İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDE ORMANLAR ve KENTLER (2)

Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen sempozyum konuşmacılarından, BTÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gül Sayan Atanur’un ‘’YEŞİL ALAN ve KENT’’ başlıklı konuşmasını sizlerle paylaşacağım. Konuşmanın 1. Bölümü Tarihsel Süreçte Kent ve Tasarlanmış Yeşil Alan İlişkisi başlığını taşıyor ve şöyle devam ediyor;

Toplu yaşam insanın ekosistemdeki pek çok canlı ile paylaştığı bir eğilimdir. Bu eğilim, mağaralar, obalar ve köylerle başlayıp kentlerin gelişimi ile devam eden süreçte çok önemli rol oynamıştır. Toplu mekandaki yansımaları toprak/arazi üzerinde görülmüştür. Toprağın biçimlenmesi kentin biçimlenmesinden ayrılmaz bir unsurdur ve kentin ortaya çıkmasından çok daha önce oluşmuştur. İnsan toprağı önce el, daha sonra sabanla işleyerek ilk çizgilerini çizmiştir. Doğanın ve kentin günümüzdeki ilişkilerini yorumlayabilmek için, bu ilişkinin geçmişte aldığı yol üzerinde de düşünmek gerekir. Bu yol, farklı kültürler, inanç sistemleri ya da coğrafyalarda farklı rotalar izlemiştir. Kent ve doğa ilişkisi sadece yeşil alanla sınırlı bir kavram olmamakla birlikte, bu ilişkinin kentteki temsil mekanları kentsel yeşil alanlardır. Kentlerin ortaya çıktığı ilk yerlerde, düz akan akarsuların etrafında işlenen araziler dikdörtgen veya dikdörtgene yakın formlar oluşturmuştur. Kolay oluşturulan bu formun bir diğer avantajı, taşkınlardan sonra arazilerin kolayca aynı mülkiyet desenine kavuşabilmesidir. Bu form daha sonra kentsel parsellerdeki meydanlarda, avlularda ve bahçelerde de uygulanmıştır.

Sanayi Kentinin Sorunlarına Çözüm Bulma Çabaları

Bu alanda en kapsamlı yaklaşım Paris’te 3.Napolyon döneminde uygulanan imar ve sağlıklaştırma programıdır. Bu programın temel yaklaşımları, yol, altyapı ve yeşil alan sistemi getirilmesidir. Bir başka adım da ‘’Bahçe Şehir’’ hareketidir. Bu hareket kır ve kent avantajlarının birleştirildiği yeni bir sentez yaratmayı hedeflemiştir. Bahçe Şehirler içerisinde doğal güzellikler yaratmak hedeflenmiş, erişilebilir mesafede tarım alanları ve parklar oluşturulmuştur. Tarım arazileri ve açık alanlardan oluşan kenti çevreleyen yeşil bir bant, kentsel büyümeyi kontrol eden tampon görevi görmektedir. Merkezde çevresinde kamu binalarının bulunduğu 2 hektarlık bir park ve onun da çevresinde alışveriş merkezleri yer alacaktır. Sanayi alanları kentin çeperinde, konut alanlarının dışında bulunacaktır.

Reformist Yaklaşımlar ve Güzel Kent Hareketi

İlk kez 1893’te Chicago’da yapılan Kolombiya Fuarında ortaya çıkmıştır. Fuarın etkileri diğer kentlerde de kendini göstermiştir. Bir parklar sistemi kurmak ve bunu ulaşım sistemiyle ilişkilendirmek, kent çeperinde orman reserv alanları ve geniş bulvarlar kurmak düşünülmüştür. Plan, planlama tarihinde, bölgesel yol ağı, orman alanları, kıyısal rekreasyon alanları anlamında bir köşe taşıdır.

1960’larda ortaya çıkan çevresel kaygılar ve 1980 sonrasında bu kaygılara ek olarak yaşam kalitesi ve sürdürülebilirlik kavramını ortaya çıkaran gelişmeler. Bu dönemde yükselen ekolojik söylemin etkileri kent planlama pratiğine de yansır. Kent ve kır birbirinden soyutlanmış mekanlar değildir. Bu nedenle aralarındaki ilişki, kentin kırı tüketmesine dayalı bir ilişki değil, sağlıklı bir ortak yaşam ilişkisi olmalıdır.

Bugünün Kentlerinde Yeşil Alan Kavramı

21. yüzyılın kentleri, doğal ve yapılı çevre arasında bir denge arayışı perspektifiyle, ciddi arazi ve kaynak optimizasyonu sorunlarıyla yüzleşmek zorunda olan kentlerdir. Çok çeşitli ekosistem hizmetleri sunmak üzere tasarlanan ve yönetilen diğer çevresel özelliklere sahip, stratejik olarak planlanmış bir doğal ve yarı doğal alan ağı. Yeşil alanları ya da su ekosistemleri söz konusu olduğunda mavi alanları, karasal ve deniz alanlarındaki diğer fiziksel özellikleri içerir. Karada, hem kırsal, hem de kentsel ortamlarda mevcuttur. Doğal ekolojik süreçleri destekleyen, hava ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlayan, bireylerin yaşam kalitesine destek veren, birbirine entegre akarsu ağları, sulak alanlar, yaban hayatı habitatları, yeşil yollar, parklar ve ormanlar gibi doğal yaşam destek sistemleridir.

Kentsel yaşam, yüksek yaşam kalitesine yönelik meşru beklentileri olan insanları, çekmeğe devam ettikçe, şehirler iyi tasarlanmış açık alanlara erişim konusunda giderek artan bir baskıyla karşı karşıya kalacaktır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde gelecekte obazite oranının artacağı beklentileri bulunmakla birlikte, yeni nesil aynı zamanda daha sağlıklı, daha sürdürülebilir ve sosyal yaşam tarzlarına da odaklanıyor…