banner6

Yok ben tecahül-i arif yapmadım

Yok ben tecahül-i arif yapmadım Bugün ilk defa yazarken birinci tekil şahıs kullanacağım. Benim için zor bir durum.

Gündem 25.12.2006, 22:00 25.12.2006, 22:00
Yok ben tecahül-i arif yapmadım
Yok ben tecahül-i arif yapmadım
Bugün ilk defa yazarken birinci tekil şahıs kullanacağım. Benim için zor bir durum. Yazarken kullanmayı tercih ettiğim üslup ve yazdığım konular beni birinci çoğul şahıs kullanma mecburiyetinde bırakmaktadır.
EKOhaber'de bana verilen bölümü Meftun Tayan'a ait, kişisel kullanıma açık bir yer olarak hiç değerlendirmedim. İlave olarak ele aldığım olayların kahramanlarının isimlerini hiçbir zaman zikretmedim. Dokuz senedir yazdığım yazıların sadece bir tanesine olayla ilgili şahıslar tarafından itiraz geldi. Sayın Tahsin Ardıç'ın da bildiği üzere doğruluğumuz kısa sürede tescillendi. Bir yazıyı kaleme almadan önce etraflıca araştırırım. Genelde gündemimde olan konular belli bir zaman sürecinde olgunlaşır. Bir başka deyişle sabah kalkınca "şunu yazayım" dediğim olmamıştır. Kafamda yazının ana teması oluşurken muhakkak bilgisine güvendiğim uzmanların görüşlerine başvururum. İyi bir şekilde aydınlanmak için esas uygulamayı yapanlardan, orta ve üst kademe yöneticilerine kadar geniş bir yelpazenin görüş açısına başvurmak insana iyi bir perspektif sağlamaktadır. Bu uzmanlar yerel, ulusal ve hatta uluslararası düzeyde olmaktadır.
Yazarken çok kolay cümleler oluşturmayı tercih etmiyorum. Çünkü günlük konuşma dilinde yazılmış bir yazının, okuyucunun bilgiyi edinmesi için gerekli olan dikkati toplamada eksik kaldığına inanmaktayım. Hatta zaman zaman edebiyat sanatlarını uygulamaya gayret etmekteyim. Ancak, iki hafta önce yazdığım "Ankara susuz kalmış???" başlıklı yazıda tecahül-i arif yapmadım. Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz hafta Sayın Erdem Saker, Ankara ve Bursa'da mevcut olan "tüccar zihniyetli" belediye başkanlarının tasarruflarını değerlendirmeye aldığım bu yazıyı konu ederek güzel bir yazı kaleme aldı. Sayın Saker'in yazısını okuyan okurların, tecahül-i arif yapıp babam Turhan Tayan'ın gerçekleştirdiği hizmetlerin gündeme gelmesini sağladığımı düşünmelerini istemem. Oysa benim yazımın ana teması farklıydı.
Sayın Saker'in yazısını, İTÜ Hidrolik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, Prof. Dr. İstemi Ünsal ve Dr. Sahim Tekeli de okusa, onlar da benim tecahül-i arif'ten yararlandığımı düşünürlerdi. Zamanında Sayın Ağıralioğlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz akademik çalışma sanıyorum sözü edilen yazıda bahsi geçen çalışmanın içersinde bir veri olmuştur. Çalışma hayatımda kendisiyle Bursa'nın yağmur suyu problemine çözüm üretilirken bana, Bursa ve su konusunda geniş bir perspektif sağlayan Sayın Ünsal ve Bursa Su ve Çevre Sağlığı Projesi ile ilgili akademik çalışmamda bana hizmeti geçmiş Sayın Tekeli de bildiğim bir şeyi bilmezden gelerek bir pozisyon açtığımı düşünecektir. Aslında durum çok net. Sayın Saker benim söz konusu yazımın ilgili paragrafına bir parantez açıp ayrıntıları dökmüştür. Mevcut yöneticilerin nasıl bir mirası kimlerden aldıklarını açık bir dille ifade etmiştir. Doğal olarak yazısında, yaratılan eserlerde hizmeti geçen kendisinin, babam Turhan Tayan'ın ve diğer kişilerin isimlerini unutmamıştır.
Sayın Saker'in yazısını kesip arşivimde hak ettiği yere koyacağım. Elinize sağlık Sayın Başkan.

Sayı: 555 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51