Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde bu yıl daha çok yeni nesil işadamları konuştu, sorunlar tartışıldı. Türkiye'nin yeniden büyüme sürecine girmesi için Yeni bir Hikaye' yaratması istendi
Dursun EROĞLU
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Türkiye'nin 2009'dan itibaren patinaja giren büyümeyi yenide yakalaması için "Yeni Bir Hikaye yaratması gerektiği vurgusu yapıldı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, iş dünyasından gelen bu talebe karşılık "Yeni Nesil Reformlar yapılacağını ifade etti, ancak bu yeni nesil yapısal reformların içeriğini açıklamadı.
"Davosa alternatif olma iddiası taşıyan ve Kapital ile Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen "Uludağ Ekonomi Zirvesi-2017, Uludağ Grand Yazıcı Otel'de yüzlerce işadamını buluşturdu. Kapital ve Ekonomist dergilerinin Yayın Direktörü Rauf Ateş'in sunuş konuşmasıyla başlayan açılışta dikkatler Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in konuşmasına odaklandı. Konuşmasının büyük bölümünü 16 Nisan'da yapılacak referanduma ayıran, parlamenter sistemin işleyişindeki aksaklıklara dikkat çeken Şimşek, "Ben 13 yıldır siyasetteyim, bunu 7 yılı mecliste geçti. Hükümetin onay vermediği, sponsor olmadığı hiç bir yasa tasarısı, teklifi ciddi olarak mecliste görüşülmemiştir dedi.
Batılı ülkelerdeki gelişmeleri "Bütün dünyada liberal demokrasi can çekişiyor. Büyük bir korku var. Terör korkusu var diye açıklayan Şimşek, Türkiye ekonomisinin "temellerinin sağlam olduğunu, ancak cari açık, dış borç gibi sorunların devam ettiğin anlattı. Mehmet Şimşek, Türkiye'nin reform kabiliyetini kaybetme noktasında olduğunu, ancak ileri bir adım atarak "yeni nesil raformlar yapacaklarını belirtti. Türkiye'nin "demokratik resesyona girmediğini, "dışa kapanmadığını kaydeden Şimşek, Endüstri 4.0'a uygum sağlamaya çalıştıklarını, önceki sanayi devrimlerini dışardan seyreden ülkenin, yeni devrime hazır olmasını istediklerini söylerken de "Bunun cevabı eğitimdir ifadesini kullandı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, ekonomide "Yeni bir hikaye yazmak gerektiğini, bunu "yeni nesil yapısal reformlarla yapacaklarını ve 2002-2008 arasındaki başarılı dönemi yeniden getirmeyi hedefleyeceklerini ifade etti. Zirve'deki 14 oturumdaki konuşmacılardan 31'inin Türkiye'de iş yapan yabancı fırmaların temsilcileri olması dikkat çekerken, bu yıl genel olarak, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu gibi, dev şirketlerin ikinci kuşak patronlarının konuşması da gözden kaçmadı. Bursalı işadamlarının katılımı ise bu yıl da zayıftı. Zirveye Bursa'dan sadece Sütaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz konuşmacı olarak katılırken, ziyaretçiler arasında da Bursalı işadamı sayısı bir elin parmakları kadardı.
İNŞAAT YÜZDE 20'YE..
Zirvenin en çok ilgi gören oturumlarından birisi "Gayrimenkul: Büyümenin Yeni Yönü oldu. Torunlar GYO Başkanı Aziz Torun, DAP Yapı Başkanı Ziya Yılmaz, Tahincioğlu Holding Başkanı Özcan Tahincioğlu, NEF'in başkanı Erden Timur'un da katıldığı oturumda, Türkiye'de en az 7 milyon adet riskli konut olmasına karşılık, riskli binaların sahiplerinin büyük bölümünün dar gelirli, fakir kesim olması yüzünden "kentsel dönüşümün sınırlı kaldığı, yüksek fiyatlar nedeniyle mevcut yapılmış konutların bile ciddi bir bölümünün satılamadığı belirtildi. Konuşmalarda, inşaat sektörünün nüfusun, gelir seviyesi en yüksek ilk yüzde 20'sine çalıştığı, nüfusun geri kalan yüzde 80'inin, "inşaat sektörünün hedef kitlesi olmadığı belirtildi. Konut devleri, devletten ucuz arsa talep ederken, TOKİ Başkanı Mehmet Ergun Turan, TOKİ'nin bugüne kadar ürettiği toplam konut sayısının 750 bine ulaştığını, 2016'da 65 bin konut ürettiklerini bu yıl da bu rakama ulaşmayı hedeflediklerini anlattı. Turan, ucuz arsa taleplerine ise "Çalışıyoruz demekle yetindi.
MEGA PROJELER
"Yarının Liderleri, "Yeni Dijital Dalga, "Enerjinin Yarını, "İyi şirketler, Y Kuşağı, "Yeni Büyüme Hikayesi "Bankacılık, "Yeni Global Düzen, "Girişimcilik, "Yeni Nesil İnovasyon, "2023 Yatırım: Altyapı, Sağlık başlıklı oturumlardan bazı çarpıcı ifadeler şöyle oldu:
* Artık Çanakkale Köprüsü gibi "Mega Projelerde finansman sorunu yok. Zira bu projeler zaten uluslararası finans kuruluşları ile birlikte hazırlanıyor. Yani bu projeleri yapanlar, kendini "Yüklenici olarak değil, "İşletmeci, "Ortak olarak görüyor. Sonuçta dev markalar burada devletin müşteri garantisi ile kendilerine kârlı bir iş kurmuş oluyorlar. Devlete ait hastanelere kira garantisi ile verilcek olan Şehir Hastaneleri de buna dahil.
* IC, Global Yatırım, YDA, Yıldırım Holding, Limak gibi yurt dışında hızla büyüyen firmalar, son siyasi gelişmelerden olumsuz etkileniyor. Bugünlerde "Kimse Türkiye'ye gelmek istemiyor. "17 yılda kazanılan kredi notları 3 senede kaybedildi deniyor ve hükümetten, kredi notunu artırma yönünde çalışması bekleniyor.
* Hükümetin Kredi Garanti Fonu'nu devreye sokması bankacılık sistemini rahatlatmış görünüyor. Ancak bankalar, "Binlerce firma ödeme yeteneğini yitirdi. Üzerine gitsek hepsi batacak. Ama gitmiyoruz diyor.
Rererandumun gölgesinde...
ÜÇGE Yönetim Kurulu Başkanı Gökçin Aras zirveyi Ekohaber'e değerlendirdi:
"Bu sene gençliğe önem verilmiş.Geçmişte ağır toplar, büyükler olurdu, ancak şu anda ülkemiz ciddi bir referandum sürecinden geçiyor. Avrupa ile olan ilişkilerimizde ciddi bir sıkıntı var. Herkes bir bekleme sürecinde. Bu zirveden ileriye dönük bir mesaj çıkmaz. Burdan çıkacak mesaj 16 Nisan'da sona erebilir. Sponsor fiarmaların yöneticileri konuştu. Hoşuma giden taraf, gençlerin daha fazla etkin olması. İki ve üçüncü kuşağın işe sarılmasını gördüm. Bursa sanayici ve işadamlarının birçoğu otomotiv sektörü ya da tekstil ile ilgileniyor. Bunlar kalıplaşmış şekilleriyle gidiyor. Yani burada bunlara vizyon da çıkmaz, ekmek de çıkmaz açıkçası. Otomotiv sektöründe bütün planlar yurtdışında yapılmış hazır geliyor. Onlar o vizyonlarla hareket ediyor. Ayrıca organizasyon İstanbul menşeli olunca, gelenler de ağırlıkla İstanbul'dan oluyor. İlk başta global olarak düşünülen zirve zamanla milli olmaya başladı. Ama bir bakıma da iyi. Bu yoğun siyaset ortamından kurtulup Uludağ'da farklı bir şeye bakabiliyoruz. Karamsarlıktan biraz daha aydınlığa çıkacabileceğiz gibi geliyor. Ayrıca şu anda kimse, özellikle iş dünyası bu referandumda tarafgir görünmek istemiyor. Dışarıdan bakan birisi Uludağ'daki zirvenin Türkiye'de değil de Norveç'te yapıldığını falan düşünebilir.
Dursun EROĞLU
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Türkiye'nin 2009'dan itibaren patinaja giren büyümeyi yenide yakalaması için "Yeni Bir Hikaye yaratması gerektiği vurgusu yapıldı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, iş dünyasından gelen bu talebe karşılık "Yeni Nesil Reformlar yapılacağını ifade etti, ancak bu yeni nesil yapısal reformların içeriğini açıklamadı.
"Davosa alternatif olma iddiası taşıyan ve Kapital ile Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen "Uludağ Ekonomi Zirvesi-2017, Uludağ Grand Yazıcı Otel'de yüzlerce işadamını buluşturdu. Kapital ve Ekonomist dergilerinin Yayın Direktörü Rauf Ateş'in sunuş konuşmasıyla başlayan açılışta dikkatler Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in konuşmasına odaklandı. Konuşmasının büyük bölümünü 16 Nisan'da yapılacak referanduma ayıran, parlamenter sistemin işleyişindeki aksaklıklara dikkat çeken Şimşek, "Ben 13 yıldır siyasetteyim, bunu 7 yılı mecliste geçti. Hükümetin onay vermediği, sponsor olmadığı hiç bir yasa tasarısı, teklifi ciddi olarak mecliste görüşülmemiştir dedi.
Batılı ülkelerdeki gelişmeleri "Bütün dünyada liberal demokrasi can çekişiyor. Büyük bir korku var. Terör korkusu var diye açıklayan Şimşek, Türkiye ekonomisinin "temellerinin sağlam olduğunu, ancak cari açık, dış borç gibi sorunların devam ettiğin anlattı. Mehmet Şimşek, Türkiye'nin reform kabiliyetini kaybetme noktasında olduğunu, ancak ileri bir adım atarak "yeni nesil raformlar yapacaklarını belirtti. Türkiye'nin "demokratik resesyona girmediğini, "dışa kapanmadığını kaydeden Şimşek, Endüstri 4.0'a uygum sağlamaya çalıştıklarını, önceki sanayi devrimlerini dışardan seyreden ülkenin, yeni devrime hazır olmasını istediklerini söylerken de "Bunun cevabı eğitimdir ifadesini kullandı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, ekonomide "Yeni bir hikaye yazmak gerektiğini, bunu "yeni nesil yapısal reformlarla yapacaklarını ve 2002-2008 arasındaki başarılı dönemi yeniden getirmeyi hedefleyeceklerini ifade etti. Zirve'deki 14 oturumdaki konuşmacılardan 31'inin Türkiye'de iş yapan yabancı fırmaların temsilcileri olması dikkat çekerken, bu yıl genel olarak, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu gibi, dev şirketlerin ikinci kuşak patronlarının konuşması da gözden kaçmadı. Bursalı işadamlarının katılımı ise bu yıl da zayıftı. Zirveye Bursa'dan sadece Sütaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz konuşmacı olarak katılırken, ziyaretçiler arasında da Bursalı işadamı sayısı bir elin parmakları kadardı.
İNŞAAT YÜZDE 20'YE..
Zirvenin en çok ilgi gören oturumlarından birisi "Gayrimenkul: Büyümenin Yeni Yönü oldu. Torunlar GYO Başkanı Aziz Torun, DAP Yapı Başkanı Ziya Yılmaz, Tahincioğlu Holding Başkanı Özcan Tahincioğlu, NEF'in başkanı Erden Timur'un da katıldığı oturumda, Türkiye'de en az 7 milyon adet riskli konut olmasına karşılık, riskli binaların sahiplerinin büyük bölümünün dar gelirli, fakir kesim olması yüzünden "kentsel dönüşümün sınırlı kaldığı, yüksek fiyatlar nedeniyle mevcut yapılmış konutların bile ciddi bir bölümünün satılamadığı belirtildi. Konuşmalarda, inşaat sektörünün nüfusun, gelir seviyesi en yüksek ilk yüzde 20'sine çalıştığı, nüfusun geri kalan yüzde 80'inin, "inşaat sektörünün hedef kitlesi olmadığı belirtildi. Konut devleri, devletten ucuz arsa talep ederken, TOKİ Başkanı Mehmet Ergun Turan, TOKİ'nin bugüne kadar ürettiği toplam konut sayısının 750 bine ulaştığını, 2016'da 65 bin konut ürettiklerini bu yıl da bu rakama ulaşmayı hedeflediklerini anlattı. Turan, ucuz arsa taleplerine ise "Çalışıyoruz demekle yetindi.
MEGA PROJELER
"Yarının Liderleri, "Yeni Dijital Dalga, "Enerjinin Yarını, "İyi şirketler, Y Kuşağı, "Yeni Büyüme Hikayesi "Bankacılık, "Yeni Global Düzen, "Girişimcilik, "Yeni Nesil İnovasyon, "2023 Yatırım: Altyapı, Sağlık başlıklı oturumlardan bazı çarpıcı ifadeler şöyle oldu:
* Artık Çanakkale Köprüsü gibi "Mega Projelerde finansman sorunu yok. Zira bu projeler zaten uluslararası finans kuruluşları ile birlikte hazırlanıyor. Yani bu projeleri yapanlar, kendini "Yüklenici olarak değil, "İşletmeci, "Ortak olarak görüyor. Sonuçta dev markalar burada devletin müşteri garantisi ile kendilerine kârlı bir iş kurmuş oluyorlar. Devlete ait hastanelere kira garantisi ile verilcek olan Şehir Hastaneleri de buna dahil.
* IC, Global Yatırım, YDA, Yıldırım Holding, Limak gibi yurt dışında hızla büyüyen firmalar, son siyasi gelişmelerden olumsuz etkileniyor. Bugünlerde "Kimse Türkiye'ye gelmek istemiyor. "17 yılda kazanılan kredi notları 3 senede kaybedildi deniyor ve hükümetten, kredi notunu artırma yönünde çalışması bekleniyor.
* Hükümetin Kredi Garanti Fonu'nu devreye sokması bankacılık sistemini rahatlatmış görünüyor. Ancak bankalar, "Binlerce firma ödeme yeteneğini yitirdi. Üzerine gitsek hepsi batacak. Ama gitmiyoruz diyor.
Rererandumun gölgesinde...
ÜÇGE Yönetim Kurulu Başkanı Gökçin Aras zirveyi Ekohaber'e değerlendirdi:
"Bu sene gençliğe önem verilmiş.Geçmişte ağır toplar, büyükler olurdu, ancak şu anda ülkemiz ciddi bir referandum sürecinden geçiyor. Avrupa ile olan ilişkilerimizde ciddi bir sıkıntı var. Herkes bir bekleme sürecinde. Bu zirveden ileriye dönük bir mesaj çıkmaz. Burdan çıkacak mesaj 16 Nisan'da sona erebilir. Sponsor fiarmaların yöneticileri konuştu. Hoşuma giden taraf, gençlerin daha fazla etkin olması. İki ve üçüncü kuşağın işe sarılmasını gördüm. Bursa sanayici ve işadamlarının birçoğu otomotiv sektörü ya da tekstil ile ilgileniyor. Bunlar kalıplaşmış şekilleriyle gidiyor. Yani burada bunlara vizyon da çıkmaz, ekmek de çıkmaz açıkçası. Otomotiv sektöründe bütün planlar yurtdışında yapılmış hazır geliyor. Onlar o vizyonlarla hareket ediyor. Ayrıca organizasyon İstanbul menşeli olunca, gelenler de ağırlıkla İstanbul'dan oluyor. İlk başta global olarak düşünülen zirve zamanla milli olmaya başladı. Ama bir bakıma da iyi. Bu yoğun siyaset ortamından kurtulup Uludağ'da farklı bir şeye bakabiliyoruz. Karamsarlıktan biraz daha aydınlığa çıkacabileceğiz gibi geliyor. Ayrıca şu anda kimse, özellikle iş dünyası bu referandumda tarafgir görünmek istemiyor. Dışarıdan bakan birisi Uludağ'daki zirvenin Türkiye'de değil de Norveç'te yapıldığını falan düşünebilir.
Sayı: 1090 - Sayı'nın Kapağı