Farklılıkların değeri
bizi zenginleştirecektir
Sanayide gelişmeleri belirli kaynaklardan takip ederek yenilik yapmak mümkün olabilir. Yeniliklerin patente değer olup olmadığı ayrı bir konu olsa da asıl olan yeniliğin varlığıdır. Bu nedenle araştırmalarda, tescil edilmiş buluşların saklandığı patent arşivlerini ilk planda düşünmek zaman kazandırır.
Üretimini yaptığımız ve yapmayı düşündüğümüz ürün veya prosesle ilgili olarak yapılacak olan böyle araştırma bize şu sonuçları verecektir.
1-Bu konuda alınmış patent varsa, bundan vazgeçerek taklit davaları ile uğraşmayacağız.
2-Alınmış patentin detayını inceleyerek bundan esinlenme ve yeni ürünlerin yolunu açma şeklinde sonuçlara ulaşmamızı sağlayacaktır.
3-Araştırma sonucunda patente değer buluş yaparak hem hukuki çalışma, hem de rakiplerimizin önüne geçme fırsatını yakalamış olacağız.
Tüm önerilerimiz Türk sanayi için Avrupa Birliği sürecinde gerekli olan unsurlardır. Patent arşivi olarak tüm ülkelerin Patent Ofislerinden istifade etmek mümkündür. Tabii ki bu araştırmanın da teknikleri vardır. Araştırılacak ürün ve prosesi iyi tanımlayarak doğru sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Ayrıca uluslararası araştırmalarda belirlenmiş tasnif kodları ile araştırma yapmak gerekmektedir. Tüm bu süreç bizi farklıların olduğu alanlara ulaştıracak ve farklılıklarda patent müracaatı ile korunabilecektir.
Patent sahibi olmak prestijli ve sektörel anlamda liderliktir. Buluşların korunmasına yönelik tekel hakkı sağlayan patent belgesi sahibi olmak kişi ve kuruluşlara hem prestij hem de kazanç getirmektedir. Sanayide özlenen yeniliklerin gündeme taşınması öncelikle patent belgesi alınarak yapılmalıdır. Bu yolla patent sahibi 20 yıl buluşunu koruyarak bu hakkından dolayı zenginlik kapısını aralayabilecek veya kamuoyunda ciddi bir prestij sağlama imkanını bulacaktır.
Buluş yapmak için mutlaka bilim adamı olma şartı ve konunun uzmanı olmak diye bir şart yoktur. Herhangi bir konuda sorun tespit eden ve bu sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yapan herkes buluş yapar ve buluşuna patent belgesi alarak koruma sağlayabilir. Bu nedenle buluş yapanların sayısını artırmak için işçi buluşlarını patent almaya özendirecek sistemin bir an önce başlatılmasını bekliyoruz. Çalışanların patentle ödüllendirilmesi kısır döngüden kurtulamayan patent sayıları artışına mutlaka etki edecektir. Devlet teşviklerini de göz önünde tuttuğumuzda yenilik ve buluş yapmaya işçi, işveren, öğrenci, öğretmen yani toplumun bütün kesimleri katılarak ülkemizin kalkınma hamlesine katkıda bulunabiliriz.
Ancak bir önemli konu var ki; o da patentle koruma altına aldığımız bu yenilikleri sektörde yalnız bizim kullanmamız ile değil ihtiyaç varsa diğer rakiplerin de kullanımına açarak buluşlarımızın katma değer kazandırmasını sağlamaktır.
Yenilik çalışmalarının sonucunda para kazanamaz isek, bu çalışmaların devamı gelmeyecektir. Üretmeden ve kazanmadan yapılan harcamalar bu gün yaşadığımız ekonomik sonuçları doğurduğu gibi sınai hakların koruma dışı bırakılması da ülkemizin dünya sıralamasında geri planda kalmamıza neden oldu.
Bu nedenle marka, patent, tasarım haklarının korunması ülkemiz açısından bir zorunluluk olmuştur ve bunun aksini düşünmemiz ülkemizin gelişimini yavaşlatmaktadır. Ülkelerin gelişmişlikleri şu anda patent sayıları ile ölçülmektedir. O halde sınai hakların korunmasına değer verip çalışmaların temelini bu esaslar dahilinde yürütmemiz gerekir.
Güzel günler dileklerimle...
bizi zenginleştirecektir
Sanayide gelişmeleri belirli kaynaklardan takip ederek yenilik yapmak mümkün olabilir. Yeniliklerin patente değer olup olmadığı ayrı bir konu olsa da asıl olan yeniliğin varlığıdır. Bu nedenle araştırmalarda, tescil edilmiş buluşların saklandığı patent arşivlerini ilk planda düşünmek zaman kazandırır.
Üretimini yaptığımız ve yapmayı düşündüğümüz ürün veya prosesle ilgili olarak yapılacak olan böyle araştırma bize şu sonuçları verecektir.
1-Bu konuda alınmış patent varsa, bundan vazgeçerek taklit davaları ile uğraşmayacağız.
2-Alınmış patentin detayını inceleyerek bundan esinlenme ve yeni ürünlerin yolunu açma şeklinde sonuçlara ulaşmamızı sağlayacaktır.
3-Araştırma sonucunda patente değer buluş yaparak hem hukuki çalışma, hem de rakiplerimizin önüne geçme fırsatını yakalamış olacağız.
Tüm önerilerimiz Türk sanayi için Avrupa Birliği sürecinde gerekli olan unsurlardır. Patent arşivi olarak tüm ülkelerin Patent Ofislerinden istifade etmek mümkündür. Tabii ki bu araştırmanın da teknikleri vardır. Araştırılacak ürün ve prosesi iyi tanımlayarak doğru sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Ayrıca uluslararası araştırmalarda belirlenmiş tasnif kodları ile araştırma yapmak gerekmektedir. Tüm bu süreç bizi farklıların olduğu alanlara ulaştıracak ve farklılıklarda patent müracaatı ile korunabilecektir.
Patent sahibi olmak prestijli ve sektörel anlamda liderliktir. Buluşların korunmasına yönelik tekel hakkı sağlayan patent belgesi sahibi olmak kişi ve kuruluşlara hem prestij hem de kazanç getirmektedir. Sanayide özlenen yeniliklerin gündeme taşınması öncelikle patent belgesi alınarak yapılmalıdır. Bu yolla patent sahibi 20 yıl buluşunu koruyarak bu hakkından dolayı zenginlik kapısını aralayabilecek veya kamuoyunda ciddi bir prestij sağlama imkanını bulacaktır.
Buluş yapmak için mutlaka bilim adamı olma şartı ve konunun uzmanı olmak diye bir şart yoktur. Herhangi bir konuda sorun tespit eden ve bu sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yapan herkes buluş yapar ve buluşuna patent belgesi alarak koruma sağlayabilir. Bu nedenle buluş yapanların sayısını artırmak için işçi buluşlarını patent almaya özendirecek sistemin bir an önce başlatılmasını bekliyoruz. Çalışanların patentle ödüllendirilmesi kısır döngüden kurtulamayan patent sayıları artışına mutlaka etki edecektir. Devlet teşviklerini de göz önünde tuttuğumuzda yenilik ve buluş yapmaya işçi, işveren, öğrenci, öğretmen yani toplumun bütün kesimleri katılarak ülkemizin kalkınma hamlesine katkıda bulunabiliriz.
Ancak bir önemli konu var ki; o da patentle koruma altına aldığımız bu yenilikleri sektörde yalnız bizim kullanmamız ile değil ihtiyaç varsa diğer rakiplerin de kullanımına açarak buluşlarımızın katma değer kazandırmasını sağlamaktır.
Yenilik çalışmalarının sonucunda para kazanamaz isek, bu çalışmaların devamı gelmeyecektir. Üretmeden ve kazanmadan yapılan harcamalar bu gün yaşadığımız ekonomik sonuçları doğurduğu gibi sınai hakların koruma dışı bırakılması da ülkemizin dünya sıralamasında geri planda kalmamıza neden oldu.
Bu nedenle marka, patent, tasarım haklarının korunması ülkemiz açısından bir zorunluluk olmuştur ve bunun aksini düşünmemiz ülkemizin gelişimini yavaşlatmaktadır. Ülkelerin gelişmişlikleri şu anda patent sayıları ile ölçülmektedir. O halde sınai hakların korunmasına değer verip çalışmaların temelini bu esaslar dahilinde yürütmemiz gerekir.
Güzel günler dileklerimle...
Sayı: 856 - Sayı'nın Kapağı