonomisinin, üçüncü çeyrekte toparlanma eğilimi gösterdiğini belirten BTB Başkanı Özer Matlı, "Ekonomide büyüme sürecinin başladığına dair ilk somut işaret geldi. Türkiye ekonomisi 2019 yılı üçüncü çeyrek büyümesi beklentiler doğrultusunda, yüzde 0.9 olarak gerçekleşti. Hükümetimizin aldığı önlem ve uyguladığı politikalar iş dünyasına olumlu yansıdı ve rakamlar, moralimizi yeniden yükselterek 2020 yılı için moral oldu dedi.Başkan Matlı, "Geçen yılın ortalarında başlayan ve tüm dünya gibi ülkemizi de etkisi altına alan ekonomik durgunluk artık geride kaldı. Bundan sonra, gelecek için atılacak adımlar daha da önemli. Sağlıklı ve kalıcı büyüme için, üretim odaklı, yüksek katma değer yaratan üretim modelini her alanda hayata geçirmemiz zaruri. Kalıcı büyüme için yatırımları teşvik eden reformlara öncelik verilmeli ve kalıcı büyüme istikrarı sağlanmalıdır dedi.Sıkıntılı sürecin geride kaldığını belirten Matlı, "Bu daha başlangıç, reel sektörümüz için çok önemli ve değerli olan faiz indirimi politikasının olumlu etkilerini ilerleyen dönemde daha net göreceğiz. Bu nedenle reel sektör istihdam sağlamaya devam etmeli, Türkiye'nin gücüne güvenmeli ve daha fazla üretmelidir dedi.

8"POZİTİF ETKİ EDECEKTİR
MÜSİAD Bursa Başkanı Nihat Alpay, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirmede bulundu.Nihat Alpay, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın üçüncü çeyreğine (temmuz-eylül) ilişkin gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.Yılın Üçüncü çeyreğinde piyasa tarafından %1 oranında beklenen büyüme verisi beklentilere paralel olarak %0,9 oranında büyüdü. Böylece ekonomik toparlanmada dipten çıkış işaretlerini onaylamış oldu.Türkiye ekonomisi 2018 yılı Ağustos ayında yaşamış olduğu kur krizine güçlü bir tepki vererek 2019 yılını ciddi manada toparlanma emareleri ile tamamlayacağı öncü veriler ile birlikte de göstermektedir.Büyümenin sektörel bazda ana bileşenlerine yıllık olarak bakıldığında ise; inşaat sektörü dışında; tarım sektörü, sanayi sektörü, hizmetler sektörü ve kamu harcamaları büyümeyi yukarı taşımıştır.İnşaat sektörü özelinde ise; Merkez Bankası'nın faiz indirim sürecine devam etmesi, Türk Lirası'nın stabil durumu; kredi kanallarını gevşeterek sektörü canlandırmaya devam etmektedir. Bunlara ek olarak; sektör oyuncuları konut satış kampanyaları düzenleyerek konut satışına ilgiyi artırmayı sağlamaktadır. Özetle; sektörün 2019 yılının son çeyreğinde pozitif bir büyüme gerçekleştirmesi beklenmektedir. Böylece, 2019 yılının negatif havasını neredeyse yılsonu verisi olarak %0-1 aralığına taşıyarak artıda kapatması mümkündür.Aynı saatlerde açıklanan ISO İmalat verisi ise beklentilerle uyumlu bir şekilde 49,5 oranında açıklandı ve önceki veri 49,0 idi.Özetle; iktisadi faaliyetteki toparlanma son açıklanan GSYİH büyüme verisi ile de teyit edilmiş olmaktadır. Sanayi üretimindeki ve inşaat sektöründeki toparlanmaların önümüzdeki aylarda da artarak devam etmesi beklenmektedir. Merkez Bankası tarafında da ekonomik toparlanmaya katkı sağlayacak faiz indirimlerinin ve makro ihtiyati politikaların devam etmesi son çeyrek büyümesini yukarı çekebilir ve toparlanmanın beklenenden de hızlı bir sürede gerçeklemesini sağlayabilirdedi.

Sayı: 1229 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51