banner34

banner50

banner6

Dünya Turizm Günü buruk kutlanıyor

27 Eylül Dünya Turizm Günü, bu yıl koronavirüsün gölgesinde, buruk bir şekilde kutlanıyor. Salgın sebebiyle turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına geldi.

İNCELEME 21.09.2020, 12:55 21.09.2020, 12:55
Dünya Turizm Günü buruk kutlanıyor
27 Eylül Dünya Turizm Günü, bu yıl koronavirüsün gölgesinde, buruk bir şekilde kutlanıyor. Salgın sebebiyle turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına geldi. Bursa turizm sektörü temsilcileri sonbahar – kış dönemi için alternatif turizm yolları ararken, devlet desteklerinin kapsamının genişletilmesinin bu sıkıntılı süreçte turizm sektörüne nefes aldıracağı görüşündeler.

1980'den itibaren uluslararası toplumlar için turizmin önemini vurgulamak ve farkındalık yaratmak amacıyla 27 Eylül tarihinde kutlanan Dünya Turizm Günü’ne, bu yıl koronavirüs damga vurdu. Salgından en çok etkilenen sektörlerden biri de turizm oldu. Pandemi nedeniyle insanlar kalabalık alanlardan uzak durmaya çalışırken, uluslararası uçuşlar aksadı ve birçok ülke sınırlarını kapattı. Bu durum turizm sektöründe büyük olumsuzluklar yaşanmasına sebebiyet verdi. Turizmciler önümüzdeki süreçte yeni bir çıkış ararken, EKOHABER’e açıklamalarda bulunan Bursa turizm sektörü temsilcileri en büyük umutlarının koronavirüse karşı bir aşının bulunması ve hayatın normale dönmesi olduğunu dile getirdiler.

 

 

 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ

Pandemi turizm sektörünü dünyanın her yerinde olumsuz etkiledi. Pandemi öncesinde hem Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğümüz hem de Başkanı olduğum Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği üzerinden 2018 ve 2019’da çok önemli faaliyetler gerçekleştirdik. Dünyanın her yerinde Bursa’nın tanıtımını yaptık, birçok ülkede turizm profesyonelleri ile ortak çalışmalar gerçekleştirdik ve gerek acentelerimiz gerek otellerimiz Güney Kore, Almanya, Dubai, Hollanda, Bulgaristan, Japonya, Umman, Bahreyn, Katar gibi birçok ülkede diğer acentelerle anlaşmalar gerçekleştirdi ve rezervasyonlar aldı. Aslında bu senenin Ocak ve Şubat aylarında aldığımız konaklama istatistikleri gerçekten de 2020’nin turizm açısından son derece iyi geçeceğinin sinyallerini veriyordu. Çünkü önceki yıllara göre Ocak ve Şubat aylarında turist sayılarımızda belirgin bir artış trendi oluşmaya başlamıştı. Fakat Mart ayında tüm dünyada olduğu gibi turizm adeta Bursa’da da durma noktasına geldi. Haziran ayından sonra rakamlarda bir miktar iyileşme olmuş olsa da istenilen sayılara ulaşmak mümkün olmadı. Tabii ki Covid-19 süreci nedeniyle hepimizin her daim dikkat ettiği şeyler “Maske, Mesafe, Temizlik” ve sağlığımız. Fakat Covid-19 elbet bir gün geçecek, aşı ve tedavi konusunda tüm dünyada çalışmalar devam ediyor. Turizm sektörünün beklentisi tüm bunları geride bıraktığımızda turizmin tekrar ivmelenerek istediğimiz seviyelere gelecek olması. Biz de buna inanıyoruz, bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaların meyvesini belki bu sene toplayamadık fakat Covid-19’u geride bıraktığımızda turizmde çok daha iyi yerlerde olacağız.

 

Bursa köklü tarihi olan bir şehir; 8500 yıllık geçmişe sahip, doğal ve kültürel zenginlikleri pek çok farklı yönleri ile her kesimden her yaş gurubuna hitap eden çeşitli turizm kollarını bünyesinde barındırıyor.

Önümüzdeki süreçte hayatımızda birçok alanında olduğu gibi turizm alanında da önemli değişiklikler yaşayacağımız kesin. Konumu ile Bursa avantajlı bir şehir olarak insanların pandemi sonrası farklı arayışlarına cevap verebilecek alternatifleri sunabilmekte.

Dört mevsim bol oksijeni ve müthiş doğası ile Uludağ gerek dinlenme gerekse çeşitli doğa sporlarının yapılmasına olanak sağlayan bir destinasyon olarak ziyaretçileri bekliyor. Doğa turizminin yanı sıra sağlık turizmi, kültür turizmi, inanç turizmi ve yerelde barındırdığı büyük bir zenginlik olan gastronomi turizmi ile tüm avantajlarını bünyesinde topluyor. Doğa ve gastronomi turizmin gittikçe çok daha önem kazanan alanları arasında yer alıyor. Biz de özellikle Bursa’nın eşsiz doğası ve hem zengin tarihi hem de verimli toprakları sayesinde eşsiz lezzetler sunan mutfağının daha da fazla tanınması için yepyeni etkinlikler planlıyoruz. Doğa açısından Bursa’nın kamp ve karavan turizminde daha iyi yerlere gelmesi, trekking ve doğa yürüyüşleri ve macera sporları alanında şehrimizin sürekli aktif olması için fizibilite çalışmaları yürütüyoruz ve ulusal ve uluslararası festivaller organize etmek için hazırlıklar yapıyoruz. Ayrıca Bursa’nın lezzetlerinin paylaşılacağı ulusal ölçekte bir gastronomi festivali gerçekleştirmek için de önemli mesafeler kat ettik. Mevcut duruma rağmen Bursa’nın turizmi için heyecanımızı kaybetmiyoruz ve hep dediğimiz gibi tüm arkadaşlarımızla canla başla çalışıyoruz.

 

 

 

TÜRSAB Genel Merkez YK Üyesi Hasan EKER

Turizmin önemini her geçen gün görüyoruz. Turizm beraberindeki birçok sektörlerde dünya ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Bu dönemde hem tatillerin hem de iş seyahatlerinin aksamasının dünya ekonomisine olumsuz yansıdı.

Turizm insan sağlığını, ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirir. Turizmci de dünyayı bilen, gören, vizyoner insanlardır. Bu anlamda dünya ekonomisine, barışına ve insanların ruh sağlığına katkı sağlayan tüm turizmcilerin Dünya Turizm Günü’nü kutluyorum.

Covid-19 tüm turizm dallarını derinden etkiledi. Yaz turizminin yanı sıra kongre turizmi, sağlık turizmi ve buna bağlı olarak pandemiden oldukça olumsuz etkilendi. Ancak ben kış turizminin Covid-19’dan daha az etkileneceğini düşünüyorum. Oteller yaz döneminde, hijyen tedbirlerini ne kadar başarılı uyguladığını ortaya koydu. Kışın da otellerde büyük sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Ayrıca kayak da daha bireysel bir spor. Mecburen kask, maske takıyor ve başka insanlarla temasta bulunmuyorsunuz.

Bunların haricinde ben Covid-19’la yaşamaya alışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu salgının ne zaman biteceği ve bulunması muhtemel bir aşının ne kadar etkili olacağı belli değil. Bu salgın geçse bile gelecekte bu tarz salgınlarla da karşılaşmamız olası bir durum. Yasaklar belki salgının yayılmasını önlemek açısından faydalı oluyor, ancak bu yasaklar ekonomik ve ruhsal olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Bizim önümüzdeki süreçte salgını bulaştırmadan işlerimize, ekonomiye ve turizme nasıl devam edebiliriz üzerine kafa yormamız gerekiyor.

 

 

 

TÜRSAB Güney Marmara BTK Başkanı Murat SARAÇOĞLU

Öncelik tüm turizm paydaşlarının Dünya Turizm Günü’nü kutluyorum. Bu sene bugünü, her ne kadar buruk geçirsek de önümüzdeki yıllar için umutluyuz.

Turizm sektörü tüm dünyada, ekonomik olarak çok ciddi yara almış vaziyette. Bunu Birleşmiş Milletler ve Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine bakarak söylemek mümkün. Seyahat kısıtlamalarının olması ciddi sıkıntılar doğuruyor. Bölüm bölüm de olsa seyahatlerin başlaması lazım. Ancak öncelikle insanların maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyması gerekiyor. Çünkü kamu kurumları, oteller ve işletmeler gerekli önlemleri alıyor. Dünya üzerinde Güvenli Turizm Sertifikası çıkartan ilk ülke olmamız da bunun bir göstergesi.

Turizm insanın sosyolojik ve fizyolojik bir ihtiyacı. Pandemi döneminde insanlar eve kapandı ve kısıtlı olarak dışarı çıktı. Bu nedenden dolayı turizm ve seyahat faaliyetlerine ihtiyaç daha da arttı.

Önümüzdeki süreçte turizm anlayışında ciddi değişiklikler yaşanacak. Doğa, kamp, karavan, sağlık ve buna bağlı olarak bireysel etkinliklerin ön plana çıkacağı bir turizm anlayışı ön plana çıkacak. Bursa gerek tarihi gerekse de doğal dokusuyla bu turizm çeşitliliğine sahip bir kent. Biz bunları göz önünde bulundurarak tanıtım faaliyetlerimizi etkin bir şekilde sürdürüyoruz. Geçen seneden itibaren yapmış olduğumuz projelerin bir kısmını bu sene hayata geçirmeyi planlıyorduk ama pandemiden dolayı ertelemek durumunda kaldık. Hedeflerimizde bir sapma olmadan, hedef çeşitliliğimizi artırarak, bölge turizmini ön plana çıkaracak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda önümüzdeki yıllar içerisinde Bursa ve bölge turizmini daha hareketlenmiş, canlandırmış ve yeni pazarlara açmış olmayı temenni ediyoruz.

 

 

 

GÜMTOB YK Başkanı Ersin YAZICI

Bursa turizminde 2019 yılını ortalama bir rakamla bitirerek 2020 yılına da güzel bir başlangıç yapmıştık. Aralık 2019’da yükselen oranlar Ocak ve Şubat ayında da yükselerek devam ediyordu.

2019 yılının rakamlarının üzerine çıkacağımızı düşünürken Covid-19 nedeni ile her şey bir anda durdu. Yüz yılda bir gerçekleşen bu afet maalesef ki sektörü ne ölçekte gerileyeceğini öngöremediğimiz ancak tahmin edebileceğimiz bir noktaya getirmiştir.

Pandemi ülke ekonomilerinde etkileri uzun süre hissedilebilecek türden zararlar oluşturdu ve turizm sektörü de bu zararlardan doğrudan olumsuz bir şekilde etkilendi. Böyle bir kriz karşısında yapılacakların bilinmediği, şimdilik sadece yaşayarak ürettiğimiz çözümlerle kısa vadeli manevralar yaparak ilerlemekten başka seçeneğimiz yok.

Hizmet sektörü ve sosyal yaşam artık pandemi öncesi ve pandemi sonrası olarak keskin çizgilerle ayrıldı.  Turizmde kuralların yeniden yazıldığı, turizm alışkanlıkları yeniden şekillendiği, ihtiyaçların ve talepler değiştiği bir dönem yaşıyoruz. Hizmetlerin kişiselleştiği yeni bir dönem başladı. Umutluyuz, mücadele etmeye ve hedeflerimizi yakalamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 

 

MÜSİAD Bursa Şubesi Yeni Turizm Kaynakları Geliştirme Komitesi Başkanı Murat TOPRAK

Turizm hem ülkemizde hem de dünyada pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Ne yazık ki bu sene ülkemiz ve dünya için kötü geçti. Sektörde hizmet veren bütün paydaşlar bu süreçte ciddi sıkıntılar yaşadılar.

Umudumuz aşının bulunması ve hayatın normalleşmesi yönünde. İnsanlarda bir seyahat isteği var. Çünkü hem salgın sürecinden yoruldular hem de bunun olumsuz psikolojik etkilerini üzerlerinden atmak istiyorlar. Aşı bulunduktan sonra insanlar daha rahat seyahat edecektir.

Kış dönemi turizminin de durağan geçeceğini düşünüyorum. Vakalar artış gösteriyor, ikinci dalga korkusu var. Bunun yanında grip de koronavirüsü tetikleyen unsurlardan birisi.

Bu süreçte devletimizin sunduğu Kısa Çalışma Ödeneği hem çalışanlar hem de işverenler açısından kıymetli bir destek oldu. Turizm sektöründe yaşanan durgunluğun daha süreceğini düşünürsek, bu ödeneğin uzatılması faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra vergi muafiyetleri de turizmcilere nefes aldıracaktır. MÜSİAD Genel Merkez ve TÜRSAB turizm sektörüyle ilgili çalışmalar yapıyor. Umarız ki hükümetimizde turizmcileri koruyacak tedbirlerini artırır.

Bu vesileyle tüm turizm camiasının Dünya Turizm Günü’nü kutluyorum.

 

 

Bursa SKAL Derneği Başkanı Serdal CAN

27 Eylül’ü Dünya Turizm Günü olarak değil, dünya hezimet günü olarak adlandırmak daha doğru olur. Turizm en ufak olumsuzluklardan etkilenen bir sektör. Hava yolları kazalarından, hava durumundan, kurlardan, büyük depremler bizi etkiler. Bu yüzden kırılgan bir sektörüz.

Turizm gerçekten can çekişiyor. Ancak Kısa Çalışma Ödeneği ve diğer destekler için Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Eğer bu ödenek olmasaydı çok başka şeyler konuşuyor oluyorduk.

Konuştuğum, istişarede bulunduğum hiç kimse geçen yıl yaptığı işin yüzde 30’una dahi ulaşamamış durumda. Herkes yüzde üç, yüzde beşlerde. Bu nasıl çözülür sorusuna çözüm yolu üretmek gerekiyor, fakat bu global bir sorun. Şu an virüse karşı bulunacak bir aşı bizi kurtaracak bir formül olarak gözüküyor. Bu nedenle aşı bulunana kadar sektörümüzde durumun böyle devam edeceğini düşünüyorum.

Turizmin ve bu işten para kazanan şirketlerin bu şekilde devam edemeyeceği açıkça belli. Devletimizden destek bekliyoruz. Daha önce ötelenen borçların ödemesi yaklaşıyor. KGF borçları ekimde yeniden gündeme gelecek. KGF borçlarının Cumhurbaşkanı kararı ile uzatılmasını temenni ediyorum. Bu borçları ödeyememenin manevi yükü altında kalmak, yaratıcılığımızı öldürecek.

Avrupa devletinin hükümetleri seyahat acentalarına ve turizm sektörüne çok büyük desteklerde bulunuyor. Devletimiz bize destekte bulunmadı desek nankörlük yapmış oluruz. Ancak bu destekler çoğunlukla çalışanlarımızın maaşlarını ödeme noktasında yapıldı. Desteklerin kapsamlarının genişletilmesi firmalara nefes aldıracaktır.

 

 

NİLTUR YK Başkanı Erol BODUR

Birçok iş kolu bu küresel salgından olumsuz etkilendi. Turizm de bundan en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Hiçbir salgın sürekli devam etmez, bunun da sonunun geleceğini umuyoruz.

Bu süreçte yaptığımız toplantılarda seyahat ve turizm alışkanlıklarında değişiklikler yaşandığını görüyoruz. İnsanlar bulaşı riskini en aza indirmek adına şahsi arabalarıyla yolculuk yapıyor, genellikle kalabalık olmayan alanlarda tatillerini geçirmeyi tercih ediyorlar. Biz de bu dönemde daha butik turizm çeşitleri organize etmemiz gerektiğinin farkındalığıyla, yeni konseptler üzerine çalıştık.

Uludağ’da dört mevsim turizmi savunan biri olarak bu süreçte, orman köşkü olarak adlandırdığımız dağ evlerimizin faaliyete geçmesi için çalışmalar yürüttük. Bazı hafta sonraları yüzde yüz, hafta içi ise yüzde elli doluluk oranlarını yakaladık.

Bunun yanında, salgın döneminde öne çıkan karavan turizmini de gündemimize aldık. . Seyahat severlere tercih edebilecekler rotalar sunabileceğimiz çalışmalarımız olması gerekiyor. Bu anlamda karavanla seyahat edenlerin bazı hizmetleri almalarını sağlamak için adımlarımızı atıyoruz.

Aşının yaygın bir şekilde uygulanmaya başlanmasına kadar sektör olarak durgunluğun devam edeceğini öngörüyoruz. Türkiye olarak 2020’de 75 milyon turist beklentimiz vardı. Fakat bakanımız salgın nedeniyle 15 milyon turiste ve 11 milyar dolar turizm gelirine ulaşabileceğimizi açıklamıştı. Sektör temsilcilerinin ancak birliktelik içerisinde, bu küresel salgının yıkımından kurtulacağını biliyoruz. Bu önerilerimizi her platformda ve konuşmalarımızda dile getirdik ve getirmeye devam ediyoruz.

Aşının yaygın bir şekilde uygulanma aşamasına kadar sektör olarak durgunluğun devam edeceğini ön görüyoruz. Türkiye olarak 2020 yılında 75 milyon beklentimiz vardı fakat 15 milyon bir turiste ulaşabileceğimizi ve 11 miyar dolar bir gelire ulaşabileceğimize bakanımız açıklamıştı.

 

 

Plaza Event Genel Müdürü Ersoy TABAKLAR

Dünya Turizm Günü kutlanmaya başladığı tarihten bu yana, en dramatik Turizm Günü’nü kutlayacağız. Şu anda sadece biz değil, turizmden gelir elde eden tüm ülkeler zor bir süreçten geçiyor. Dünya turizminde, sektörün hemen hemen her ayağında çok büyük bir daralma yaşanıyor ve yaşanmaya da devam edecek.

Türkiye açısından baktığımızda, haziran ayında bir toparlanma bekleniyordur fakat, salgının yeniden artışa geçmesi istenen hedeflerin uzağında kalmamıza yol açtı.

Kongre organizasyonları da pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. 2021’in ortasına kadar fiziksel kongreler gerçekleştirilemeyeceği öngörülüyor. En iyi ihtimalle 2021’in son çeyreğinde kongre ve etkinliklerimizi yapacağımızı umuyoruz.

Pandemi döneminde fiziksel olarak yapamadığımız kongreleri sanal olarak gerçekleştirsek de fiziksel toplantılardan aldığımız verimi alamıyoruz. Gelecekte fiziksel kongrelerin hibrit kongreler şeklinde gerçekleşeceği hepimizin malumu. Biz de tüm yatırımlarımızı bu yönde yapmaya gayret göstererek, sanal kongreleri daha etkin hale getirmek için çabalıyoruz.

Bu noktada devlet destekleri sektörün ayakta kalması için çok değerlidir. Kısa Çalışma Ödeneği’nin iki ay daha uzatılması kararını olumlu buluyorum ancak, turizm sektörünün 2021 sonuna kadar desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sektör temsilcileri olarak TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya gelerek taleplerimizi ilettik.

Pandemiden sonra hem turizm hem de kongre, toplantı bazında yoğun bir talep yaşanacağını bekliyoruz. Sektörümüzün toparlanarak, yeniden ayağa kalkmasını yönünde umutlarımızı koruyoruz.

Yorumlar (0)
12
kapalı
banner35
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51