banner6

Ar-Ge merkezleriyle yerli üretim artıyor

Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamasının tek yolunun katma değerli üretimin artırılmasından geçmekte olduğunu ifade eden patent kurumlarının üst düzey yöneticileri, bu hedefe giden yolda Ar-Ge'nin kilit öneme sahip olduğunun altını çizdi. Bursa'nın genelde patent ve faydalı model başvuru sayıları itibariyle İstanbul'dan sonra ikinci veya 3.

İNCELEME 09.12.2019, 22:00 09.12.2019, 22:00
Ar-Ge merkezleriyle yerli üretim artıyor
Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamasının tek yolunun katma değerli üretimin artırılmasından geçmekte olduğunu ifade eden patent kurumlarının üst düzey yöneticileri, bu hedefe giden yolda Ar-Ge'nin kilit öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Bursa'nın genelde patent ve faydalı model başvuru sayıları itibariyle İstanbul'dan sonra ikinci veya 3. sırayı paylaşmakta olduğunu ifade eden uzmanlar, geçtiğimiz yıl itibariyle yaklaşık 450 adet patent başvurusu ile Bursa'nın önemli bir Ar-Ge üssü olduğunu ispat ettiğinin altını çizdi.

Elif Didem DANACIOĞLU

Ar - Ge sonucu ortaya konulan ürünler ve tasarımlar gün geçtikçe ülkemiz için önemli bir katma değer oluşturduğunu ifade eden uzmanlar, pek çok sektörde Türk mühendisleri tarafından üretilen ve Türk tasarımcılarının imzası bulunan pek çok ürün hem yurtiçinde hem yurtdışında raflardaki yerini almaya başladığını vurguladı.
"Ülkemizin cari açığının sıfıra indirilebilmesi noktasında orta yüksek ve yüksek teknolojiye sahip katma değerli Ar-Ge çıktılarının daha da artacağına inanıyorum diyen uzmanlar, artık Ar-Ge ve inovasyon firmalar için vazgeçilmez unsurlardan biri haline geldiğini söyledi.
Firmalar uluslararası alanda rekabet edebilmek ve küresel pazarlarda söz sahibi olabilmek için Ar-Ge ve inovasyona ağırlık vermesi gerektiğinin farkında olduğunu belirten iş dünyası da, bu nedenle işletmeler Ar-Ge harcamalarını arttırmaya başladığını ve firmalar bu alandaki çalışmaları sayesinde katma değeri yüksek ürünler üreterek, hızla gelişen rekabet ortamında farklarını ortaya çıkarabildiklerini söyledi.
Ülkemizde firmaların teknoloji geliştirerek, katma değeri yüksek ürünler üretme oranlarında artış olduğunu ifade eden görüşlerde, Türkiye'de son yıllarda yapılan Ar-Ge çalışmaları sayesinde başta savunma sanayi olmak üzere kimya, tekstil, otomotiv ve mobilya gibi sektörlerde yerlileşme oranı son derece yükseldiği ve şu anda pek çok sektörde yerli ve milli olan patent ve faydalı model belgesine sahip olan yüzlerce ürün piyasadaki yerini aldığı ifade edildi.

AR-GE HARCAMALARI 10 YILDA 5 KATINA ÇIKTI
Türkiye'de araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri için yapılan harcamaların tutarı 10 yılda yaklaşık 5 katına çıkarak toplam 187,6 milyar liraya ulaştı.Küresel ticarette zorlaşan rekabet şartları katma değerli üretim ve inovasyonun önemini artırdı. Ülke ve şirketlerin Ar-Ge harcamalarında belirgin artışlar dikkati çekiyor. Türkiye'nin Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında attığı adımlarla Ar-Ge ekosistemi güçlenirken, 2023'te Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranının 1,8'e çıkması hedefleniyor. Bu oran geçen yıl 1,03 düzeyindeydi.
TÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye'de 2009-2018 döneminde Ar-Ge harcamalarının sürekli arttığı rakamlara yansıdı. 2009 yılında Ar-Ge'ye yapılan toplam harcama yaklaşık 8,1 milyar lira iken bu tutar geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 375 artışla 38,5 milyar liraya yükseldi. Söz konusu dönemde gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması olan toplam 187,6 milyar liranın, 96 milyar lirasını personel harcamaları, 68,7 milyar lirasını diğer cari Ar-Ge harcamaları ve 22,8 milyar lirasını yatırım harcamaları oluşturdu. Mali ve mali olmayan şirketlerin Ar-Ge harcamaları bu dönemde 4 milyar liradan 23,3 milyar liraya çıktı. Bu şirketlerin 2009-2018 döneminde ise toplam Ar-Ge harcamaları 97,6 milyar lira olarak hesaplandı. Kar amacı olmayan kuruluşların da dahil edildiği genel devlet harcamaları söz konusu dönemde 1 milyar liradan 3,6 milyar liraya çıkarken, toplam harcama tutarı 19 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Yükseköğretim kurumları ise bu dönemde Ar-Ge'ye toplamda 71,1 milyar lira harcadı.Bu dönemde toplam Ar-Ge personeli 135 bin 43'ten 289 bin 791'e yükseldi. Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden Ar-Ge personeli sayısı ise 73 bin 521'den 172 bin 119'a çıktı. Bunların 104 bin 376'sı mali ve mali olmayan şirketlerde, 56 bin 364'ü yükseköğretimde, 11 bin 379'u genel devlette istihdam edildi.

AR-GE'YE GEÇEN YIL
38,5 MİLYAR LİRA HARCANDI
TÜİK, "2018 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması sonuçlarını açıkladı.Söz konusu harcamanın gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2017'de yüzde 0,96 iken, 2018'de yüzde 1,03'e yükseldi. Ar-Ge harcaması, 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 29,1 artarak 38 milyar 534 milyon lira oldu.Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler yüzde 60,4 ile en büyük paya sahipken, bunu yüzde 30,3 ile yükseköğretim takip etti.
Kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dahil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise yüzde 9,2 olarak kayıtlara geçti. Ar-Ge harcamalarının 2018 yılında yüzde 53,6'sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken, bunu yüzde 32,3 ile genel devlet, yüzde 12,1 ile yükseköğretim, yüzde 2 ile yurt dışı kaynaklar ve yüzde 0,03 ile yurt içi diğer kaynaklar takip etti. Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden geçen yıl toplam 172 bin 119 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Bir önceki yıla göre TZE cinsinden Ar-Ge personeli sayısındaki artış yüzde 12,1 olarak hesaplandı. Ar-Ge personelinin sektörler itibarıyla dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin yüzde 60,6'sı mali ve mali olmayan şirketlerde, yüzde 32,7'si yükseköğretimde ve yüzde 6,6'sı kar amacı olmayan kuruluşların da dahil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı.TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel sayısı, 2018'de 54 bin 308 kişiyle toplam Ar-Ge personel sayısının yüzde 31,6'sını oluşturdu. TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel oranı mali ve mali olmayan şirketlerde yüzde 25,6, kar amacı olmayan kuruluşların da dahil edildiği genel devlette yüzde 28,2, yükseköğretimde ise yüzde 43,3 oldu.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre, aynı dönemde Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge yüzde 32,3 ile Ankara olurken, bunu yüzde 25,3 ile İstanbul ve yüzde 10,9 ile Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Bölgesi takip etti. Ar-Ge personel sayısına göre ise yüzde 27,3 ile İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul'u yüzde 19,5 ile Ankara, 7,4 ile Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Bölgesi izledi.


Haluk Topbaş - Topçesan Topbaş Çelik Sanayi Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
"Dönüşümün yaşanmasına yol açmış durumda
Endüstri 4.0 sanayide ve tüm üretim sektörlerinde ayrı bir çağı başlattı. Otomotiv sektörü için düşündüğümüzde artık kendi kendine düşünen ve karar alan sistemlerle birlikte elektrikli araçların dönemi başladı. Bu özellikle dünyada, hem ana sanayi hem de yan sanayi üretim yapan firmalarda da bir dönüşümün yaşanmasına yol açmış durumda. Son 40 yılda büyük bir yapı haline gelen bazı sanayi kuruluşlarının önümüzdeki 10 yıldan sonraki elde olan varlık ve üretim sistemleri değersiz bir yatırım haline gelecek. Araçlar elektrikli sisteme döndüğünde motor, vites kutusu ve aktarma organları gibi araçta önemli bir oranla yer tutan sistemler artık kullanılmaz duruma gelecek. Bu dönüşümde bizler de Türkiye'deki üreticiler olarak gerekli yatırımları yapmak zorundayız. Grubumuzun ana şirketleri olan Topçesan ve Zimaş'da Ar-Ge çalışmaları başta olmak üzere, üretim yöntemlerimizi mümkün olduğunca otomasyona yönelik yatırımlarımız ön plana çıktı. Bunun yanısıra hızlı üretim ve daha iyiyi hedefleyen bir kalite anlayışıyla yeni ürün geliştirme ile yeni müşteri kazanma çalışmalarını hızlandırdık. Kısa vadede olmasa da uzun vadeli sonuçları olacak bu çalışmada kendini geleceğe hazırlayan firmalar gelişecektir.


Alper Bursalı - Bursalı İcra Kurulu Başkanı
"Ar-Ge Merkezimiz, proje geliştirilen
2 ayrı laboratuvara sahip
Günümüzde yaşanan küresel rekabet, hemen her sektörde firmaları farklılaşmaya yöneltiyor. Farklılaşmak için de Ar-Ge ve tasarım faaliyetleri faaliyetleri olmazsa olmazlardan biri. Türkiye'nin en büyük havlu ihracatçısı olarak, Ar-Ge'ye büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda her yıl ciromuzun önemli bir kısmını da Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz. Tüm amacımız katma değeri ve verimliliği arttırmak. Ar-Ge çalışmaları kapsamında özellikle Nuacotton markamız için katma değerli ürün üretimine odaklanıyoruz. Aynı zamanda dokuma, konfeksiyon, terbiye, makine, çevre ve teknik tekstil alanlarında, ihtiyaçlar doğrultusunda üretim çeşitliliğine yönelmiş durumdayız. Ar-Ge Merkezi'mizde, tekstil ürünleri için yenilikçi çözümler üretmek; zaman ve maliyet avantajları ortaya çıkarmak için önemli projeler yürütüyoruz. Şirketimiz, Türkiye'nin tekstil sektöründeki ilk ve tek Ar-Ge & Tasarım Merkezi unvanına sahip şirket konumunda. Ar-Ge Merkezimiz, proje geliştirilen 2 ayrı laboratuvara sahip. Fiziksel ve kimyasal testlerin yapılabildiği özel kondisyonlu laboratuvarlarda, aynı zamanda prototip çalışmalarının yapıldığı, işletmede bulunan üretim cihazlarının laboratuvara özel tasarlanan türleri de bulunuyor. Ar-Ge Merkezi'mizde, şirketimizin mevcut üretim deneyimi, yetkin insan gücü ile birleştirilerek, her türlü üretim, test, tasarım, analiz ve strateji, yüksek standartlarda gerçekleştiriliyor.Tasarım Merkezi'mizde ise havlu, bornoz, plaj havlusu gibi ürünlerin kreasyonlarında çeşitliliği sağlamanın yanı sıra, havlu kumaşının teknik tasarımını geliştirmek için çalışıyoruz.


Sedat Sezer - Profil Sanayi A.Ş YKÜ
"Kalite iyileştirme-deneme-devreye
alma süreçlerimizi geliştiriyoruz
Profil Sanayi A.Ş olarak yarım asrı geçen üretim tecrübemiz var. Dünyanın önde gelen otomobil firmalarına parça üretiyoruz. Firmamız kurulduğu ilk günden bugüne kadar geçen sürede Ar-Ge faaliyetlerine çok önem vermektedir. Global pazarda güçlü rakiplerimiz ile mücadele edebilmek için 2000'li yılların başlarında bünyemizde Proje departmanımız ile birlikte Ar-Ge Birimizi 2012 yılında da test laboratuvarımızı kurduk. Kalite iyileştirme-deneme-devreye alma süreçlerimizi geliştiriyoruz. Ar-Ge birimizde müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarına uygun inovatif çözümleri hayata geçiriyoruz. Yeni tekniklerin uygulanması, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, yeni teknolojilerin ülkemizin koşullarına uyumunun sağlanması ve mevcut teknolojilerin iyileştirilmesi amacıyla, bilimsel esaslara uygun süreç geliştirme projeleri yürütüyoruz. Küresel şirketler bu çalışmalarımızı çok önemli buluyor. Sadece süreç iyileştirme projeleri ile yetinmiyoruz. Prototip geliştirme ve bazı mekanizmalı parçalarla ilgili çalışmalar da yapıyoruz.


Ali Hakan Süalp
İnsu Teknik Genel Müdürü
"İşletmeler Ar-Ge harcamalarını arttırmaya başladı
Artık Ar-Ge ve inovasyon firmalar için vazgeçilmez unsurlardan biri haline geldi. Firmalar uluslararası alanda rekabet edebilmek ve küresel pazarlarda söz sahibi olabilmek için Ar-Ge ve inovasyona ağırlık vermesi gerektiğinin farkında. Bu nedenle işletmeler Ar-Ge harcamalarını arttırmaya başladı. Firmalar bu alandaki çalışmaları sayesinde katma değeri yüksek ürünler üreterek, hızla gelişen rekabet ortamında farklarını ortaya çıkarabiliyor. Bu bilinçle ülkemizde firmaların teknoloji geliştirerek, katma değeri yüksek ürünler üretme oranlarında artış oldu. Bu oldukça güzel bir gelişme. Biz de İnsu Teknik olarak, kurulduğumuz günden bu yana sürekli gelişim ve yenilikçi bir anlayışla hedeflerimize doğru emin adımlarla yol alıyoruz. Sürekli iyileştirme anlayışı çerçevesinde T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezimizde yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ar-Ge Merkezimizde 22 kişiyi istihdam ediyoruz. Bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırmayı planlıyoruz. Bütçemizin yüzde 3'ünü Ar-Ge'ye ayırıyoruz. Ar-Ge ve inovasyona ayırdığımız bu payı önümüzdeki yıllarda daha da artırmayı hedefliyoruz. Ar-Ge Merkezimizde geliştirdiğimiz ileri teknoloji ürünlerle ülkemize, sektörümüze ve Bursa'ya en yüksek düzeyde katma değer sağlama hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sürdürülebilir bir büyüme yakalamak ve bunun sürekliliğini sağlamak adına son teknolojiyi yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.


Ömer Kocakuşak - Bilen Patent & Univation YKB
BTSO Tasarım Konseyi Başkanı
"Yerlileşme oranı son derece yükselmiştir
Ar - Ge ve tasarım merkezleri sistemi firmalarımızı patent faydalı model ve endüstriyel tasarım gibi nitelikli çıktılar üretmeye zorlayan bir yapıya sahiptir. Normalde hayatlarında bu ve benzeri konular olmayan firmalar dahi Ar-Ge ve tasarım merkezi olduktan sonra sınai mülkiyet hakları konusunu gündemlerine almaya başlamaktadırlar. Türkiye'de son yıllarda yapılan Ar-Ge çalışmaları sayesinde başta savunma sanayi olmak üzere kimya, tekstil, otomotiv ve mobilya gibi sektörlerde yerlileşme oranı son derece yükselmiştir. Şu anda pek çok sektörde yerli ve milli olan patent ve faydalı model belgesine sahip olan yüzlerce ürün piyasadaki yerini almış durumdadır.
"GENİŞ BİR KULLANIM ALANI BULMAYA BAŞLAMIŞTIR
Firmalarımız artık nitelikli proses ve ürünleri sayesinde kaliteli Avrupa ürünlerine muadil olabilmeyi başarmaktadırlar. Türkiye'de Ar - Ge sonucunda ortaya çıkan ürünler sadece kendi ülkemizde değil, yurt dışında da ihraç edilmek suretiyle geniş bir kullanım alanı bulmaya başlamıştır.
"BURSA'DAN 450 ADET PATENT BAŞVURUSU
Türkiye'de bundan yaklaşık 10 yıl önce yılda ortalama patent bazında 2500 adet civarı başvuru yapılırken geçtiğimiz yıl itibariyle devletimizin önemli destekleri ve bilinç oluşturma çalışmaları sayesinde yıllık rakamlar 7500 adetlere kadar çıkmıştır. Bursa'mız genelde patent ve faydalı model başvuru sayıları itibariyle İstanbul'dan sonra ikinci veya 3. sırayı paylaşmaktadır. Geçtiğimiz yıl itibariyle yaklaşık 450 adet patent başvurusu ile şehrimiz önemli bir Ar-Ge üssü olduğunu ispat etmiştir.
"ÜRÜNLER VE TASARIMLAR KATMA DEĞER OLUŞTURMAKTADIR
Ar-Ge sonucu ortaya konulan ürünler ve tasarımlar gün geçtikçe ülkemiz için önemli bir katma değer oluşturmaktadır. Şu anda pek çok sektörde Türk mühendisleri tarafından üretilen ve bizim tasarımcılarımızın imzası bulunan pek çok ürün hem yurtiçinde hem yurtdışında raflardaki yerini almaya başlamıştır. Bu durum ithal ikamesinin sağlanması açısından çok önemlidir. Ülkemizin cari açığının sıfıra indirilebilmesi noktasında orta yüksek ve yüksek teknolojiye sahip katma değerli Ar-Ge çıktılarının daha da artacağına inanıyorum.



Erdem Kaya - Uluslararası Patent Birliği YKB
"15 binden fazla patent alınmış durumda
Ar-Ge merkezlerinde bugüne kadar 15 binden fazla patent alınmış durumda. Bunların ne kadarının ticarileştiği konusunda net bir istatistik olmamakla beraber dünyada sanayideki patent ticarileşme oranının % 5'ler mertebesinde olduğunu düşündüğümüzde teorik olarak 750 buluşun ticarileştiği söylenebilir.
"ÜRETTİĞİMİN GLOBAL PAZARDAKİ KARŞILIĞI NEDİR?"
Günümüzün zorlu ekonomik şartlarında hayatta kalmaya çalışırsak hedefimiz kesinlikle Türkiye piyasası olmamalıdır. Her üretici global düşünmek zorundadır ve buna göre ‘ürettiğimin global pazardaki karşılığı nedir?' diye sormalıdır. Özellikle son yıllarda yaşadığımız yurtiçi pazarın daralması üreticiler için bir tehdit olduğu kadar aynı zamanda bir fırsat. Zira yurtiçi pazarda aradığını bulamayan bazı üreticiler ihracata yöneldiler ve orada beklediklerinden daha fazla fırsatlar olduğunu ve kendilerinin yeteneklerinin pekala bu pazarlarda boy gösterebilecek noktada olduğunu gördüler.
"PATENT FARKINDALIĞI GİDEREK DAHA ÜST NOKTALARA ULAŞMIŞ DURUMDA
10 yıllık süreci; yani 2009 – 2018 arasını değerlendirirsek, 2009'da Bursa'da yapılan patent başvurusu sayısı 170 iken bu rakam 2018'de 440'a ulaşmış durumda. Buradan da görüleceği üzere kesinlikle doğru bir yükseliş ivmesiyle devam ediyoruz. Rakamlar dışında algıya baktığımızda ise, özellikle Ar-Ge merkezlerinin sayısının da artmasıyla birlikle son yıllarda şehrimizdeki patent farkındalığı giderek daha üst noktalara ulaşmış durumda. Ancak hep söylediğim gibi; Bursa'nın potansiyeli 440 patent başvurusunun çok üzerindedir. Ülkemizin 2023 yılındaki patent başvuru hedefi 23.000 adettir ve bu rakam günümüzün yaklaşık 3 katıdır. Dolayısıyla ülkemizin lokomotif şehirlerinden biri olan Bursa'mızın da bu trendi yakalaması gerekmektedir.
"STRATEJİK PLANLARINI YAPMALARI GEREKMEKTEDİR
Elimizde net bir veri olmamakla cari açığı azaltmadaki en önemli bileşenin katma değerli ürün ve hizmetler olduğu açıktır. Bu ana başlığın bir alt başlığı ise ithal edilen ürünlerin yerli üretimini sağlamak, diğer bir deyişle yerli-milli teknoloji hamlesini sürdürülebilir kılmaktadır. Ancak bunu yaparken bir mayın tarlasında yürüdüğümüzü de unutmamalıyız. Yerlileştirdiğimiz yabancı ürünlerin sahibi firmaların Türkiye'de ya da başka coğrafyalarda patentleri olabilir. Bunu dikkate almadan yapılacak her çalışma patent ihlal risklerini doğuracaktır. O yüzden ithal ikameyi amaçlayan her üreticinin mutlaka patent bazlı faaliyet serbestliği analizlerini yaptırmaları ve buradan çıkacak neticelere göre stratejik planlarını yapmaları gerekmektedir.


Semra Baykan
Hedef Patent Genel Müdürü
"Destekler sayesinde Ar-Ge
Merkezlerinin sayısı da artmıştır
Ar-Ge ve inovasyon günümüzde rekabetin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamasının tek yolu katma değerin artırılmasından geçmektedir. Bu hedefe giden yolda Ar-Ge kilit öneme sahiptir. Her geçen gün Ar-Ge'ye yapılan yatırım ülke ekonomisinin büyümesine çok büyük katkı sağlayacaktır. Her yıl bu sayının giderek artmasının en önemli sebeplerinden biride Ar-Ge Merkezi kurulumu ile firmaların kurumlar vergisi, gelir vergisi stopajı, sigorta primi, damga vergisi istisnası, gümrük vergisi istisnası gibi devlet destekleri almasıdır. Özellikle bu tür destekler sayesinde Ar-Ge Merkezlerinin sayısı da artmıştır. T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine baktığımızda şu an faaliyeti devam eden 1213 adet Ar-Ge Merkezi bulunmaktadır. Ne ürettik diye incelediğimizde, en çok Ar-Ge Merkezi kurulan sektörün makine sektörü olduğu görülüyor. Sonrasında otomotiv ve sonrasında bilişim ve yazılım sektörü geliyor. İlerleyen yıllarda yazılım sektöründe bu sayının daha da artacağı inancındayım. Şu andaki Ar-Ge harcamalarının cirodan aldığı paya bakıldığında yazılım ve bilişim şirketlerinin önde olduğu görülüyor. Yazılım sektöründeki firmalar cirolarının yüzde 40-70 gibi çok büyük kısımlarını Ar-Ge'ye ayırıyorlar. Bunun yanı sıra Turkishtime tarafından hazırlanan "Ar-Ge 250, Türkiye'nin En Çok Ar-Ge harcaması yapan şirketleri araştırmasına göre 2018 yılında en fazla Ar-Ge harcaması yapan şirket, 2.162.839.458 lira ile ASELSAN oldu. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Ar-Ge 250 araştırmasının zirvesinde savunma sanayinin gururu, kamu kuruluşu ASELSAN. Aselsan'ı havacılık sektörünün milli devi TUSAŞ takip ediyor. Yani en çok Ar-Ge Merkezi kurulan sektör makine, cirosundan en çok pay ayıran sektör yazılım ve bilişim, en çok harcama yapan sektörde savunma sanayi gözüküyor. Bunun yanı sıra Ar-Ge Merkezinin en çok kurulduğu il İstanbul olurken, Bursa 2. sırada. Şehrimiz bu anlamda yeni yatırıma ve yeni ürüne çok önem veren bir konumda. Fakat patent başvuru sayısında Bursa 3. sırada yer alıyor. Arada Ankara var. Türk Patent ve Marka Kurumunun Ankara'da olması ile çok ilgili olduğunu düşünüyorum. Yine de Bursa sanayisi ve gelişimi anlamında Türkiye'de ki çok önemli şehirlerden biri. Bursa'da 2017 yılında patent başvuru sayısı 440 ve 2018 yılında yine aynı sayıyı sağlayarak 440 adet başvuru gerçekleştiriliyor. 2019 yılının Kasım ayına kadar olan verilerde ise sayının 288 olduğu görülüyor. Yine buluşların geliştirilmesi ile ilgili alınan faydalı model başvuruları Bursa'da 2018 yılında 251 iken, 2019 yılının kasım ayına kadar olan döneminde 160 adet gözüküyor. Türkiye geneline baktığımızda da 2018 yılında 7114 adet patent başvurusu 2019 yılı kasım ayına kadar 4605 adet gözüküyor. Son 2 aylık dönemde geçmiş yıllara göre sayıda çok fazla artış olur mu göreceğiz.

"ÜRETİLEN ÜRÜNLERİN DAHA ÇOK
İHRACATA YÖNELİK OLMASI
HEDEFLENİYOR
Ar-Ge çalışmalarıyla üretilen ürünlerin daha çok ihracata yönelik olması hedefleniyor. İç piyasanın sıkıntılı olması, firmaların ödeme güçlüğü çekmesi gibi sebeplerle ihracata talep daha çok artmış durumda. Yine devletin ihracata yönelik verdiği destekler bu oranın artmasına fayda sağlıyor. Bunun yanı sıra ithal edilen makinelerin artık yurt içinde yapılıyor olması ve yine yerli malı belgeli ürünlerin destekleniyor olması ülke içinde de satışının yapılmasına imkan sağlıyor. Daha düşük fiyatlarla aynı makinelerin alınabiliyor olması üretici için çok avantajlı bir durum oluşturabiliyor.
"FAYDALI MODELDEN
PATENT BAŞVURUSUNA
KAYMASIDIR
Türkiye'de araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri için yapılan harcamaların tutarı 10 yılda yaklaşık 5 katına çıkarak toplam 187,6 milyar liraya ulaşmıştır. Aynı şekilde Ar-Ge Merkezlerinin sayısında da inanılmaz bir artış var. Patent ve Faydalı model başvurularının son 10 yıldaki durumunu değerlendirecek olursak, artış oranı oldukça yüksek. 2019 yılı verileri toplamı 2020 yılında açıklanacağı için 2018 verilerine göre bir değerlendirme yapmak daha doğru olacaktır. 2008 yılında Türkiye'de yapılan patent başvuru sayısı 2159 adettir. 2018 yılında bu sayı 3,2 katı artarak 7114 adete ulaşmıştır. Bunun yanında Faydalı Model başvurularının sayısında 2010 yılından sonra düşüş meydana gelmeye başlamıştır. 2008 yılında 2946 olan faydalı model sayısı 2018 yılında 2690 adet olarak gözükmektedir. Bununda en önemli sebebi başvuruların faydalı modelden patent başvurusuna kaymasıdır. Patentlere verilen destek sayısının artması, Ar-Ge Merkezi için patent başvurunun istenmesi buluşlarda faydalı model başvuru yerine patent başvurusu yapmaya dönmüştür.

"BURSA'DA PATENT BAŞVURUSU 3,7 KATI ARTARAK 2018 YILINDA 440 ADETE ÇIKMIŞTIR
Son 10 yıllık süreçte Bursa'ya bakacak olursak, 2008 yılında 119 olan patent başvurusu 3,7 katı artarak 2018 yılında 440 adete çıkmıştır. Bursa'dan 2008 yılında yapılan faydalı model sayısı 216 adetken, 2018 yılında çok büyük bir artış göstermeden 251 adet olmuştur.

Kemal Yamankaradeniz
Destek Patent YKB
"Bursa üç alanda da önemli
çalışmalar kaydetti
Türkiye'de Ar-Ge faaliyetleri için yapılan harcamaların tutarı 10 yılda yaklaşık 5 katına çıkarak toplam 187,6 milyar liraya ulaştı. Bu rakam, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de inovasyon ve katma değerli ürünlerin üretilmesinin ne kadar önemli olduğu gösteriyor. Türkiye'de son 5 yıl içinde patent ve faydalı modele yönelik yapılan toplam 100 bine yakın başvuru, geçmiş yıllar dikkate alındığında ciddi bir artış ortaya koymaktadır. Ancak ülkenin potansiyeli dikkate alındığında bu sayı yeterli değildir. Atılacak etkin adımlarla bu rakamları artırmak ve hedeflerin ilerisine geçmek mümkün olabilir. Bursa özelinde değerlendirme yapacak olursak; Bursa'nın bu üç alanda da önemli çalışmalar kaydettiğini söyleyebiliriz. Son 5 yıllık TURKPATENT verilerine bakıldığı zaman Bursa'nın patent, faydalı model, marka başvuruları alanlarında ilk beşi oluşturan iller arasında yer aldığını görüyoruz. Bursa'da 2014-2018 yılları arasında patent ve faydalı modelde 3 bin 503, markada 22 bin 374 başvuru olmuştur. Bu rakamlar bize, Bursa'nın değerli çalışmalara katkı sunduğunu ifade ediyor. Örneğin; teknolojik patent başvurularında öne çıkan ilk üç il İstanbul, Ankara ve Manisa iken dördüncü sırada Bursa yer alıyor. Geçtiğimiz yıl ise, Türk Patent ve Marka Kurumu'na 18 bin 504 patent başvurusu yapıldı. İstanbul, patent başvurularında ilk sıradaki yerini korurken, İstanbul'u, Ankara ve Bursa takip etti. Tüm bu veriler Bursa'nın ülke gelişimindeki yerini ortaya koyan somut veriler.

"KATMA DEĞER ÜRETMEYE
YÖNELİK ÇALIŞMALARI
HIZLANDIRMAKTADIR
Patentli ürünler ülke ekonomisi için katma değer üretmeye yönelik çalışmaları hızlandırmaktadır. İhracatın artması ve ülke ekonomisinin büyümesi, miktar artışından daha çok birim değerin artışı ile sağlanabilir görünmektedir. Bunun için yenilik ekosistemini oluşturan patentli ürün ve teknolojiler gelecekte daha çok gündem konusu olacaktır.

"ÜLKEMİZDE BÜYÜK
DEĞİŞİKLİKLER OLABİLİR
Ar-Ge ve Patent konusunda ülkemizde büyük değişiklikler olabilir. Ar- ge'nin tanımının artık kanunla yapılmış olması, bu alanda çalışma yapan firmalara rahat çalışma imkanı getirmiştir. Teknoparklarda çalışmalarını sürdüren teknoloji firmalarına ve sanayi kuruluşları Ar-Ge merkezi kurmak için asgari şartlar çok çok kolaylaştırıldığından Ar-Ge Merkezlerinin sayıları 1500 adete yaklaşmıştır. Ar-Ge konusunda yapılan çalışmaların desteklenmesi de bu kapsamda ele alınıp uygulandığı için Ar-Ge çalışmaları da hızlanmış, patent sayılarının artışı da sağlanmıştır. Verilere göre, patent ve faydalı model başvurularında ilk sırada İstanbul yer alıyor. İstanbul'un ardından sıralama Ankara, İzmir, Bursa, Manisa ve Kocaeli illeri arasında değişiyor. İstanbul, Ankara ve Bursa'dan son beş yılda yapılan toplam başvuru sayısı ise yaklaşık 30 bin civarında. Bu değerlendirmede Bursa'nın rolü ve önemi net olarak anlaşılabiliyor. Bursa'nın Türkiye'ye önemli katkılar sunduğu ortada. Ayrıca araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre Türkiye'de; patent ve faydalı model başvurularının en çok "İnsan İhtiyaçları sınıfında gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz. Bu sınıf içinde yer alan yüzlerce iş alanından en çok başvuru yapılanlar ise; hijyen sağlık ürünleri, kimya temizlik ürünleri, gıda veya gıda maddeleri ile tütün ürünleri. Türkiye'de 2014-2018 yılları arasında patent ve faydalı model başvurularındaki toplam sayı yaklaşık 100 bini buluyor. Bu dönemde patent alanında en parlak dönem 2017 yılı olurken, faydalı model alanında ise en üst seviyeye 2015 yılında ulaşıldı. Dünyada ülkelerin inovasyon performansını ölçen raporlardan biri olan "2019 Global İnovasyon Endeksine göre Türkiye 2019 yılında 129 ülke arasında 49'uncu sırada yer aldı. Potansiyelimizi göz önünde bulundurursak, Türkiye'nin çok daha üst sıralarda olması gerekiyor. Bunun için de son 10 yıldır yapılan çalışmaların artırılarak devam etmesi çok önemli. Dünya çapında yaşanan yükseliş eğilimini yakalamak adına, sektöre katkı sunacak ve mevcut gücümüze güç katacak çalışmalarla, kısa süre içerisinde hedeflerin bile ötesine geçebileceğimizi düşünüyorum. Tüm bu veriler 10 yılda gelişme sağladığımızı gösteriyor. Ancak dünyadaki gelişim hızına ve gelişim alanlarına bakıldığı zaman ülke olarak hala gidecek uzun bir yolumuz olduğu kesin. Dünya verilerine bakıldığında özellikle son 3 yılda dijital alanda, yapay zeka, yazılım alanları, sürdürülebilirlik gibi konularda büyük bir atak söz konusu. Gelişmiş ülkeler arasında bu alanlarda süren patent savaşını açıklanan uluslararası raporlardan çok net okuyabiliyoruz. Biz maalesef ülke olarak bu sıralamada yokuz. Burada da Ar-Ge merkezilerine, teknoparklara, kuluçka merkezlerine, üniversitelere, akademisyenlere büyük görevler düşüyor. Aslında özetle tüm bu verileri değerlendirirken eğitim sisteminin ne kadar büyük ve kilit bir rol üstlendiğini görüyoruz. Türkiye genelinde, Bursa ve diğer tüm illerde bu tabloyu daha da ileri götürmek için eğitim ve bilinçlendirme ihtiyacı bulunuyor. Biz Destek Patent olarak, sadece Bursa değil, tüm Türkiye'de patent sayılarının artması için odağımızda bulunan eğitim konusunda bilinçlendirici çalışmalara da imza atıyoruz. Hayata geçirdiğimiz "Fikrine Sahip Çık projesi ile Türkiye'nin fikri sermayesinin artırılmasına katkıda bulunurken, Türkiye genelinde toplam 100 bin kişiye ulaşmak hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Tabii ki almamız gereken çok yol olduğunu biliyor, daha hızlı ve daha üretken olmamızın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Patent, faydalı model ve marka başvurularında, Türkiye'nin doğru stratejik adımlar atacağını ve sürekli yükselen ivme grafiğinde yerini alacağı inancındayız.
"EKONOMİK DEĞER BİLİNCİNİN
ARTMASI GEREKİYOR
Öncelikle şunu söylemek doğru olur; patent, faydalı model ve benzeri çalışmaların ticarileştirilmesi ve bu alanlara yönelik fikri hakların korunmasının şirketlere yaratacağı ekonomik değer bilincinin artması gerekiyor. Özellikle üniversitelerde ve Ar-Ge merkezlerinde, patent, faydalı model ve marka başvuruları konularında daha fazla spesifik çalışma yapılması, üniversitelerde Ar-Ge bütçelerinin artırılması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde bu alana firmalar tarafından yapılan yatırım diğerlerine göre çok çok fazla. Buluşların ticarileşmesi de en az buluş yapmak kadar önemli. Artık dünyanın gündemindeki konu da bu. Biz ve bizim gibi firmalar da müşterilerimizi bu yönde geliştirmeye ve yönlendirmeye çalışıyoruz. Ticarileşmeye elverişli buluşlar, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor. İthalatı azaltıyor, ihracatı yükseltiyor. Bunlar da daha çok katma değeri yüksek ürünler için geçerli buluşlar.
Ülke olarak özellikle bazı sektörlerde ithal girdimiz çok yüksek, hatta bazı sektörlerde bu ithal girdilerin büyüklüğü net envanterler tutulamadığı için doğru ölçümlenemiyor. Bu alanların tespit edilmesi, bu alanlarda araştırma geliştirme çalışmaları ile üretimin teşvik edilmesi elbette ülkemiz ekonomisi ve geleceği açısından son derece önemli ve hatta hayatidir. Şu kanıtlanmış bir gerçek ki; patent başvurularındaki %11'lik büyüme, ülke ekonomisinde %1'lik büyümeye etki etmektedir.

Sayı: 1228 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51