Depremin hatırlattıkları

Depremin hatırlattıkları
Gemlik'te bir deprem hiç beklenmiyordu. Uzmanlar, Bayram'da hareketlenen fayın aktif olmadığını ifade ediyordu. Bu sarsıntı daha çok Bursa'da hissedilse de başta İstanbul olmak üzere tüm Marmara'da gündemin değişmesine neden oldu. Marmaralılar'ın deprem korkusu geri geldi. Depreme dayanıklı konut ihtiyacı tekrar hissedilmeye başlandı. Basın, deprem uzmanlarını manşetlere çıkardı. Toplumun uzmanlara bağımlılığı o kadar arttı ki, bu şahısların teknik konular dışında özel hayatlarına ait hususlarla birbirlerine sataşmalarını bile kabullenmeye başladık.
İki fay tehdit ediyor
5,2'lik şok sayesinde önemli bazı bilgilere de sahip olduk. Mesela, 99 Depremi'nden sonra kurulan Ulusal Deprem Konseyi'nin anlamının kalmadığı bilim insanlarınca ifade edildi. Ağızlarının içine bakılan kişiler, ilk defa yetersiz bilgiler nedeniyle herkesin farklı tahminlerde bulunmasının normal olduğunu ifade etti. Diğer taraftan Bursa'yı, biri Gemlik Körfezi, diğeri Bursa Ovası'nda olan iki adet fayın tehdit ettiği kesinleşti. Ovadan geçen fayın daha fazla enerji biriktirdiği de üzerinde mutabık kalınan diğer bir husus olarak karşımıza çıktı.
Hal böyle iken, kamu yönetiminde bir atalet oluştuğu görülmektedir. Gemlik Depremi'nden sonra Bursa'nın depremselliğini inceleyen ciddi makaleler yazılmıştır. Bu veriler bize depreme hazırlıkla ilgili ciddi bir çalışmanın yapılması gereğini göstermektedir.
Depreme yıllardır hazırlanan İstanbul'da geçtiğimiz günlerde yapılan tatbikatı izledik. Kimseyi memnun etmeyen bu aktivitede göze çarpan önemli bir nokta vardı. İlköğretim öğrencilerinin sıra altlarına yatarak kendilerini korumaya çalıştıklarını hayretle gördük. En temel hususlarda dahi hala gelişme kaydedemediğimizi anladık.
Bursa, deprem konusunda Afet Yönetim Merkezi'nin inşaası dışında önemli hiçbir şey yapmamıştır. Bu sözün üzerine bazı kamu kurum binalarının güçlendirildiği hatırlatılabilir. Sözü edilen yapılar nüfusun ihmal edilebilecek bölümünü ifade etmektedir, bu sebeple güçlendirme çalışmaları herhangi bir ehemmiyet taşımamaktadır. Diğer taraftan, geçen sürede yerel yönetimlerin 25.000'lik planla konut ve kentsel çalışma alanı olarak sınıflandırdığı yerlerin, uzmanlar tarafından deprem sırasında etkilenmesi muhtemel alanlar olduğu da bir gerçektir.
1855 Depremi'nin 7 şiddetinde olduğu iddia edilmektedir. Bildiğiniz üzere bu ölçümlerde logaritmik skala kullanıldığı için depremin 7 ya da 7,2 olması arasında önemli bir büyüklük farkı söz konusudur. Uzmanlar "en az şu kadar şiddette bir deprem olur" demekte, virgülden sonra gelecek rakamları tabiatın yazmasına bırakmaktadır. 0,2'lik fark belki birçok hayatın kaybedilmesine neden olabilir. Bu açıdan en kötü şartlara göre hazırlıklar yapılmalıdır.
Halkta korku olmasın diye..
Kamu yönetiminin, birinci görevi toplumsal hayatın normal seyrinin devamı olduğu bilinmektedir. Ancak halkta korku oluşmasın diye depreme hazırlıkları gündemin ilk maddesi yapmamanın da kimseye bir katkısı yoktur.
Bursalı, yıllarca İstanbul Depremi dinledi ve okudu. Bursa'nın deprem ve hazırlıkları konusunda ön plana çıkması gerekmektedir.Bu iş için farklı düşüncedeki uzmanların birer birer Bursa'ya çağırılması yararlı olacaktır. Bu sayede aralarından en kötü senaryoyu alıp ona göre plan yapılması sağlanabilecektir.