banner6

Demirören Grup'un öncelikli hedefi toplumsal fayda

Gündem 21.12.2020, 20:18 21.12.2020, 20:18
Demirören Grup'un öncelikli hedefi toplumsal fayda


Semih AYDIN

Bursa’da radyant fiber ısıtıcılar alanında yaptığı yenilikler ve inovasyonla adından söz ettiren Demirören Grup, geliştirdiği asfalt tamir makinesiyle, yol tamirinde maliyetleri minimuma indirerek, çevre kirliliğinin ve atıkların da önüne geçiyor.

Firma olarak öncelikli hedeflerinin ülkeye ve topluma faydalı işler yapmak olduğunu dile getiren Demirören Grup Yönetim Kurulu Başkanı Arif Demirören, bunun için enerji verimliliği ve sıfır atık anlayışının önemine dikkat çekti.

Bursa’da uzun yıllar ısıtıcı sektöründe faaliyet gösteren Demirören Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Arif Demirören, sivil toplum kuruluşları ve siyaset alanında önemli görevler üstleniyor. Halen Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi İş Adamları Derneği (BARSİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam eden Demirören, bunun yanı sıra Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi’nın Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunuyor. Başkanlar ve İşleri röportaj dizimizin konuğu olan Demirören, sektöre getirdikleri yeniliklerle, ülkenin kaynaklarını en verimli şekilde kullanmanın yollarını aradıklarını söyledi. Demirören, “Ben hayatımda her zaman şehrime, ülkeme fayda sağlayacak projelerde bulundum” dedi.

Bize iş hayatınızdan bahseder misiniz, firmanızın dünden bugüne gelen sürecini kısaca özetler misiniz?
İlk başladığımızda nerde kaldıysak oradan devam ediyoruz. Hoş bir tarif olarak şöyle örnek verebilirim; erkekler kişisel bakımları için tıraş makinesine ihtiyaç duyarlar. Bu ilk zamanlarda usturaydı, sonra permatik oldu ve günümüzde 5 – 10 bıçaklı rahat ve konforlu jiletler geliştirildi. Her alanda hayatı kolaylaştırılan yenilikler ortaya konuluyor. Biz de bu ihtiyaçlara hitap etmek durumundayız. Firmamızın alanı da enerji, ısıtma cihazları üretimi olduğu için bizim daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Ürünlerimizin çeşitliliğinden, görselliğinden çok enerji verimliliği konusuna daha fazla özen gösteriyoruz. Yılda 45 milyar metreküp doğalgaz tüketen bir ülkeyiz. Bunun yüzde 35’i endüstri alanında tüketiliyor. Biz de bu yüzde 35’ini tüketen endüstriyel cihazların imalat safhasındayız. Dolayısıyla bu alanda vatanımıza, milletimize ve insanlarımıza hizmet sunarken çok dikkat etmemiz gerekiyor. 1 metreküp doğalgaz bulmak için ülkemiz bu kadar gayret gösteriyorken bizim de enerji birikimini en tasarruflu şekilde kullanmamız gerekiyor. Ayrıca bu noktada doğayı da tahrip etmeden, atık gaz salınımı vermeden bir firma olmalıyız. Şunu gururla söyleyebilirim ki, bugün Almanların dahi 1 metreküp doğalgaz yaktıklarında yüzde 64 verimlilik aldıkları bir dönemdeyken, biz yüzde yüz verimliliğe ulaştık. Bu sonuçları da belgelendirdik.

Verimliliği yüzde 100’e çıkaracak teknolojiyi nasıl elde ettiniz?
Geleceğe temiz bir miras bırakmak adına sanayicilerin, Ar-Ge laboratuvarlarımızın çok güçlü olması gerekiyor. Ar-Ge yaptıktan sonra ürün gelişime dönük çalışmalar yapılmalı ve Ur-Ge’niz sağlam olmalı. Bundan 20 yıl kadar önce BTSO’nun vermiş olduğu ürün zayiatı fire oranımız vardı. 20 – 25 yıl önce saçtan soba yaparken, yüzde 40’ını fire oranı olarak kabul ederdik. Ancak günümüzde bu fire oranını kabul etmek mümkün değil. Mühendislerimizin gayretleri sonucunda bunu ortadan kaldırdık. Doğalgaz kullanımda yüzde 100 verimliliği de Ar-Ge’yle ve laboratuvar hakimiyetimizle elde ettik. 1 metreküp doğalgazın içinde karbon ve hidrojen var. Biz yanmakta olan karbonun oksijenle tam olarak birleşmesini sağladık. Böylelikle verimliliğimizi artırarak, çevreye salınan, atmosfere zararlı gazları da minimuma indirdik.

Evlerden endüstriye, hastanelerden okullara kadar farklı alanlara yönelik ürün imal ediyorsunuz. Firma olarak sektöre getirdiğiniz yenilikler, öncü olduğunuz gelişmeler nelerdir?
Isıtma sektörüne getirdiğimiz en büyük yenilik verimlilik diyebilirim. Çünkü biz 0 atık projesiyle hareket ediyoruz. Sektöre getirdiğimiz bu yenilikle, geliştirmiş olduğumuz sistemlerde neler yapabileceğimiz konusunda çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Biz açık alan ısıtmalarından, fabrikaların, spor salonlarının, hangar gibi yüksekliği fazla olan alanların ısıtılmalarının imalatını yapıyoruz. Bunun yanı sıra evlerimizde, konutlarımızda kullanabileceğimiz dekoratif ürünleri imal ediyoruz. Ben hayatımda her zaman şehrime, ülkeme faydalı sağlayacak projelerde bulundum. Bu anlamda, yapım ve onarım maliyetinin çok yüksek olduğu asfalt alanına da girdim. Üretmiş olduğumuz ileri teknoloji sistemle sıfır atık ve düşük maliyetle asfalt onarımını gerçekleştiriyoruz. Şu anda da asfaltlarda kullanılan briketleri yerinde tamir edecek bir makine üzerinde çalışıyoruz. Bu makineyle birlikte asfalt onarım sürecinde tabiri caizse çöpe giden briketleri tekrardan kullanıma kazandırarak, yol yapımlarında ciddi tasarruf edilmesini sağlayacağız. Sıfır atık çok ciddi bir projedir. Bu anlayışı hayatımızın her safhasında uygulamamız gerekiyor. Firma olarak sıfır atık mantığıyla inovatif ürünleri kazanımları hayata geçirmek üzerine çalışıyoruz.

Ürettiğiniz ısıtıcılarda ya da ürünlerde yenilenebilir enerji kullanmayı düşünüyor musunuz?
Biz doğalgaz ve gazlı ürünler üzerine çalışıyoruz. Yenilenebilir enerji çok geniş bir alan. Bu alandaki çalışmaları takdirle takip ediyoruz. Ülke olorok ne yazık ki çevreyi çok kirletiyoruz. Bu kirliliği azaltmamız gerekiyor. Bu anlamda bir harbin içinde olduğumuzu söyleyebilirim. Kirlettiğimiz alanların temizlenmesi için gayret sarf ediyoruz. Başkanlığını Valimizin, Başkan Yardımcılığını İbrahim Burkay’ın ve benim Saymanlık görevini yaptığım Türkiye ve Bursa’da bir ilk olan Yeşil Çevre Artıma Tesisi’ni kurduk. Barakfakih, Uludağ, Kestel ve Samanlı sanayi bölgelerinden, bu bölgedeki konutlardan gelen atıkları tesisimizde arıtarak, tekrardan tarım alanlarında kullanılmasını sağlıyoruz. Burada günlük 100 bin metreküp atık suyu işleyerek tekrardan kullanıma kazandırıyoruz.
Ürettiğiniz makineyle asfalt tamirinde düşük maliyetli ve çevreci çözüm sunuyorsunuz. Bize bu makineden bahseder misiniz? Bu makine ne gibi avantajlar sağlıyor?
Yurtdışı gezilerimde buna benzer ürünleri çok gördüm. Yol yapım ve onarımının maliyetlerinin, bunlarla ilgili Ar-Ge çalışmalarının çok yüksek olduğunu gezilerimizde gözlemledim. Asfalt onarımına bizi iten nokta da, bu maliyetleri düşürerek fayda sağlamaktı. Bu makinemizle asfaltın mıcır ve bitüm bileşenlerini 180 derecede, asfalt dediğimiz zift eritiliyor. 1 tona yüzde 5 oranda zift atılarak, mıcırla karıştırılıp, harmanlanıyor. Tamamen karbonfiber metal sistemiyle yapılmış makinemiz gayet basit bir sisteme sahip. Cihaza bir tüp bağlayarak, bir metrekare alana 100 ayrı yama yapabiliyorsanız. Yazın 5, sonbaharda 10 ve karın altında 15 dakika sürekli çalışabiliyorsunuz. Yaklaşık 500 derece ısıya çıkabiliyor. Yazın 5 dakikada 300 dereceye gelip, hasarlı bölgeyi düzeltiyor ve asfalt onarımını tamamlıyorsunuz.

STK’larda aktif görev aldınız, şu anda BARSİAD Yönetim Kurulu Başkanısınız. STK’larda aktif görev almanın iş hayatınıza ne gibi katkıları oldu?
Fikir almak, paylaşmak, istişare etmek büyük bir medeniyetin ifadesidir. Pandemiden dolayı şu an yurtdışına çıkışlar kısıtlı olsa da dünyanın dört bir yanına giden, orada gördüklerini, tecrübe ettiklerini buraya getiren sanayicilerimiz var. Onların getirdiği fikirler paylaşıma dönüyor ve bunlar sanayi kültürümüzün gelişimine katkı sağlıyor. Bizzat dünyayı görerek, anlayarak, ihtiyaçlara cevap verebilecek geleceği planlarsanız, o fikirler, birliktelikler ortaya çıkıyor. STK’ların asıl işlevi bu bilgi paylaşımını, istişareyi sağlamaktır. Elbette sosyal etkinlikler, sanayicinin ihtiyacı olan hizmetleri sağlayacaksınız ama asıl önemli olan sanayi kültürünün güçlenmesi için faydalı olacak fikirleri bir araya getirmektir. Devletimiz ve sanayicimiz el ele vermeli. Sanayicimizi organize edebilmek, onu heyecanlandırabilmek, devletiyle, milletiyle birlik haline getirerek, sosyal projelerde faydalı işler gerçekleştirebilmek bizim asli görevimiz. Biz de bunu elimizden geldiği kadar icra etmeye çalışıyoruz.

Marttan beri pandemiyi yaşıyoruz. Barakfakih’deki sanayiciler bu süreci nasıl geçirdi? Devletin verdiği teşvikleri yeterli buluyor musunuz?
Devletimizin kısa çalışma ödeneği, vergi, ana borç yapılandırılması gibi destekleri oldu. Ancak bizim hala desteğe ihtiyacımız var. Dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Almanya’nın bir yılda fuar düzenleyememesinden dolayı uğradığı zarar 250 milyar dolar. Tüm dünyada, güçlü ekonomiler bile böyle zor durumdayken devletimiz işletmelere, sanayicilere nefes aldıracak kredi imkanı sundu. Kısa çalışma ödeneğiyle istihdamın korunması adına önemli bir adımdı. Ancak pandemi süreci bitene kadar bu ve benzeri desteklere ihtiyacımız var. Bu anlamda devletiyle, sanayicisiyle el ele tutuşup bu kriz döneminin üstesinden gelebilmek adına beklentilerimiz var.

2020 yılı genel olarak nasıl geçti? 2021 yılı için öngörüleriniz nelerdir?
2020 çok zor bir yıl oldu. 2021 de kolay geçeceğe benzemiyor. Ancak bu zorlukları aşacağımıza inanıyorum. Çölde koşulmaz ama durulmaz da. Emin adımlarla yürüyeceksiniz. Koşarsanız çok gitmeden o sıcağın altında çöker kalırsınız. Durursanız da aynı sonucu yaşarsınız. Emin adımlarla, tedbirlerle çölü ancak yürüyerek aşarsınız. Bu bir askeri ve stratejik bir terimdir. Eğer bu kriz dönemini çöl gibi düşünürsek durmak yok, koşmak yok, emin adımlarla yürümek var. Ben inanıyorum ki emin adımlarla yürüyerek, 2021’i devletimiz, sanayicimiz, esnafımız, köylümüz ve üretenlerimizle el birliğiyle aşacağız. Ancak bunun için şu anda dikkat ettiğimiz sosyal mesafe, maske, fiziki temas ve hijyen kurallarına muhakkak uymamız gerekiyor.

Başarılı ve deneyimli bir iş insanı olarak genç girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Genç kardeşlerime öncelikle önerim Allah rızası ve vatan sevgisidir. Vatanını seven insan, çalışkandır. Çalışkan insanın heyecanı yüksektir. Gençler üretme heyecanını, vatanına ve memleketine faydalı insan olma arzusunu yüreğinde taşıdıklarında, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. O heyecanı taşıdığınız zaman, çevrenize faydalı olabilmek için farklı bir gözle bakmaya başlıyorsunuz. Gençlerimizin tüketen toplum genci değil, üreten toplumun genci olması lazım. Bunun yanı sıra gençlerimiz, girişimcilikte dünyayı takip etmeliler. Mümkünse birkaç yabancı dil öğrensinler. Bilişimde, iletişimde yüksek teknoloji dönemi yaşanıyor. Gençler sosyal medyada vakit öldürmek yerine, bu teknolojileri anlayıp, onlara yönelmeliler. Bunların kültürümüze, aile kavramına ve milli değerlerine önem versinler. Ve en önemlisi kararlı olsunlar. Bir insan kararlı olup, pozitif düşündüğünde başaramayacağı şey yoktur. Sonuçta her gecenin sonunda mutlaka sabah vardır.

İş hayatınızda sizi en çok ne kızdırır ve mutlu eder?
Beni en çok kızdıran şeylerin başında umursamazlık gelir. İş hayatında kusura karşı hiçbir zaman kızgınlığım olmaz ama kasıtlı davranışa karşı kızgınlığım çok yüksektir. Kusur ile kasıt arasında çok büyük fark var. Kasıtlı davranış hainliktir, kusur giderilebilecek örtülebilecek mevzulardır. Tembelliğe tahammülüm yoktur. Çalışkanlıkta da verimlilik esastır. Tecrübelerime dayanarak, verimlilik esaslı, gayretli ve planlı çalışmak gerektiğini söyleyebilirim.

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51