Hayvan Hakları Yasa Teklifi -2021

Hayvanlara yapılan eziyetler, sosyal medyada yayınlanıp büyük tepki  alan çirkin ve iç burkutucu görütüler hayvan haklarına ilişkin çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların tepki, açıklama ve beyanatları çok uzun süredir gündemdeydi.
Kamuoyunun, toplumun  büyük  kesiminden hayvan haklarına ilişkin yasal düzenlemeler yanında uygulamada da etkin ve net aksiyonlar - çözümler beklenmekteydi.
Geçtiğimiz hafta ajanslara nihayet (!) bir yasa teklifi düştü.
Teklifin tüm ayrıntılarını da inceleme ve özellikle hukukçu arkadaşlarla paylaşma  imkanı buldum.
Önce fotoğrafa bakalım.
Yaygın bilinenin aksine Hayvan Haklarını Koruma Yasası bir ilk değil. Zaten bu konuda bir yasamız var. Üstelik 1 Temmuz 2004 tarihinde çıkarılan 5199 sayılı yasanın birinci maddesi;
“Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır” diyor 2004 tarihli yasa.17 senedir de yürürlükte.
Özetle ne anlıyoruz? Salt bir yasa çıkarmakla hayvan hakları korunamıyormuş. Tıpkı insan hakları ya da doğanın korunmasında olduğu gibi!
Uzun yıllardır istenen şey bu yasanın değişmesi, etkinliğinin artırılmasıydı.
Hayvana “mal” olarak yaklaşan ifadeler vardı. Petshoplarda zavallı kedicikler, küçücük köpekler havasız ortamlarda köleler eşyalar gibi sergilenmekteydi. Hayvana tecavüzler, eziyet görüntüleri artık milleti isyan noktasına getirmişti.
Yeni yasa teklifi de nihayet Meclis’te. Yıllardır neden neyi beklediler, vakit mi yoktu, anlamak zor.  
Peki neler getiriyor değişiklikler? Özetle;
Petshoplardaki kedi köpek satışlarını, kötü görüntüleri kaldırıyor. Yasanın belki de en büyük görünen faydası olacak. Belediyelere ilaveten hayvan hastahanesi kurabilme  bir takım hak ve sorumluluklar yükleniyor. Hayvanları öldürme eziyet yaralama istismar gibi suçlarda iş idari para cezasından çıkarılıp kısa süreli hapis cezasına artırılıyor.
Teklifte dikkatimi çeken, hayvanlara eziyet, öldürme gibi suçlarda soruşturma ve dava açılabilmesi için ilçe tarım müdürlüğünün izni şart olarak getirilmekte ki umarım bu şart komisyon ya da mecliste değiştirilir. Yunuslar gibi hayvanların eziyet edilerek davranışlar öğretilip meşhur AVM’lerde gösterilerde kullanıldığı yerler de kapatılmıyor, yeni hayvan alınmayacak denerek ilerki on yıllara bırakılıyor ki bu da yanlış, doğrusu bunlara altı ay süre verirsin ya da bir yıl kardeşim!
Yine yukarıda değindiğim gibi, hayvan hakları eğer sadece yasa ile sağlanabilseydi 2004’te çıkarılan yasa belki ilaç olabilirdi. Yeni yasada hapis cezalarından dem vurup durumun değişeceğini sanıyorsak son derecede yanılıyoruz .
Neden mi? Yakalandı hayvana eziyet eden, öldüren, tecavüz eden…
Uzun yıllar yargılama, nahkumiyet halinde dahi bir  yıl süreli ya da on ay süreli hapis cezalarından maalesef artık kimse ürkmüyor. Herkes biliyor yatarı yok, herkes farkında açılan davalar sonuçlanmıyor, herkes biliyor ikide bir çeşitli vesilelerle af geliyor.
Bu tür hafif cezalarla sonuç almak mümkün mü?
Size bırakıyorum.
Özetle, yasanın birkaç yararı var ancak müeyyideler hafif, bu anlamda tartışmalar bitmeyecek, yeni yasa beklenetileri yine olacaktır. Yazık.
Hayvanlara, doğaya, insana bakış; bir ileri medeniyet, kültür, eğitim, görgü, inanç, öz saygı  meselesidir.
Geri zihniyetlerin algılaması zordur. Diyerek konuya nokta koyalım.
Saygılarımla.