DOĞA?ANA?
2013 için
uyarıyor!..(1)
Geride bıraktığımız 2012 yılından bazı görüntüleri önünüze sermiştim, artık 2013ü yaşamaya başladık, tabii sadece biz değil, yerküre üzerinde şu anda yaşayan 7.500.659.453 insan ve onları barındıran Doğa Ana da 2013e merhaba dedi, hep beraber bir yaş daha yaşlandık.
En yaşlımız Doğa Ana 2013e merhaba derken, eğer bu yerküre üzerinde, onun koynunda, onun güzellikleri içinde, o var oldukça yaşamak istiyorsak, bugüne dek yaptığımız hatalardan uzaklaşıp, kendimize yeni bir yaşam tarzı çizmemiz gerektiği yolunda uyarıyor ve önümüze 7 çözüm yolunu çiziyor;
Üzerimde yaşayan canlı türlerin yok oluşlarını önleyin,
65 milyon yıl önce kaybettiği Dinazorlardan bu yana, son yıllarda yeniden büyük bir yok oluş krizinin içine girdiğimizi, 1970lerden bu yana sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin %30 azaldığının altını çiziyor. BM Çevre Programı da yayınladığı bültenlerde, her gün 150 ila 200 türün yok olduğunu açıklıyor, özellikle gelişmekte olan ülkelerde süregelen nesli tükenmekte olan türlerin yasak avlanması öne çıkan en büyük problem oluyor. Asyada son 10 yılda hızla artan hayvan ticareti, Afrikada Gergedan öldürülmeleri, 2011de 448 adet, 2012de 633 adet bu değerli doğa varlığının avlanması, hızla yok oluşa sürüklüyor. Hemen bizden de Doğa Anayı rahatsız edecek bir uygulamayı önümüze koyalım, Dünya Vahşi Yaşamı Koruma Kurulunca korumaya alınmış Hatay Dağ Ceylanının yaşam alanında bir çimento fabrikası kurulması planlanıyor. Oysa uluslararası düzeyde koruma altına alınmış, en son yapılan sayımda tespit edilen 230 adet değerimiz, Suriye sınırına sıkışmış 50 km2 alanda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar ve biz onların neslini devam ettirme çabası yerine yok etmek için adımlar atıyoruz. Dünya nüfusunun hızla kentlere akması, aynı hızla kentsel yerleşim alanlarını büyümesi sonucu Doğa Ana, kollarının budanmasına, ormanlarının ve içinde yaşayan canlı türlerinin kucağından düşmesine ve biyolojik çeşitliliğinin katliamına maruz kalıyor. Oysa bu katliam, önce biz insanları etkileyecek ve bizim yaşamımızı fakirleştirecek.
Yağmur Ormanlarımı koruyun,
Yağmur Ormanları Doğa Ananın adeta değerli varlıklarını depoladığı alanlardır, tüm hayvan türlerinin, bitkilerin ve mikro organizmaların yaşam alanlarıdır. Bu varlıklar, filler ve kaplanlar gibi karizmatik türlerin dışında, genelde küçük canlılardır, ancak insan yaşamında önemli yerleri vardır, özellikle eklem bacaklılar çok önemli işleri becerirler, yaşadıkları çevrenin kirlerini yiyerek temizlerler, çiçeklerin tozlarını taşıyarak döllendirirler, velhasıl Doğa Ananın isimsiz ameleleridirler. Yağmur ormanlarının canlıları, insan sağlığında kullanılan birçok ilacın da ana maddesini oluştururlar. Bu ormanlar ayrıca yerkürenin en büyük oksijen üretim kaynağıdır. Tüm bu değerleri göz ardı edilerek, 2000-2010 yılları arasında, Britanya adaları büyüklüğündeki, 240 bin km2 genişliğindeki Yağmur Ormanı, içindeki tüm varlıklarıyla beraber, yerle bir edilerek Doğa Ananın bağrından koparıldılar.
Yoğun Biyolojik Çeşitlilik içeren alanları koruyun,
Doğa Ananın her bölümü aynı değildir, belli bölgeleri özeldir, bu bölgeler varlıkları tehlike altında olan canlıların da yaşam alanlarıdır ve ekolojik sistemin temel destekçileridir.
Örneğin, Madagaskar adası Lemur maymunları ve diğer bazı türlerin yaşadığı özel bir bölümdür, ama ne yazık ki adanın Afrikaya bakan yüzündeki ormanların ve çayırlar hızla yok edilmektedir.
DOĞA ANAnın önümüze koyduğu
yedi çözüm yolunun devamı haftaya...
2013 için
uyarıyor!..(1)
Geride bıraktığımız 2012 yılından bazı görüntüleri önünüze sermiştim, artık 2013ü yaşamaya başladık, tabii sadece biz değil, yerküre üzerinde şu anda yaşayan 7.500.659.453 insan ve onları barındıran Doğa Ana da 2013e merhaba dedi, hep beraber bir yaş daha yaşlandık.
En yaşlımız Doğa Ana 2013e merhaba derken, eğer bu yerküre üzerinde, onun koynunda, onun güzellikleri içinde, o var oldukça yaşamak istiyorsak, bugüne dek yaptığımız hatalardan uzaklaşıp, kendimize yeni bir yaşam tarzı çizmemiz gerektiği yolunda uyarıyor ve önümüze 7 çözüm yolunu çiziyor;
Üzerimde yaşayan canlı türlerin yok oluşlarını önleyin,
65 milyon yıl önce kaybettiği Dinazorlardan bu yana, son yıllarda yeniden büyük bir yok oluş krizinin içine girdiğimizi, 1970lerden bu yana sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin %30 azaldığının altını çiziyor. BM Çevre Programı da yayınladığı bültenlerde, her gün 150 ila 200 türün yok olduğunu açıklıyor, özellikle gelişmekte olan ülkelerde süregelen nesli tükenmekte olan türlerin yasak avlanması öne çıkan en büyük problem oluyor. Asyada son 10 yılda hızla artan hayvan ticareti, Afrikada Gergedan öldürülmeleri, 2011de 448 adet, 2012de 633 adet bu değerli doğa varlığının avlanması, hızla yok oluşa sürüklüyor. Hemen bizden de Doğa Anayı rahatsız edecek bir uygulamayı önümüze koyalım, Dünya Vahşi Yaşamı Koruma Kurulunca korumaya alınmış Hatay Dağ Ceylanının yaşam alanında bir çimento fabrikası kurulması planlanıyor. Oysa uluslararası düzeyde koruma altına alınmış, en son yapılan sayımda tespit edilen 230 adet değerimiz, Suriye sınırına sıkışmış 50 km2 alanda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar ve biz onların neslini devam ettirme çabası yerine yok etmek için adımlar atıyoruz. Dünya nüfusunun hızla kentlere akması, aynı hızla kentsel yerleşim alanlarını büyümesi sonucu Doğa Ana, kollarının budanmasına, ormanlarının ve içinde yaşayan canlı türlerinin kucağından düşmesine ve biyolojik çeşitliliğinin katliamına maruz kalıyor. Oysa bu katliam, önce biz insanları etkileyecek ve bizim yaşamımızı fakirleştirecek.
Yağmur Ormanlarımı koruyun,
Yağmur Ormanları Doğa Ananın adeta değerli varlıklarını depoladığı alanlardır, tüm hayvan türlerinin, bitkilerin ve mikro organizmaların yaşam alanlarıdır. Bu varlıklar, filler ve kaplanlar gibi karizmatik türlerin dışında, genelde küçük canlılardır, ancak insan yaşamında önemli yerleri vardır, özellikle eklem bacaklılar çok önemli işleri becerirler, yaşadıkları çevrenin kirlerini yiyerek temizlerler, çiçeklerin tozlarını taşıyarak döllendirirler, velhasıl Doğa Ananın isimsiz ameleleridirler. Yağmur ormanlarının canlıları, insan sağlığında kullanılan birçok ilacın da ana maddesini oluştururlar. Bu ormanlar ayrıca yerkürenin en büyük oksijen üretim kaynağıdır. Tüm bu değerleri göz ardı edilerek, 2000-2010 yılları arasında, Britanya adaları büyüklüğündeki, 240 bin km2 genişliğindeki Yağmur Ormanı, içindeki tüm varlıklarıyla beraber, yerle bir edilerek Doğa Ananın bağrından koparıldılar.
Yoğun Biyolojik Çeşitlilik içeren alanları koruyun,
Doğa Ananın her bölümü aynı değildir, belli bölgeleri özeldir, bu bölgeler varlıkları tehlike altında olan canlıların da yaşam alanlarıdır ve ekolojik sistemin temel destekçileridir.
Örneğin, Madagaskar adası Lemur maymunları ve diğer bazı türlerin yaşadığı özel bir bölümdür, ama ne yazık ki adanın Afrikaya bakan yüzündeki ormanların ve çayırlar hızla yok edilmektedir.
DOĞA ANAnın önümüze koyduğu
yedi çözüm yolunun devamı haftaya...
Sayı: 871 - Sayı'nın Kapağı