Ülkeler ve teknik eğitim-5 (Çin Halk Cumhuriyeti)

Dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerin Teknik Eğitim'e yaklaşımlarını özet olarak sunmaya devam edelim. Bu defa coğrafyamıza uzak bir ülkeden; Çin'den söz edeceğim.
Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Asya'da Çin Komünist Partisi tarafından tek parti rejimiyle yönetilen bir devlet. Yüzölçümü 9.596.961 kilometrekare. Nüfusu 1.376.049.000 kişi. Ülkenin resmi dili Çince. Ancak 300'e yakın başka diller de konuşulmakta. Bunlardan Moğolca, Tibetçe, Uygurca dil olarak devlet tarafından tanınmaktadır. Yaklaşık 5000 yıllık köklü bir geçmişi vardır.
Bir süre önce bir toplantı için Çin'e gittim. Tarihi ve teknolojik durumunu Pekin ve Şangay'da görme imkanı buldum. Çin, özellikle son 15 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü ve %8-10 civarında seyreden kalkınma hızıyla "Yüzyılımızın yeni küresel gücü olarak anılmaya başlanmıştır. 2017 yılı rakamlarıyla GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) 12,24 trilyon USD'dır. Aynı yıl ABD'nin GSYİH'nın 19,39 trilyon USD ve Japonya'nın 4,87 trilyon USD olduğunu belirtelim. Kişi başına GSYİH ise 8.827 USD'a ulaşmıştır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nde Mesleki ve Teknik Eğitim 1980'li yıllara kadar ikincil ve atıl bir eğitim alanı olarak algılanmaktaydı. Ülkenin ekonomik yönden hızla büyümesi ve işgücü açısından nitelikli insan kaynağı ihtiyacının kısa süre içinde hayati bir önem kazanması Mesleki ve Teknik eğitimde bir reform hareketi başlamasına neden olmuştur. 2000'li yılların başında hükümet Mesleki ve Teknik Eğitimi, resmi eğitimin en önemli gelişim alanı olarak belirlemiş ve iyileştirilmesi için stratejik plan oluşturmuştur. Bu plan kapsamında yapılan çalışmalar ve pilot uygulamalar, 2014 yılında Mesleki ve Teknik Eğitim Planı çerçevesinde birleştirilmiştir. Bu plan doğrultusunda 2020 yılına kadar Çin'de mevcut yaklaşık 600 üniversitenin yarısının Uygulamalı Bilim Üniversitesine dönüştürülmesi kararlaştırılmıştır. Tek ve merkezi bir sınav olan üniversite giriş sınavının yanı sıra mesleki eğitim almak isteyen öğrenciler için ikinci bir merkezi sınav hazırlanacak ve uygulanacaktır. Ayrıca plan dahilinde Mesleki Ve Teknik Eğitim Kurumlarının, yurt dışında bu eğitimi veren kurumlarla işbirliği yapmaları teşvik edilecek, Çin'in küreselleşme stratejisine uyum sağlanacaktır.
Yakın geçmişte, çalıştığım kuruluşa satın aldığımız bir kojenerasyon tesisinin Çin'de üretildiği fabrikanın Genel Müdürü ABD'de eğitim almış bir kadın mühendis idi. Tesisin sevk edilmesi için Çin'e gönderdiğimiz kabul heyetindeki arkadaşlarımız gördüklerinden çok etkilendiklerini bize aktarmışlardı.
Çin'deki mesleki eğitimin güçlü yanlarının bulunduğu ancak gelişime açık unsurların ağırlıkta olduğu söylenebilir. Öğrenci sayısının artması ve okul terki oranlarının azalması sistemin güçlü noktalarından biridir. Mesleki eğitim veren öğretmenlerin her yıl en az 1 ay işbaşı eğitim veren kurumlarda çalışmasının zorunlu olması ve mesleki okulların öğretmenlerini sektörde halihazırda çalışanlar arasından seçme eğilimi mevcut sistemi güçlü kılan diğer unsurlardır. Mevcut mesleki okullardan bazıları standart bir müfredatta eğitim yapmakta, öğrencilerine işbaşı eğitim yapma imkanı sunmakta, ancak bazıları bu fırsatı sağlayamamaktadır.
Ülkenin endüstriyel açıdan daha gelişmiş doğu bölgelerinde mesleki okullarda daha zengin fırsatlar sunulmakta, ülkenin orta ve batı kısımlarında ise okul ve fırsat eşitliği azalmaktadır.
Okulların eğitimsel göstergeler açısından izlenmemesi öğrencilerin bilinçli bir tercih yapmalarını zorlaştırmaktadır.
Konuya başka ülkelerle devam edeceğim.
Sağlıkla, umutla kalın