banner6

Deflasyona ne kadar yakınız?

Deflasyona ne kadar yakınız? Aslına bakarsanız yazının başlığını Sosyonomiye Giriş olarak atacaktık. Okuyucunun bunu bir ders notu olarak algılamasından çekinmemiz ve uzun vadede deflasyonu tartışmaya açma isteğimiz sonucunda yukarıda gördüğünüz başlıkta karar kıldık.

Gündem 19.06.2006, 21:00 19.06.2006, 21:00
Deflasyona ne kadar yakınız?
Deflasyona ne kadar yakınız?
Aslına bakarsanız yazının başlığını Sosyonomiye Giriş olarak atacaktık. Okuyucunun bunu bir ders notu olarak algılamasından çekinmemiz ve uzun vadede deflasyonu tartışmaya açma isteğimiz sonucunda yukarıda gördüğünüz başlıkta karar kıldık.
Bugün sosyonomiyi sade bir anlatımla tarif etmeye çalışacağız. Önümüzdeki hafta Kontratieff Döngüsü'nü özetleyerek üzerinden yorum getirmeye çalışacağız. Sonrasında deflasyona ne kadar yakın olduğumuz sorusunun cevabını arayacağız.
Hatırlarsanız, daha önce sosyonomiyi tanıtan bir yazı kaleme almıştık. Bugün söz konusu olguyu daha detaylı ele alacağız. Sosyonominin basit bir tanımıyla başlayalım. Sosyonomi, insanı doğanın parçası olarak kabul etmektedir. Doğadaki mevcut kaidelerin izini, insanın yapıtaşlarına kadar sürmektedir. Nihayetinde insanoğlunun kitlesel davranışlarının belirli bir düzen içerisinde yol almakta olduğunu iddia etmektedir. İşin felsefi ve teknik detaylarını bir kenara koyduğumuz takdirde, sosyonominin dünyadaki değişimlerin insan kitlelerinin davranışlarındaki değişimler sonucu olduğunu, bunun da tahmin edebileceğini savladığı söylenebilir. Bir sosyonomik tahlil nasıl yapılabilir ve bundan nasıl bir netice alınabilir? Basit bir örnekle bunu görelim. 21- 28 Şubat tarihinde yayımlanan EKOhaber'deki köşemizde teleferik projesini değerlendirdiğimiz yazıda aşağıdaki cümleleri sıralamıştık.
"Emekliye ayrılan teleferik yine bir yabancı firmaya yaptırılmıştı."
"Aslında 1958 yılı (Teleferiğin yapımına başlanılan yıl), Türkiye açısından enteresan bir yıldır. Çünkü 4 Ağustos 1958'de Türkiye tarihinin en büyük devalüasyonunu yaşamıştır. Türk Lirası, IMF'nin bastırmasıyla yüzde 221 değer kaybetmiştir. İhalenin 27 milyon liraya yapıldığını biliyoruz, ancak ihale sırasında kurun 2,80 mi ya da 9mu olduğunu bilmiyoruz. Ancak projenin beş yılda bitmesi ve kriz ortamında bu tip yatırıma girişilemeyeceği gerçeği, bizde ihalenin 4 Ağustos'tan önce yapıldığı fikrini doğurmaktadır.
"İnşallah, tarih tekerrür etmez, yeni teleferik yapılırken bir devalüasyonla karşılaşmayız. Teleferik kazasız, belasız inşaa edilir, milletin hizmetine girer."
Yazının yayım tarihinden bir hafta sonra YTL değer kaybetmeye başlamıştır. Tarih tekerrür etmiştir. Aslında bu noktada çok şanslıydık. Kitlesel ruh halinin tepe yaptığı zamanlarda gündeme gelen zirvelerin hedefe alınması gibi çok iyi bir veri elimize geçmişti. Aynı günlerde Dubai Kuleleri ve dünyanın en uzun yelkenlisinin Tuzla'da yapılıyor olması da kitlsel ruh halinin tesbiti için benzer veriler olarak sıralanabilir. Sosyonomiyle tanışmamız Yeni Fizik üzerine yaptığımız okumalar sayesinde olmuştur. Rahmetli hocamız Rana Aslanoğlu'ndan aldığımız bilim felsefesi derslerinde öğrendiklerimiz bize yeni bir bakış açısı getirmişti. Özellikle Yeni Fizikin sosyal bilimlere getireceği perspektifler bizi araştırmalara itmişti.
Işığın bir dalga ya da parçacık olarak davranabildiği gerçeği sıra, insan davranışlarındaki değişimlere geldiğinde bir psikolog olan Prechter tarafından açıklanabiliyordu. Başta bir emniyet payıyla okuduğumuz Prechter'ın bilimsel bilgiyi her yönüyle hazmettiği ve eşine az rastlanır bir entellektüel düzeye çıktığına şahit olduk. Tarih, fizik, kimya, biyoloji, güzel sanatlar v.b alanlarda bu birikime nasıl sahip olduğunu sonrasında öğrenme fırsatımız oldu. Prechter, hepsi yüksek zihinsel kapasite ve bilgi birikimine sahip birçok araştırmacıyı topladığı Sosyonomi Vakfı'nda yeni bir bilimin temellerini atıyordu. Gordon Graham, Pete Kendall, Mark Almand ve diğerlerinin emekleri neticesinde önemli ürünler oluşmaktaydı. Yakaladıkları seviye ile 90 yıldır üzerinde çalışılan Yeni Fizike farklı bilimsel eleştiriler getirmeye başlamışlardı. Bu grubun dışında, Yale ve Harvard'ın hocası Benoit Mandelbroit'un bağımsız olarak aynı bilimsel bulguları elde ettiğini gördük. Ancak zaman içinde Mandelbroit'un bakışının daha çok finansal piyasalarla ilgili ve kişisel mesleki taassup gösteriyor olmasının ona karşı bir ilgisizliğe neden olduğunu anladık. Yani bu konuda yapılmakta olan akademik çalışmaların önü bir anlamda kesilmekteydi. Prechter ve arkadaşlarının desteğiyle sosyonomik bakış açısı edinmeye çalışırken bir gün hediye edilen bir kitap bize Türkiye'de dünya standartlarında sosyonomik araştırmalar yapan bir kişiyle tanıştırdı; Tuncer Şengöz. Bu köşede iki defa bu isminden bahsedilmiş durumda. Ancak çıkardığı ürünleri okuduğunuz takdirde, bu araştırmacının neden hala toplum tarafından yeteri kadar bilinen bir kişi olmadığını soracaksınızdır. Araştırmaları çok geniş bir perspektifte ve Prechter'a karşı tez üretebilecek kalitede. Toplumsal araştırmalara ilgili olmayanlarımız olabilir ancak Şengöz'ün 2002 yılında Türkiye'nin krizden nasıl hızla çıkacağını analiz edip yazan tek kişi olduğu gerçeği sanırız herkesin dikkatini çekecektir. Yeni Fizik bireyi sistem dışına çıkarak gözlem yapması gerektiğini öğretmektedir, sosyonomi ise bireyi sürünün dışında tutmaya çalışmaktadır. Bill Gates, "günümüzde başarı, bilginin nasıl derlendiği ve değerlendirdiğine bağlı olarak elde edilmektedir" demektedir. Bizce derleme ve değerlendirme işleminin sağlıklı yapılabilmesi için sosyonomik bakış açısı kazanmak bir şarttır. Bugünlerde Prechter'ın Socionomics, The Science of History and Social Prediction kitap setine ulaşmak artık daha kolay. Şengöz'ün www.borsanaliz.com sitesinden güvenli bir şekilde elde edilebilir.

Sayı: 528 - Sayı'nın Kapağı

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51