banner6

Üretim 'maliyet baskısı' altında

Sanayici, bir yandan artan ham madde ve diğer girdi maliyetleriyle boğuşurken, bu artışı müşterilerine yansıtamamaktan yakınıyor. İş dünyası döviz kurlarında stabilizenin sağlanmasını ve alınan tedbirlerle geleceğe daha umutla bakmayı bekliyor.

Gündem 29.03.2021, 21:00 03.04.2021, 17:06
Üretim 'maliyet baskısı' altında

Sanayici, bir yandan artan ham madde ve diğer girdi maliyetleriyle boğuşurken, bu artışı müşterilerine yansıtamamaktan yakınıyor. İş dünyası döviz kurlarında stabilizenin sağlanmasını ve alınan tedbirlerle geleceğe daha umutla bakmayı bekliyor.

Covid – 19 salgının oluşturduğu hasarı üzerinden atmaya çalışan iş insanları, döviz kurlarındaki ani dalgalanmaların ham madde, ara ürün ve navlun fiyatlarını olumsuz etkilemesinden şikayetçi. EKOHABER’e açıklamalarda bulunan iş dünyası temsilcileri bu dönemde aşırı artan girdi maliyetlerini müşterilerine yansıtmakta zorlandıklarını söylüyor. Sanayiciler, kurda öngörülebilirliğin önemine dikkat çekerek, gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yaptılar.



Engin ÇETİNER

Beka – Mak YKB
Üretimde ithal ara ürüne bağımlı olmamız döviz kurlarındaki artış üretim maliyetlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Döviz kurundaki ani artış tüm ara ürünlerin fiyatlanmasına neden oluyor. Döviz kurunda düşme olsa da bu fiyatlama maalesef kısa zamanda eski haline gelmiyor. Pandemi koşullarından dolayı ürününü pazarlamaya çalışan üretici düşük karlar ile satmak zorunda kalmıştır. Pandemi ile beraber makine sektöründe kullanılan çelik fiyatları bir yıl içinde yüzde 70 arttı. Bakır fiyatlarında bu artış daha fazla olmuştur. Fiyat artışlarını öngören firmamız, stok seviyelerini ve sipariş miktarlarını artırarak bu olumsuz durumdan fazla etkilenmese de bu fiyat artışları ile yüzleşmek kaçınılmazdır. Pandemi ile beraber alınan ekonomik tedbirler kapsamında ithal ürünlere ilave gümrük vergileri getirildi. Artan vergiler ana ürünlerde yerli üreticinin iç pazarda rekabet gücünü arttırdı. Fakat aynı vergi artışı ara ürün ve hammaddeye de uygulandığı için iç pazardaki olumlu durum ihracatta olumsuz olmuştur. Artan gümrük vergileri maliyetlerin artmasına sebep olmuş ve küresel rekabette bizleri zor duruma düşürmüştür. Ara ürünlere gelen ilave gümrük vergileri en kısa zamanda kaldırılması gerekir. Aksi halde hedef ihracat rakamlarını yakalamak zorlanacaktır. Son zamanlarda yaşanan diğer bir unsur ise deniz taşımacılığında yaşanan zorluklar. Nakliye fiyatlarındaki aşırı artış ve konteyner bulmada yaşanan güçlükler, deniz aşırı yapılan ihracatı etkilemektedir. 2020 Mart ayında başlayan pandemi, dünyada bir panik yarattı. Azalan üretimle taleplerin düşmesi 2020 yılı üretim ve ihracat hedeflerini olumsuz olarak etkiledi. Fakat Mayıs 2020 ile başlayan ve yılsonuna kadar artan talep ve siparişler 2020 yılını kayıpsız kapatmamızı sağladı. Hedeflerin gerisinde kalmamıza rağmen kayıpsız katmak da bir başarı olarak kabul edildi. Siparişlerdeki artış 2021 yılının ilk günlerinden Mart ayının son günlerine doğru artarak devam etmektedir. Birçok firma için 2021 yılı çok iyi bir yıl olacağını tahmin ediyorum. 2021 yılının ihracatçı için altın yılı olacağını düşünüyorum. İhracat yapan firmalar için alınacak ekonomik tedbirler (Destekler, ara ürün ve ham madde için uygulanan ilave gümrük vergilerinin kaldırılması gibi) Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine bir adım daha yaklaşmasını sağlayacaktır. Bu fırsatı ülke olarak kullanmamız gerekir.

Hüseyin Ergün KIRATLI
Kıratlı İnşaat YKB
Dalgalı döviz kurları hepimizi olumsuz etkilememektedir. Belirsizlik ve/veya sert dalgalanmalar önümüzü görmeyi zorlaştırır. İhracatçılarımız için mevcut kur seviyeleri avantajdır. İhracatımızın artması ve ithalatımızın azalması, cari dengelerimize olumlu olarak yansıyacaktır. Covid-19 sürecinde, tüm dünyada olduğu gibi emtia fiyatları (özellikle gıda) artan talebe bağlı olarak oldukça yükselmiştir. Bu yükselişte kur artışlarının da etkisi olmakla birlikte, iş dünyamızın fırsatçılığı ve aşırı kar hırsı da sebep olmaktadır. Kur kaynaklı artışların yanında, kuru dengelemek adına yapılan faiz artışları da finansman maliyetlerimizin artmasına yol açmıştır. Krediye ulaşmanın zor olduğu bu dönemlerde, yüksek faizler de cabası olmuştur. Bu günlerde yaşadığımız ani dalgalanmanın Merkez Bankası Başkanı değişikliği bahanesi ile yeni bir operasyon olduğunu düşünmekteyim. Zira daha Cuma gününden bankaların bazıları kurları yükseltmişler ve döviz işlemlerini askıya almışlardır.
Bu durumun geçici olduğunu düşünmekteyim. Mevcut enflasyona göre 5-6 puanlık reel faizin olduğu başka gelişmekte olan bir ülke yoktur. 7 TL civarında dengesini bulmuş dolar kuru ile ihracatçılarımızın rekabet gücü devam edecektir. Verimli bir turizm sezonu geçirebilirsek sonbahardan itibaren faiz indirimlerinin başlayacağını düşünmekteyim.
İş dünyası olarak çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.

Durmuş KUMRU
Massif Mobilya YKB
Dalgalı döviz kurlarının mobilya sektörünün ihracatında olumsuz etkileri halen devam etmektedir. Dövizin yükselmesi ile hammadde ve yarı mamul mallarda fiyat artışı ile beraber artan mamul maliyetlerine rağmen büyük bölümü Ortadoğu ve Arap coğrafyasına yapılan ihracatımızda yabancı alıcılar yüksek döviz kurunu bahane ederek iskonto talep etmektedir. Nakit ihtiyacı bulunan birçok firmamız iskontolu ihracat satışlarında dövizin düşmesi ile büyük zararlar yaşamaktadırlar. Diğer taraftan da kur yüksekken artan hammadde fiyatları, kur geri geldiğinde yüksek fiyatını korumaktadır. Bu da mobilya sektöründe sürekli fiyat artışına sebep olmaktadır, konuya neresinden bakarsak bakalım mobilya sektöründe de istikrarlı sürdürülebilir büyüme için döviz kurlarının hangi seviyede olduğundan daha çok stabil kalmasını ve ekonomik programlar dahilinde tepkilerinin öngörülebilir olmasını arzu etmekteyiz 2020 Mart ayından itibaren pandeminin ülkemizde yayılması ile beraber ham madde sıkıntısı mobilya sektöründe de yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Fakat en çok dikkatimizi çeken; birçok Arap ülkesi Türkiye’den ithal ettikleri mamul mallarına ek vergiler getiriyorken, sunta mdf ve sünger gibi yarı mamul malların çok yüksek oranlarda çekip ülkelerinde mobilya üretmektedirler. Yüksek kuru avantaj olarak gören yarı mamul üreticilerimizin, kapasitelerinin büyük bir kısmını ihracata aktarması ile iç pazarda yarı mamul sıkıntısı olması gerekenden fazla. Bu da fiyat artışına sebep olmaktadır. Firmalarımızın hem yarı mamul ulaşımını hem de mamul mobilya ihracatındaki rekabetini olumsuz etkilemektedir. Mobilya üretimi, işçilik yoğun üretim modelinde yapıldığı için üretim maliyetlerimizin artmasında pandemiden dolayı kapasitelerimizi verimli kullanamamış olmamızdan etkisi büyüktür. Artan tüm maliyetlere rağmen nakde ulaşmanın pahalı olduğu günümüzde diğer firmalarda olduğu gibi firmamız da karlılıktan feragat ederek satışlarını sürdürmektedir. Yüksek kurun mobilya ihracatımızı olumsuz etkilediğini söyleyemeyiz. Mobilya sektörünün 2020’den bugüne kadar ihracat hedeflerini yakaladığını hatta üstüne çıktığını düşünüyorum, fakat kaybolan fiyat algısından dolayı gelecekte firmalarımızın ihracat müşterileri ile yapacakları anlaşmalarda sorun yaşanacağı kaçınılmaz görünmektedir. Genel olarak kanaatim sektörümüzde istikrarın sağlanmasındaki en önemli engel iç piyasada arz edilen yarı mamul sıkıntısıdır. Hükümetimizden isteğim sunta, mdf ve sünger gibi yarı mamul ürünlerimizi ihtiyaçlarımızın karşılanacak oranda iç piyasaya sunulmasını sağladıktan sonra kalan yarı mamul kapasitemizin ihracata yönlendirilmesidir. Bu sayede iç piyasada dengeler korunmuş olur.

Ramazan KAYA
Akademika Ambalaj YKB
Kurlardaki dalgalanma ve özellikle dalga boyutunun artması, öngörülebilirliği zorlaştığı için fiyat vermekte sıkıntılar yaşanmakta ve sürecin yönetilebilirliğini güçleştirmektedir. Pandeminin başladığı Mart 2020’den bu yana hammadde maliyetlerimizde, kâğıt hammaddesi sıkıntısından dolayı yüzde 100’e varan oran da bir artış söz konusu olmuştur. Birçok firmada kraft sıkıntısı baş göstermiş ve hala devam eden bir sıkıntı vardır. Oluklu mukavva havaleli bir malzeme olduğu için bizlerin stoklu çalışması çok sınırlı düzeyde olabilmektedir. Fiyat bağlantısı yaparak gelecek terminler için ürünü sabit fiyattan alma şansınız yoktur. Bu konuda stok alanı olan müşterilerimiz avantajlı çıkmıştır. Bu süreçte tüm emtia fiyatlarındaki artışların yanında, enerji, nakliye ve işçilik ücretlerinin de artması, emek yoğun çalışan sektörümüzü olumsuz yönde etkilemiştir. Sürekli gelen zamların müşterilerimize aynı zamanda ve aynı oranlarda yansıtılmaması nedeniyle, özellikle sözleşmeli müşterilerde zararına satışları beraberinde getirmiştir. Bizim gibi firmalar; bir taraftan tedarikçilerin fiyat artışları ve alım şartlarını ağırlaştırması ve diğer taraftan müşterilerin zamlara karşı direnç göstermesi nedeniyle zor bir süreçten geçmektedir. Maalesef görünen o ki bu sıkıntılı süreç bu yılın sonuna kadar devam edecek gibi görünmektedir.
Sanayicilerimizin beklentisi güven ve istikrardır. Son yaşanan TCMB Başkanı’nın görevden alınması, Kasım 2020’den bu yana sağlanmış güven ve istikrar duygusunu zedelemiştir. Yüzde 19’a getirilen faizin kur üzerindeki etkisi boşa gitmiş ve yılsonu kur beklentileri revize edilmeye başlanmıştır. Kredi risk primlerimiz 307’den 464’lere yükselmiştir. Aşının hem ülkemizde hem de tüm dünyada yaygınlaşmasının uzun süreceğinin anlaşılması, bu kapsamda turizm gelirlerimizde, bu yıl kayıpların devam edeceği anlamına geliyor. Enerji ve emtia fiyatlarındaki artış eğilimini de dikkate alırsak özellikle cari açık konusunda zorlanacağımız ortadadır.
Böyle bir dönemde KOBİ’lerimizin çok dikkatli olması gerekiyor, çünkü fırtına henüz bitmiş değil.

Serdar SAĞLAM
Yavuzlar Dişli YKB Yrd.
Ülkemizde oluşan bu yüksek oranlı kur dalgalanmaları, ilk etapta ihracat anlamında olumlu bir hava estirse de sonrasında başka problemlere yol açacaktır. Evet, ilk süreçte ihracat hızımız artacak, sonrasında özellikle ithalata dayalı üretim yöntemlerinde ham madde ve yarı mamul bulunması konusunda yaşanan zorluklar ile beraber satışlarda teslim sürelerine dayalı bir duraklama oluşacaktır. Bu süreçte ithalattaki yavaşlama, ihracattaki hızlanmadan daha fazla olacaktır. Sonuç, iş var sipariş var üretimi gerçekleştiremiyoruz, projeyi bitiremiyoruz olur. Hem pandemi, hem kurdaki yükseliş, arz talep dengesinin yurt içi ve yurt dışında bozulması, ham madde fiyatlarını TL bazında son 1 yılda yüzde 100’e yakın artırmış oldu. Yavuzlar Dişli, bir terzi misali sipariş üzerine, proje bazlı çalışmakta, üretim süreçlerimiz çok uzun süreler olmadığından ve her siparişte güncel fiyatlar verildiğinden dolayı, fiyat-maliyet anlamında sıkıntı çekmiyoruz. Ancak ham madde ithalatçılarının ve üreticilerinin stok problemi bizi teslim süresi verirken zorlamakta. Çok kritik malzemeleri, anlaşması yapılmış işleri stokta bulundurmaya çalışıyoruz. Yurt içi ve yurt dışından yeni tedarikçiler araştırıyoruz, buluyoruz. Uygun görülen durumlarda ham malzeme cinsini değiştiriyoruz. Geçen sene ihracatımız beklenenin üzerinde gerçekleşti. Pandemi Çin ve İtalya’daki üretimi etkileyince, bize hızlı teslimat ile gün doğdu diyebiliriz. Bu yıl içinde ciro ve adet anlamında ihracatımızı arttıracağımıza inanıyorum. Ancak ham maddeye ulaşım bizim için ve tüm firmalar için çok kritik bir konu. Uygun fiyatlı ham madde ihtiyacını karşılayan ihracatını arttırır.

Yavuz ÖZDEMİR
Akrida Tekstil YKB
Hepimizin bildiği gibi döviz kurları ihracatta tek başına etkili olmamaktadır, ihracat için önemli olan istikrarlı kurdur. İhracat rakamlarının artmasında da sıralama yapıldığında ilk sıralarda yer almaz. İhracatlarımızı arttırmanın ana unsuru dış taleplerdeki artışlardır. Son 1 senedir tüm dünyada etkisini gösteren ve hala devam etmekte olan pandemi sürecinde ithalat yapan firmalar yeni tedarikçiler bulmak zorunda kaldılar. Dış taleplerin artması ile ülkemizin 2020 yılında kırmış olduğu ihracat rekorunu, 2021 yılında da daha iyi seviyelere geleceğini düşünüyoruz. Döviz kurlarının ihracat üzerindeki başka bir etkisi de Türkiye’nin dünya ihracatı içerisinde aldığı pay ile ilişkilidir. Türkiye’nin ihracatı AB ülkelerinde yüzde 50 oranlarına ulaştı. İhracatçı firmalara yön göstermek ve yollarını açmak için dünyada birçok ülke temsilcileri ile yapılan görüşmelerle, anlaşmalarla Türkiye’nin yakın gelecekte dünya ihracatındaki payı hızla artacaktır. Pandemi dönemi ile birlikte üretimdeki daralmalardan kaynaklı hammadde fiyatlarında yüzde 20 oranında bir artış yaşandı. Piyasalardaki bu daralma, ham madde tedarikçilerinin üretimlerinin azalmasına ve piyasa belirsizliğinden dolayı stok bulundurmamalarına yol açtı. İlerleyen dönemlerde, kapasitenin düşürülmesi ve ham maddeye erişimin zorlanması ile artış oranı yüzde 70’lere ulaştı. Ham madde stoklama konusunda firma olarak tedbirli bir politika izlesek de hammadde krizinin ne zamana kadar süreceği noktası tam bir belirsizlik halini aldığı için üretimimizi zorlayıcı durumlarla karşı karşıya kaldığımız zamanlar yaşadık. Ağırlıklı tüketim kalemlerimizde stok miktarlarımızı artırarak üretimimizi büyük oranda güvence altına almış olduk. Üretim girdi maliyetlerini artıran önemli etkenler; ham madde ve enerji fiyat artışları, kısa süreli çalışmanın olumsuz etkileri ve üretim performansının düşmesi gibi sektörün ortak sorunları var. Üretim ve girdi maliyetlerinin artışları müşteriye aynı oranda yansıtılmadı.

Alper KÖRÜSTAN
Nukon Makina YKB Vekili
Özellikle gemi ile ihracatta yaşadığımız sıkıntılar artarak devam ediyor. Hem gemi hem de ekipman bulmakta ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Döviz bazlı fiyatlandırma yapıldığı için nakliye fiyatlarımız her geçen gün katlanarak artıyor. Geçtiğimiz senelere göre kıyaslama yaptığımızda konteynır fiyatları yaklaşık olarak yüzde 50 artmış durumda, o da bulabilirseniz. Bu maliyetler bizi zorlasa da müşterilerimize yansıtmamaya çalışıyoruz. Kalitemizden ödün vermeden ürünlerimizi geliştirmeye devam ediyor, bugünlerin de geride kalacağını; sanayinin ve sanayicinin rahat nefes alacağı günlerin çok yakın olduğunu ümit ediyoruz. İhracat yaptığımız ülke sayısını ve ihracat rakamlarımızı arttırmak için durmadan çalışıyoruz.

Melih İYİGÜLLÜ
Akiş Boya YKB
Açıkçası pandemiyi yönetmeyi öğrendik. Fakat dövizdeki dalgalanmalar enerjimizi bir miktar alarak esas işimize odaklanmamıza mani oluyor ve yatırım konusunda daha ürkek davranmak durumunda kalıyoruz. Boya sektöründeki artışlar tarihi seviyelerde. Bazı ham maddelerimize yüzde 400 mertebesinde zam geldi. Daha stoklu çalışmak aldığımız önlemlerden biri tabi bu da öz sermayemizin ciddi bir kısmını ham maddeye yatırmak suretiyle oluyor. Bu artışları müşterilerimize yansıtmaktan başka bir opsiyonumuz yok. Artışların büyük bir kısmını yansıttık diğer bir kısmını ise marjımızdan karşılıyoruz. Ham madde dışında taşıma, elektrik ve işçilik maliyetlerinde de ciddi artışlarımız var. Hedeflerimizde olumsuz bir revizyon yok. Büyümeye devam etmeyi planlıyoruz.

Müşfik YADİGAR 

MGG Mak. İş Geliştirme Md.
Firmamızın cirosunun yüzde 90’ı ve gelirimiz döviz cinsindendir. Genellikle TL ve spot finansman yaptığımız; sabit ve değişken giderlerimizin yüksek yüzdesi TL olduğu için, genellikle yukarı olan kur, maliyetlerimizi olumlu olarak etkiledi. Firmamız kurun yüksek veya düşük olması ile bir şekilde baş edebilecek finansman modeline sahip ancak dalgalı seyretmesi bir miktar istikrarsızlık yaratıyor. Ancak bu dönemde TL ödemelerimiz bizi olumlu etkiledi. Ham madde fiyatları kurdaki yükselişe paralel olarak artış gösterdi. Özellikle hükümetimizin kamu bankaları aracılığı ile kullandırdığı uygun maliyetli KGF kredileri sayesinde firmamız ham maddecilerden uygun şartlı iskontolu ham madde satın alabildi.

Hüseyin KUL
Decostar
Son bir yıldır yaşamakta olduğumuz olağanüstü durumlar dünya ile beraber bizim ticaretimizi de her geçen gün daha fazla etkilemeye başladı. Yıllardır bir düzen içinde çalışan küresel tedarik zincirlerinin pandemi ile yaşanan değişimi ülkemizde yaşanan sıra dışı döviz hareketliliği ve yükselen faiz oranları bizi rakiplerimizden daha zor durumlara itiyor. Bu gibi pek çok sebepten dolayı maliyet yapmakta, fiyat vermekte zorlanır hale geldik. Özellikle son dönemde dünya ticaretinde yaşanan konteyner krizinin faturasını ödemeye başladık. Bazı sektörlerde maliyetler şimdiden yüzde 30 - 150 arasında arttı. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri de ham madde. Ülkemizde maalesef üretimlerimizde kullandığımız pek çok ham maddeyi ithal yolla sağlamaktayız.

Volkan TEZELLİ
İntersam Etiket Firma Ortağı
İçinde bulunduğumuz sektörün hemen hemen tüm girdi maliyetleri maalesef döviz cinsindendir. Bu yüzden de döviz dalgalanması hem üretici olarak bizleri hem de müşterilerimizi olumsuz olarak etkilemektedir. Pandemi sürecinde EDT (Ev Dışı Tüketim) azalarak tüketiciler düşük gramajlı market raf ürünlerini normalden çok daha yoğun kullanmıştır. Bu da bizim gibi etiket üreticisi firmaların üretim miktarlarının artmasına ve daha yoğun ham madde tüketilmesine sebep olmuştur. Dünya genelinde artan arza istinaden yine pandeminin olumsuz etkilerinden kaynaklı ham madde üretiminin azalması ham madde fiyatlarının kademeli olarak yüzde 15-20 oranında döviz cinsinden artmasına sebep olmuştur. Hatta son zamanlarda çip üretiminde yaşanan üretim sıkıntısının bir benzeri bizim sektörümüz içinde geçerli ve şu an birçok etiket kağıt üreticisi üretiminde yaşadığı akrilik yapışkandaki tedarik sıkıntılarından dolayı ham madde taleplerine olumsuz dönüş yapmaktadır. Üzülerek söylemeliyim sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda sektörümüzde ciddi sıkıntılar yaşanması olasıdır. Diğer bir konu artan ham madde maliyetlerine ilave olarak dövizden kaynaklı artan işçilik maliyetlerimiz. Tüm bu olumsuzlukların gölgesinde bizler müşterimize hem döviz cinsinden ham maddelere yansıtılan yükselişi anlatmaya çalışırken bir de Türk Liramızın döviz karşında değer kaybetmesinden dolayı birim fiyatlarının yükselmesini anlatmaya çalışmaktayız.

Tevfik EZİK
Haksan Otomotiv Gen Md.
Kurun değişken olması üretime veya ihracata henüz miktar olarak olumsuz etkisi olmadı. Ancak yeni proje tekliflerinde belirsizlik yaratıyor. Bu sektör bazlı değişkendir. Kauçuk sektörü olarak bakıldığında döviz bazlı yüzde 25 - 60 arası değişen ham madde fiyatları var. Çoğu ham madde sınırlı tedarikçi kontrolünde olduğu için çok fazla yapabileceğiniz bir şey yok. 2021 zaten ham maddeye ulaşım zorluğu olan bir yıl olacaktı oldu. Yapabileceğimiz, müşterilerimize bu artışları makul sevide yansıtmak. TL girdi maliyetlerimizde artışlar doğal olarak oldu. Pandemi sürecinde diğer bir etki de vaka veya temaslı çalışanların zorunlu arası nedeniyle öngöremediğiniz verimlilik kayıplar ile oldu. Ekonomik koşullar kısa vadede ihracatı etkilemeyebilir. Ancak uzun vadede etkileri olacaktır. Gelecek döneme dair bir söylemek çok kolay değil. Ekonomik etkenler dışında coğrafi ve politik etkileri öngörmek lazım. 2021 ilk yarısından sonra durum biraz daha netleşebilir.

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51